Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/134 E. 2020/251 K. 09.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/134 Esas
KARAR NO : 2020/251

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/08/2017
KARAR TARİHİ : 09/03/2020
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 16/08/2017 tarihinde mahkememize sunduğu dava dilekçesinde; müvekkili şirketin 04/04/2013 tarihinde Eyüp …. Noterliği’ nin … yevmiye no.lu 04/04/2013 tarihli Araç Satış Sözleşmesi ile davalı şirketten …. plakalı …. model …. marka aracı 175.000,00-TL bedelle satın aldığını, satın aldıktan sonra aracın plakalı …. olarak tescil edildiği ve müvekkil şirket yetkilisi tarafından hususi olarak kullanıldığını, araç üzerine satın alma tarihinden yaklaşık 1 yıl sonra 21/05/2014 tarihinde Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık ve Mali Suçlar Bürosu tarafından Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu kapsamında “Suça Karışan Araç” şerhi konulduğunu, şerhin kaldırılması hususunda hak tanıyan “5607 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa Göre Gümrük Vergilerinin Eksik Ödenmesi Nedeniyle Elkonulan Kara Taşıtlarının Sahiplerine İadesine İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik” kapsamında araç üzerindeki şerhin kaldırılması için yaptıkları 02/06/2017 tarihli başvuru neticesinde Yeşilköy Gümrük Müdürlüğü 08/07/2017 tarihli … sayılı yazısı ile 28.678,00-TL nin ödenmesi halinde yönetmelik kapsamında işlem yapılacağının bildirildiğini, yazıya istinaden Özel Tüketim Vergisi’ nin müvekkili şirket tarafından ödendiğini, davalı tarafa , araç üzerindeki şerhi kaldırmak ve aracın mülkiyetine eksiksiz bir şekilde sahip olabilmek için müvekkilinin ödemiş olduğu 28.678,00-TL nin ödenmesi için Bakırköy ….Noterliği’ nin 09/08/2017 tarih …. yevmiye no.lu ihtarnamesi gönderilmesine rağmen davalı tarafın herhangi bir ödeme yapmamakla birlikte gönderdiği Bakırköy …. Noterliği’ nin 11/08/2017 tarih ve …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile sorumluluğu kabul etmediklerini bildirdiklerini, ancak araç bedelini tümüyle müvekkilden tahsil etmiş olması ve devamında müvekkilin aracın mülkiyetine eksiksiz bir şekilde sahip olabilmek için 28.678,00-TL daha ödeme yapmak zorunda kalmasının sorumlusunun davalı şirket olduğu iddiası ile iş bu davayı açmış, bu bedelin müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 06/10/2017 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı tarafın yargılamaya konu aracın şirket adına alındığını ancak aracın şahsi olarak kullanıldığını bu nedenle davanın tüketici mahkemesinin görev alanı içerisinde olduğunu iddia etmiş ise de davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu beyanla davanın usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … Tüketici Mahkemesince verilen 18/09/2018 tarih ve …. Esas …. sayılı görevsizlik kararı, İstanbul BAM … Hukuk Dairesi’nin 11/02/2019 tarih ve …. Esas-…. Karar sayılı ilamıyla kesinleşmiş olup, dava dosyasının mahkememize gönderildiği ve mahkememizin ….Esasına kaydı yapılmıştır.
TÜM DOSYA MUHTEVİYÂTI KÜLLÎYEN TETKÎK EDİLDİĞİNDE;
Dava, satın alınan aracın ayıplı olduğu iddiasına dayalı alacak davasıdır.
6102 sayılı TTK’nun 23/1-c maddesine göre; “malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı 2 gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra 8 gün içinde malı incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda TBK’nun 223.maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
Somut olayımızda ayıba konu araç üzerine 21.05.2014 tarihinde şerh konulduğunun davacı tarafından bilindiği, bu haliyle davacının ayıbı öğrendiği tarihin yine bu tarih olduğu hususu tartışmasızdır. Davacının söz konusu ayıp ihbarını bu tarihten itibaren makul süre içerisinde yapması gerekirken, yaklaşık 3 yıl sonra araca ilişkin vergi ödemesi yaptıktan sonra talepte bulunması sürenin yeniden işlemesine sebep olmayacaktır. Dolayısıyla makul süre içerisinde hak düşürücü süreye riayet etmeyerek ayıp ihbarında bulunmayan davacının söz konusu aracı ayıplı haliyle kabul etmiş sayılacağı anlaşılmakla aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın hak düşürücü süre nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40-TL karar ve ilam harcının davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı tarafından sarf edilen 20,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.301,70-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 09/03/2020

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸