Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/937 E. 2020/683 K. 07.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/937
KARAR NO : 2020/683

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/10/2018
KARAR TARİHİ : 07/10/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 14/10/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sigortalının müvekkili şirkete yapmış olduğu ihbar neticesinde, 25/01/2018 tarihinde davalı şirketin güvenlik hizmeti sağladığı, …. projesi şantiyesinin -2 otopark katının tavanındaki tavalardan geçen imalatı yapılmış 1260 metre jet besleme kablosunun kimliği belirsiz kişi ya da kişilerce kesilerek çalındığının tespit edildiğini, ödenen hasar miktarından davalının hasara neden olan mahalde güvenlik hizmeti sağlıyor olması nedeniyle sorumluluğu bulunduğundan hasar tazminatının rücuen tahsilinin talep edilmekte olduğunu, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı tarafın icra takibine itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, davanın kabulüne, davalının yaptığı itirazın iptaline, takibin devamına, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, İnşaat /… Sigorta poliçesi uyarınca sigortalıya ödenen hasar bedelinin 6102 sayılı TTK’nun 1472 Maddesinden kaynaklanan düzenleme gereği sorumlulardan rücuen tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Usulüne uygun duruşma açılmış, tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek taraflarca gösterilen deliler toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 2.439,85 USD asıl alacak, 52,14 USD işlemiş faizi olmak üzere 2,491,99 USD (15.375,58 TL) alacağa işleyecek avans faiz ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, icra müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Sigortacının halefiyet hakkının doğması için 3 şartın gerçekleşmesi gerekmektedir. Bu Şartlar geçerli bir sigorta sözleşmesinin varlığı, sigortacının bu sözleşme kapsamında sigortalıya ödeme yapması ve sigortalının kendine zarar verene karşı dava hakkının bulunmasıdır.
Dosya kapsamı ve toplanan delillerle davacısının sigortalısına ait iş yerinde meydana gelen hırsızlık olayı neticesinde davacının sigortalısına ödediği hasar tazminatının davacının sigortalısına ait iş yerinin bulunduğu güvenlik hizmeti veren davalıya rucü edilip edilemeyeceği, hırsızlık sonucu meydana gelen zarardan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı, davalının hırsızlık olayında güvenlik hizmetinin gereği gibi yerine getirmesinin söz konusu olup olmadığ,ı bu anlamda kusurunun bulunup bulunmadığı, varsa kusur durumu ve sorumluluk miktarı hususlarında mahkeme hakiminin katılımı olmaksızın HMK’nun 278/son maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup; sigorta eksperi bilirkişi … ve güvenlik uzmanı bilirkişi …. 14/05/2019 tarihli raporunda özetle;
Dava konusu yerde şantiyede inşaat işlerinin halen devam ettiği, bahse konu iddia edilen hırsızlık olayının olduğu 2 bodrum katta olduğu alanın AVM’lerdeki kapalı otopark alanı büyüklüğünde olduğu, inşaat montaj alışmalarının devam ettiği, girişte …. Elektrik firmasının malzeme deposunun bulunduğu, deponun etrafının sac plakalar ile çevrili olup kapısının kilit ile kapalı olduğu, Tesamel elektrik şefi …’in yer göstermesi ile malzeme deposunun üst kısmından (tavandan geçen, zemin tavan yükseklği 5,5-6 metre) geçen alüminyum tablalar (Kanallar) içerisinde montajı bitmiş tesisatın -2 bodrum otopark alanından yaklaşık 75-80 metre uzaklıkta bulunan elektrik dairesi bölgesine, ordan da yaklaşık 50-60 metre mesafede bulunan havalandırma motorlarının bulunduğu kapalı odaya kadar olan kabloların çalındığını, çalınan kabloların kanallar içeriside montajının en az 4 (dört) günde yapıldığını, montaj yapılırken her 3,5 metrede bir plastik kelepçeler ile sabitlendiğini ve tablaların kapaklarının kapatıldığını, çalınan kabloların sökülmesinin ise 1(bir) günde zor sökülebileceğini, tablalar içerisinden geçen dört sıralı bu kablolarda o dönemde elektrik akımı olmadığını ancak aynı tabla içinde diğer kablolarda elektrik akımı olduğu, tablalar içerisinden geçen tüm kabloların elektrik odasına ve ordan da havalandırma motorlarının bulunduğu kapalı odaya bağlantılarının yapıldığını, daha önce olan birtakım malzeme çalınma olayının, metro inşaatı bağlantı kapısından girilmek kaydı yapıldığını, şantiye şefi … ve … Elektrik teknik şefi … Bey’in beyanına göre, hırsızlık olayı esnasında şantiyede yalnızca 2 (iki) özel güvenlik görevlisinin görev yaptığını, görevlilerin her iki kapıda görevli olduklarını ve giriş çıkışı kontrol ettiklerini, devriye görevlisinin olmadığını, hırsızlık olayından sonra personel arttırımına gidilerek devriye görevi yapan personel takviyesi yapıldığını, devriye görevlisinin şantiye alanında 10 güvenlik kontrol bölgesi olduğunu, güvenlik Hizmet Sözleşmesinde belirlenen maddelerde …. Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd Şti alınması gereken tedbirler yönünden, şantiyenin fiziki açıdan değerlendirildiğinde personel eksikliği ve özellikle hırsızlık olaylarını önlemeye yönelik alınması gereken tedbirleri (…. şantiye girişinin …. 2. Etap Şantiye bağlantısındaki kapının, kapalı otoparklardan …. AVM mal kabul alanına bağlantılı olan yerlerin, aydınlatmaların yetersizliği gibi konuların risk teşkil ettiğine dair ) Risk Analizi yaparak mal sahibine sunmadığı dosya kapsamından, mal sahibinin ise şantiyenin güvenliğinin 1 vardiyada 2 kişi ile yalnızca şantiyenin 2 kapısının giriş çıkışının kontrol edilmesi yönünde hizmet satın alındığı, alınan hizmetin personelin yemek istirahat gibi dinlenme esnasında bile kapılardaki görevlilerin değiştiricisinin olmadığı yönü ile yüksek risk teşkil ettiği, bu yönü ile de şantiyenin güvenliğinin sağlanmasının mümkün olmadığı, personel sayısının arttırılmasının mal sahibinin yetkisinde olduğu ancak eksik personel ile yüksek güvenlik riski ile şantiye güvenliğinin sağlanmaya çalışıldığı tespit edilmiş, bu nedenle davalının %25 dava dışı …. Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı A.Ş’nin %75 kusurlu olduğu, hasar tazminatı ödeme tutarı ve tarihi 2.439.85 USD 12/06/2018 tarihinde sigorta şirketi …. sigorta tarafından sigortalı …. Gayrimenkul A.Ş’ne ödendiği, davalı …. Özel Güvenlik Hizmetleri Ltd Şti davaya konu hırsızlık olayında %25 kusurlu olduğu değerlendirilmesi yapıldığından davacı sigorta şirketi …. Sigorta tarafından sigortalısına ödediği tazminat tutarı olan 2.439, 85 USD’nin %25 kusur oranına denk gelen 609,96 USD rücu şartlarının oluştuğu ve rücu edilebileceği kanaat ve değerlendirmesi olduğunu bildirmişlerdir.
Bilirkişi raporunda belirlenen kusur oranlaması davalının ihmalkarlık noktasındaki ağırlıklarına göre doğru bulunmuştur.
Dosya kapsamı ve toplanan deliller birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizce yapılan yargılama sonunda, davacı sigorta şirketi sigortalısına ait iş yerinde meydan agelen hırsızlık sonucu sigorta poliçesi kapsamında sigortalısına ödediği tazminatın rücuen iş yerinin bulunduğu güvenlik şirketi olan davalıdan tahsilini talep ettiği, keşfen yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen ve mahkememize hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirilen bilirkişi heyet raporunda ayrıntılı olarak tespit edildiği üzere olayın oluş biçimi, iş yerindeki fiziki koşullar, iş yerinin bulunduğu sitedeki güvenlik hizmetlerinin yerine getiriliş biçimi, güvenlik personeli sayısı ve özel güvenlik şirketi arasındaki sözleşme hükümleri incelenerek yapılan değerlendirmede davalının şantiye alanı ile ilgili az sayıda personel ile yapılan görevin risk teşkil ettiği yönü ile hırsızlık olayı öncesinde personel sayısının arttırılması ile ilgili talebin olmadığı, sözleşmenin 8.22 maddesine istinaden, şantiyenin çevre fiziki yapısı ile ilgili alınması gereken tedbirler ile ilgili Risk Analizi Raporu düzenleyerek mal sahibine sunmadığı, alınan güvenlik tedbirlerinin yeterli olmadığı, diğer bir deyişle güvenlik hizmetinin nitelik ve niceliği ile olası risk ve tehlikeleri önleyici ve koruyucu baskının yetersiz olduğu ve tali kusurlu olup %25 oranında kusurunun bulunduğu, dava dışı … Yatırım Ortaklığının ise yetkiler kendisinde olmasına rağmen tedbir almaması nedeniyle asli kusurlu olduğu, davacı sigorta şirketinin poliçe teminat ve vadesi kapsamında gerçekleşen hasarı sigortalısına ödemesi sonucu TTK’nun 1472 maddesi gereğince sigortalısının haklarına halef olması nedeniyle kusuru oranında davalı güvenlik şirketinden rücuen talep edebileceği, %25 oranına göre ödenmesi gerekli sigorta bedelinin 609.96 Dolar olduğu anlaşılmış, lakin Bakırköy ….. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas, … karar sayılı mahkeme ilamıyla da aynı zarardan kaynaklı davalıya karşı dava açıldığı görülmüştür.
TTK. M 1472/1’de düzenlenen halefiyet, yasal, sınırlı ve cüzi halefiyet niteliğindedir. Bu madde uyarınca doğan halefiyet hakkında dayanılarak açılan dava, esas itibariyle sigortalının, kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının, onun halefi sıfatıyla sigortacı tarafından açılmasıdır. TTK’nun 1472/1 maddesi uyarınca sigortacı, sigorta bedelini ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçer ve dava, tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal eder. Bu şekilde sigortalısının haklarına halef olan sigorta şirketinin, ödediği tazminat miktarınca hukuken sigortalı yerine geçerek açtığı rücu davası, aslında bir tazminat davası niteliğindedir. Burada sigortacı, sigorta ettiren yerine geçtiği için şahsi ve rücu ödediği bedelle sınırlı olduğundan dolayı da cüzi haleftir. Sigortacının, sigortalıya ödediği tazminat oranında sigortalının yerine geçeceği ve onun kanuni halefi olacağı, ilke olarak 31/03/1954 gün ve 1953/18 E-1954/11 K sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da belirtilmiştir. 17/01/1972 tarih ve 1970/2 E,-1972/1 Karar sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında da, sigortacının, zarar sebebiyet veren aleyhinde açtığı rücu davasının, kanundan doğan halefiyete dayandığı ve halef olanın, halefiyet yolu ile nasıl bir hak iktisap etmiş ise, o hakka sahip olacağı vurgulanmış sigorta ettirenin bütün defilerini üçüncü şahsa karşı ileri sürülebileceği gibi eylemin haksız fiilden kaynaklandığı açıktır. (Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/1186 Esas, 2015/2280 Karar ) Bu suretle davacının dava açma hakkı kanundan kaynaklıdır.
Davacı tarafından rücu edilebilecek tazminat tutarı zarar görene ödenen miktar olmayıp ancak zarar görenin gerçek zararı kadardır.
Dava dışı şirketin birden çok sigorta şirketine sigorta yaptırmasında engel yoktur. Zarar gören kişi buna halef olan sigorta şirketi aynı zarar nedeniyle sorumludur, ayrı dava açabileceği gibi bir kısmı ya da tamamı nedeni ile de dava açmasında engel yoktur. Ancak aynı zarar nedeni ile tek bir tazminat belirlenir. Bu neden ile tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
1-Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapılan itirazın 609.96 USD asıl alacak üzerinden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, (Bakırköy 2. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/1008 esas, 2019/1028 Karar sayılı dosyasındaki miktar nedeni ile tahsilde tekerrür olmamak kaydı ile,)
Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
Alacak yargılamayı gerektirdiğinden icra inkar tazminat talebinin REDDİNE,
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 3.683.97 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 262.58 TL ve harcın mahsubuna, bakiye 3.421,39 TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
Davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL başvurma harcı ile 262.58 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 3.400 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Davacı tarafından yapılan 1.400 TL bilirkişi ücreti, 48,70 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.448.70 TL yargılama giderinden davanın kabul miktarı dikkate alınarak 347.10 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan kısmın davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
Gider avansından artan olur ise davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 07/10/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza