Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/958 E. 2020/501 K. 02.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/958
KARAR NO : 2020/501

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/10/2018
KARAR TARİHİ : 02/09/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/09/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirket aleyhine müvekkili tarafından Küçükçekmece …….. İcra Müdürlüğünün ….. Esas sayılı dosyası ile faturadan kaynaklı 107.259,63 TL asıl alacak sebebiyle ilamsız icra takibi başlatıldığını, icra takibine davalı tarafından itiraz edildiğini, icra takibinin durdurulduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, şimdilik 107.259,63 TL üzerinden Küçükçekmece …… İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptaline, takibin devamına, davalının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine, davacının %20’den az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmşitir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı alacaklı vekili vasıtası ile 14/09/2018 tarihinde davalı borçlu aleyhine Küçükçekmece ……. İcra Müdürlüğünün …… Esas sayılı dosyası ile 09/02/2018-27/07/2018 tarihleri arasında düzenlenen faturadan kaynaklı toplamda 204.865,20 TL alacaktan, şoför masrafları araç masrafları vs harici kalan ödenmeyen alacak miktarı 107.259,63 TL alacağını dayanak göstererek 107.259,63 TL asıl alacak ve 1.547,92 TL işlemiş faiz olmak üzere 108.807,55 TL alacağının takip tarihinden itibaren alacağa işleyecek yıllık %10,75 ticari faizi, masraf ve vekalet ücreti, icra giderleri ile birlikte tahsili amacıyla takibe geçtiği anlaşılmıştır.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, davalının ticari defter ve belgeleri yönünden Niğde Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmıştır. Davacı firma tarafından davalı firma …… Ltd.Şti firmasına 2018 yılı içerisinde 204.965,20 TL fatura düzenlendiğini, 92.946,00 TL tahsilat yapıldığını, davacının yıl sonu alacak bakiyesinin 112.019,20 TL olduğu bildirilmiştir.
Davacının davalıya hizmet verip vermediği, takibe konu faturalardan dolayı alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için davacı defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …… tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davalı defterlerinin usulünce tutulduğu, davalının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle davalının davacıya borcunun bulunmadığı, takip tarihi itibari ile taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının 112.019,20 TL olduğu, ancak davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan ve davalı tarafından davacı bankasına gönderilmiş olan 2.500,00 TL tutarlı işleme ilişkin davacının kabul beyanı üzerine alacak rakamından mahsubunun gerekeceği, bu itibarla taraf ticari defterleri arasındaki cari hesap farkının ise 109.520,00 TL tutarından kaynaklı olduğu, bu farkın sebebinin ise davalının davacı adına davacının 28/08/2012 tarihli vekaletnamesinde yetkilendirmiş olduğu ……’a yapılmış olan ödemelerden kaynaklı olduğu, davalının 06/11/2018 tarihli cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ödeme makbuzlarından davacı ticari defterlerinde kayıtlı olan ödemelere ilişkin makbuzları da davacı adına ……’un imza ve teslim almış olduğunun tespit edildiği, bunların yanı sıra davalının 06/11/2018 tarihli cevap dilekçesi ekinde sunmuş olduğu ödeme makbuzlarından herhangi bir seri-sıra numarası ve noter onaylı bir tahsilat makbuzu olmadığından her zaman düzenlenebilecek nitelikte bir evrak hükmünde olduğu, ancak davacı ticari defterlerinde kayıtlı ve kabulünde olan ödemelerinde aynı şekil ve şartlara sahip tahsilat makbuzlarından olduğunun tespit edildiği, incelenen tahsilat makbuzlarının ödeme aracı olarak kabul edilmemesi halinde takip tarihi itibari ile davacının davalıdan 109.520,00 TL alacaklı olduğu, incelenen tahsilat makbuzlarının ödeme aracı olarak kabul edilmesi halinde takip tarihi itibariyle davacının davalıdan alacaklı olduğu bildirilmiştir.
Fatura ticari ilişkilerde ispat vasıtalarından birisidir. Bir faturanın borç doğurabilmesi için öncelikle faturanın karşı tarafa tebliğ ve teslim edilmesinin ispatı gereklidir.
Davacı şirket tarafından çalışanı …… ‘a Niğde …… Noterliğinde 28 Ağustos 2012 tarihinde düzenlenen vekaletname ile ahzu kabza da yetki verilmiştir.
6098 Sayılı Türk Borçlar Kanununun 504/3 maddesinde “Vekil, özel eolarak yetkili kılınmadıkça dava açamaz, sulh olamaz, hakeme başvuramaz, iflas, iflasın ertelenmesi ve konkordato talep edemez, kambiyo taahhüdünde bulunamaz, bağışlama yapamaz, kefil olamaz, taşınmazı devredemez ve bir hak ile sınırlandıramaz” hükmüne yer verilmiştir. Buna göre vekilin vekaletnamesinde ahzu kabza yetkisi bulunmaktadır.
Toplanan deliller tüm dosya kapsamına göre davacı tarafından davalı aleyhine cari hesap alacağına dayalı icra takibi yapılmışsa da davalı tarafından dosyaya sunulan ödeme makbuzları yetkili temsilci tarafından imza edilip teslim edildiği, ödeme makbuzlarının düzenleniş şekli içeriği itibariyle taraflar arasındaki ticari ilişkisinden kaynaklı geçmişten beri bu şekilde yürüdüğü ve alacaklı borç ilişkisini sonlandırdığı, bu nedenlerle davacı tarafın davalıdan icra takibine konu ettiği alacağının bulunmadığı kanaatine varılarak davanın reddine karar verilerek yargılamaya son verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40TL maktu ilam ve karar harcının davacı tarafından peşin yatırılan 1.831,73 TL harçtan mahsubuna, artan 1.777,33 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 14.139,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerine bırakılmasına,
5-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 02/09/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza