Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/171 E. 2019/383 K. 22.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/1015 Esas (Asıl dosya)
KARAR NO : 2019/383

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 15/03/2019
KARAR TARİHİ : 22/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/03/2019

Davacılar ….Limited Şirketi, ….Limited Şirketi, … tarafından tarafından hasımsız olarak açılan Konkordatnun Tasdiki davasında mahkememizde yapılan açık duruşması sonunda verilen 14/03/2019 tarihli (13) nolu ara kararı ile davacı borçlu şahıs … yönünden davanın tefrikine, ayrı bir esas numarasına kaydedilerek konkordato talepleri hakkında karar oluşturulmasına karar verilmiş, yukarıdaki esasa kaydı yapılan dava dosyasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; İİK.nun 206.maddesinde düzenlenen 1.sırada yazılı alacaklar için haciz yoluyla yapılan ya da yapılacak takipler hariç olmak üzere konkordato talep eden müvekkili firmalar aleyhine 6183 sayılı kanuna göre yapılan takiplerde dahil olmak üzere hiçbir takip yapılmamasına ve yapılmış olan takiplerin durdurulmasına, taşınır taşınmaz veya ticari işletme rehni ile temin edilen alacaklar nedeniyle yapılacak ya da yapılmış takiplerde ise muhafaza tedbirleri alınmasını ve rehinli malın satışının önlenmesine, rehinle temin edilmiş mallar bakımından bir muhfaza tedbiri uygulanmışsa, bu muhafaza tedbirlerinin kaldırılmasına, İİK.nun 206.maddesinde düzenlenen 1.sırada yazılı alacaklar hariç diğer alacaklarla ilgili yapılmış takiplerle ilgili muhafaza tedbiri yapılmış ise, üzerindeki hacizler baki kalmak kaydıyla muhafazalarının kaldırılarak müvekkillerine yediemin olarak teslimine, İİK.nun 206.maddesinde düzenlenen 1.sırada yer alan alacaklar için haciz yoluyla yapılan ya da yapılacak takipler hariç olmak üzere konkordato talep eden müvekkilleri aleyhine ihtiyati haciz uygulanmamasına, mühlet içerisinde üçüncü kişilerde bulunan banka teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin alacaklılar tarafından gerçekleştirilebilecek takas ve mahsup işlemlerinin ve banka hesaplarına konlabilecek blokajların engellenmesine, müvekkillerinin borçlarına kefil olan kefillerin de etkileyeceğinden ve rücu talepleri sebebiyle müvekkillerinin mali yapısında olumsuz sonuçlar doğurabileceğinden TBK m.590/II uyarınca kefiller bakımından da takiplerin durdurulmasına, keşide tarihi mühletten sonraki bir zamana denk gelen çeklerin konkordato mühleti içerisinde ödenmesi mümkün olmadığından söz konusu çeklerin “karşılıksızdır” işlemine tabi tutulmamamısna, konkordato talep eden müvekkillerin nam ve hesabına komiser denetiminde açılacak banka hesapları ile var olan banka hesaplarının koruma altına alınarak işbu hesaplara haciz konulmayacağı yönünde tedbir kararı verilmesine, konkordato talep eden müvekkilleri hakkında geçici ve kesin mühmet sonunda konkordatolarının tasdikine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin 20/03/2019 tarihli tensip tutanağı kapsamında davacı/borçlu şahıs … (TC….) yönünden komiser heyetinin ibraz ettiği rapor yeterli görülmediğinden davacı/borçlu şahıs … (TC….) yönünden kesin mühlete geçilip geçilmeyeceği hususlarında komiser heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş, 21/03/2019 tarihli komiser heyeti raporunda ; borçlu şahsın ….Limited Şirketi ile … Limited şirketinin ortak, imza yetkilisi ve müdürü olup, şirketlerin faaliyetlerine doğrudan katıldığı ve iştirak ettiği, borçlu şahsın geçici mühlet süresince, genel olarak faaliyetlerini konkordatonun hükümlerine uygun olarak yerine getirdiği, dürüstlük kuralına aykırı herhangi bir hareketinin saptanmadığı, borçlunun ortağı olduğu şirketler için 248.062,00 TL tutarında çek ciro ettiği, yine ortağı oldığu şirketlerin aynı zamanda 2.375.962,27 TL tutarında alınan çeklerden dolayı alacaklı olduğu, borçlu şahıs …’in, şirketlerin banka kredilerine karşılık, kefalet sözleşmesinden doğan toplam borç tutarının 2.358.139,12 TL olduğu, buna karşılık …’in dosyada mübrez bilirkişi raporlarıyla 1.400.000,00 TL değerinde 2 adet taşınmazı üzerinde şirket alacaklıları lehine ipotek tesis ettiği, hakkında kesin mühlet kararı verilen şirketlerin, faaliyetlerine devam etmesi halinde borçlarını ödemeleri için uygun zeminin oluşabileceği, şirketler tarafından borç yükümlülüğünün yerine get rilmesi halinde, konkordato talep eden şahsın, ciro ettiği çeklerden kaynaklanan sor mn tuluğunun ortadan kalkabileceği gibi kefalet sözleşmesinden doğan borçlarının da sona erebileceği, borçlunun şahsi borcunun 11.610,80 TL tutarında bireysel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı, başka bir şahsi borcunun bulunmadığı, 05.03.2019 tarihli revize konkordato ön projesinde borçlunun her bir şirket için 100.000,00 TL toplam olarak 200.000.00 TL tutarında sermaye artışı yapmayı taahhüt ettiği, davacı şahsın mali durumunu iyileştirmesi, aynı zamanda ortağı ve imza yetkilisi olduğu şirketlerin faaliyetlerine doğrudan katılıp, şirketlerin borçlarının tamamının 2 yılda ödenmesini öngördüğü, revize projenin uygulanabilir ve konkordato tekliflerinin başarıya ulaşmasının mümkün olduğu, bu tıedenle kesin mühlet şartlarının sağlanmış olduğu, konkordato talep eden borçlu şahıs …’e kesin mühletin verilebileceği mütalaa olunmuştur.
HMK.nun 166/1-4 maddesinde “aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar…. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır. ” düzenlenmiştir.
Mahkememize açılan işbu dosya ile yine mahkememizin…. Esas sayılı dosyası dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, şirketin ortak ve yetkilsiinin aynı kişi olması ve tek dosyada değerlendirilmesinin usul ekonomisi bakımından daha uygun olması, ayrıca konu birliğinin mevcut olduğu, dayanılan delillerin ve maddi vakıaların müşterekliğinin delillerin birlikte değerlendirilmesini gerektirdiği, yapılacak değerlendirme sonucunda dosyalardan biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olduğu ve bağlantı bulunduğu anlaşılmakla usul ekonomisi de gözetilerek HMK.nun 166/1, 4 madde ve bendleri uyarınca mahkememiz dosyasının Mahkememizin 2018/1015 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Mahkememiz dosyası ile yine mahkememizin …. Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili irtibat bulunduğundan mahkememiz dosyasının daha önce açıldığı tespit olunan mahkememizin …. esas sayılı dosyası ile BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Yargılamanın ve konkordato işlemlerinin … Esas sayılı dosyası üzerinden devam edilmesine,
3-Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Esas hükümle birlikte İstinaf yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oybirliğiyle verilen karar verildi.25/03/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸