Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/96 Esas
KARAR NO : 2019/1310
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 16/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 06/01/2020
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde; müvekkilleri hakkında Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, icra takibine konu senetlerin işletme devri sözleşmesine dayandığını, bedel kısmı boş bırakılan senetlerin kayıtsız şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadini içermediğini, devreden alacaklı …’ın devir hakkı bulunmadığını, devir konusu dükkana aldığı işletme ruhsatının vergi dairesi aldatılarak çıkarıldığını, mal sahibi ile … arasında düzenlenmiş bir protokol bulunmadığını, ayrıca alt kira ilişkisini içeren bir protokol bulunmadan işletme ruhsatı çıkarıldığını, dükkanı devreden …’ın, devralan borçlular … ve …’i hileli olarak çıkartmış olduğu işletme ruhsatı ile mal sahibinin alt kira ilişkisi kurulmasına muvafakatı varmış izlenimi göstererek dava konusu dükkanı borçlulara devrettiğini, davaya konu senetlerin borçluların aldatılarak oluşturulduğunu, mal sahibinin muvafakatı bulunmadığından mal sahibi tarafından dükkanı devralan itiraz eden borçlular aldatılmış olduklarından sözleşmeyle bağlı olmadıklarını, sözleşme konusu kayıtsız ve şartsız belirli bir bedeli ödeme vaadi içermeyen dava konusu senetlerin geçerliliklerinin tüm şartları ile ortadan kalktığını, toplamda 95.000,00-TL üzerinden anlaşmaya varılan devir sözleşmesi gereğince 10.000,00-TL’nin peşin verildiğini, 25.000,00-TL’nin (5.000,00-TL, 5.000,00-TL, 5.000,00-TL ve 10.000,00-TL olmak üzere) senet olarak verildiğini, kalan 60.000,00-TL için ise her ayın 21 inde 2.000,00-TL’den olmak üzere toplam otuz adet senet düzenlendiğini, bu durumun devir sözleşmesinden açıkça anlaşıldığını, ayrıca davaya konu 60.000,00-TL üzerinden oluşturulan senet üzerindeki imzaların sahte olup borçlular … ve …’e ait olmadığını, dava konusu edilmeyen ve devredenin elinde sakladığı 2.000,00-TL’den otuz adet senet üzerine de davalıların aldatılarak imzaları attırıldığını, mal sahibinin muvafakatı bulunmadan ve devredenin devretme yetkisi olmadan konusu imkansız olarak oluşturulan işletme devir sözleşmesinin TBK 27/1 maddesi gereğince kesin olarak hükümsüz olduğunu, hükümsüz olan sözleşmeye bağlı olarak verilen senetlerin de geçersiz olduğunu, davalıya peşin ödenen 10.000,00-TL’nin iadesinin gerektiğini ileri sürerek öncelikle Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası üzerinden borçlu …’in … parseldeki payına işlenen ihtiyati haczin ve takibin durdurulmasına, yargılama sonucunda işletme devir sözleşmesinin kurulamamasından dolayı Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyasına konu senetlerin hükümsüz sayılarak takibin iptaline, davalı alacaklının davacı borçluları uğrattığı zarar nedeniyle alacağın %20’si oranında tazminata mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacılar tarafından imzalanan dava konusu bonoların davacıların iddialarının aksine hukuken geçerli bonolar olduğunu, hukuken geçerli olmayan bonolar için Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik iş sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı verilmesinin mümkün olmadığını, bonoların kayıtsız şartsız belirli bir ödeme vaadini içerdiğini, devir sözleşmesinin 1.maddesinden anlaşılacağı üzere …. Mah. …. Caddesi No:… …./…. adresinde faaliyette bulunan …. Cafe & Restaurant’ın 03/07/2017 tarihinde müvekkili tarafından davacı …’e 95.000,00-TL bedel ile içeride bulunan demirbaş eşyaların tam ve sağlam olarak devredildiğini, ödenecek bedelin restaurantta bulunan demirbaş eşyalar için ödeneceğini, sözleşmenin 4.maddesi gereği 03/07/2017 tarihi itibariyle devir konusu işletmenin mali, hukuki, ticari her türlü yükümlülüğünün devralana ait olduğunu, sözleşmeden sonra davacı … tarafından işyeri vergi açılışı ve işyeri sosyal güvenlik kurumu açılışı, su sözleşmesi, doğalgaz sözleşmesi, telefon ve internet hattı sözleşmeleri yapıldığını, restauranttaki yazar kasanın dahi davacı adına resmi olarak devredildiğini, davacı … tarafından kiraya veren hesabına kira bedeli ödemesi yapıldığını, kiraya veren tarafından bu durumun kabul edildiğini, davacının işyeri açılışını yaptığını, diğer davacı …’in bu işyerinde sigortalı işçi olarak çalıştığını, davacı … tarafından kira bedeli ödenmeyince mal sahibiyle aralarında sorun çıktığını ve kendi rızalarıyla işletmenin tahliye edildiğini, bu konularda müvekkilinin hukuken hiçbir kusuru ve sorumluluğunun bulunmadığını, davacı … tarafından kiraya verenin oğluna ait ve kiraya veren hesabına … Bankası … adına açılan hesaba kira bedeli ödemesi yapıldığını, sözleşme tarihinden sonraki döneme ilişkin bu hesap kayıtlarının celbini talep ettiklerini, tahliye sözleşmesi adında dosyaya sunulan belgede davacı …’in ve mal sahibinin imzasının bulunmadığını, bu belgenin davaya delil oluşturmak için devralan davacının babası ile mal sahibinin oğlu arasında tamamen yetkisiz bir şekilde icra takibi başlatıldıktan sonra düzenlenmiş hukuken geçersiz bir sözleşme olduğunu, işletmenin davacılar tarafından tahliye edilirken restaurant malzemelerinin de davacı … tarafından başkalarına yüksek bedeller ile satıldığını, davacı tarafın kötüniyetli davrandığını, davacı tarafın ihtiyati haciz konusu olan 60.000,00-TLbedelli tek bono imzaladığını, 30 adet 2.000,00-TL bedelli bonoları imzaladıklarını beyan eden davacıların beyanlarının gerçek dışı ve hayal ürün olup bu beyanları kabul etmediklerini, bahsedilen otuz adet 2.000,00-TL bedelli bonoların müvekkilinde bulunmadığını, icra takibi başlatıldıktan sonra takibin durdurulmasının hukuken imkansız olduğunu, belirterek haksız davanın reddine, takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminata karar verilmesini istemiştir.
Bilirkişi Adli Bilimler ve Adli Grafoloji Uzmanı …. 16/10/2019 tarihli raporu ile, inceleme konusu 03/07/2017, tanzim 21/09/2017 vade tarihli senedin ön yüzünde borçlu sıfatıyla atılmış imzaların davacılardan …’in eli ürünü olduğu, inceleme konusu senedin ön yüzünde kefil sıfatıyla atılmış imzaların davacılardan …’in el ürünü olduğu kanaatine varıldığını bildirmiştir.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; alacaklı … tarafından borçlular … ve … aleyhinde 07/07/2017 vade 5.000,00-TL, 14/07/2017 vade 5.000,00-TL, 21/07/2017 vade 5.000,00-TL, 21/08/2017 vade 10.000,00-TL, 21/09/2017 vade 60.000,00-TL bedelli beş adet bonodan dolayı 04/12/2017 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, 85.000,00-TL asıl alacak, komisyon, işlemiş faiz, ihtiyati haciz masraf ve vekalet ücreti olmak üzere toplam 87.885,00-TL alacağın tahsilinin istenildiği, borçlu … adına kayıtlı taşınmaza ihtiyati haciz konulduğu, herhangi bir tahsilatın olmadığı görülmüştür.
Mahkememizin … değişik iş sayılı dosya aslının dosyamız arasına alındığı, incelenmesinde; ihtiyati hacze itiraz duruşmasında mahkememizde …. Esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açıldığı ve davanın halen derdest olması nedeniyle itiraz edenler vekilinin ihtiyati hacze itirazının mahkememizin işbu dosyası üzerinden değerlendirilmesine karar verildiği anlaşılmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … Soruşturma nolu dosyası incelendiğinde; müştekilerin …, … olduğu , şüphelinin … olduğu, suç konusunun Resmi Belgede Sahtecilik olduğu, Adli Tıp ve Belge İnceleme Uzmanından rapor alındığı, şüpheli hakkında kovuşturmaya yer olmadığna ilişkin karar verildiği görülmüştür .
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Dava, geçersiz olduğu iddia edilen senetlerden dolayı aleyhine icra takibi yapılan davacının davalıya borçlu olmadığının tespiti davasıdır.
Uyuşmazlık konusu 07.07.2017 tarihli işletme devir sözleşmesi incelendiğinde … Cafe ve Reasturant içindeki demirbaş eşyaları 03.07.2017 tarihinde 95 bin TL bedelle … Tarafından, …’e devrinin kararlaştırıldığı, bu devir karşılığında ödemelerden 60 bin TL için 1 senet tanzim edildiği, 10 bin TL’nin peşin verildiği ve kalan bedelin aylık 5 biner TL’ler ile ödenmesinin kararlaştırıldığı görülmüştür.
Somut olayımızda davacı her ne kadar işletmenin davalı tarafından kiralanmadığını ve işletme devir hakkı olmadığını ve sözleşmenin geçersiz olduğunu iddia etmişse de taraflar arasındaki sözleşmenin incelenmesinde davalının davacıya kira hakkı devrini düzenleyen bir hüküm bulunmadığı, sadece işletme içinde bulunan demirbaş eşyaların devrine ilişkin düzenlemeler yapıldığı anlaşılmakla bu iddiaya itibar edilmemiştir.
Ayrıca davacının senette bulunan imzanın kendisine ait olmadığına ilişkin itirazı noktasında toplanan deliller ışığında imzanın davacıya ait olduğu anlaşılmış ve bu itiraza da gelinen noktada itibar edilmemiştir. Davacı her ne kadar 60 bin TL’lik kısım için 30 ayrı senet düzenlendiğini iddia etmişse de az yukarıda incelenen sözleşme içeriğinden işletme devri ile alakalı 30 ayrı senedin düzenlendiğine dair herhangi bir ibare bulunmamaktadır. Son olarak bir an için davacının iddiaları kabul görülecek olsa dahi taraflar arasındaki sözleşme konusunun işletmenin ve demirbaş eşyaların devri olduğu ve sözleşmeye göre demirbaş eşyaların tamamının davacıya devredildiği, davacının söz konusu demirbaş eşyaları iade ettiğine dair herhangi bir somut delil de sunmadığı göz önüne alınarak davacının talepleri hakkında aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
Uyuşmazlığın hukuki ilişkiden kaynaklandığı ve yargılamayı gerektirdiği ve davalının tazminat talebinin şartlarının oluşmadığı hususu göz önüne alınarak davalının tazminat talebi hakkında da aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Şartları oluşmayan kötüniyet tazminatı talebinin reddine,
3-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 1.451,59 TL harçtan mahsubu ile kalan1.407,19TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.550,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen 100,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise, karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.16/12/2019
Katip …
E-imzalıdır ¸
Hakim …
E-imzalıdır ¸