Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/174 E. 2020/250 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/174 Esas
KARAR NO : 2020/250

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2019
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu faturaların müvekkili tarafından davalının istediği işin icrası sonucu kesildiğini ve davalı borçluya teslim edildiğini müvekkili tarafından ticari defterlere ve kayıtlara da işlendiğini, ancak davalı borçlunun söz konusu faturaları teslim almasına rağmen fatura bedeli borçlarını ödemediğini ve müvekkilini mağdur ettiğini, müvekkilinin metal kaplama işini yaptığını, davalı tarafça müvekkiline verilen ürünlerin kaplaması müvekkili tarafından yapılmakta ve kaplanan ürünlerin ise davalı tarafça teslim alındığını, davalı taraf kaplanmasını istediği ürünleri müvekkiline teslim edip müvekkilinin işi tamamladıktan sonra yapılan işin faturasını düzenleyerek davalıya teslim etmesi şeklinde çalıştıklarını, müvekkil davacı ile davalı arasında yapılan ticari işe ilişkin müvekkili tarafından tutulan cari hesap ilişkisinde davalının bu faturalara ilişkin ödemelerini gerçekleştirmediğini, taraflar arasında yürütülen işe konu ürünleri müvekkilinin kendi hazırladığı sevk irsaliyesi ile tesim ederek işin yapılmasını talep ettiğini, müvekkilinin irsaliyede belirtilen ürünlerin kaplamasını sayı adedi üzerinden yaptığı işin ücretini davalıya fatura ettiğini, davalının daha önce yapılan bir çok işin bedelini müvekkiline ödediğini fakat takibe konu iş nedeniyle doğan borcunu ödemediğini belirterek yapılan itirazın haksız olduğundan bahisle itirazın iptaliyle %20’den az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: davacı firma tarafından müvekkili şirketin aleyhine Büyükçekmece … İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile haksız ve hukuka aykırı şekilde icra takibi başlatıldığını, başlatılan haksız ve hukuka aykırı icra takibine yasal süresi içinde itirazda bulunduğunu, davacı tarafça yapılan kaplamaların hatalı çıktığını, bu nedenle de müvekkilinin hatalı kaplamalar sebebiyle zarara uğradığını, bu hata sonucu müvekkilinin yurt dışı firmalarından olan alacaklarını alamadığını, davacının yapmış olduğu işin ayıplı olduğunu, bu nedenle de davacı firmanın müvekkilinden alacaklı olduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, müvekkili firmanın davacı firmaya olan bütün borçlarını ödediğini, davacı firmanın müvekkilinden herhangi bir alacağının bulunmadığını, bu hususa ilişkin defter incelemesi yapılmasını talep ettiği, müvekkili aleyhine başlatılan takibin davacının dava dilekçesinde iddia ettiği gibi likit ve muayyen olmadığını, bu nedenle davacının %20’den aşağı olmamak üzere icra-inkar tazminatı talebinin reddi gerektiğini, bu durumda ise davacı şirketin TTK m.20//2’den kaynaklı basiretli tacir gibi davranma borcuna riayet etmediğinin de görüleceğini, müvekkil aleyhine Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası ile başlatılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketin davacıya herhangi bir borcu bulunmadığını, bu nedenle huzurdaki davanın reddini talep etmiştir.
Büyükçekmece …. İcra Dairesinin …. esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 59.583,35 TL alacağın tahsili için 27.12.2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca, ferilerine itiraz ettiği, icra dairesine itirazın yasal süresinde yapıldığı, itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Bilirkişi …., 07/02/2020 tarihli raporu ile; davacının davalıdan 27.12.2018 takip tarihi itibariyle 59.583,35 TL alacaklı olduğu, alacak tutarını hem davacı şirket, hem de davalı şirket ticari defter kayıtlarının teyit ettiği, asıl alacağa takip tarihinden tahsil tarihine kadar yasal faiz oranı üzerinde yıllık %9 faizi talep edilebileceği sonucuna ve kanaatine varıldığını bildirmiştir.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava taraflar arasında ticari ilişki olduğundan bahisle alacak olduğuna dair yapılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Dava dosyamızda ispat yükü müdde-i iddiasını ispatla mükelleftir kuralı gereği alacaklı olduğunu iddia eden davacı üzerindedir. Tarafların tacir olduğu hususu göz önünde bulundurularak davacının iddiası noktasında ticari defterleri üzerinde ihtaratlı inceleme kararı verilmiştir. Yapılan inceleme neticesinde davacının davalıdan 27.12.2018 takip tarihi itibariyle 59.583,35 TL alacaklı olduğu, alacak tutarını hem davacı şirket, hem de davalı şirket ticari defter kayıtlarının teyit ettiği anlaşılmıştır. Davalının cevap dilekçesi içeriğinden malların davalı tarafından teslim alındığı göz önüne alındığında davacının teslim olgusuna ilişkin iddiasını ispatladığı kanaatine varılmış ve bu aşamada ispat yükü yer değiştirerek davalı üzerine geçmiştir.
Gelinen aşamada davalı her ne kadar satın alınan malların ayıplı olduğunu iddia etmiş ve ödemenin yapıldığını iddia etmişse de yargılama aşamasında ayıbın somut olarak neye dair olduğunu ve ayıp ihbarına dair herhangi bir bilgi belge dosyamıza sunamadığı gibi ödeme olgusunu da ispata yarar delil dosyamıza sunamamıştır. Bu sebeple gelinen aşamada davacının davasını ispatladığı ve alacağın likit olduğu kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KABULÜ ile,
-Davalının Büyükçekmece …. icra müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin asıl alacak olarak 59.583,35 TL üzerinden aynen devamına,
-Asıl alacağı takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
-Asıl alacağın %20’sine denk gelen icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 4.070,27 -TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.017,54 TL harcın mahsubu ile kalan 3.052,73-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarf edilen 1.017,54 TL peşin ve 54,40 TL başvurma harcı, 800,00 TL bilirkişi ücreti, 125,10 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 1.997,04 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 8.545,84-TLvekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5- Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 13/03/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸