Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/190 E. 2020/252 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/190 Esas
KARAR NO : 2020/252

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/12/2018
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 29/04/2015 tarihinde davalı …. Otomotiv’den satın alınan ve davacıya ait … Plaka sayılı …. model …. marka …. renkli otobüs, 25/07/2018 tarihinde polis ekipleri tarafından durdurulduğunu ve incelemeye alındığını, aracın ön kaput altı göğüste bulunan şase numarası ile aracın şoför koltuğu altında yanda yapışık bulunan şase numarasının uyuşmadığınının tespit edildiği, aracın çalıntı olduğundan bahisle tutunak tutulduğunu, arcın otoparka çekildiğini, yapılan incelemede üretici firmanın incelenen araca hatalı şasi numarası etiketi yapıştırıldığının tespit edildiği, davacının maddi ve manevi zarara uğradığını, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesini, bu mümkün değil ise ayıp oranında bedelden indirim yapılması, buda mümkün değil ise sözleşmeden dönülerek araç bedelinin faizi ile birlikte davacıya ödenmesi, ayrıca ayıplı mal nedeniyle davacının uğramış olduğu zararlara karşılık şimdilik 100,00 TL maddi tazminatın ve 5.000 TL manevi tazminatın yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin bu davada taraf sıfatının olmadığını, hiçbir hukuki ve ticari münasebetin söz konusu olmadığını, dava konusu aracın 2.el olarak satın alındığını müvekkili şirketin satıcısı olmadığından iş bu davanın pasif husumet yokluğundan reddini talep etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın oto alım satım işi yaptığını, 29/04/20158 tarihinde davacı … ‘e araba sattığını, aradan 4 yıl geçtikten sonra ayıplı mal iddiası ile aleyhine maddi ve manevi tazminat davası açıldığını, dava konusu aracın ticari araç olduğunu bu yüzden davanın görevli mahkemesinin Ticaret Mahkemesi olduğunu ve görevsizlik kararı verilmesini talep ettiği, müvekkiline malın ayıplı olması konusunda ihbarda bulunulmadığını, mal ayıplı olsa dahi tedarikçisinin ve imalatçısının müvekkili olmadığını ve ayıba sebep olmadığını bu nedenlerle davanın reddini talep etmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, satın alınan aracın gizli ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak davasıdır.
6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
Somut olayımızda ayıba konu araç 26.07.2018 yılında trafikten men edilmiş, 07.08.2018’de araca ilişkin ilgili kollukça rapor alınmış ve rapor üzerine söz konusu araç davacıya en son 14.08.2018’de teslim tutanağı tutularak ile teslim edilmiş. Davacının, aracın ayıblı olduğunu en son öğrenme tarihi olarak 14.08.2018 tarihinin kabulü gerekir. Bu haliyle yukarıdaki hükümler ışığında olayımıza bakacak olur isek, davacı ayıplı olduğunu iddia ettiği aracın kendisine tesliminden bir ay sonra yani 14.09.2018 tarihinde taraflara ayıp ihbarında bulunmultur. Söz konusu 1 aylık sürenin makul süre olmadığı, aracı bu haliyle kabul etmiş sayılacağı, hak düşürücü süre içerisinde ayıp ihbarında bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı … tarafından sarf edilen 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 09/03/2020
Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸