Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/216 E. 2020/82 K. 27.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/216 Esas
KARAR NO : 2020/82

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/03/2019
KARAR TARİHİ : 27/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/02/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili davalı aleyhine alacağını tahsil etmek için Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğüne …… Esas sayılı dosyadan icra takibine başlandığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, dava dışı ….. Dış Ticaret Ltd. Şti.’nin borçlu firma davalıdan 15.140 Euro olan alacağını müvekkili usul ve yasalara uygun şekilde devir ve temlik aldığını, davalı tarafından faturalara süresinde itiraz etmediğini, borcu kabul ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olduğu, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu,alacağa talep satışa ve faturaya konu malların bir kısmının gizli ayıplı çıktığını, alınan koyun bağırsaklarının işlenemeyecek şekilde bozuk olduğunu, bu durumun süresinde dava dışı satıcıya bildirildiğini, faturanın iade edildiğini, müvekkilinin davacıya da dava dışı satıcıya da hiç bir borcu bulunmadığını belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya tahmiline, davacının alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Gaziosmanpaşa ….. İcra Dairesinin …… esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 15.140,00 Euro alacağın tahsili için 05/02/2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca, ferilerine itiraz ettiği, icra dairesine itirazın yasal süresinde yapıldığı, itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava, davacının davalıya satmış olduğu malların bedellerinin tahsili amacıyla davalı aleyhine yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali davasıdır.
Bu aşamada esas uyuşmazlık davalı tarafından sunulan cevap dilekçesinde de belirtildiği gibi davalı tarafından satın alınan malların bir kısmının ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise ayıp ihbarının süresinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
6762 sayılı TTK.nun 25/3.maddesinde ayıp ihbar süreleri düzenlenmiştir. Buna göre tacir satın aldığı bir malda açık ayıp bulunduğunu gördüğü takdirde 2 gün içinde ayıp ihbarında bulunmak ve bunun dışındaki ayıplarla ilgili olarak 8 gün içinde malı muayene ettirip, ayıp tespit edildiği takdirde usulüne uygun biçimde ihbarda bulunmak zorundadır. Ayıp ihbar süreleri niteliği itibariyle hak düşürücü süre olup, re’sen gözetilecek hususlardandır. Somut olayımızda davamıza konu malların satımına ilişkin faturanın düzenlenme tarihinin 25.05.2016 tarihi olduğu, davalının iade fatura tarihinin ise 29.12.2017 tarihi olduğu aradan yaklaşık 19 ay geçtikten sonra uyuşmazlık konusu mallarla alakalı olarak iade faturası düzenlendiği, satıma konu malların koyun bağırsağı olduğu ve bozuk olup olmadığının tespitinin kısa sürede yapılabileceği, olayımızda ayıp olduğu iddia edilen durumun gizli ayıp niteliğinde olmadığı anlaşılmakla ayıp iddiasına itibar edilmemiştir.
Taraflar arasında ticari alım-satım ilişkisi olduğu ve bu ilişki neticesinde davacının davalıya mal satıp teslim ettiği tarafların kabulündedir. Nitekim davalı cevap dilekçesi ile beraber davacı tarafından satılan malların kendisine teslim edildiğini ikrar etmiş fakat ayıp sebebiyle ödeme yapmadığını belirtmiş olup, gelinen aşamada ayıp iddiasına itibar edilmemesi ve malların teslim edildiğinin ispat edilmiş olması, davalının ödeme iddiasının da bulunmadığı anlaşılmakla usul ekonomisi gereği hesap için bilirkişi incelemesine gerek olmadığı kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KABULÜNE,
-Davalının Gaziosmanpaşa …. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı takip dosyasının yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin asıl alacak üzerinden aynen devamına,
-Alacağa takip tarihinden itibaren fiili ödeme günündeki devlet bankalarının yabancı para ile açılmış 1 yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faizin işletilmesine,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden 18.923,6 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.468,13-TL harçtan peşin alınan 1.262,80-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.205,33-TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 1.262,80-TL harç, 44,40 TL başvurma harcı, 95,00-TL posta masrafı olmak üzere toplam 1.402,20-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 12.945,36-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 27/01/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸