Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/944 E. 2021/1016 K. 22.10.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/944 Esas
KARAR NO : 2021/1016

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/10/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 22/11/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin …. İnşaat Turizm Telekomünikasyon Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. nin kurucusu ve yöneticileri olduğunu, müvekkilin ve davalının ortağı olduğu …. Sanayi ve Ticaret A.Ş. arasında 2011-2015 yılları arasında alışveriş gerçekleştirilmiş olduğunu, ilgili şirketin talebi üzerine müvekkillerinin ticari güveni sağlamak, yükümlülüklerini yerine getireceklerine dair güvence vermek maksadıyla borçlu olarak kendi isimlerini yazmak suretiyle üzerinde miktar belirtilmemiş alıcı ismi dahi yazmayan senetler üzerine imza atmış olduklarını, 3 adet senet olduğunu, ilkinin müvekkillerince 5.000 TL tutarında doldurulduğunu fakat diğer iki senette müvekkillerinin yalnızca adları ve adreslerinin müvekkillerce doldurulduğunu, tarih dahil olmak üzere kalan tüm kısımların davalı tarafından sahte olarak doldurulduğunu, imzaların atılmasının üzerinden 6 yıl geçtikten ve hatta ilgili şirketler arasında bir alışveriş ilişkisi dahi kalmadığı bir dönemde davalı tarafından sonradan gerçek dışı doldurulmuş olduğunu, bu durumun ilk bakışta görülecek ölçüde olduğunu, senet üzerindeki yazılar arasında ciddi bir tarih farkı olduğunun belli olduğunu, davalı şahsın senetleri sahte olarak doldurmak suretiyle menfaat elde etmeye çalışması nedeniyle hakkında Savcılığa suç duyurusunda bulunulduğunu, 29/08/2018 tarihli şikayet dilekçesinin ekte sunulduğunu, bu nedenlerle davanın kabulüne, senetlerin sahteliğinin tespitine, icra takibinin iptaline, yargılama süresince ihtiyati tedbirlerin uygulanmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davayı süresi içerisinde açmadığını ve zamanaşımı itirazları olduğunu, davacı tarafın tanık dinletme talebine muvafakat etmediğini, davacı tarafın müvekkil aleyhine açtığı davaların mesnetsiz bulunması üzerine işbu davayı açarak şansını denemek istediğini, davacı tarafın dava konusu takibe dayanak bonoya da itirazının söz konusu olmadığını, dava konusu icra takibinin dayanağı senetin tartışmaya yer vermeyecek şekilde borçlu tarafın kayıtsız şartsız borç ikrarını içeren kambiyo senedi olduğunu, davacı tarafın takibe konu bonodaki imzaya herhangi bir itirazının da söz konusu olmadığını, bu nedenlerle davanın zamanaşımı yönünden reddine, tanık dinletme talebinin reddine, davanın reddine, davacı tarafın %40 tan az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; icra takibinden sonra açılan kambiyo senedinin sahteliğine dayalı menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Davacılar vekili tarafından 08/10/2018 havale tarihli delil listesi ekinde; 31/05/2014 tarihli …. San. Tic. Ltd. Şti ve … San. Ve Tic. A.Ş. arasında düzenlenen Yetkili Servis Sözleşmesi ve bir kısım fatura, sevk irsaliyesi ve ödeme belgeleri sureti dosyaya ibraz edilmiştir.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyası celp edilmiş incelenmesinde; alacaklısının …, borçlusunun … ve … olduğu, 05/10/2017 düzenleme; 05/12/2017 ve 05/01/2018 ödeme tarihli 60.000-TL bedelli iki adet emre muharrer senede istinaden 17/08/2018 tarihinde kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin 28/08/2018 tarihinde davacı borçlulara tebliğ edildiği, takibin kesinleştiği anlaşılmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası celp edilmiş incelenmesinde; müştekilerin … ve …, şüphelinin … olduğu, Açığa İmzanın Kötüye Kullanılması, Resmi Belgede Sahtecilik suçlarından yapılan soruşturma sonucunda 10/09/2018 tarih ve … Sayılı Karar ile “…Şikayete konu olayın TCK’nın 209. Maddesinde düzenlenen suçu oluşturduğu, açığa imza atılarak verilen senetlerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulması ya da elde bedelsiz kalmış olan senedin kullanılması hallerinde bu durumun ancak yazılı delille ispatı gerektiği, bu konuda tanık dinlenmesi imkanının bulunmadığı, bu nedenle açığa imzalı senedin sahibinin zararına ve onun rızası dışında doldurulup kullanılması veya failin elinde bedelsiz kalan senedin ikinci kez borçlular aleyhine kullanılması ile ilgili davalarda bu iddiaların Hukuk Usulü Muhakemesi Kanununda sayılan istisnalar dışında tanıkla ispat edilemeyeceği, Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu’nun 24/03/1989 gün 1/2 sayılı içtihadı birleştirme kararının da bu yönde bulunduğu, 765 Sayılı TCK’nın 509. Maddesinde düzenlenmiş bulunan suçun kısmen 5237 Sayılı Kanunun 156. Maddesinde düzenlenen suç ile benzer olduğu, unsurlarının aynı olduğu, ayrıca şüphelinin elindeki boş senedi doldurduğuna dair herhangi bir delil bulunmadığı, doldurulmuş olsa dahi müştekinin de teminat amacıyla verdiği senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğuna dair yazılı bir delil ibraz edemediği, bu nedenle somut olayda atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığı” gerekçeleriyle Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar verildiği görülmüştür.
Bakırköy…. İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; davacıların … ve …, davalının … olduğu, icra takibine itiraz davasının yapılan yargılaması sonucunda “…Somut olayda, davacıya bu olanak tanınmasına rağmen, senedin teminat amacıyla verildiğine ilişkin herhangi bir argüman sunmadığı gibi, senedin, alacaklıya boş olarak tanzim edilerek tevdi edildiği ikrar edilmiştir. Senetteki imzanın ayrıca ve açıkça inkar edilmemesi ve senedin boş olarak tevdi edilmesi, senedin alacaklı tarafından doldurulmasından kaynaklanan hukuki risklerin de içselleştirildiğinin kabulü gerekir. Senedin boş bırakılan kısımlarının, lehtar tarafından doldurulması senedin sebepten soyut olarak tanzim edildiğini, belge veya eşdeğer bir kanıtla ispatlanmaması, senedin cari hesaba istinaden tanzim edildiğine ilişkin iddiayı dinlenemez hale getirmektedir. Anılan iddiaların Cumhuriyet savcılığı nezdinde ihtilafa konu edilmesi, davamızın ilerlemesini engelleyen bir argüman değildir…” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, kararın davacılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine İstanbul B.A.M. …. HD’nin 02/06/2020 tarih … Esas …. Sayılı Kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce davacıların imza örnekleri talimat Mahkemesi aracılığıyla celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
…bank TA.Ş …. Şubesi ve Balçova Tapu Müdürlüğünden davacıların imzalarının bulunduğu belge asılları imza incelemesine esas olmak üzere celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davaya konu senet asılları celp edilmiş, dava konusu edilen 05/12/2017 vade tarihli 60.000-TL bedelli ve 05/01/2018 vade tarihli 60.000 TL bedelli senetlerdeki davacılara atfen atılan imzalar ile senetler üzerindeki el yazılarının davacıların toplanan emsal imzaları ile Mahkeme huzurunda alınan imza örnekleri mukayese edilerek davacıların eli ürünü olup olmadığı hususlarında dava konusu senetler esas alınmak suretiyle rapor hazırlanması için dosyanın imza incelemesi konusunda uzman üçlü grafolog bilirkişi heyetine tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 06/01/2021 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;” Tetkik konusu 60.000-TL bedelli iki adet senette borçlu …’e atfen atılmış imzalar ile (…) isim ve adres yazılarının …’in eli ürünü olduğu, borçlu …’e atfen atılmış imzalar ile (…) isim yazısı ve sadece T.C. Rakamlarının …’in eli ürünü olduğu, inceleme konusu her iki senette (60.000-Altmış bin ), (sine), (nakten), (m) yazılarının senetlerdeki diğer yazılardan farklı bir kişi, diğer (tanzim tarihi), (ödeme tarihi), (…), (Bakırköy) ve … isim yazısı altındaki adres yazılarının ise farklı ikinci bir kişi elinden çıktıkları” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.
Mahkememiz dosyası davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve davacıların yöneticisi oldukları … San. Tic. Ltd. Şti’nin son 6 yıllık tüm ticari defter ve kayıtları incelenmek sureti ile davacıların borçlu olup olmadığı, alacağın varlığı hususlarında Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilerek rapor düzenlenmek üzere İzmir …. Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yolu ile gönderilmiş, talimat Mahkemesince ihtaratlı tebligata rağmen ticari defter ve kayıtların sunulmaması nedeniyle talimatın bila ikmal Mahkememize iade edildiği görülmüştür.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. Maddesi).
Menfi tespit davalarında ispat yükü alacaklı olduğunu iddia eden davalı üzerinde olsa da eğer dava kambiyo senedinden kaynaklı menfi tespit davası ise, kambiyo senetlerinde mücerretlik ilkesi gereği, hukuki ilişkiye bakılmaksızın kambiyo senedinin borçlusu olan davacının kambiyo senedi alacaklısına borçlu olmadığı hususunu ispat etmesi gerekmektedir.
İddia, savunma, Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası kapsamındaki deliller, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma sayılı dosyası, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyası, 06/01/2021 tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davanın kambiyo senetlerinden kaynaklı İİK 72 maddesi kapsamında açılmış menfi tespit davası olduğu, davacıların keşidecesi oldukları senetlerin teminat için düzenlendiğini ve açığa imza atıldığını ileri sürdükleri, 6102 sayılı T.T.K.’ nun 776/2-f ve 680.maddeleri uyarınca, açığa senet düzenlenmesinin mümkün olduğu, senetlerin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu yönündeki keşideci davacıların iddialarını yazılı delil ile kanıtlaması gerektiği, uyuşmazlık konusu senetlerin kambiyo senedi olduğu, sebepten mücerret olduklarından, senetlerin hamili olan davalının bu senetlerin düzenlenmesine neden olan hukuki ilişkiyi ispat etme zorunluluğunun bulunmadığı, davacı tarafın iddialarının, dava konusu senetlerin miktarı itibariyle HMK’ nın 200. Maddesi gereği yazılı ve kesin deliller ile ispat edilemediği, dava konusu senetler ile ilgili açığa imzanın kötüye kullanılması ve resmi belgede sahtecilik suçlarından davalı hakkında şikayette bulunulduğu ancak soruşturma sonucunda kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği anlaşılmakla; dava konusu senetler sebebiyle davacıların borçlu olmadığına yönelik davanın sübut bulmadığından reddine, koşulları oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları oluşmadığından davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına,
3-Harçlar Tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından davacı tarafça yatırılan 2.206,14-TL harcın mahsubu ile kalan 2.146,84-TL’nin karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 16.222,45-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/10/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza