Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/168 E. 2019/341 K. 18.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/168
KARAR NO : 2019/341

KARAR TARİHİ : 18/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan ticari şirket (tasfiyeye ilişkin) davasının ilk dava şartı bakımından dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkilinin davalı kurumun ticaret sicilinden 18/12/2015 tarihinde re’sen terkin ettiği ….sicil numaralı ….Kumaşçılık San. Ve Tic.Ltd.Şti.’nin… Mahallesi …. Sokak No:…. … /…. adresinde mukim atölyesinde 19/03/2004-31/07/2004 tarihleri arasında çalıştığını, T.C.Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı 26/09/2016 tarih ….sayılı yazısı ile müvekiline bağlanan emekli aylığı ile ilgili olarak 29/04/2016 tarih … sayılı denetmen raporunda müvekkilinin ….Kumaşçılık San.Ltd.Şti.ünvanlı işyerindeki 2014/03-07 dönemlerine ait hizmetlerinin fiili olmadığnın tespit edildiğinin bildirildiğini, Bursa …İş Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasına İstanbul Ticaret Sicli Müdürlüğünce gelen yazı cevabında ….Kumaşçılık San.Ltd.Şti.’nin re’sen terkin edildiğnin bildirildiğini belirterek Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, ….Karar sayılı 31/01/2018 tarihli kararı ile ihyasına karar verilen ….Kumaşçılık San.Ltd.Şti.’ne 6102 sayılı TTK.nun 547/2.maddesi gereği son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına, kararın tescil ve ilanına, kararın tescil ve ilan ilan için İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemseinin …. Esas, ….Karar sayılı ve 31/01/2018 tarihli kararı ile ihyasına karar verilen ….Kumaşçılık San. Ve Tic.Ltd.Şti’ne 6102 sayılı TTK.nun 547/2.maddesi gereği tasfiye memuru atanması istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir. Mahkememizce dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda;
Davacı Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas, ….Karar sayılı 31/01/2018 tarihli kararı ile ihyasına karar verilen ….Kumaşçılık San.Ltd.Şti.’ne 6102 sayılı TTK.nun 547/2.maddesi gereği son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya birkaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmesini talep etmiş ise de söz konusu kararla ilgili dosya ve karara yapılan itiraz incelendiğinde davacı tarafından ihyası istenen şirket aleyhine davacı tarafından Bursa …. İş mahkemesinin …. E sayılı dava dosyası ile açılmış dava bulunduğu sebebiyle ihya edilmiş ve ek krarala da Mahkememizin bu kararını Bursa ….. İş Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasına sunulduklarını fakat Mahkememiz kararında, ihyasına karar verilen şirketin , 6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun 547/2 maddesi gereği tasfiye memuru atanıp tescil ve ilanına karar verilmesi hususu unutulduğundan, İş Mahkemesince duruşma gün ve saati belirlenip taraflara tebliğ edilemediğini
6102 sayılı Ticaret Kanunu’nun 547/2 maddesi; “Mahkeme istemin yerinde olduğuna kanaat getirirse, şirketin ek tasfiye için yeniden tesciline karar verir ve bu işlemlerini yapmaları için son tasfiye memurlarını veya yeni bir veya birkaç kişiyi tasfiye memuru olarak atayarak tescil ve ilan ettirir” hükmüne haiz olduğunu , karar tashihi talebimizin kabulü ile ihyasına karar verilen şirkete son tasfiye memurlarının veya yeni bir veya bir kaç kişinin tasfiye memuru olarak atanmasına kararın tescil ve ilanına, kararın bir örneğinin tescil ve ilan için Ticaret Sicil Memurluğu’na gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin Karar tashihi talebinin, yapılacak bir tashih işlemi bulunmadığından REDDİNE karar verilmesi üzerine İstinaf kanun yolu sonucunda
Tüzel kişiliğin ihyasına karar verilen davadışı şirketin TTK nun geçici 7.maddesi uyarınca 18.12.2015 tarihinde re’sen sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır.Davadışı şirket TTK hükümlerine göre tasfiye edilmediğinden terkinden evvel tasfiye halinde bulunmadığı gibi bir tasfiye memuru mevcut değildir.Bu sebeble husumetin sicil memurluğuna yöneltilmesi yeterlidir. Terkin işlemi kaldırılarak şirketin ihyasına karar verildiğinde şirket terkinden evvel ki mevcut haline döneceğinden tasfiye memuru atanmaması bir eksiklik değildir.Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince tavzih isteminin reddine ilişkin verilen ek kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına ve TTK’nın geçici 7/2.maddesi uyarınca tasfiye memurunun atanmasına gerek olmamasına göre davacı vekili tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Denilerek talep daha önce de red edilerek kesinleşmiştir.
Tasfiye memuru atanması istenen şirket, ticaret sicilinden tasfiye ile terkin edilmediğinden dava ek tasfiye davası olarak nitelenemeyeceğinden TTK 32 vd maddeler ile TTK geçici 7. maddesine olarak görülmüştür.
Bilindiği üzere 6102 Sayılı TTK’nın geçici 7. maddesinin 1. fıkrası uyarınca 01.07.2015 tarihine kadar aynı maddede sayılan halleri tespit edilen ya da bildirilen anonim ve limited şirketler ile kooperatiflerin tasfiyeleri, ilgili kanunlardaki tasfiye usulüne uyulmaksızın bu madde uyarınca yapılır.
Hükmü ve konuyla iligli keisnleşem mahkeme kararı da dikkate alındığında re’sen sicilden terkin edildiği anlaşılmaktadır.Davadışı şirket TTK hükümlerine göre tasfiye edilmediğinden terkinden evvel tasfiye halinde bulunmadığı gibi bir tasfiye memuru mevcut değildir.Bu sebeble husumetin sicil memurluğuna yöneltilmesi yeterlidir. Terkin işlemi kaldırılarak şirketin ihyasına karar verildiğinde şirket terkinden evvel ki mevcut haline döneceğinden tasfiye memuru atanmasını gerektirir bir husus yoktur her ne kadar dayanak gösterilen derdest iş mahkemesince bu yönde ara karar oluşturulmuş ise de söz konusu şirket ihya edilerek yeniden tüzel kişilik kazanarak davada taraf olma ehliyetini kazanmış olup yapılacak tebligatla taraf teşkilinin sağlanması yeterli olup bu iş mahkemesindeki dava için tasfiye memuru atanmasını gerektirir bir durum olmadığı da dikkate alınarak kesinleşen mahkeme kararı nazara alınarak yerinde görülmeyen tasfiye memuru atanması talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan harçtan mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olamdığına,
3-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine,
4-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben oy birliği ile karar verildi.18/03/2019

Başkan ….
¸
Üye ….
¸
Üye ….
¸
Katip….
¸