Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/979 E. 2020/816 K. 27.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/979 Esas
KARAR NO : 2020/816

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 17/10/2018
KARAR TARİHİ : 27/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 02/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasında asıl ve birleşen dosyalarda davacılar vekilinin feragat dilekçesi üzerine dosya üzerinden yapılan incelemesi sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilleri ……… Çorap San.A.Ş.,Aymer Dış Tic.A.Ş:, ……….. Tekstil Dış Tic. A.Ş.ve ……….. lehine üç aylık geçici mühlet kararı verilmesini, şirketlere ve ………..’a bir geçici konkordato komiseri atanmasına, şirkete karşı icra ve iflas yoluyla takip başlatılmasının engellenmesine, başlatılmış bulunan tüm icra takiplerinin durdurulmasına, rehnin paraya çevrilmesi yoluyla takiplerde malların muhafaza altına alınması ve satış işlemlerinin durdurulmasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarının uygulanmamasına, mühlet içinde doğacak alacaklar için temlik işleminin hükümsüz sayılmasına ve mühlet içinde ödemelerin komiser denetiminde şirkete yapılmasına, şirketlerin keşide ettiği çeklere karşılıksızdır şerhi vurulmasının önlenmesinie, alacaklı bankalardaki şirketlere ait hesaplarda bulunan kanuni dayanağı olmayan mevcut blokajların kaldırılmasına, mühlet içinde alacaklılar tarafından yapılabilecek takas ve mahsup işlemlerinin engellenmesine, mühlet boyunca şirketler tarafından üçüncü kişilere verilen teminat mektuplarının nakde dönüştürülmesinin engellenmesine, mevcut muhafaza işlemlerinin hacizler baki kalmak kaydıyla kaldırılarak şirkete yedi emin olarak teslimine, konkordato talep eden şirketlerin borcuna müteselsil kefil olanlar hakkında İİK.nun 303.maddesi uyarınca işlem yapılmasına ihtiyati tedbir yoluyla karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE DEĞERLENDİRME
Dava, hukuki niteliği itibariyle 7101 sayılı Kanun ile değişik İ.İ.K 285 ve devamı maddeleri gereğince geçici mühlet ve akabinde kesin mühlet kararı verilerek konkordatonun tasdikine ilişkindir.
Konkordato komiseri 25/09/2020 tarihinde raporda özetle; davacı şirketlerin faaliyetlerine nezaret edilmesi kapsamında özellikle alacaklı finansal kuruluşlar ile şirket hesapları arasında gerçekleştirilen işlemler, söz konusu şirketlere ait olan 31.12.2018, 31.12.2019 ve 31.03.2020 mali tablolarının Heyetimizce incelenmesi neticesinde takdiri mahkemeye ait olmak üzere; davacı şirketlerin konkordato geçici süresi içerisinde çalışma kabiliyetini kaybetmediği, personel, demirbaş, makine ve tesisat mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine rapor tarihi itibariyle402 çalışanı iledevam ettiği, konkordato sürecinde davacı şirketin esas ticari faaliyetleri ile ilgili alımlar ve zorunlu harcamalarını belirlenmiş kural ve limitler dahilinde, komiserler heyeti onayıyla yaptığı, şirketin, konkordato sürecinde alımlarını, komiser nezaret ve onayı ile gerçekleştirdiği, borçlu şirketlerin kaydi değerlere göre borca batık durumda olmadıkları, mahkemenin, 25.01.2019 tarihli tavzih kararında; müdahil bankalara kullandırılan kredilerin teminatı olarak verilen çeklerin kredi tutarlarına mahsup edilmemesi yönünde karar verildiği, kararda ayrıca çeklere ilişkin olarak, bankaların geçici mühlet ilanından önce doğmuş alacalarına ilişkin olarak takas, mahsus ve bloke işlemleri yapmaması yönünde hüküm kurulduğu, mahsup bedellerinin davacıya iadesinin ise doğrudan maddi hukuku ilgilendiren bir mesele olduğu, tedbir yoluyla tahsil hükmü kurulamayacağının belirtildiği, meselenin maddî hukuku ilgilendiren yönü Komiser heyetimizin de görev ve yeki alanı dışında olup bu konuda yargılama sürecinin devam etmekte olduğu, Komiser heyetimizin değerlendirmesine göre söz konusu çek bedellerine ilişkin meselenin, takas, mahsup ve bloke işlemleri yapılmamasına yönelik tedbir kararının nasıl tatbik edileceğine ilişkin olduğu, burada bankalarca tahsil edilen ve takas ve mahsup edilemeyecek olan çek bedellerinin ne olacağı konusunun önem arz ettiği, takas-mahsup yasağı olduğuna göre bankaların bu tutarlar üzerinde tasarruf edememesinin gerektiği, öte yandan hakkında takas-mahsup yasağı olan ve konkordato geçici mühlet ilanından sonra tahsil edilen çek bedellerinin konkordato sürecinde şirket tarafından değerlendirilebilmesinin gerektiği, tedbir kararının mevcut haliyle uygulanması bakımından bankalarca tahsil edilen söz konusu bedellerin tahsil eden banka dışında bir başka yerde (bir başka banka hesabında) tutulmasının, hesap üzerindeki tasarruf yetkisinin konkordato komiser heyetine bırakılmasının, bu tutarların komiser heyeti nezaretinde şirket faaliyetlerinde kullanılabilmesinin uygun olacağı; aksi halde bankaların bu tutarlar üzerinde serbestçe tasarruf etmesi ve bu kapsamda üçüncü kişilere kredi olarak kullandırmak suretiyle kendi lehine nemalandırması durumunun ortaya çıkabileceği, bu durumun ise tedbir kararı ile uyumlu olmayacağı, konkordato sürecindeki işlemlerin sürdürülmesi kapsamında 2020 Mart ayı sonu itibariyle alacaklılar toplantısının yapılması planlanmasına rağmen, Ülkemizin ve tüm dünyanın karşı karşıya gelmiş olduğu salgın virüs hastalığı nedeniyle alacaklılar ile iletişime geçilememiş ve bunun sonucu olarak da yapılması planlanan alacaklılar toplantısınınyapılamadığı, söz konusu toplantının yapılabilmesi amacıyla alacaklı banka yetkilileri ile yapılan görüşmede fiziki toplantı için toplantı yerinin mümkün olmadığı hem de fiziki toplantı yapılmamasının daha uygun olacağının ifade edildiği, borçlu şirket yetkililerinin bankalarla yapmış oldukları finansal yeniden yapılandırma görüşmeleri neticesinde hazırlanan Finansal Yapılandırma Sözleşmesinin 22.09.2020 tarihinde lider banka tarafından imzalandığı, diğer bankaların imzalarının tamamlatılması işlemlerinin devam etmekte olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Konkordato komiseri 30/10/2020 tarihinde raporda özetle; davacı şirketlerin faaliyetlerine nezaret edilmesi kapsamında özellikle alacaklı finansal kuruluşlar ile şirket hesapları arasında gerçekleştirilen işlemler, söz konusu şirketlere ait olan 31.12.2018, 31.12.2019 ve 30.09.2020 mali tablolarının Kaydi ve Rayiç Değerleri açısından karşılaştırılmalı olarak Heyetince incelenmesi neticesinde takdiri Mahkemeye ait olmak üzere; davacı şirketlerin konkordato geçici süresi içerisinde çalışma kabiliyetini kaybetmediği, personel, demirbaş, makine ve tesisat mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetlerine rapor tarihi itibariyle 402 çalışanı ile devam ettiği, borçlu şirketler ……… Çorap Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ……….. Tekstil Dış Ticaret Anonim Şirketi, ………. Ticaret Anonim Şirketi ve Borçlu ………..’ın kaydi ve Rayiç değerlere göre borca batık durumda olmadıkları, borçlu şirket yetkililerinin bankalarla yapmış oldukları finansal yeniden yapılandırma görüşmeleri neticesinde hazırlanan Finansal Yapılandırma Sözleşmesinin 22.09.2020 tarihinde lider banka tarafından imzalandığı ve raporumuz tarihi itibarı ile diğer bankaların imzalarının tamamlandığı, rapor içeriğinde ayrıntıları ile İzah edilen sebepler doğrultusunda hukuki tavsif ve kanaat tamamen Sayın Mahkemenize ait olmak üzere Borçlu Şirketler ……… Çorap Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ……….. Tekstil Dış Ticaret Anonim Şirketi, …….. Dış Ticaret Anonim Şirketi ve Borçlu ………..’ın feragat taleplerinin kabul edilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Dosyanın kesin ek mühlet aşamasında olduğu, asıl ve birleşen dosyalarda konkordato talep edenler vekilinin 26/10/2020 tarihli e-imzalı dilekçesiyle huzurdaki konkordato davasından feragat ettiğini, bu çerçevede karar verilmesini talep ettiğini bildirdiği anlaşılmakla; konkordato talep edenler vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde davadan feragat yetkisinin bulunduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olduğu, feragatin usulüne uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatin hüküm ifade etmesi mahkemenin kabulüne bağlı değildir. Dava, davacıların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Konkordato talep edenler vekili asıl ve birleşen davalardan usulüne uygun feragat ettiğinden ayrıca şirketlerin son alınan komiser heyeti raporunda da belirtildiği üzere borca batık olmadığı nazara alınarak; konkordato talep edenler vekilinin asıl ve birleşen davalar yönünden konkordato taleplerinin feragat nedeniyle ayrı ayrı reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-ASIL VE BİRLEŞEN DOSYALARDA konkordato talep edenler;
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ……… sicil nosunda kayıtlı davacı borçlu ……… ÇORAP SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ……… sicil nosunda kayıtlı davacı borçlu ……….. TEKSTİL DIŞ TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün ………. sicil nosunda kayıtlı davacı borçlu ……….. TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin,davacı borçlu ………..(TC: ……..) ‘ın konkordato taleplerinin ayrı ayrı FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin KALDIRILMASINA, bu hususta ilgili kurumlara müzekkere YAZILMASINA,
3-Konkordato talebinin feragat nedeniyle reddi kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-ilân Kurumunun resmî ilân portalında ilân OLUNMASINA,
4-Komiser heyetinin görevine SON VERİLMESİNE, komiser olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
5-Harçlar Tarifesi uyarınca feragat nedeniyle alınması gerekli 54,40-TL karar ve ilam harcının 2/3’üne tekabül eden 36,26 TL harcın, davacılar tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubuna, bakiye 0,36 TL harcın davacılardan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacıların yaptıkları yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
7-İİK.nun ilgili maddeleri uyarınca kararın re’sen davacılar vekiline tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf, başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oy birliğiyle karar verildi. 27/10/2020

Başkan ……..
¸
Üye ………..
¸
Üye ……….
¸
Katip ……….
¸