Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/236 E. 2019/803 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/236 Esas
KARAR NO : 2019/803

BA
DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 23/11/2018
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 17/07/2019

Vize Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 30/11/2018 tarihli tensip tutanağı kapsamında davacı borçlu şirket hakkında belgelerin sunulduğu 30/11/2018 tarihinden başlamak üzere 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verildiği ve bu kapsamda tedbirlere hükmedildiği, iflas avansı da içinde olmak üzere Konkordato Gider Avansı Tarifesi uyarınca mahkemece belirlenen gider avansının yatırıldığı , alacaklı sayısı dikkate alınarak 1 adet geçici konkordato komiseri olarak yeminli mali müşavir ….’ın re’sen seçildiği, dosyanın geçici konkordato komiserine 14/01/2019 tarihinde tevdii edildiği, 26/02/2019 tarihli raporunu sunduğu anlaşılmakla, Vize Asliye Hukuk (Asliye Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) Mahkemesinin 20/03/2019 tarih…..Esas…. Karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine davacı vekilince yasal süresi içerisinde verilen gönderme dilekçesi üzerine mahkememize tevzi edilen dava dilekçesi mahkememiz esasının yukarıda belirtilen sırasına kaydı yapılan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 2000 yılında sektörde 30 yılılk deneyimine dayanarak kurulduğunu ve bugüne kadar 30 ton ila 500 ton arasında hava kavramalı ve eksantrik press imalatı ile Türkiye’nin press üretiminde önemli bir üretici olarak yer aldığını, müvekkili şirketin yıllık 200 ila 250 adet hava kavramalı eksantrik press üretimi kapasitesi ile çalıştığını, Türkiye’nin en çok üretim yapan sanayi tesislerinden biri olduğunu, müvekkili şirketin 2018 yılında yaşanan sektörel daralma, döviz kurlarındaki öngörülemez artışı müteakip hammadde fiyatlarındaki yüksek artışlar, maliyetlerin bu oranda arttırılamaması ve özellikle beklenmeyen hukuki ve cezai ihtilaflar nedeniyle ödemelerinin dengesinin bozulduğunu, müvekkilinin bu gelişmeler nedeniyle pek çok haciz tehdidi ile karşı karşıya kaldığını, yapılan incelemeler neticesinde gerek müvekkil şirket gerekse alacaklıların menfaatlerinin korunması ve borçlarının yapılandırırak ödemeler dengesinin yeniden düzenlenmesi için konkordato teklif ve talebinde bulunulmasına karar verilerek iş bu başvurunun yapılamısının hasıl olduğunu, müvekkili şirketin konkordato sürecinde aktife kayıtlı makine tessi ve cihazlardan herhangi bir satışın gerçekleştirilmeyeceğini, müvekkilinin üretimini yaptığı mamül ve yarı mamüllerin satışının devam edeceğini, müvekkili şirketin 31/10/2018 tarihi itibariyle ve aktiflerin muhtemel satış değerleri esasına göre negatif olarak hesaplanan öz kaynakların arttırılmasının hedeflendiğini, şirketin bu yöntemle güçleneceğini, borçların yeniden yapılandırılacağını bu itibarla ödeme güçlülüğünün ortadan kalkacağının müvekkili şirketin karını borçlarını ödemeye yönlendireceğini, müvekkili şirketin 25’ten fazla yarı mamül ürününün bulunduğunu, bu ürünlerin tamamlanması ve satımının şirketin borçlarından 2/3’ünden fazlasını ödeyecek durumda olduğunu, müvekkili şirketin müşteki taleplerinin devam ettiğini, ihracat için gerekli girişimlerin yapılarak yurtdışı satışları ile sektör daralmasının önüne geçileceğini, müvekkili şirketin borçlarını ödeyebilmesi için haciz tehdidinin bertaraf edilmesinin gerektiğini, müvekkilinin alacaklarının alacaklarına ulaşması için konkordatonun son çare olduğunu, müvekkili şirketin mali duruma göre TTK 376/3 çercevesinde borca batık durumda olduğunu, müvekkili şirketin konkordato tekliflerine göre vade konkordatosu gereği 22/04/2018 tarihine kadar geri ödemesiz sonraki 2 yılda eşit paylı ödeme şeklinde borçlarını ödeyeceklerini, bu nedenlerle müvekkili şirket için; İİK md 286 maddesinde belirtilen belgelerin eksiksiz hazırlanmış olması sebebi ile 287. Maddede düzenlenen hali ile 3 ay süre ile geçici mühlet kararı verilmesini, İİK md 287/2 gereği geçici komiser tayinine, İİK md 297/2 maddesi doğrultusunda malvarlıklarının korunmasına yönelik tedbir kararı verilmesini, İİK md 288 maddesi gereğince geçici mühlet, kesin mühletin sonuçlarını doğuracağından mühlet içinde 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hk Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere hangi nedene dayanırsa dayansın davacı Şirket aleyhine her türlü ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz ve muhafaza işlemleri ile tüm takip işlemlerinin ve ihtiyati tedbir yolu ile durdurulmasını, şirketin aktiflerinde bulununa menkul ve gayrimenkuller ile üçüncü kişilerin şirketler lehine alacaklılara tahsis ettiği rehin ve ipotek işlemelerine ilişkin rehnin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takiplerde satışların durdurulmasına, şirket aleyhine yapılmış ve yapılacak her türlü takipteki muhafaza, teslim ve tahliyeye dair icrai işlemlerin durdurulmasına, şirketin elde ettiği gelirler ve mevduatlar üzerine haciz ve ihtiyati haciz uygulanması halinde şirket faaliyetlerine devam edemeyeceğinden davacı şirketin hak ve alacaklarına haciz veya ihtiyati haciz ihbarnamesi gönderilmemesi, gönderilmiş ise kaldırılmasına, davacı şirketin araçları üzerinde haciz ve ihtiyati haciz yolu ile yakalama kararı konulmaması konulmuş ise kaldırılmasına, şirketin mamül, yarı mamul, hammadde, malzemeleri üzerinde haciz ve ihtiyati haciz uygulanması halinde şirket faaliyetlerine devam edemeyeceğinden davacı şirketin mamül, yarı mamul, hammadde, malzemeleri üzerinde haciz tatbik edilmemesi, tatbik edilmiş ise kaldırılmasına,geçici mühlet içinde yapılacak inceleme sonucu kesin mühlet verilmesine, icra iflas kanununda belirlenen kesin süre içesinde yapılacak yargılama sonucu konkordato’nun tasdikine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 7101 sayılı ile değişik İcra ve İflas Kanunun 285 ile devamı maddeleri uyarınca konkordato istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca borçlu hakkında iki ay süre ile geçici mühletin uzatılmasına, ,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Konkordato komiseri 11/04/2019 tarihli raporunda; davacının şirket defterlerinin usulüne uygun otarak tutulmuş olduğu, dava dosyası içeriğinde, İcra İflas Kanunu’nun 286/a,b,c,d maddelerince belirtilen bilgi ve belgelerin yer aldığı, (davacı şirket küçük işletme tanımına girdiğinden ve konkordato ön projesi için Bağımsız Denetim Şirketine Finansal Analiz Raporu düzenletilme zorunluluğu olmadığından, şirket İİK 286 md. e fıkrası hükmüne tabii değildir.) incelemeye sunulan, raporlamaya konu mali tabloların, davaa şirtetin Konkordato projesinde sunulan bilançosu vo şirketin ticari defter kayıtları ile uyumlu olduğu, şirketin konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda DÖNEN VARLIKLARIN 6.963.522,33-TL ile 2016 yılında 3.079.918,57-TL olan tutara göre %125, 2017 yılının 2.957.592,95-TL alan tutarına göre ise %254,46 artış gösterdiği, ARTIŞIN NEDENİNİN bir kısmnın şirketin çalıntı çeklerinin tespit edilemeyen tutarlarının bu hesaba kaydedilmesinden kaynaklandığı, bunu yanısıra Fiktif(gerçek dışı) bazı kayıtlarla hesabın şiştiği bu nedenle rayiç değerlere göre yapılacak hesaplamada dikkate alr maması gerektiği, şirketin, 2016 ve 2017 yıllarında ticari alacağı olmasına karşın, konkordato talebine esas 20/10/2013 tarihlî bilançosunda ticari olacağı bulunmadığı, şirketin Ortaklardan Alacaklar hesabı 2016 ve 2017 yıllarında hiç bakiye olmamasına karşın konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda 2.784.477,75-TL olduğu, bu durumun fiktif görüntü arz ettiği, şirketin Stoklar hesabı 2016 yılında 61.850,00-TL, 2017 yılında 109.895,10-TL, konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda ise 2.290.000,00-TL olduğu, bu şekli ile stokların 2016 yılına göre 36 kat(%3.600), 2017 yılına göre ise 19,8 kat (%1983) arttığı, bunun nedeninin ilk madde malzeme stokları ile büyük bir kısmı yarı mamuller hesabındaki 1.904.550,00-TL bakiyeden kaynaklandığı, bu bakiyelerden nedeninin ise natamam makinelerden oluştuğu, stokların bu şekli ile davacı şirket için önemli bir kaynak oluşturduğu, ilerleyen süreçte nihai ürüne dönüştürülmesi yanısıra mutlaka rayiç değerlere göre değerlendirilmesi gerektiği, davacı şirketin kısa vadeli borçlarının 2016 yılında 2.398.505,22-TL iken 2017 yılında %49,26 azalmış olmasına karsın, konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda %405,37 artışla 6.150.029,14-TL olduğu, bu artışın önemli bölümünü 4.193.576,00-TL tutar ve %204,48 ile ticari borçların (satıcılara borlar ve borç senetlerinin) oluşturduğu konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilarçosunda, kısa vadeli borçların en önemli diğer artış nedeninin ise uzun vadeli borçların kısa vadeye dönmüş olması olduğu, kaydi değerlere göre hazırlanmış Konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli mizanında ve mali tablolarında dönen varlıklar hesap kalemi içerisindeki stokların natamam olmaları nedeniyle düşük tutarda kayatı altına alınmış oldukları, bunların gerek tamamlanması ve gerekse buna müteakip rayiç değerlerinin belirlenerek revize edilmesi gerektiği, alacaklı sayısının az olmasının kamu borcu dışında imtiyazlı alacak bulunmaması olumlu değerlendirilmesi gerektiği, halihazırdaki borcun büyük kısmının piyasa borcu olması, satıcılara borçlar hesabı ve borç senetlerinden kaynaklanan borçlar olması sebebi ile ticari faaliyetlerle ilgili olan bu borçların, davacı şirketin maliyetlerdeki yüksek oranlı artışa rağmen faaliyeti sonucunda görülen kârlılık durumu dikkate alındığında faaliyetlerinden zarar etmediği, bu nedenle faaliyetlerin devam etmesi iş haclihi artırması durumununda aynı zamanda alacaklıları ile hızlı biçimde anlaşıp bir an önce alacaklılarına ödeme yapma durumuna gelebileceği, davacı şirketin iflası durumunda muhtemel adi alacaklılara ödenecek tutarın toplam borca oranının %25,52 olduğu oysa Konkordato (Revize) Ön Projesine göre %100 oran hedeflendiği, konkordato (revize) ön projesinde açıklanan hususlar çerçevesinde borçlu şirketin konkordato geçici süreri içerisinde faaliyetine devam ettiği ve şirketin faaliyetlerinden zarar etmediği ifade edilmesine karşın; irdelenen revize projenin mali tablo karşılaştırması ve analizinde konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli mali tabloların alındığı, konkordato (revize) ön projesinin 31/01/2019 tarihli olduğu dikkate alındığında bu tarih itibariyle gerçekleşmiş faaliyet dönemi gereği Kasım-Aralık/2018 Muhasebe Mizanı verileri alınabilecekken bunun yapılmadığı, oysa bu verilerin alınarak yapılacak analizin davacı şirketin ticari faaliyetinin seyri açısından daha net ve gerçekçi olabileceği, en son mali tablonun konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli olması, davacı şirketin son mali verilerinin (Kasım-Aralık/2018 ve Ocak, Şubat, Mart 2019) kısa süre içerisinde yapılan ilk inceleme sürecinde temin edilememiş olması nedeniyle sağlıklı bir değerlendirme yapılabilmesi için yeterli olmaması ve henüz rayiç değerlere göre tespit ve hesaplama yapılarak hazırlanmış bir bilirkişi raporu söz konusu olmadığı için şirketin borca batık olup olmadığının tespit edilememesi nedeniyle bütün alacaklıların, alacaklarının konkordato mühleti sonunda ödenebilecek olup olmadığını hususunda net bir sonucuna ulaşılamadığı, kesin mühlet verilip verilemeyeceğinin değerlendirilmesi gerektiği hususları gözönüne alındığında; İcra ve İflas Kanunu’nun 287.maddesinde geçen “Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.” hükmü gereğince gelecek iki aydaki mali verilerin de incelenerek sağlıklı bir değerlendirme yapabilmek için geçici konkordato mühletinin iki ay uzatılması hususu bildirilmiştir.
Konkordato komiseri 22/04/2019 tarihli raporunda; davacıların şirket defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, İcra İflas Kanunun 286/a,b,c.d maddeterinde belirtilen bilgi ve belgelerin yer aldığı, (davacı şirket küçük işletme tanımımı girdiği odca ve konkordato Ön projesi için Bağımsız Denetim Şirketine Finansal Analiz Raporu düzenletilme zorunluluğu olmadığından* şirket İİK 286 md c fıkrası hükmüne tabii değildir) incelemeye sunulan, raporlamaya konu mali tabloların, davacı şirketin Konkordato projesinde sunulan bilançosu ve şirketin ticari defter kayıtları ile uyumlu olduğu, şirketin konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda DÖNEN VARLIKLARIN 6.963.522,33 -TL ile 2016 yılında 3.079.918,57-TL olan tutara göre %125, 2017 yılının 2.957.592,95-TL olan tutarına göre ise %254,46 artış gösterdiği, ARTIŞIN NEDENİNİN bir kısmının şirketin çalıntı çeklerinin tespit edilemeyen tutarlarının bu hesaoa kaydedilmesinden kaynaklandığı, bunu yanısıra fiktif(gerçek dışı) bazı kayıtlarla hesabın şiştiği bu nedenle rayiç değerlere göre yapılacak hesaplamada dikkate alınmaması gerektiği, şirketin, 2016 ve 2017 yıllar,-nda ticari alacağı olmasına karşın, konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda ticari alacağı bulunmadığı, şirketin ortaklardan alacaklar hesabı 2016 ve 2017 yıllarında hiç bakiye olmamasına karşın konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda 2.784.477,75-TL olduğu, bu durumun fiktif görüntü arz ettiği, şirketin stoklar hesabı 2016 yılında 61.850,00-TL 2017 yılında 109.895,10-TL. konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançodur da ise 2.290.000,00-TL’nin bu şekli ile stokların 2016 yılına göre 36 kat, 2017 yılına göre ise 19.8 kat arttığı, bunun nedeninin ilk madde malzeme stokları ile büyük bir kısmı yan mamuller hesabındaki 1.904.550,00-TL bakiyeden kaynaklandığı, bu bakiyelerden nedeninin ise natamam makinelerden oluştuğu, stokların bu şekli ile davacı şirket için önemli bir kaynak oluşturduğu, ilerleyen süreçte nihai ürüne dönüştürülmesi yan sıra mutlaka rayiç değerlere göre değerlendirilmesi gerektiği, davacı şirketin kısa vadeli borçlunnın 2016 yılında 2.398.505.22-TL iken 2017 yılında %49,26 aialmıs olmasına karsın, konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda %405,37 artışla 6.150.029,14-TL olduğu, bu artışın önemli bölümünü 4.193.576,00-TL tutar ve %204,48 ile ticari borçlarının (satıcılara borçlar ve borç senetlerinin oluşturduğu, konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli bilançosunda, kısa vadeli borçların en önemli diğer artış nedeninin ise uzun vadeli borçların kısa vadeye dönmüş olması olduğu, kaydi değerlere göre hazırlanmış konkordato talebine esas 20/10/2018 tarihli mizanında ve mali tablolarında dönen varlıklar hesap Kalemi içerisindeki stokların natamam olması nedeniyle düşük tutarda kayıt altına alınmış oldukları, bunların gerek tamamlanması ve gerekse buna müteakip rayiç değerlerinin belirlenerek revize edilmesi gerektiği, alacaklı sayısının az olmasının kamu borcu dışında imtiyazlı alacak bulunmaması olumlu değerlendirilmesi gerektiği, halihazırdaki borcun büyük kısmının piyasa borcu olması, satıcılara borçlar hesabı ve borç senetlerinden kaynaklanan borçlar olması sebebi ile ticari faaliyetlerle ilgili olan bu borçların davacı şirketin maliyetlerdeki yüksek oranlı artışa rağmen faaliyeti sonucunda görülen karlılık durumu dikkate alındığından faaliyetlerinden zarar etmediği, davacı şirketin iflası durumunda muhtemel adi alacaklılara ödenecek tutarın toplam borca oranının %25,52 olduğu oysa konkordato ön projesine göre %100 oran hedeflendiği, davacı şirketin ı şirketin yeddi emindeki ticari emtlalannın “aracıya satış fiyatlarına” göre loj «lam satış değerinin 1.902.500,00 TL olduğu, “nihai kullanıcıya satış fiyatlarına” göre toplam satış de terinin 2.090.000,00-TL olduğu, gerek davacı şirket yetkilisi beyanı gerekse şirketin 20/10/2018 tarihine kadarki ticrai mal satış hareketliliği dikkate alındığında, söz konusu ticari emtianın kısa vadede nakde çevrilebileceği, ticari emtiaların natamam olması, tamamlama yüzdelerinin %80 olması dikkat alındığında, tamamlanmaları halinde bunların satışından elde edilebilecek toplam gelirin 2.615.000,00- – 3.000.000,00-TL toplam gelir aralığında olacağı, bu tutarın şirketin 20/10/2018 itibariyle 6.150.029,14-TL olan borçlarını, bu borçların ödeme planına bağlanması yanısıra şirketin faaliyetine devam etmesi ile oluşacak ilave üretim ile şirketin orta vadede konkordato projesini gerçekleştirme gücüne haiz olabileceği, şirketin mali durumunun iyileştirmesi için öngördüğü proje ve konkordato tekliflerinin başarıya ulaşmasının mümkün ve kesin mühlet şartlarına haiz olduğu, bu doğrultuda kesin mühlet verilmesinin uygun olacağı bildirilmiştir.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Konkordato komiser heyetince re’sen görevlendirilen bilirkişi makine mühendisi 30/06/2019 tarihli bilirkişi raporunda; Akbaşlar firmasına ati üretim tesisinin bulunduğu İkitelli Sanayi Bölgesinde bulunan…Sitesine gidildiği, eksantrik pres üretim yapan firma ait makine ve demirbaşların incelendiği, makinaları üzerinde bulunması gereken etiketlerinin olmadığı, olanların ise yeterli bilgi ihtiva etmediğinin görüldüğü, yapılan incelemede mevcut makinaların oldukça eski model olduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Konkordato komiser heyeti 02/07/2019 tarihli raporunda;davacı şirket tarafından komiser heyetine bilgi akışının sağlanmadığı, iletişim kanallarının açık olmadığı, telefonla ulaşılamadığı ve komiser heyetinin ücretlerinin ödenmediği, şirketin rayiç değerlere göre borca batık olduğu, konkordato talep eden firmanın konkordato ön projesinde konkordato kaynaklarının tamamının faaliyet karlarından oluştuğunu” belirttiği, firmanın faaliyetlerine devam etmemesi sebebiyle faaliyet karının söz konusu olamayacağı, İİK.nun madde. 292/b hükmü gereği iflasa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra “Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa” komiserin yazılı raporu üzerine mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar vereceği amir hükmü karşısında davacı şirketin mali durumunun iyileştirmesinin mümkün görülmediği şirketin gayri faal olduğu ve konkordato sürecinin yürütülmesi ve borçların ödenebilmesi için gerekli olan faaliyet gelirleri ve kârlılığının elde edilmesi imkanının olmadığı bildirilmiştir.
İİK. madde 287 ‘Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.
Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir.
Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır.
Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.
291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır. Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. ‘ hükmü ile 291 inci ve 292 nci maddelerin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir.
İİK. MADDE 292 ‘İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine re’sen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder. ‘ hükmüyle konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa iflasa tabi borçluların resen iflasına karar verilmesi gerektiğini düzenlenmiştir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
İİK’nun 297.maddesinde, borçlunun komiserin nezareti altında işlerine devam edeceği, borçlunun 297. Madde hükümlerine aykırı davranması halinde borçlunun malları üzerinde tasarruf yetkisini kaldıracağı veya 292.madde çerçevesinde karar vereceği, 292.maddede ise borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekiyorsa, konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa, borçlu 297.maddeye aykırı davranır ya da komiserin talimatlarına uymazsa komiserin yazılı raporu üzerine kesin mühletin kaldırılarak borçlunun iflasına karar verileceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiş olup,

Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;avacı şirket tarafından komiser heyetine bilgi akışının sağlanmadığı, iletişim kanallarının açık olmadığı, telefonla ulaşılamadığı ve komiser heyetinin ücretlerinin ödenmediği, şirketin makinalarının hacizli olması nedeniyle hacizden kurtarmaya yönelik olarak geçici mühlette ya da kesin sürede buna dair bir girişimin olmadığı şirketin çalışanın olmadığı pasif durumda olduğu herhangi bir üretim faaliyetinin olmadığı görülmüş olup dosyaya yansıya delillerden de bu somutlaşmış olup bu aşamadan sonra söz konusu üretim için gerekli makina ve teçhizatlar elde edilse dahi bakiye süre içinde şirketin faaliyet ve karlılık üzerinden konkordatoyu başarıya götürme şansının olmadığı kanaatine varılmış olup davacı geçen süreçte revize proje dahi sunmamış ve şirketin rayiç değerlere göre borca batık olduğu, konkordato talep eden firmanın konkordato ön projesinde konkordato kaynaklarının tamamının faaliyet karlarından oluştuğunu” belirttiği, firmanın faaliyetlerine devam etmemesi sebebiyle faaliyet karının söz konusu olamayacağı dikkate alınığında davacının konkordato süreci içinde kalmasının alacaklılar zararına olduğu anlaşılmıştır.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile borca batıklığı nedeniyle borca batıklığı nedeniyle de iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ….. sicil numarasında kayıtlı ….. ve Ticaret Limited Şirketi’nin konkordato talebinin reddi ile borca batık olması sebebiyle iflasına, iflasın 11/07/2019 günü saat 15:15 saati itibariyle açılmasına, iflas avansının ve gider avansının karar kesinleştiğinde iflas müdürlüğüne aktarılmasına, iflas ile ilgili olarak bakırköy nöbetçi iflas müdürlüğüne müzekkere yazılmasına, iflas ile ilgili olarak istanbul ticaret sicil müdürlüğüne bildirimde bulunulmasına, iflasın iflas müdürlüğü tarafından iik.nun 166.maddesinde yazılı usullere göre ilanına, komiser heyetinin görevine son verilmesine, geçici komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na bildirilmesine, hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına, geçici mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurulu İlan Portalında ilan edilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün…. sicil numarasında kayıtlı ….. VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin KONKORDATO TALEBİNİN REDDİ İLE BORCA BATIK OLMASI SEBEBİYLE İFLASINA,
2-İflasın 11/07/2019 günü saat 15:15 saati itibariyle açılmasına,
3-İflas avansının ve gider avansının karar kesinleştiğinde iflas müdürlüğüne AKTARILMASINA,
4-İflas ile ilgili olarak Bakırköy Nöbetçi iflas Müdürlüğüne müzekkere YAZILMASINA,
5-İflas ile ilgili olarak İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne bildirimde BULUNULMASINA,
6-İflasın iflas Müdürlüğü tarafından İİK.nun 166.maddesinde yazılı usullere göre İLANINA,
7-Komiser heyetinin görevine son verilmesine, geçici komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
8-Hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına,
9-Geçici mühletin kaldırıldığı hususunun Ticaret Sicil Gazetesinde ve Basın İlan Kurulu İlan Portalında İLAN EDİLMESİNE,
10-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
11-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının müdahale talep edenler/müdahiller….., ….Ticaret A.Ş., Anadolubank A.Ş., Y……Bankası A.Ş, …..’ten ayrı ayrı tahsili ile hazineye irad kaydına,
12-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
13-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
14-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere hazır tarafların/vekillerin yüzlerine karşı oybirliğiyle karar verildi.11/07/2019

Başkan …
¸
Üye ……
¸
Üye……
¸
Katip ……
¸