Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/924 E. 2020/922 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/924 Esas
KARAR NO : 2020/922

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/10/2018
KARAR TARİHİ : 18/11/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, seri/sıra No: … … Şirketinin personeli tarafından 04/07/2018 tarihinde müvekkiline ait …. tesisat numarası olan elektrik panosuna kontrol amaçlı gelindiğini, yapılan kontrollerde akım trafolarının yanmış ve erimiş olduğunu, değişmesi gerektiğini, 3 iş günü içerisinde müvekkili tarafından değiştirilmesi gerektiğini, müvekkili tarafından 3 adet yeni akım trafosu alınıp bir gün sonra müvekkili tarafından taktırıldığını, müvekkili tarafından iş bittiğinde aramalarını söyleyen yetkililerin arandığını, ve trafoların takılıp kontrol için beklediklerini, akabinde kısa bir süre sonra gelen yetkililerin kontrol ettiklerinde akım trafosu ile saat arasındaki kabloların ters takıldığını müvekkiline bildirdiklerini, müvekkilinin ustasının takılan şeklin doğru olduğunu belirtmesine rağmen yetkililer tarafından takım şeklinin yanlış olduğunun düzeltilmesi gerektiğini belirtip düzeltmeleri gerçekleştirdiklerini, sonrasında pano kapaklarının takıldığını ve … yetkilileri tarafından … seri/sıra no.lu protokolü doldurarak bütün ölçümlerin yapıldığını ve her şeyin normal olduğunun sözlü olarak belirtildiğini ve protokolde yazılarak ayrıldıklarını, 52 gün sonra yani 03/09/2018 tarihinde farklı … yetkililerinin sayaç kontrolü için gelindiğinin söylendiğini, sayacı kontrol ederek sayaçla akım trafosu arasındaki kabloların ters bağlandığını bu durumdan dolayı saatin eksik yazıldığının belirtildiğini, akabinde seri …. numaralı kaçak tespit tutanağının düzenlendiğini, davalı idarenin yapmış olduğu işlemlerin usulsüz olduğunu,davalı idarece kesilen 189.681,20 TL’nin 30.000,00 TL’lik kısmının ödendiğini, geri kalan kısmının ödenmesinin müvekkilini zor durumda bırakacağını, elektrik kesintisinin olması durumda ise maddi ve manevi açıdan sıkıntılara sebep olacağı işyerinin işleyemez bir hale sokacağının açık ve ortada olduğunu, bu nedenle ivedilikle tedbir kararı verilerek ödemelerin durdurulmasına, söz konusu bedellerin ödenmemesi nedeniyle müvekkili şirketin elektriğinin kesilmemesi, kesildi ise tekrar bağlanmasına, kaçak elektrik kullanımı söz konusu olmadığından davanın kabulüne karar verilerek davalı kuruma borçlu olmadıklarının tespiti ile ödenen bedelin istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ve beyanlarında, davacı yanın sayaca müdahale ederek kaçak elektrik tüketmiş olduğunun sabit olduğunu, ters bağlantı yapılarak kaçak düzeninin kurulmasının profesyonel ve nitelikle şekilde kaçak elektrik kullanmanın tanımı olduğunu, dava konu zabıt tahakkukunda 2018/9-2017/12 dönem aralığının fatura edildiğini, … seri numaralı tutanağa istinaden 88.002,40 TL tutarında kaçak elektrik tahakkuku ile 101.678,80 TL tutarında kaçak ek tahakkuk bedeli olmak üzere toplam 189.681,20 TL bedelli tahakkuk tanzim edildiğini, müvekkili şirketin tahakkuklarının yerinde olduğunu, verilen tedbir kararının devamının müvekkili şirketin mağduriyetine sebebiyet vereceğinin aşikar olduğunu, davacının haklılığı konusunda yaklaşık ispat şartının gerçekleşmediğini bildirerek davacı yanın haklılığını yaklaşık olarak dahi ispat edememiş olduğundan mahkemece verilen tedbir kararından rücu edilmesini, alacağın tamamının %100 teminatla bağlanmasına, müvekkilinin daha fazla mağduriyetine sebebiyet verilmemesi adına müvekkili lehine, alacak miktarı değerinde davacı borçlunun, taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki hak ve alacakları üzerine öncelikle ihtiyati haciz, giderek ihtiyati tedbir konulmasına, haksız ve mesnetsiz davanın tümden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, kaçak elektrik tutanağına dayalı olarak tahakkuk ettirilen ve tahsil edilen bedelin faizi ile birlikte iadesi istemine ilişkindir.
Davacı abonenin, kaçak elektrik kullanımı nedeniyle davalı şirketçe hesaplanan tüketim tutarı oranında borçlu bulunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Davalı kurum tarafından düzenlenen kaçak elektrik tutanağının usulüne uygun olup olmadığı, kaçak işlemini mevcut yasa, yönetmelik ve tebliğlere uygun olup olmadığı, davacıya iadesi gereken bir bedelin bulunup bulunmadığı, varsa miktarının ne olduğu noktalarında bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. ve …. tarafından düzenlenen kök ve ek bilirkişi raporunda; davacının elektrik kullanım şeklinin; 30 Mayıs 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği Maddi 42 (1) c’ye göre kaçak elektrik kullanımı olduğu, davalının, davacı adına düzenlenmiş olduğu, dava konusu 03/09/2018 tarihli ve H/151016 seri numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağını, 30 Mayıs 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği gereği usulüne uygun olarak düzenlenmiş olduğunun görüldüğünü, davacı tarafından, davalı adına düzenlenmiş olan 03/09/2018 tarihli ve H/151016 seri numaralı tutanağa istinaden, 30 Mayıs 2018 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliğinin ilgili maddeleri gereği, davacının kaçak elektrik tüketim bedelinin 88.002,38 TL, ve kaçak ek normal elektrik tüketim bedelinin 101.678,80 TL olmak üzere toplamda 189.681,18 TL olduğunu, davacının davalıya 10/09/2018 tarihinde 30.000,00 TL ödeme yapmış olduğu ve bu ödemeye ait tahsilat makbuzunun bir nüshasının dava dosyasına sunmuş olduğu görülmekte olup, davalının alacağı olduğu hesap edilen toplam 189.681,18 TL’den mahsup edildikten sonra (189.681,18-30.000,00=159.681,18 TL) davacının, davalıya 159.681,18 TL borcu olduğu görüş ve kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Mahkememizce alınan ilk bilirkişi kurulu raporu yeterli görülmediğinden bilirkişiden 2. Kez ek rapor alınmıştır.
Ek raporunda; dava konusu, tarafların dava dosyasında mevcut olan iddia vc savunmaları, dava dosyasındaki bilgi ve belgelerin kapsamlı ve detaylı olarak incelenip değerlendirilmesi neticesinde, davacı vekilinin KÖK rapora itirazları rapor içeriğinde açıklamalı olarak değerlendirildiği, KÖK raporunda yapmış olduğu hesaplamalar ve varmış olduğu kanaatlerin konusunda hiçbir tereddütünün olmadığı, KÖK raporundaki hesaplamalarını ve düşüncelerinin sabit olduğunu bildirdiği görülmüştür.
8 Mayıs 2014 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren ELEKTRİK PİYASASI TÜKETİCİ HİZMETLERİ YÖNETMELİĞİ‘nin 26’ncı maddesinde,kaçak elektrik tüketimi;
“Gerçek veya tüzel kişinin;
a)Kullanım yerine ilişkin olarak; perakende satış sözleşmesi veya ikili anlaşma olmaksızın dağıtım sistemine müdahale ederek elektrik enerjisi tüketmesi,
b)Dağıtım sistemine veya sayaçlara veya ölçü sistemine ya da yapı bina giriş noktasından sayaca kadar olan tesisata müdahale ederek, tüketimin doğru tespit edilmesini engellemek suretiyle, eksik veya hatalı ölçüm yapılması veya hiç ölçülmeden veya yasal şekilde tesis edilmemiş sayaçtan geçirilerek, mevzuata aykırı bir şekilde elektrik enerjisi tüketmesi,
c)Dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin ilgili mevzuata uygun olarak kestiği elektrik enerjisini, mücbir sebep halleri dışında; yükümlülüklerini yerine getirmeden dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin izni dışında açması, kaçak elektrik enerjisi tüketimi olarak kabul edilir.”şeklinde tanımlanmıştır.
Davalı tarafından dava dosyasına sunulmuş olan ve 22/10/2014 tarihinde düzenlenen Sayaç Muayene Talep ve Sonuç Formunda ” Sayacın 13/09/2013 tarihinde gövde kapağı açılma ikazının olduğu, Sayacın gövde kapağında ve klemensinde kırıklar mevcut bulunduğundan sayacın dışarıdan gelen her türlü müdahaleye açık duruma getirildiğinden kaçak işleminin uygun olduğu, sayacın ekran limitinin 5 hane olması sebebiyle toplam endeksinin eksik görüntülendiği yönünde değerlendirme yapılmış olduğu anlaşılmaktadır. Bu tespitlerden sonra davalı kurum tarafından 24/10/2014 tarihinde davacı adına Seri F No: … seri numaralı Kaçak/Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı düzenlenmiştir.
Yargıtayın yerleşik uygulamasına göre;kaçak elektrik tutanağı aksi sabit oluncaya kadar geçerli olan resmî belgelerden olup, aksi de ispat edilmedikçe, davacının kaçak elektrik kullandığının kabulü gerekeceği bildirilmiş olup yukarıda anılan tutanağın aksi davacı tarafından ispat edilemediğinden davacının sayaca müdahalesi sonucu kaçak elektrik kullandığı Mahkememiz tarafından kabul edilmiştir.
Davacının sayaca yaptığı müdahalenin kaçak kullanım olarak bilirkişi kurulunca da tespit edildiğinden , söz konusu kaçak kullanım miktarının ve ek kaçak elektrik kullanım tahakkukunun ne olduğu,davalı kurum tarafından doğru hesaplama yapılıp yapılmadığının denetime elverişli bir şekilde ortaya çıkartılması gerekmektedir.
Davacı adına düzenlenmiş olan 3/09/2018 tarihli ve … no.lu “Kaçak / Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı” doğrultusunda, 8 Mayıs 2014 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ilgili maddeleri gereği, davacı adına yapılan Kaçak Elektrik Kullanım Tahakkukunun 88.002,40-TL ,yine davacı adına düzenlenmiş olan 3/09/2018 tarihli ve H/151016 no.lu “Kaçak / Usulsüz Elektrik Tespit Tutanağı” doğrultusunda 8 Mayıs 2014 tarihinde Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ilgili maddeleri gereği, davacı adına yapılan Ek Kaçak Elektrik Kullanım Tahakkukunun 101.678,80-TL olduğu ve davalı kurum tarafından yapılan hesaplamanın doğru olduğu,PSH, Kayıp Kaçak, İletim ve Dağıtım bedellerinin ise EPDK ‘nın düzenleyici işlemleri olarak EPDK Kurul Kararları gereği hesaplamalara yansıtmak zorunda olması nedeni ile, ilgili hesaplama dönemlerine ait olarak EPDK tarafından yayınlanmış olan Tarife Birim Fiyatlarına uygun olarak hesaplamalara yansıtmış olduğu bilirkişi kurulunca tespit edildiğinden davacının yerinde görülmeyene menfi tespit davasının reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken maktu 54,40 TL ilam ve kara harcının davacı tarafından başlangıçta yatırılan 3.239,29 TL harcından mahsubuna, artan 3.184,89 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 21.727,68TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı tarafça yatırılan 66,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/11/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza