Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/211 E. 2019/797 K. 11.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/211 Esas
KARAR NO : 2019/797

DAVA : Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin)
DAVA TARİHİ : 28/03/2019
KARAR TARİHİ : 11/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :17/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Tasfiyeye İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkillerinin ortağı bulunduğu davalı şirketin 01/09/2004 tarihinde kurulduğunu, her ne kadar ortaklar şirketin tasfiyesine karar verme iradesi içerisinde olsalar da şirketin genel kurulu toplanamadığından bu mümkün olmadığını, davalı şirketin % 58.70 payına sahip olan dava dışı … A.Ş. hakkında iflas kararı verilmiş olup iflas işlemleri Bakırköy … İflas Müdürlüğü …. İflas sayılı dosyasından yapıldığını, davalı şirketin ortaklarından birinin iflas etmiş olması nedeni ile genel kurul toplamamakta ve şirketin tasfiye kararı alınamadığını belirterek davalı …Ş..’nin tasfiyesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; TTK 530 madde uyarınca anonim şirketin fesih ve tasfiyesi istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, TTK 530. Maddesien göre davalı şirketin tasfiyesi şartlarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Davalı şirketin sicil kayıtları celp edilmiş, incelenmesinde; İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün…. sicil nosunda kayıtlı davalı …’nin sicil adresinin …. Mahallesi …. Sokak No:…. Yenibosna/Bahçelievler/İSTANBUL olduğu, şirketin 31/12/2010 tarihinde son tescilini yaptırdığı, yönetim kurulu üyelerinin …, …, … oldukları, şirket yetkililerinin ise münferiden …, müşteken … ve … oldukları, şirket merkez adres itibariyle mahkememizin yargı alanında kaldığı görülmüştür.
TTK 530 madde uyarınca dinlenmesine karar verilen yönetim kurulu üyesi … duruşmadaki beyanında; yönetim kurul üyesi olarak üç kişi olduklarını, ortak olmayan dışarıdan atanan müdürün kendisi olduğunu, yazılı olarak genel kurulu davet için ihtarname gönderdiklerini, ana ortak iflas ettiği için genel kurulu toparlamayamadıklarını, en son 2015 yılında toplandığını, şirketin bir faaliyetinin bulunmadığını, hiçbir zaman da olmadığını, genel kurulun fiili olarak toplanma imkanı bulunmadığını, ortak akdin şirketi şuan tasfiye halinde olduğunu, şirketin tasfiye edilmesinin uygun olduğunu, hiçbir faaliyetinin bulunmadığnı beyan etmiş, beyanını imzasıyla tasdik etmiştir.
Davacı vekili duruşmadaki beyanında: şirketin ana ortakları akdin şirketinin yerine … olduğunu, müvekkillerinin payı %1,3 e tekabül ettiğini, bu nedenle tasfiye kararı alınamadığını, uzun süreden beri toplanılamadığını ve genel kurul kararı alınmasının da mümkün olmadığını, şirketin hiçbir faaliyetinin olmadığını, bundan sonra da faaliyeti olma imkanının olmadığını, bu nedenle şirketin tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, ticaret sicil kayıtları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; TTK’nun 530. maddesi uyarınca şirket genel kurulunun uzun süreden beri toplanamaması nedeniyle fesih koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında olup gelen belgeler ve yönetim kurulu üyelerinin beyanı dikkate alındığında şirket sicil kayıtlarına göre en son olarak 31/12/2010 tarihinde son tescilini yaptırdığı yaklaşık 9 yıl gibi uzun bir süreden beri şirketin zorunlu organlarının karar almadığı anlaşılmış olup bunun sebebinin şirketin faaliyetinin olmaması yanında hisse çoğunluğu elinde bulunduran …. şirketinin tasfiye halinde olması yanında davacı yöneticilerin çok az bir hisseye sahip olmaları anlaşılmış olup şirketin aktif olarak varlığını devam ettirmediği gelen belgelerden analaşılmıştır.
TTK.nun 530/1-2 maddelerinde: (1) Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri, şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi, yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hâle getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir. (2) Dava açıldığında mahkeme, taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir. düzenlemesi getirilmiştir.
Madde gerekçesinde de ifade edildiği üzere, getirilen diğer bir yenilik, şirketin kanunen gerekli organlarından birinin mevcut olmamasının veya genel kurulun toplanamamasının devamlılık göstermesidir. Bu “uzun süreden beri ” ibaresiyle ifade edilmiştir. 6762 Sayılı Kanunun 435.maddesinde bu konuda bir ayrıntıya yer verilmediğinden o dönemde bu durum tartışmaya müsait bir ortam oluşturmuştur. Uzun süreden beri şartı hükmün uygulanabilme şartıdır. Devamlılıktan ne kadar bir sürenin anlaşılması gerektiği hususunda kötüye kullanmaların önüne geçmek ve somut olayın şartlarına göre serbest hareket edebilme imkanı tanımak için takdir yetkisi hakime bırakılmıştır. Süre konulması halinde kötü niyetli kişilerin hem sürenin varlığına hem de mahkeme sürecini hesaba katarak haksız uygulamalar içerisine girebilecekleri düşünülmüştür. Davalı şirketin en son 2010 yılında tescil yaptırdığı dikkate alındığında 6102 Sayılı TTK.nun 530 maddesi ile getirilen “uzun süreden beri” şartının oluştuğu kanaatine varılmıştır.
Somut olayda;Yukarıda özetlendiği üzere davacıların b genel kurlu toplantıya çağırma hakkı olsa dahi şirket çoğunluk hissedarlarının aktif olarak şirkette varlıklarını sürdürmedikleri şirketin faaliyetinin olmadığı ve uzun süreden beri genel kurulun toplanamadığı dikkate alınarak davanın kabulü ile şirketin tasfiyesinin ortaklar yararına olacağı anlaşılmıştır.
Tüm bu nedenlerle; davanın kabulü ile İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun …. numarasında kayıtlı …’nin 6102 sayılı TTK.nun 530.maddesi uyarınca fesih ve tasfiyesine, tasfiye işlemlerini yürütmek ve sonlandırmak için tasfiye memuru olarak mali müşavir ….’nın atanmasına, tasfiye memuruna emek ve mesaisine karşılık toplam 4.000.-TL ücret takdirine, ücretin ileride davalı şirket hesaplarından tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafından kesinleşmesinden itibaren 1 haftalık süre içerisinde yatırılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE ;
İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu’nun…numarasında kayıtlı …’nin 6102 sayılı TTK.nun 530.maddesi uyarınca FESİH VE TASFİYESİNE,
2-Tasfiye işlemlerini yürütmek ve sonlandırmak için tasfiye memuru olarak mali müşavir …. ‘ın atanmasına,
3- Tasfiye memuruna emek ve mesaisine karşılık toplam 4.000.-TL ücret takdirine, ücretin ileride davalı şirket hesaplarından tahsil edilmek üzere şimdilik davacı tarafından kesinleşmesinden itibaren 1 haftalık süre içerisinde yatırılmasına,
4- Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan harcın mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00- TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40- TL başvurma harcı, 44,40- TL peşin harç, 68,10 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 156,90-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı asil … ve davacılar vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 11/07/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸