Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/155 E. 2020/97 K. 28.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/155 Esas
KARAR NO : 2020/97

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 12/10/2015
KARAR TARİHİ : 28/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/01/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında verilen karar ile iflasına karar verildiğini, iflas tasfiyesinin Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. İflas sayılı dosyası ile yürütüldüğünü, iflas idaresince müflis şirketin 3.şahıslardaki alacaklarının tespiti amacıyla ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırıldığını, yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilen alacaklar için icra takibi başlatılmasına karar verildiğini, bu karar gereğince borçlu olarak tespit edilen davalılar hakkında Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, ancak davalı tarafın takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile %20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar vekili yargılama sırasında sunmuş olduğu beyan dilekçesinde; bilirkişi tarafından davacının ticari defter, cari hesap ekstreleri ve faturalarına ulaşılamadığının, bu nedenle davacının alacağını ispat edemediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Giyim tarafından borçlular … ve … hakkında 34.949,08 TL asıl alacak ile işlemiş faizin tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçluların yetkiye ve borca itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı vekili tarafından sunulan 10/12/2015 havale tarihli dilekçede davalı …’in sehven taraf olarak gösterildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplandıktan sonra dosya ve davacının ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 26/04/2016 tarihli raporda; davacının 2011 ve 2010 yılları envanter defterlerinin kapanış tasdiklerinin bulunmadığı, diğer defterlerin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalı …’den 34.949,08 TL alacaklı olduğu, davacı şirketin ticari defterlerin bulunduğu arşivde elektriklerin kesik olması, evrakların çok büyük bir alanda hacimli koliler içerisinde olması, arşiv alanı ile defter ve belgelerin tozla kaplanmış olması ve bazı yıllara ilişkin bilgisayar kayıtlarının bulunmaması nedeniyle iddia olunan alacağın taraflar arasındaki hangi tür ilişkiden kaynaklandığı hususunun incelenerek defter ve kayıt içeriklerine göre araştırmasının yapılamadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 27/02/2019 tarihli ilamıyla hükmün kaldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce kaldırma kararı doğrultusunda yargılamaya devam olunmuştur.
Dosya ve davacının ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 20/11/2019 tarihli raporda; dosya kapsamında davacının talep ettiği alacağa ilişkin fatura veya belge bulunmadığı, davacının ticari defterlerinin sunulamadığı, yerinde inceleme de yapılamamadığı, bu nedenle davacının davalılardan alacaklı olup olmadığı ve mevcut ise miktarının tespit edilemediği belirtilmiştir.
Yargılama sırasında davacı vekili ticari defterlerinin bulunduğu yerin suyla kaplı olduğunu, zarar görmeyen ticari defterleri inceleme için hazır etmeye çalışacaklarını beyan ettiği, ancak bilirkişi raporundan da anlaşılacağı üzere davacı tarafça ticari defterlerin hazır edilememiş olduğu görülmüştür.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Öncelikle davalı … aleyhine açılan dava bakımından yapılan değerlendirmede; davacının bu davalı ile ticari ilişkisinin bulunmadığı, davacı vekilince de yargılama sırasında sunulan dilekçede bu davalı hakkında sehven dava açıldığının beyan edildiği, dolayısıyla bu davalıya husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığı anlaşılmakla, davalı … aleyhine açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Davalı … aleyhine açılan dava bakımından yapılan değerlendirmede ise; her ne kadar davacı tarafından alacaklı olduğu iddiasıyla iş bu dava açılmış ise de, davacı ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişki bulunduğu, buna dayalı olarak davacının davalıdan alacaklı olduğu hususlarının kanıtlanamadığı, bilirkişi raporu ile de tespit edildiği ve davacı vekilince beyan edildiği üzere davacının ticari defterlerinin bulunduğu yer ve mevcut durumu itibariyle incelenmesinin mümkün olmadığı, bu nedenle ticari defterlerin inceleme için hazır edilemediği, mevcut durumu itibariyle ticari defterlerin yerinde incelenmesinin de mümkün olmadığı, sonuç olarak davacının alacak iddiasının kanıtlanamadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki taraflar arasındaki hukuki ilişki kanıtlanamamış olup, bu durumda yetkili icra dairesinin davalı borçlunun yerleşim yeri olan İzmir İcra Dairesi olduğunun kabulü gerekmektedir. Bunun sonucu olarak davamız açısından yetkili icra dairesinde başlatılmış bir takipten söz edilmesi de mümkün değildir. Bu nedenle davanın bu yönden de reddi gerekmektedir. Bu itibarla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 422,46 TL harçtan mahsubu ile bakiye 368,06 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 5.246,89 TL TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı karar verildi. 28/01/2020

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza