Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/152 Esas
KARAR NO : 2020/124
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 04/06/2018
KARAR TARİHİ : 03/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/02/2020
Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. Esas ve …. Karar sayılı görevsizlik kararı ile dosya mahkememize tevzi edilen İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ve davalı arasında Büyükçekmece …. Noterliği’nin 26.04.2018 tarihli … yevmiye numaralı satış işlemi ile …. plakalı varı römork (dorse) niteliğindeki aracın alım salımı yapıldığını ve satış esnasında aracın plaka değişikliği de yapılmış olup aracın şuan ki plakası …. olduğunu , Bu satış işleminin bedeli 9.000 Tl olduğunu davalı taraf bu satış bedeli için 26.04.2018 Tarihli …. numaralı 9.000 TL bedelli faturayı düzenlediğini ve alım satım işlemine konu olan dorse dav alıdan hurda olarak alındığını ve müvekkil şirket tarafından masraf yapılarak tamir işlemleri gerçekleştirildiğini ve kullanılmaya başlandığını ve …. müvekkil şirket yetkilisi, ödeme yaparken sehven 9.000TI. yerine 36.000 TL bedeli davalının hesabına gönderdiğini müvekkili şirketin tiim taleplerine rağmen, davalı taraf, müvekkil şirketçe sehven fazla ödenen tutarı iade etmediğini ve sehven fazla ödenen 27.000 TL’nin tahsili için … aleyhinde Büyiikçekmece … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını fakat davalı icra takibine haksız olarak itiraz ettiğini, bu nedenle icra takibine haksız olarak yapılan itirazın iptali için işbu davayı açmak zorunluluğu olduğunu , bu sebeplerle davalının icra takibine yapmış olduğu haksız ve kötünivetli itirazın iptaline , davalı taraf hakkında %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine ve yargılama masrafları ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun dava dilekçesi tebliğ edilmiş, ancak cevap dilekçesi sunmamıştır.
Büyükçekmece … İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; 27.073,23-TL alacağın tahsili için 26/04/2018 tarihinde ilamsız takip başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya tebliğ edildiği, borçlunun borca, ferilerine itiraz ettiği, icra dairesine itirazın yasal süresinde yapıldığı, itirazın iptali davasının yasal bir yıllık süresi içinde açıldığı görülmüştür.
Bilirkişi SMMM …. 21/11/2019 tarihli bilirkişi raporu ile, davacı ve davalının 2018 yılı ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davacı tarafça incelemeye sunulan yasal defter kayıtlarında; davacının davalıdan 27.000-TL alacaklı olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu, davalının yasal defter kayıtlarında; davalının davacıya 1.000,00 TL borçlu olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu, gelen banka cevabı yazısı ile davacının hesabından davalıya 36.000-TL havale işlemine ilişkin dekont örneğinin gönderildiği, araç satış sözleşmesinin 9.000,00-TL bedelle düzenlendiği, davacının davalıya 36.000,00-TL banka ödeme yaptığı, araç satış sözleşmesine istinaden davalı tarafından 2 farklı bedelli fatura düzenlenmesinden dolayı; aracın 2. El piyasa değerinin (satış değeri) tespiti hususunda dosyaya bu konuda uzman bir bilirkişi atanmasının daha sağlıklı olacağı sonuç ve kanaatine varıldığını beyan etmiştir.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Öncelikle ispat müessesesini açıklamakta fayda var. Bilindiği üzere, hakim, davada hangi vakıaların ispat edilmesini tespit ettikten sonra, bu vakıaların kimin tarafından ispat edilmesi gerektiği sorusuyla karşılaşır; buna ispat yükü denir. Kendisine ispat yükü düşen taraf için, bu bir yükümlülük(mükellefiyet) değil, sadece bir yüktür(külfettir). Taraf kendisinin ispat etmesi gerektiği vakıayı ispat edemezse karşı taraf ve mahkeme onu mutlaka ispat etmesini isteyemez, bilakis kendisine ispat yükü düşen taraf , o vakıayı ispat edememiş sayılır.(Kuru, Medeni Usul Hukuku, 2016, sy 319)
Yerleşik Yargıtay Kararlarına göre; havale borç ödeme vasıtası, bir çeşit ödeme aracı olup, havale belgesinde paranın borç olarak gönderildiğinin belirtilmesi gereklidir. Aksi halde gönderilen havalenin bir borcun ödenmesi amacıyla gönderildiği karine olarak kabul edilmelidir. Borç ödeme belgesi olan havale nedeni ile alacaklı olduğunu davacı ispat etmelidir.
Somut olayımızda havale neticesinde yapılan fazladan ödemenin yanlışlıkla gönderildiği noktasında ispat yükü davacı üzerinde iken yargılama sırasında yer değiştirmiştir. Şöyle ki, muhakeme sırasında mahkememizce bilirkişi incelemesi yapılmış olup, inceleme neticesinde davalı tarafça rapora itiraz edilmiştir. Davalı itiraz ile, taraflar arasında satıma konu dorsenin gerçek bedelinin 9.000 TL olmadığını, resmi şekilde yapılan senette bu bedelin düşük gösterildiğini iddia ederek resmi senetteki satış bedelinin gerçeği yansıtmadığını belirtmiştir. Bu durum bedelde muvazaa olup, muvazaaya konu işlemin tarafı olan davalının yazılı delille bu hususu ispatlaması gerekmektedir. Haliyle gelinen aşamada söz konusu uyuşmazlığın dorse satış bedelinden kaynaklandığı, davalının, davacının kendisine başkaca borcu olduğuna dair iddiasının da bulunmadığı, kendi muvazaasını yazılı delille ispatlaması gerektiği, son halde ispat yükünün davalıya geçtiği ve iddiasını ispatlar delil dosyaya sunamadığı ve alacağın likit olduğu anlaşılmakla talep hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN KABULÜ İLE,
-Davalının Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin asıl alacak olan 27.000 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesine,
-Asıl alacağın %20’sine tekabül eden 5.400 TL nin icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 1.844,37-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 462,35-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.382,02-TL harcın davalıdan tahsil ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından peşin yatırılan 462,35-TL harç, 35,90-TL başvurma harcı, 9,00-TL posta masrafı, 700,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.207,25-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.050,00-TL nispi vekalet ücretin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğnde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 03/02/2020
Katip …
E-imzalıdır ¸
Hakim …
E-imzalıdır ¸