Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/187 E. 2020/902 K. 16.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/187 Esas
KARAR NO : 2020/902

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 21/03/2019
KARAR TARİHİ : 16/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine Silivri İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borca ve yetkiye itiraz edilmesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına kaydedildiği, davalı tarafından bu icra takibine de itiraz edildiğini, davalı ile müvekkili arasında ticari alım satımdan kaynaklanan bakiye alacak için icra takibi başlatıldığını, faturalara konu malların davalıya teslim edildiğini, sevk irsaliyeli faturalarda davalının ve davalının sigortalı çalışanı oğlu …’ın imzasının bulunduğunu, cari ekstreden görüleceği üzere davalı borcuna istinaden kısmi ödemelerin yapıldığını, davalı takibe haksız ve kötüniyetli itiraz ettiğini, bu nedenle haksız ve kötüniyetli olarak Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline, icra takibine itiraz edilmiş olduğundan %20 den az olmamak kaydı ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin borcu olmadığını, taraflar arasında cari hesap ilişkisinin oluşabilmesi için öncelikle aralarında yazılı cari hesap sözleşmesinin olması gerektiğinin kanunda açık ve net olarak belirtildiğini, sunulan faturaların tek başına alacağın kanıtı olmadığını, faturanın dayanağın temel ilişkinin ispatı gerektiğini, davanın davacı tarafça haksız olarak tatbik edildiğini, bu nedenle davanın reddine, %20 den az olmamak kaydı ile kötü niyet tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş, bilirkişi Mali Müşavir ….’ın 22/01/2020 tarihli raporunda özetle; 6102 sayılı TTK M. 64/3, VUK, M. 182 uyarınca tutulması zorunlu olan ticari defterler ile ilgili olarak davacının 2018 yılı Yevmiye defteri, Kebir defteri ve Envanter Defterinin açılış tasdiki ile 2018 yılı Yevmiye defterinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapıldığının görüldüğü, HMK 222 mad. Ve 6102 sayılı TTK 64/3 madde gereğince mevcut haliyle davacının 2018 yılı muhasebe kayıtlarının ve ticari defterinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalı vekilinin cevap dilekçesinde taraflar arasında ticari ilişki olmadığının ya da malların teslim edilmediğini iddia ettiği, ancak davalı şirketin 26/12/2019 tarihinde duruşma salonunda yapılan defter incelemesine katılmadığı, ticari defter ve belgelerini ibraz etmediği ve yerinde inceleme talebinde bulunmadığı, taraflar arasında bulunan ticari ilişkinin mal ve hizmet alım satımına dayalı cari hesap ilişkisi olduğu, icra takibinin 27 adet fatura ve 2017 yılından devreden 9.651,14-TL tutarında devreden alacak bakiyesine dayandırıldığının görülmekte olduğu, davacı tarafın icra takibine konu ettiği toplamda 53.007,73-TL bedelli akü yenileme ve servis hizmet bedeli faturalarının ve faturalara istinaden yapılan 23.900-TL nakit, 1.000-TL banka havalesi, 45.000-TL çekin ve 20.000-TL tutarındaki iade çek bedelinin davacı yanın ticari defterlerinde kayıt altına alındığı, davacının yanın icra takip tarihi itibariyle davalı yandan 12.758,85-TL alacaklı olduğu ve davalı şirketten talep edebileceği, takip tarihinden itibaren de TCMB kısa vadeli krediler avans faizi oranlarının tatbiki suretiyle hesaplanacak ticari faiz(%19,50 ticari değişen oranlardaki faiz) ile birlikte talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yine bilirkişi Mali Müşavir …’ın 14/10/2020 tarihli ek raporunda özetle; kök raporda belirtildiği gibi davacının ibraz edilen 2018 yılı muhasebe kayıtlarının ve ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalın yanın 26/12/2019 tarihli defter incelemesine katılmadığı, defter ve belgelerini ibraz etmekten kaçındığı ve yerinde inceleme talebinin de bulunmadığı, davalı vekilinin taraflar arasında ticari ilişkinin olmadığını, malların teslim edilmediğini iddia ettiği, ancak iddiasının aksine davalı … firmasının davacının düzenlediği faturaları BA formu ile vergi dairesine bildirdiği, davaya konu mal ve hizmeti davacının teslim etmediğini iddia etmesine rağmen faturaları beyan ettiği, davalı … cari hesap borcuna mahsuben 1.000-TL havaleyi yapan …’ın davalı … unvanlı şirkette sigortalı çalışanı olduğu, açıklanan nedenlerle dava konusu faturalar içeriğindeki mal ve hizmetin davalı tarafa verildiği, aralarında ticari alım satımdan kaynaklanan bir cari hesap ilişkisi olduğu ve davacı tarafın düzenlediği tüm faturaların davalı tarafa ulaştığı, davacı yanın icra takibi tarihi itibariyle davalı yandan 12.758,85-TL alacaklı olduğu ve davalı şirketten talep edebileceği, takip tarihinden itibaren de TCMB Kısa vadeli Krediler Avans faiz oranlarının tatbiki suretiyle hesaplanacak ticari faiz(%19,50 ticari değişen oranlardaki faizi) ile birlikte talep edebileceği sonuç ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır. takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Bakırköy …. İcra müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … Hizm. Tic. A.ş. Vekili vasıtası ile 06/12/2018 tarihinde borçlu … aleyhine Silivri icra müdürlüğünün …. esas sayılı dosyası ile toplamda 12.997,43-TL tutarında alacağın fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takip tarihinden itibaren yıllık %19,5 avans faizi ve değişen oranlardaki faizi ile icra masrafları ve vekalet ücreti ile birlikte tahsili için icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun süresinde itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerinde olup, tarafların iddiaları doğrultusunda delilleri toplanarak taraf defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına dair ihtaratlı ara karar kurulmuş inceleme günü sadece davacı defterlerini incelemeye esas olacak şekilde dosyamıza sunmuşutr.
Yapılan inceleme neticesinde davacı defterlerine göre davacının davalıdan alacaklı olduğu tespit edilmiş fakat davalının defterlerini incelemeye esas olacak şekilde ibraz etmemesi üzerine tarafların uyuşmazlık konusu dönemlere ait BA/BS formları celbedilerek dosyamıza rapor sunan bilirkişiden tekrar ek rapor alınmıştır. Ek rapora göre davalının uyuşmazlık konusu faturaları vergi dairesine bildirdiği tespit edilmiş bu haliyle artık ispat yükü davalı üzerine geçerek, borcu ödediğine dair kanuni delil sunması gerekmekte olup, davalının yargılama sırasında borcu ödediğine dair kanuni delil ileri süremediği ve söz konusu alacağın likit olduğu dikkate alınarak tüm talepler hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜ İLE;
-Davalının aleyhine yapılan Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline,
-Takibin asıl alacak miktarı olan 12.758,85-TL üzerinden aynen devamına,
-Asıl alacağa davacının takip talebindeki miktarı aşılmamak üzere değişen oranlarda avans faizi işletilmesine,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 871,56-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 169,19-TL harcın mahsubu ile bakiye 702,37-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 3.400,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından ödenen 44,40-TL başvurma harcı, 169,19-TL peşin harç, 921,10-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.134,69TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.16/11/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza