Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/98 E. 2020/737 K. 14.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/98
KARAR NO : 2020/737

DAVA : Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ : 25/01/2018
KARAR TARİHİ : 14/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 12/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; çocukluğundan beri şizofreni hastası olan ve iyileşmesi mümkün olmayan davacı kısıtlı …’nin uzun yıllar tedaviyi ret edip ilaç alımını da kabul etmediği için ailesi tarafından kontrol altına alınmakta zorlanıldığını, 2016 yılının kasım ayı içinde adreslerine gelen sigorta müdürlüğü evrakı sonucunda kızlarının bir şirketin sahibi olduğunu öğrendiklerini, İstanbul Ticaret Odası internet sitesinden şirketin merkezini öğrendiklerini, adrese gittiklerini, böylelikle … adlı şirketin varlığını öğrendiklerini, kısıtlının tam ehliyetsizliği sebebiyle yaptığı tasarrufların karşı tarafın iyi niyetine rağmen geçerlilik kazanamayacağını, bu olayda karşı tarafın iyi niyetinden söz edilemeyeceğini, aksine kötü niyetle hareket ederek kısıtlının akıl hastalığından faydalanmak suretiyle adına şirket kurmalarının söz konusu olduğunu ileri sürerek, kısıtlı …’nin davalı … ortağı olmadığının ve geriye dönük olarak şirkete ilişkin tüm tasarruflarının geçersizliğine, davalının yargılama giderleri ile vekalet ücreti ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, nitelik olarak, şirket ortağı görülen şahsın ortaklığının medeni hakları kullanma ehliyetinden yoksunluk ve kısıtlılık sebebiyle hükümsüz olduğunun tespiti, kabul edilmediği takdirde ortaklıktan çıkarılması, geriye dönük işlemlerin yoklukla maluliyet istemine ilişkindir.
Usulünce duruşma açılmış, ön inceleme aşamasında uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliler toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Ticaret Sicil Müdürlüğünden getirtilen şirket sicil kayıtları, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …. Esas, … karar sayılı takipsizlik dosyası, şirketin ortakları olan .. ve …. tarafından mevcut hisselerinin davacıya devrine dair limited şirket hisse devir sözleşmeleri ve davalıların devir ettikleri hisseleri tekrar devir aldıklarına dair devir sözleşmeleri getirtilip TMK 462/8 maddesi gereği vasiye dava açma izni bulunmadığından, dosyaya ibraz edilen Küçükçekmece …. Sulh Hukuk Mahkemesinin …. Esas, … karar sayılı vasiye dava açma izin kararı doğrultusunda toplanan tüm deliller birlikte incelenip değerlendirilmiştir.
Dilekçe ekine sunulan ve vesayet dosyasında teyidi alınan vasi kararı ile davacının vesayeti altındaki …’nin heyet raporu ile ayırt etme gücünden yoksun olduğu ve sürekli bakıma muhtaç olduğu 21/09/2017 sağlık kurul raporu ile anlaşılmıştır. Bu rapor kapsamında mahkemesince 17/10/2017 tarihinde vesayet altına alındığı görülmüştür. İşbu davada davalı şirketteki hisselerini devir ettiklerine dair 10/11/2016 tarihli devir sözleşmesi tarihinde kişinin ayırt etme gücünden yoksun olduğu, her ne kadar vesayet kararı devirden daha sonra verilmiş ise de aradaki kısa zaman aralığı ve vesayetin dayanağı olan sağlık kurul raporu kapsamı değerlendirildiğinde vesayet halinin rapor tarihi itibari ile oluşmadığı, daha öncesinde de mevcut olduğu, sürekli ayırtım gücünden yoksunluk durumunun zaten mevcut olduğu, sağlık kurul raporunun rapor tarihi itibari ile mevcut durumu belirlediği kabul edilmiş, dolayısıyla hisse devirlerinin yapıldığı tarih itibari ile mahçurun işlem yapma ehliyetinin bulunmadığı ve yapılan hisse devirlerinin bu anlamda yok hükmünde olduğu, kabul edilmiştir.
Toplanan tüm deliller ve dosya kapsamı uyarınca halen şirketin sicil kayıtlarında ve pay defterinde şirket ortağı olarak görünen davacının Büyükçekmece … Noterliğinin … yevmiye nolu hisse devir sözleşmesi ile davalı …nde oluşan ortaklığı yok hükmünde olduğunun tespitine, davacının terditli taleplerinden ortaklıktan çıkarılması ve bu talepte kabul edilmez ise geriye dönük işlemlerinin yokluğunun tespitine ilişkin verilen ilk karar sebebiyle artık konusu kalmadığından, bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının, davalı …. Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Temizlik ve Tesis Yönetimi Ltd Şti’nde, Büyükçekmece …. Noterliğinin 10/11/2016 tarih … yevmiye numaralı hisse devir sözleşmesi ile oluşan ortaklığın yok hükmünde olduğunun tespitine,
2-Davacının terditli taleplerinden olmadığı takdirde ortaklıktan çıkarılması ve bu talepte kabul edilmezse geriye dönük işlemlerinin yokluğundun tespitine ilişkin taleplerinin verilen ilk karar sebebi ile konusu kalmadığından bu talepler hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi gereğince tayin ve takdir olunan 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvurma harcı, 35,90 TL peşin harç ve 134,40 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 206,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 14/10/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza