Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/131 E. 2019/624 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/131 Esas
KARAR NO : 2019/624

DAVALI : HASIMSIZ
DAVA : İflas (İflasın Ertelenmesi)
DAVA TARİHİ : 03/04/2015
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2019

Mahkememizden verilen 07/04/2016 tarih ve …. Esas ….. sayılı kararının Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 16.01.2019 tarih ve … Esas ….. Karar sayılı ilamıyla bozulduğu, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla İflas (İflasın Ertelenmesi) davasının bozma sonrası yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde;müvekkili şirketin 2002 yılında kurulmuş bir aile şirketi olduğunu, … Mah. …..Cad. No:…… Zeytinburnu/İSTANBUL adresinde 7 katlı binada toplam 5.250 m2 lik alanda yıllık 100.000 parça kapasitede deri ve kürk giysi imalat ve satışı yaptığını, müvekkilinin özellikle Rusya pazarında tanınan ve partner mağazalar aracılığıyla ihracat ağırlıklı çalışmakta olup, yıllık ortalama ihracat tutarının 15.000.000 USA olduğunu, şirketin ödenmeyen vergi borcunun bulunmadığını, müvekkili şirketin karlılığının yıllar içinde büyüdüğünü, ancak 2014 yılında tahsil edilemeyen yurt dışı alacaklarının müvekkili şirketi nakit sıkıntısına soktuğunu, firmanın bankalara 42.000.000,-TL kredi borcu olmakla birlikte ortakların şahsi mal varlıklarından verdiği ipotekler sonucu bu borçları temin eden gayrı menkullerin 60.000.000,- TL değerinde olduğunu, yani banka alacaklarının aslında ipotekler ile temin edilmiş olup karşılığı olan borçlar olduğunu, bu gayrimenkullerin fiktif olarak bilançoda aktif olarak kayıt edilmesi halinde firmanın borca batık olmayacağını, kaldı ki banka borçlarına karşılık müşteri çekleri olup gününde ödenenler ile banka borçlarının ödenmesine devam edildiğini, sorunun ödenmeyen bankalardaki kredi borcunun açık kredi olması ve ödenmeyen çeklerin finansmanı için nakit temin edilememesinden kaynaklandığını, 31/12/2014 bilançosuna göre müvekkili şirketin 2014 yılını 2.000.000,-TL.si civarında borçla kapattığını, firmanın deri ürünlerinin dolar olarak fiyatlandırılması sebebiyle dolar üzerinden ham deri alması ve yine dolarla satış yapmasından dolayı dolar olarak alacaklı ve borçlu kaldığını, bilançoya kayıtlı olan 2014 yılı sonunda ödenmesi gereken 16.000.000.00 TL.si yurt dışı ruble-dolar alacağının ödenmeyerek 2015 yılına devir ettiğini, 2015 ilk çeyreğindeki satışlardan ödenmesi gereken 7.000.000.00 TL.si yurt dışı alacağı ve 10.000.000.00 TL. iç piyasa alacağın ödenmemesi sonucu 16.000.000,- + 7.000.000,- + 10.000.000,-= toplam 33.000.000.00-TL alacaklı bulunan müvekkili şirketin fınansal olarak zor duruma düştüğünü, 2014 yılı son çeyreğinde Rusya’da rublenin dolar ve TL karşısında % 40 gerilediğini, bu sebeple alıcıların dolar alım gücünün düşmesi sebebiyle ödemelerini yapamadıklarını, 2015 yılı ilk çeyreğinde dünya genelinde doların değerinin artmasının ülkemiz para biriminin % 20 düşmesine ve bunun sonucunda müvekkili firmanın eski ve yeni ham madde borçlarının % 20 oranında kendiliğinden artmasına sebebiyet verdiğini, müşterilerden alınan çeklerin de ödenmediğini, banka kredilerinin teminatı olarak kullanılan bu çeklerin müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığından firmanın gelir gider dengesinin bozulduğunu, banka kredilerinin hatalı biçimde açık vadeli olarak kullanıldığını, ödenmeyen müşteri çekleri ve gelmeyen yurt dışı alacakları sebebiyle firma ortağı …..’nun eşi adına olan 60.000.000.-TL değerindeki gayrı menkulleri bankalara firmaca kullanılan kredilere karşılık ipotek ettiğini, sonuçta bilanço ve mal varlığı kayıtlarına göre 6.500.000.00 TL. borç 33.000.000,-TL alacak kaydı bulunan müvekkili şirketin nakit ödeme temin edemediğinden ödeme güçlüğü ve haciz baskısı altına girdiğini, iyileştirme projesiyle bilançoda kayıtlı banka borçlannın ortakların şahsi mal varlığını teminat olarak göstererek ipotek verilmek suretiyle karşılanmasının planlandığını, bankaların alacaklarını bu ipotekleri paraya çevirerek tahsil etmesi halinde borcun 42.000.000,-TL. lik kısmının ödenmiş olacağını, müvekkili şirketin faaliyetinin sona ermesi halinde ise çalışan personelin işsiz kalacağını, müvekkili şirket ortaklarının tüm mal varlığını kaybedeceğini, şirketin bu güne kadar ortalama 20 milyon dolar yıllık satış cirosu ile faaliyetini sürdürdüğünü, kur değişiminden kaynaklanan iş potansiyelindeki azalmanın kalıcı olmadığını, Rusya’da yerleşik ve 11 perakende deri tekstil ürünü satışı yapan mağazaya sahip …. PLAZA firması ile 1 yıllık; aylık 2.000 parça kürk 2.000 parça deri satışında anlaşmaya varıldığını, haciz ve ödeme baskılarından kurtulması halinde firmanın 20 milyon dolarlık satış yapma olanağına kavuşacağını, müvekkili tarafından inşaatı devam ettiği için henüz tapuda kayıtlı olmayan …-…Projesi… ada ….pafta ….. blok kat ….. nolu daireyi satın aldığını, söz konusu gayri menkul için 3.130.000,- TL ödendiğini, 6 ay sonunda tamamlanarak tapular teslim edilerek satışı mümkün olacak bu dairenin rayiç değerinin 8.500.000,- TL olduğunu, dairenin satışı halinde 5.370.000,- TL net gelir elde edileceğini ve bu şekilde kısa vadeli nakit akışının düzeltilebileceğini, müvekkili şirket hakkında ihtiyati tedbir kararı verilmesi halinde pazarlama ve kreasyon çalışmalarına ağırlık verileceğini, üretim faaliyetinin devam ettirilebilmesi; müşteri ilişkilerinin sürdürülebilmesi gibi hususların gerçekleştirilebileceğini, borç ödeme vadelerinin yeniden yapılandırılacağını, işletme sermayesi için ortaklardan geçici ek kaynak sağlanacağını, anlaşmazlık veya çalışmaların yetersiz olması halinde ise sermaye artışı yapılmak suretiyle borçların tasfiye edileceğini belirterek öncelikle İİK.nun 179 ve HMK.389 maddesinde öngörülen ihtiyati tedbirlere ve diğer tedbir taleplerine karar verilmesini ve müvekkili şirketin borca batıklığının tespiti ile iflasının 1 yıl süreyle ertelenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım müdahiller vekilleri; davacının iflas erteleme talebinin reddiyle iflasına karar verilmesini, diğer bir kısım müdahiller vekilleri ise takdiri mahkemeye bıraktıklarını belirtmişlerdir.
Dava; 6102 sayılı TTK’nun 377 ve İİK ‘nun 179 maddelerine dayalı iflasın ertelenmesi istemine ilişkindir.
Celp edilen ticaret sicil kayıtlarına göre davacı ….. Tic. Ltd. Şti.’nin ….. sicil nosu ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne 08/02/2002 tarihinde tescil edilerek kurulduğu, kayıtlı adresinin ….Mah. ….Caddesi No:… Zeytinburnu/İSTANBUL olduğu, şirket adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili bulunduğu, şirketin iki ortaklı olup, ortaklarının…. ile …. olduğu, şirket sermayesinin dava tarihi itibariyle 3.850.000-TL olup, dava sırasında 01/06/2015 tarihli ortaklar kurulu kararı ile 2.450.000-TL arttırılmak suretiyle 6.300.000-TL’ye çıkartıldığı, arttırılacak sermayenin 1.823.452,40-TL’sinin geçmiş yıl karlarından karşılanmasına, 626.547,60-TL’sinin ise ortaklar tarafından nakden karşılanmasına karar verildiği, şirket ortaklarından….’nun şirketi münferiden temsil ve ilzama yetkili müdür olarak atandığı, şirketin başlıca faaliyet alanlarının her türlü ham ve işlenmiş hakiki ve suni deriden mamül, kürk, deri, kauçuk, lastik, plastik, poliüretan ve köseleden mamul kadın, erkek ve çocuk mont, kaban, ceket, pantolon, kemer, çanta, ayakkabı ve aksesuarlarının deri konfeksiyon ürünlerinin ve yardımcı maddelerin imali, imal ettirilmesi, ithali, ihracı, toptan ve perakende dahili ticareti olduğu, şirketin Zeytinburnu adresindeki merkezinde faaliyet gösterdiği anlaşılmıştır.
İflasın ertelenmesi için mahkemeye başvurulması konusunda ortaklar kurulu kararı dosyaya ibraz edilmiştir.
Davacı vekilinin vekaletnamesinde iflas erteleme davası açılması konusunda yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
Borca batıklık bilançosu ve iyileştirme projesi dava dilekçesi ekinde sunulmuştur.
Mahkememizce tensiple birlikte davacı şirkete denetim kayyım heyeti görevlendirilmiş, kayyımlardan ön rapor alınmış, iflas avansının yatırılması sağlanmıştır.
İflas erteleme davası açıldığı, Türkiye Ticaret Sicil Gazetesi ile tirajı 50.000’in üzerinde yurt genelinde dağıtımı yapılan ulusal gazetelerden birinde İİK 166. maddesi gereğince ilan edilmiş, gazete nüshaları dosyaya konulmuştur.
Davacı tarafından mahkememize iflas erteleme davası açıldığı ve davacı şirkete denetim kayyım heyeti atandığı ve kayyımların görevlerinin kapsamı ticaret sicil kayıtlarına re’sen tescil ettirilmiş, gelen cevap dosyaya konulmuştur.
İflasın ertelenmesi talebinde bulunan şirketin tüm aktif ve pasifleriyle demirbaşlarının rayiç değerlerinin tespiti, şirketin kayıt ve belgeleri üzerinde inceleme yapılarak şirketin mali durumunun analizi ile rayiç değerler üzerinden borca batık olup olmadığının belirlenmesi için mahallinde keşfen inceleme yapılarak bilirkişilerden rapor alınmıştır.
Mali müşavir …., makine mühendisi …., gayrimenkul değerleme uzmanı ….., marka değerleme uzmanı Doç. Dr. ….., tekstil uzmanı Prof. Dr. ……. imzalı 17/04/2015 tarihli raporda özetle ; davacı şirketin mal esasına dayalı 31/05/2015 tarihli rayiç değerler bilançosuna göre şirket aktiflerinin şirket pasiflerini karşılamaya yetmediği, İİK 179 ve TTK 376/2 maddeleri gereğince (-) 5.983.439,70-TL borca batık durumda olduğu belirtilmiştir.
Kayyımlar mali müşavir ….., ticaret hukuku Öğr. Üyesi Yard. Doç. Dr. ….. tarafından ibraz edilen 15/04/2015 tarihli raporda özetle; davacının deri ve kürk ürünlerinin imalatı ve satışı alanında faaliyet göstermek amacıyla kurulduğu, Zeytinburnu adresindeki şirket merkezinde faaliyet gösterdiği, kayıtlı sermayesinin 3.850.000-TL olduğu, kayıtlı sermayenin tamamının ortak tarafından ödendiği, şirketin 2015 yılı Mart dönemine ait çalışan sayısının 36 olduğu, 01/01/2015 – 31/03/2015 döneminde dönem zararının 12.575.118,98-TL olarak gerçekleştiği, 31/03/2015 tarihli bilançosundaki kaydi değerlere göre özvarlığının (-) 6.489.400,10-TL olduğu, iyileştirme projesinde ön görülen 2.150.000-TL sermaye arttırımının ivedi olarak karara bağlanarak uygulamaya konulmasının nakit girdisi bakımından önem taşıdığı, sermaye arttırımı ile iyileştirme projesinde öngörülen hususların uygulamaya geçirilmesi durumunda borca batıklıktan kurtulma ümidinin bulunduğu bildirilmiştir.
20/04/2015 tarihli ara karar ile davacı yanın ihtiyati tedbir istemi kabul edilerek İİK 179/b maddesindeki tedbirlere karar verilmiştir.
Kayyım heyeti tarafından düzenlenen 17/06/2015 tarihli raporda özetle; davacı şirketin 30/04/2015 tarihli kaydi bilanço verilerine göre özvarlık tutarının (-) 8.361.595,58-TL olduğu, davacının 1.512.195,48-TL tutarında net kaydi özvarlık azalışı gerçekleştiği, şirketin mahkemece verilen tedbir sonrasında 600.000-TL’lik nakdi sermaye artışı ile ilgili ticaret sicili nezdinde tescil işlemlerini yaptığı, ayrıca şirketin nakdi sermaye artış kısmıyla ilgili şirket hesaplarına 156.636,90-TL’lik sermaye ödemesi yaptığı, davacının gayrimenkul satış vaadi ile …. projesi kapsamında….. Blok Kat:…..’de bulunan daireyi satın aldığı, söz konusu inşaatın 6 ay sonra tamamlanacağı , dairenin tamamlanması ve satışı durumunda bundan elde edilecek satış bedelinin iyileştirme projesi kapsamında öncelikle banka ve finans kurumlarına olan borçlara ilişkin ödemelerin yapılacağı, davacının 2015 yılı ilk 4 aylık net satış tutarının hedeflemelere göre % 95 oranında gerçekleştiği, ancak şirketin mamül maliyetleri konularında ciddi çalışmalar yapmasının gerektiği, davacının Zeytinburnu adresinde 4.000 m2 ‘lik kapalı alanda faaliyet göstermeye devam ettiği, şirketin kalan sermaye taahhüdü ile maliyetlerle ilgili iyileştirme projesinde öngörülen hususların uygulamaya geçirilmesi durumunda borca batıklıktan kurtulma ümidinin devam ettiği, ayrıca şirketin …. projesindeki dairenin tasarruf hakkını elde etmesi durumunda finansal likiditesinin artacağı belirtilmiştir.
Kayyım heyeti ibraz ettiği 18/01/2016 tarihli raporda özetle; davacı şirketin iflas erteleme talebine esas 31.03.2015 tarihli kaydi bilanço verilerine göre öz varlık tutarının (-) 6.849.400,10 TL, 30.09.2015 tarihli kaydi bilanço verilerine göre ise öz varlık tutarının (-) 8.768.115,25 TL olduğu, davacının öz varlık tutarlarında, aktif ve pasif hesaplardaki değişimler neticesinde, 31.03.2015-30.09.2015 tarihleri arası periyotta 2.278.715,15 TL tutarında “net kaydi özvarlık” azalışı gerçekleştiği, davacı şirketin iflas erteleme talebinde 6 aylık geçen süreçte satışlarının hedeflere yaklaşamadığı, şirketin 10,11 ve 12. aylardaki satışlarının da 2015 yılı için hedeflenen 75.000.000,00 TL’lik satış hedefine ulaşılmasının mümkün olmadığı, davacının faaliyet alanı olan deri piyasasındaki satışlarının Rusya bölgesine olduğu, yaşanan siyasal gelişmeler dolayısıyla davacı şirketin iyileştirme projesinde bahsi geçen satışları yapmasının imkan dahilinde bulunmadığı, şirketin bu süreçte yeni firmalar ve yeni yurtdışı piyasalara mal satışı yapmak için pazarlama faaliyetlerine devam etmesi gerektiği, şirketin alınan tedbir sonrasında iyileştirme projesi gereği 600.000,00 TL’lik nakdi sermaye artışı ile ilgili tescil ve ilanını yaptırdığı ayrıca şirketin 11.08.2015 tarihine kadar 626.547,60 TL’lik sermaye ödemesini ortakların şirketin kredi kullandığı bankaların büyük bir bölümü ile yapılandırma protokollerini yapmış olduğu ancak şirketin piyasadaki çekleri ve satıcılara olan borçları ile protokol çalışmalarının yetersiz düzeyde olduğu görülmüş bu nedenle, özellikle şirket adına keşide edilen çekler ve satıcılara olan borçların da bankalar ile yapılan protokoller gibi yapılandırma çalışmalarına hız verilmesi gerektiği, şirketin kayıtlarında bulunan ve rapor içeriğinde ayrıntılı olarak açıklanan …. projesindeki dairenin hali hazırda bitmiş olduğu, davacı şirketin yaklaşık olarak 228.000,00 USD borcunun kaldığı, …. Projesi ile ilgili taşınmazın bulunduğu alandaki satış ofisinden alınan bilgilere göre tapu teslimlerinin yapılmadığı ancak anahtar teslimlerinin yapıldığının öğrenildiği, diğer taraftan tapu teslimi öncesinde ödenmesi gereken KDV bedelinin de davacı şirket tarafından ödemesinin yapıldığı, dairenin tasarrufunun şirkete geçmesi sonrasında şatış bedeli kadar tutarın şirkete nakdi olarak gireceği, bu itibarla şirketin borç ödemeleri ve protokolleri yapmasının daha kolay sağlanabileceğinin değerlendirildiği, şirketin sermaye artırım kararı ve verilen sipariş avansları hesaplarında bulunan …. projesindeki daire ile ilgili yapılan değerlendirme ve tespitlerin davacı şirketçe sunulu İyileştirme Projesi kapsamında öncelikle banka ve finans kurumlarına olan borçlara ilişkin pozitif yansıyacağının kabulünün gerektiği, davacının Zeytinburnu adresindeki 4.000 m2’lik kapalı alanda faaliyet göstermeye devam ettiği ancak geçen süreçte yapılan satışların da miktarı dikkate alındığında binanın idari işler ve showroom için kullanıldığı, şirketin …. Projesindeki dairenin tasarruf hakkını elde etmesi durumunda şirketin finansal likiditesinin artış göstereceğinin değerlendirildiği, maliyetlerle ilgili iyileştirme projesinde öngörülen hususların uygulamaya geçirilmesi durumunda borca batıklıktan kurtulma ümidinin devam ettiği diğer taraftan taşınmazın değerinin iflas erteleme talebi sırasında değeri ile günümüzde bitmiş hali ile değerinin aynı olmayacağı, söz konusu projede satış hareketlerinin yoğun olduğu düşünüldüğünde gayrimenkulün güncel değerinin bilinmesinin uygun olacağı, taşınmaz ile ilgili satış talebi geldiğinde hızlı olarak satışı için mahkeme tarafından yeniden değerlemesinin yapılmasının uygun olacağı bildirilmiştir.
Kayyım heyeti 25/03/2016 tarihli raporunda; davacının taraf olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin 7.2 ve 11.3 maddeleri uyarınca tapu devri aşamasına gelindiğinde davacının kalan kredi borcunu ipotek tesisi suretiyle temin etmesinin sözleşmesel bir yükümlülük olduğu sonucuna ulaşıldığı, bu itibarla, kredi alacaklısı banka lehine ipotek tesisinin uygun bir işlem olacağı ancak davacı şirketin 2015 yılı ile ilgili satış hedeflerini gerçekleştiremediği, davacının iyileştirme projesinin revize edilmesinin gerektiği, iyileştirme projesinde özellikle sermaye artırımları ve 2016 ile birlikte satış ve karlılık hedeflerinin günün koşullarına uygun olarak düzenlenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı şirketin iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olup olmadığı, süreç içerisindeki uygulamaların projede gösterilen iyileştirme unsurlarına uygun bulunup bulunmadığı, yeni risklerin ortaya çıkıp çıkmadığı, çıkmış ise iyileştirme projesinin bu riskleri karşılayıp karşılamadığı hususlarında bilirkişi heyeti oluşturularak rapor alınması yoluna gidilmiştir. İcra iflas uzmanı Prof Dr. …., finans ekonomi uzmanı Prof.Dr…. mali müşavir …., tekstil mühendisi …. …. tarafından düzenlenen 14/01/2016 tarihli raporda özetle; dava dosyasına sunulu teknik bilirkişi raporuna göre; iflasın ertelenmesi için gerekli teknik koşullardan borca batıklık koşulunun 31.03.2015 tarihi itibarıyla davacı şirketçe karşılanmış durumda göründüğü, davacı şirket iyileştirme projesindeki önlemler çerçevesinde yer verildiği gözlenen fınansal hedeflerin, şirketçe geçmiş dönemlerde raporlanan finansal veriler ile birlikte 2015 Haziran ayı itibarıyla raporlanan finansal verilerle karşılaştırmalı olarak analize tabi tutulduğu, rapor içerisinde gerek kârlılık hedefleri, gerekse öz kaynak hedefleri itibarıyla ayrıntıları sunulan tespit ve analizler çerçevesinde, net satış ve kârlılık hedeflerinin özellikle de 2015 ve 2016 yılları itibarıyla iyimser bir yaklaşımı yansıttığının değerlendirildiği, borca batıklık tespitinin yapıldığı tarih sonrasındaki üç aylık dönem gerçekleşmeleri de dikkate alındığında, sermaye artırımına dayalı olarak ek nakdi kaynak sağlanmasının, gerek öz kaynak gerekse net çalışma sermayesi açığının iyileştirilebilmesi için son derece önemli göründüğü, bu bağlamda projede 2015 yılı için hedeflenen nakdi sermaye artırımının gerçekleştirilmiş olmasının olumlu bir gelişme olduğu ve davacı şirketin mali durumunda iyileşme ümidinin bir ölçüde sürmesini sağladığı, diğer yıllar için planlanan sermaye artırım tutarlarının da iyileşme hedeflerine yönelik olarak kayyım denetiminde izlenmesinin büyük önem taşıdığı, hatta 2016 yılı içinde yapılması planlanan sermaye artırımının hemen karara bağlanarak tescil ettirilmesi ve takviminin de 2016 yılını aşmamasının elzem görüldüğü, projede “Nakit Akımı Planlaması” gibi bir finansal projeksiyona yer verilmemiş olmasının önemli bir eksiklik olarak gözlendiği gibi, satışı ile gelecek dönemlerde önemli bir kâr sağlanacağı hususunda davacı şirket beyanlarında yer verilen taşınmaz konusunda analitik değerlendirmeye elverişli projeksiyona rastlanmamış olmasının da projenin diğer önemli bir eksikliğini yansıttığı, projeksiyonlardaki net satış ve kârlılık hedeflerinin, şirketin mevcut finansal durumu kadar, içinde bulunulan sektör itibarıyla mevcut piyasa risklerini yeterince yansıtmaması yanında, nakit planlamasına ilişkin önemli eksiklikleri nedeniyle, mevcut iyileştirme projesinin “ciddi ve İnandırıcı” bir proje olarak değerlendirilmesinin olanaklı bulunmadığı, şirketin iyileştirme projesinde zincir mağazalar aracılığı ile satışları arttırma, satış vadelerinin düşürülmesi, personel istihdamından kaçılarak fason üretim yaptırmaya devam etme, e-ticaret yoluyla satış yapma, iç piyasa satış geliri oluşturmaya çalışarak atıl durumda olan 2.725.390,23 TL devreden KDV alacağı nakde dönüştürme, tedarikçilerle kur sabitlemesi yapılması, aile şirketi yapısından uzman idarecilerle çalışmaya geçilmesi, peşin nakit alım yöntemiyle hammaddenin yüksek iskonto ile alınması, giderlerin kontrol altına alınması, borçların protokole bağlanarak uzun vadeye yayılması, şirket ortaklarının şirketten borçtan kurtulana kadar maaş veya şahsi harcama için para almaması, kira ile ilgili (şirket ortağı …..’na ait) hiçbir ödeme yapılmayacağı, personel azaltımı ve etkin kullanılması gibi tedbirler öngörülmüşse de bu konuda atılan somut adımlara hiç yer verilmediği, örneğin borçların yeniden yapılandırılarak uzun vadeye yayılması konusunda ne gibi teşebbüslerde bulunulduğunun yeterince açıklanmadığı, keza, zincir mağazalar ile satışları artırma, e-ticaret yoluyla satış yapma gibi konularda da şimdiye kadar neler yapıldığının açıklanması gerektiği, öte yandan, bu tedbirlerin uygulanmasıyla sağlanabilecek tasarrufun rakamsal bazda bir tahlilinin de yapılmadığı, bunlara ilişkin mali beklentilerin açıklanmadığı, aynı şekilde, şirket ortağının davacı şirketten kira bedeli almayacağına ilişkin bir taahhüdün de dosyada mevcut olmadığı, sonuç itibarıyla, iflasın ertelenmesi için gerekli teknik koşullardan “borca batık olma” koşulunu sağlamış durumda görünen davacı şirketin “ciddi ve inandırıcı bir proje sunulması” koşulunu ise sağlayamamış durumda göründüğü mütalaa olunmuştur.
Davacı vekili alacaklılardan bir kısım bankalarla yapılan protokol örneklerini ibraz etmiş, …. projesindeki dairenin tamamlandığını, dairenin müvekkili şirket adına tescili , bakiye 192.000-USD kredi karşılığı olmak üzere kredi veren ….bank ….. Şubesi lehine % 50 borç fazlası olarak 300.000-USD ipotek tesis edilebilmesi , dairenin rayiç değeri ile satılarak satış bedelinin davacı şirketin aktifine katılmasına dair mahkememizce izin verilmesini talep etmiş ise de, iflas erteleme kurumunun en önemli ilkelerinden olan alacaklılar arasında eşitlik ilkesi ve davacının davanın açıldığı tarihten itibaren özellikle satış, karlılık hedeflerini gerçekleştirememesi, nakit akım tablosunu oluşturamaması, iflas ertelemenin malların tasfiyesine sebep olacak şekilde kullanılmasının yerinde olmadığı nedenleriyle talebin reddi gerekmiştir.
Bilirkişi ve kayyım raporlarında birçok kez belirtilmesine rağmen davacı davanın açıldığı tarihten itibaren bir yıl geçmiş olmasına rağmen revize projesini hazırlayarak sunmamıştır.
İcra İflas Kanununda iflasın ertelenmesine ilişkin olarak getirilen hükümler çerçevesinde; sermaye şirketlerinin iflasını düzenleyen 179.maddede, şirketin idare ve temsili ile vazifelendirilmiş kimselerin, mali durumun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna dair bir iyileştirme projesini mahkemeye sunarak iflasın ertelenmesini isteyebileceği, mahkemenin projeyi ciddi ve inandırıcı bulması halinde iflasın ertelenmesine karar verebileceği kabul edilmiştir. Talepte bulunan şirketin, iyileştirme projesinin ciddi ve inandırıcı olduğunu gösteren bilgi ve belgeleri de mahkemeye sunması zorunludur. İflasın ertelenmesi kurumunun başlıca amacı, mali durumunu düzeltebilecek bir şirketin iflastan kurtularak varlığını sürdürebilmesidir. İflasın ertelenmesinin maddi koşulları: Şirketin borca batık olması, iyileştirmenin mümkün olması ve alacaklıların haklarının korunmasıdır. Mali durumu ıslah tedbirleri çok çeşitli olabilir. Sermaye arttırımına gitmek, hissedarlar veya üçüncü kişiler tarafından şirketin bazı borç ve taahhütlerini üstlenmek, yeni bir yönetim kurulu oluşturmak, alacaklılarla borç erteleme anlaşmaları yapmak, konkordato teklif etmek iyileştirme tedbirlerine örnek olarak gösterilebilir. İflasın ertelenmesi prosedürünün uygulanabilmesi bakımından, iyileştirme projesinin, mali durumun iyileştirilmesinin mümkün olduğuna yönelik bir yapıda bulunması, ayrıca ciddi ve inandırıcı olması temel koşullardandır. İflası önlemeye yönelik olan kuralların iflasın erteleme amacına da uygun olması gerekir. Bu kapsamda borçlunun ekonomik durumunun düzelmesi mümkün değilse iflas tasfiyesi kaçınılmaz olacaktır. İflas erteleme kurumu niteliği itibariyle borç tasfiyesi olmayıp iflastan kurtulmaya yönelik bir kurumdur. Ortada bir proje olmalı, bu proje uygulanarak tüm alacaklıların eşit oranda menfaatleri korunarak şirketin borca batıklıktan kurtulması gerekmektedir. Projede asıl olan şirketin mal varlığının korunarak karlılığın sağlanacağı yapısal, mali ve hukuki tedbirler olmalıdır. Şirketin atıl durumda bulunan mal varlığının satışının yapılması mümkündür. Ancak bunun şirkete sermaye temini amacıyla yapılması ve tüm alacaklıların alacağının teminatı olan mal varlığının değerleri korunmak kaydıyla türünün değiştirilmesine yönelik olması gerekir. Bu tür bir önlem içeren iyileştirme projesinde ayrıca derhal açılacak bir iflas halinde de tüm alacaklıların elde edecekleri mümkün menfaatlerin de gösterilmesi gerekir. İflasın ertelenmesi, iflas tasfiyesine alternatif bir külli tasfiye usulü değildir. Bir sermaye şirketinin varlığını sürdüremeyeceği tespit edildiği takdirde, bu şirketin tasfiyesi gündeme gelir ki burada kural olarak iflas tasfiyesi söz konusu olur. İflasın ertelenmesinin amacı, şirketin yeniden ticari faaliyetine devam edebilmesinin sağlanması, deyim yerinde ise sağlığa kavuşturulması olup alacaklıların durumlarının iyileştirilmesi değildir. Ancak alacaklıların, derhal açılacak iflasa nazaran daha kötü duruma düşmeyecek olmaları da bir koşul olarak aranmalıdır. Bu yüzden iflasın ertelenmesi sonunda sadece tüm alacaklıların alacaklarının garanti altına alınması ve fakat şirket mal varlığı olarak geriye bir şey kalmaması durumunda, şirket bakımından bir iyileştirmeden söz edilemez ve bu nedenle erteleme kararı verilemez. ( Oğuz Atalay borca batıklık ve iflasın ertelenmesi 2007 sayfa 101-102)
ÖNCEKİ HÜKÜM:
Mahkememizin 07/04/2016 tarih ve …. Esas ….sayılı kararı ile davacının koşulları oluşmayan iflas erteleme talebinin reddine, borca batık olan ve iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı bulunmayan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı, …. Mahallesi …Caddesi No:…. Zeytinburnu /İstanbul adresinde bulunan davacı…. TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ’nin İFLASINA, İFLASIN 07/04/2016 günü saat 12:07 itibariyle açılmasına, verilen tüm ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına, kayyım heyetinin görevine son verilmesine, davacı şirketin iflasına karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy 1. İcra ve İflas Müdürlüğüne Uyap üzerinden derhal bildirilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekili ile müdahil …. Bankası A.Ş.vekili tarafından temyiz edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE SONUÇ
Önceki hükmün davacı vekili ile müdahil ….. Bankası A.Ş.vekilinin temyizi üzerine Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin 16.01.2019 tarih ve ….. Esas ….Karar sayılı ilamı ile;
“Şirketin iflas erteleme talebinde bulunması için borca batık olması dava şartıdır. Her ne kadar davacı şirketin aktiflerinde görünmese de tapusunu alabileceği 18 adet taşınmazı bulunduğu, alacağın temliki hükümleri uyarınca inşaatı yapan yükleniciden bu taşınmazları aldığını iddia etmektedir. Ancak mahkemece, bu taşınmazlar hakkında gerekli inceleme yapılmamış ve taşınmazlar davacının aktiflerinde gösterilmemiştir. Bu nedenle, mahkemece davacı tarafından iddia edilen bu husus üzerinde durularak yüklenici tarafından inşaatların tamamlanıp tamamlanmadığı, tamamlanmış ise davacı şirketin taşınmazların mülkiyetini talep hakkı bulunup bulunmadığı tespit edilerek bu hususta olumlu sonuca varılması halinde taşınmazların davacı aktifinde gösterilerek borca batık halde bulunup bulunmadığının belirlenmesi, borca batık halde olmaması halinde davanın reddine karar verilmesi, bu gayrimenkullerin bedellerinin şirket aktifine eklenmesi halinde borca batıklık devam ediyor ise bu sefer de bu gayrimenkullerden dolayı iyileştirme projesinin başarı şansının olup olmadığının değerlendirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yazılı gerekçeyle iflas kararı verilmesi doğru görülmemiştir.”gerekçesiyle önceki hükmün davacı ve asli müdahil ….. Bankası A.Ş. yararına lehine BOZULMASINA karar verilmiştir.
Bozmadan sonra yapılan yargılamada davacı vekili bozma ilamına uyulmasını istemiştir.
Mahkememizce Yargıtay….. Hukuk Dairesi’nin 16.01.2019 tarih ve ….. Esas ….. Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Kayyım heyeti ibraz ettiği 20/05/2019 havale tarihli rapor dosya arasına alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bilirkişi kurulunun kök ve ek raporları, kayyım heyeti raporları ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde;
Davacının sıra cetvelinde kayıtlı olan borçlarının toplamının 30.958.078,72 TL’si olduğu, diğer tarafdan davacının iflas idaresi tarafından alınan rayiç değerlere göre stok ve demirbaşlarının 700.000,00 TL civarında olduğu, yine davacının aktifinde kayıtlı olan ve tapu ile ilgili probleminin hangi aşamada olduğu bilinmeyen taşınmazının dahi davacının sıra cetveline kayıtlı olan borçlarını ödemek için yeterli olmayacağı, diğer taraftan davacının aktifinde kayıtlı olan alacaklar ile ilgili iflas idaresince halihazırda herhangi bir tahsilat yapılmadığı nazara alındığında davacının aktifinde kayıtlı olan alacakların da tahsil kabiliyetinin olmadığı, 11/04/2019 tarihli son celsede davacı asilin şirketin bir taşınmazı olduğunu, o da satılırsa borçlarını ödemeye yetmeyeceğini, bu nedenle şirketin iflasını talep ettiğini beyan etmesiyle şirketin durumunun borçlarını ödeyemeyeceğini ikrar ettiği, davacının da iflasını talep ettiği dikkate alınarak tüm bu hususlar dikkate alındığında davacının geçen süreçte tüm ticari faaliyet kabiliyetini kaybettiği, yine son değerlendirmelerde borca batık olduğu ve geçen sürenin davacı şirketin aleyhinde işlediği gözönüne alındığında davacının iflasına karar verilmesi gerekmiş olup sonuç olarak davacının sadece tedbirlerle mali durumunun iyileşebileceği amacı ile iflasın ertelenmesine ilişkin düzenlemenin amacı bağdaşmamaktadır. Borca batık olduğu saptanan, sermaye taahhüt borcunu projede hedeflediği sürede nakit olarak ödemek suretiyle halen yerine getirmeyen, alacaklılar arasında eşitsizlik yaratan, satış ve karlılık hedeflerini tutturması mümkün olmayan, borç riski sürekli artan, kayyım raporlarındaki uyarıları dikkate almayan, iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı bulunmayan davacı yönünden iflasın ertelenmesi talebinin reddi ile iflasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Tüm bu nedenlerle; davacının koşulları oluşmayan iflas erteleme talebinin reddine, borca batık olan ve iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı bulunmayan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil nosunda kayıtlı, … Mahallesi ……Caddesi No:….. Zeytinburnu /İstanbul adresinde bulunan davacı Tasfiye Halinde …..Ticaret Limited Şirketi’nin İflasına, iflasın 23/05/2019 günü saat:14:33 itibariyle açılmasına, verilen tüm ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına, kayyım heyetinin görevine son verilmesine, davacı şirketin iflasına daha önceden karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy ….. İcra ve İflas Müdürlüğünün ….iflas sayılı dosyasına Uyap üzerinden derhal bildirilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının koşulları oluşmayan iflas erteleme talebinin REDDİNE,
2-Borca batık olan ve iyileştirme projesi ciddi ve inandırıcı bulunmayan İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil nosunda kayıtlı, …..Mahallesi … Caddesi No:….. Zeytinburnu /İstanbul adresinde bulunan davacı TASFİYE HALİNDE ….. LİMİTED ŞİRKETİ’nin İFLASINA, İFLASIN 23/05/2019 günü saat:14:33 itibariyle açılmasına,
3-Verilen tüm ihtiyati tedbir kararlarının kaldırılmasına,
4-Kayyım heyetinin görevine son verilmesine,
5-Davacı şirketin iflasına daha önceden karar verildiğinin ve gerekli işlemlerin başlatılmasının Bakırköy…. İcra ve İflas Müdürlüğünün …. iflas sayılı dosyasına Uyap üzerinden derhal bildirilmesine,
6-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin yatırılan 27,70 TL harcın mahsubuna, bakiye 16,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7- Davanın mahiyeti itibariyle davacı tarafından yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
8-İİK.nun 164/1 maddesi uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 10 gün içinde Yargıtay nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/05/2019

Başkan …
¸
Üye ….
¸
Üye …..
¸
Katip …..
¸