Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/996 E. 2019/736 K. 27.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/996 Esas
KARAR NO : 2019/736

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 19/10/2018
KARAR TARİHİ : 27/06/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müflis ….Ltd.Şti.hakkında Bakırköy …. ATM’nin 06/06/2018 tarihli….Esas sayılı ilamı ile iflas kararı verildiğini, müflis şirket hakkında Bakırköy …İcra ve İflas Müdürlüğünün….flas sayılı dosyası ile işlemlerin başlatıldığını, müflis şirketin …’ya olan borçlarından dolayı 3.240.000,00-TL alacak miktarı için iflas masasına alacak kaydı yaptırıldığını, müvekkilinin alacağının 08/10/2018 tarihinde tarafına tebliğ edilen sıra cetveli ile alacağı bonoların zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle reddedildiğini, alacağın 30/07/2016 ve 30/09/2016 ödeme tarihli bonolar olduğu, bono tutarlarının 3.240.000,00-TL miktarında olduğunu, müvekkilinin bu zarar ile çok zor duruma düştüğünü, ticaret hayatına devam edemediğini, zarar miktarının gün geçtikçe arttığını, bu durumda alacaklıların zarara uğramaması amacıyla iflas masasına kayıt zorunluluğunun doğduğunu ileri sürerek 3.240.000,00 TL alacağının iflas masasına kaydına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
DELİLERİN DEĞERLENDNİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava;İİK 235.madde ve devamı maddelerine dayalı kayıt kabul istemine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak;
Bakırköy …İcra ve İflas Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, istenilen bilgi ve belgelerin gönderildiği, incelenmesinde; müflis ….Ltd.Şti. hakkındaki tasfiye işlemlerinin …. iflas sayılı dosyadan devam ettiği, müflis hakkında Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … sayılı ilamı ile iflas kararı verildiğinin bildirildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının kayıt kabul talebine konu alacağının bulunup bulunmadığı, var ise miktarının tespiti hususlarından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkere cevabında… Esas sayılı dosyasında … sicil nolu ….Limited Şirketi’nin İİK 158/2 maddesi gereğince 06/06/2018 tarihinde iflasına karar verildiği, kararın 10/09/2018 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
17/01/2019 tarihli duruşmada davalı müflis şirketin iflas müdürlüğünde bulunan ticari defter kayıt ve belgeleriyle dosya kapsamı üzerinde mali müşavir bilirkişiye inceleme yaptırılarak müflis şirket defterlerinde davaya konu iki adet senedin kaydının bulunup bulunmadığı, bulunuyor ise ne şekilde kayıt olduğu, iflas tarihi olan 06/06/2018 tarihi itibariyle davacının talep ettiği asıl alacak miktarlarının doğru hesaplanıp hesaplanmadığı, buna ilişkin hesabın yapılması hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 27/03/2019 tarihli raporda; dava konusunun, müflis şirketten olan ve iflas idaresi tarafından red edilen 3.240.000,00 TL alacağın iflas masasına kaydının kabulü talebinden ibaret olduğu, davalının 2015, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, 2016 yılı ticari defterlerinin lehine detil niteliğinin bulunmadığı, davalının incelenen 2015, 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinde yapılan incelemede 103. Verilen Çek ve Ödeme emirleri hesabında ve 321 Borç Senetleri Hesabında davacı şirketin davalı şirkete imzalattığı 06.05.2014 düzenleme tarihli 30.07.2016 ödeme günlü 1.620.000,00 TL ve 06.05.2014 düzenleme tarihli 30.09.2016 ödeme günlü 1.620.000,00 TL toplamda 3.240.000,00 TL tutarlı bonolara ait davalı ticari defterlerinde herhangi bir muhasebe kaydına rastlanılmadığı, davacının bonoya dayanalı alacak talebi olduğundan talep ettiği alacak miktarının doğru şekilde hesaplanmasının da mümkün olmadığı, bono bedellerinden kaynaklı alacağının kabulü halinde üzerinde yazılı bedeli talep edebileceği bildirilmiş, 18/04/2019 tarihli duruşmada davacı vekilinin itirazları değerlendirmek üezere, ve icra takibi yapılan alcaklarının kabul edilip edilmediği hususlarında iflas masasındaki kayıtlı belgeleri incelenerek davacının itirazları da gözetilerek ek rapor alınmasına karar verilmiş, 03/06/2019 tarihli ek raporda; davalıya ait Bakırköy …İflas Müdürlüğü ….İflas Masasına kayıtlı sıra cetvelinde kabul edilen alacakların yukarıdaki gibi olduğu, ancak sunulan ticari defterlerde kapanış kaydı bulunmadığından ve 31,07,2018 tarihine kadar işlem yapılmış olduğundan, iflas masası tarafından alacaklı kurumlara ait davalı ticari defterlerinde borç/alacak tespitinin yapılamadığı, 2018 yılı ticari defterlerde ise açılış kaydında kabul edilen alacaklı kurumlara ait herhangi bir kayda rastlanılmadığı, kök rapor sonrasında verilen görev çerçevesinde yapılan inceleme neticesinde görüşlerini değiştirecek bir hususun bulunmadığı kanaati bildirilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda; Talep toplam 3.240.000,01 TL bedelli davalı müflis şirket tarafından düzenlenen senetlerin kayıt kabule esas almak üzere kaydının gerekip gerekmediği kayıt şartlarının oluşup oluşmadığı hususunda olup dava her ne kadar İİK 235.madde ve devamı uyarınca kayıt kabul davası olsa da davacı alacağın varlığını ispata yarar delillerle ispat etmelidir. Dava kayıt kabule ilişkin olsa da alacağın varlığını ispat yükü davacı alacaklıdadır. Konuyla ilgili Yargıtay 11. HD’nin 2004/2206 esas 2004/5413 karar sayılı emsal içtihadında belirtildiği gibi davacı bono hamili, elindeki bonoların mücerret bir alacağı temsil ettiğini bu belgeler dışında ayrıca bir kanıt sunmasına gerek bulunmadığını iddia ederek bunlar dışında herhangi bir belgeye dayanmamıştır. Kayıt kabul davası hukuki niteliği itibariyle bir alacak davasıdır. Alacak davalarında alacağın varlığını kanıt yükü davacıdadır. Kayıt kabul davalarında da, kanıt yükü yine davacıdadır. Ne var ki, kayıt kabul davalarında mücerret bononun her zamanlı düzenlenmesi olanaklı bulunduğundan alacak davalarından farklı olarak kambiyo senetleri tek başına alacağın varlığını kanıtlamaya yeterli değildir. Bu durumda davacının alacağın varlığını inandırıcı ve birbirini doğrulayan diğer somut delillerle kanıtlaması gerekir. İhtisas Dairesi Yüksek 19.Hukuk ve Yüksek 12.Hukuk Dairelerinin yerleşmiş ilke ve inançları bu doğrultudadır. (19.HD 12.12.1996 ve 1996/7983 E. 1196/11152, 12.HD 20.06.1986 gün e 1986/13141 E.-1986/7148 sayılı kararı) O halde, mahkemece, daanın iflas hukukundan kaynaklandığı dikkate alınarak kamu yararı da gözetilmek suretiyle öncelikle bono borçlusu …..’nin gerçekte davacıya bir borcu bulunup bulunmadığının arsa ticari defterleri veya varsa başka kayıtları incelenerek tesbiti, bono borçlusu …’nin müflisin ortağı ve münferit temsile yetkili olduğu (aralarında organik bağ bulunduğu) göz önünde tutularak davacının şirketten alacaklı olup olmadığının belirlenmesi gerektiği ve bir borcun bulunmadığının tesbiti halinde davanın reddi gerekmektedir. (11.HD 14.5.2004, 2206/5413). demiştir

Senet düzenleme tarihlerinin 2014 yılı olduğu dikkate alındığında dikkate alındığında davalının mahkememizde incelenen emsal dosyalardaki aynı sebeple senetlere dayalı kayıt kabule ilişkin birden fazla dosyasının olduğu görülmüş olup sonuç olarak davacının alacağının temelinin ispatlanamadığı gibi temel ilişkinden soyut niteliği olan bono niteliğindeki davaya konu senetlerin her zaman düzenlenmesi mümkün olduğu dikkate alındığında şirket defterlerine kayıt edilmeyen talebe konu senetlerle ilgili alacağın varlığını başkaca delille ispat edemediği dikkate alınarak ispat edilemeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubuna, bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/06/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸