Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/904 E. 2020/214 K. 27.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/904 Esas
KARAR NO : 2020/214

DAVA : Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h))
DAVA TARİHİ : 26/09/2018
KARAR TARİHİ : 27/02/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 16/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan Konkordato (Adi Konkordatodan Kaynaklanan (İİK 285 İla 308/h)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İDDİA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;öncelikle İİK.287/1.maddesi uyarınca müvekkilleri lehine dava tarihinden itibaren geçici mühlet kararı verilmesine ve kararın ilgili yerlere ilanına, İİK.287/3.maddesi uyarınca geçici konkordato komiseri atanmasına, İİK.294/1.maddesi uyarınca 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanuna göre yapılan takipler de dahil olmak üzere müvekkilleri aleyhine takip yapılmamasına, ihtiyati tedbir ve ihtiyati tedbir kararı uygulanmaması, teminat mektuplarının paraya çevrilmemesi, yapılan takiplerin durması, faizlerin durması yönünde ihtiyati tedbir konulmasına, akabinde İİK.289 uyarınca kesin mühlet kararı verilerek tasdik edilmesine ve ilgili yerlere ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE
Dava, 7101 sayılı ile değişik İcra ve İflas Kanunun 285 ile devamı maddeleri uyarınca konkordato istemine ilişkindir.
Mahkememiz dosyasında düzenlenen tensip tutanağı uyarınca belirtilen gider avansı eksikliğinin borçlu vekilince süresinde tamamlanması, konkordato talebine eklenmesi gerekli belgelerin eksiksiz olarak ibraz edilmesi üzerine borçlular hakkında üç ay süre ile geçici mühlet verilmesine ve geçici konkordato komiser heyeti görevlendirilmesine,ilgili kurumlara gereken bildirimlerin ve ilanların yapıldığı,borçluların malvarlığının muhafazası için gerekli görülen bütün tedbirlerin alındığı görülmüştür.
Geçici komiser heyetinin toplantı tutanağı ile; konkordato talep eden şirketin tüm malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespit ettirilmesine, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin tespiti işlemi teknik ve özel bilgiyi gerektirdiğinden bu konuda bilirkişiye başvurulmasına, rayiç değerlerinin tespiti için bilirkişi görevlendirilmesine dair toplantı tutanağı mahkememizce onaylanmıştır.
Geçici mühletin ve kesin uzatılmasına ilişkin ilanların ayrı ayrı Türkiye Sicil Gazetesi ile Basın İlan Kurumu Portalında yapıldığı ve İİK’nun 288. Maddesi uyarınca gerekli yerlere bildirimlerin yapıldığı görülmüştür.
Konkordato komiser heyeti hukukçu …, yeminli mali müşavir …… ve mali müşavir …. tarafından tanzim edilen 05.12.2018 tarihli raporda özetle;12.10.2018 tarihinde heyetimizce şirket merkezine gidilerek, şirket yetkilileri ile toplantı yapıldığı; toplantıda öncelikle, şirketin faaliyet alanı, şirketin yönetim yapısı ve şirketi konkordato başvurusunda bulunmaya iten sebepler hakkında bilgiler alındığı, daha sonra tarafımızca, komiser heyetinin yetki, görev ve sorumlukları hakkında bilgilendirmede bulunulduğu, heyet halinde 25.10.2018 tarihinde yapılan toplantıda davacı şirketin faaliyetleri konusunda ve yaşanan aksaklıklar ile ilgili çalışmalar yapıldığı, yine davacı şirketin ticari faaliyetinin devamı için çalışılması elzem olan firmalar hakkında çalışma yapılmasının istenildiği, davacı şirket tarafından gönderilen yazı ekinde ki liste üzerinde yapılan incelemelerde davacının bulunduğu yeme içme sektörü itibari ile hammadde tedarikçilerinin önem arz ettiği, bu durumda davacı tarafından verilen hammadde tedarikçileri ile konkordato surecinde de çalışılmasının tarafımızca da uygun bulunduğu, rayiç değerlere göre şirketin borca batık olup olmadığını saptamak için, şirket malvarlıklarının rayiç değerlerinin bilirkişi vasıtasıyla tespit ettirilmesi gerektiği ancak bunun için zamana ihtiyaç bulunduğu; bu nedenle, hazırlanan raporda, rayiç değerlere göre hazırlanmış bilançoya göre şirketin borca batık olup olmadığı konusunda bir bilgilendirmede bulunulamadığı; malvarlıklarının rayiç değerlemelerinin tespitinin geçici mühlet içerisinde tamamlanmasının hedeflendiği, şirketin içinde bulunduğu icra ve haciz baskıları göz önüne alındığında finansal açıdan sıkıntılar yaşadığı ve nakit dar boğazında olduğunun anlaşıldığı, mevcut hali ile vadesi gelen kredileri ödeyebilecek kapasitesi olmadığının gözüktüğü, şirket ile birlikte başvuruda bulunan ortakların ve yöneticilerinin başkaca şirketlerde ortaklık ve yöneticiliklerinin olduğu, ortaklığı net olarak tespit edilen …. Gıda ve Paz. San Tic. Ltd. Şti. olduğu, Söz konusu limited şirketin 2017 yılı sonu itibari ile bağlı olunan vergi dairesine verilen kurumlar vergisi beyannamesinde 10.527,88 TL’lik aktifinin olduğu, 2016 ve 2017 yılında herhangi bir gelirinin bulunmadığı, Diğer bir ifade ile söz konusu şirkette herhangi bir faaliyetin bulunmadığı, diğer şirketlerin anonim şirket olması dolayısıyla hali hazırda ortaklıklarının olmadığının beyan edildiği, …. ve … şirketlerinde ….’ın yönetim kurulu başkanlıklarının devam ettiğinin belirlendiği ancak söz konusu şirketlerde …. ve diğer başvuruda bulunan gerçek kişilerin ortaklıklarının olup olmadığının pay defterlerinin incelenmesi sonucunda tespit edilebileceği, Yine söz konusu şirketlerin 2018 yılı içerisinde kuruldukları bu itibarla mali durumları ile ilgili herhangi bir tespitin yapılamadığı, davacılar vekili tarafından verilen beyan dilekçesinde … şirketinin gayri faal olduğu ve …. şirketinde ki hisselerin devrine ilişkin beyanların olduğu ancak tarafımızca yapılan incelemelerde …. şirketinin 2018 yılı mali verileri ile ilgili tespit yapılamadığı gibi … şirketinde ki hisse devirlerinin yapıldığını ispat edici mahiyette herhangi bir vesaikin de dosya kapsamında bulunmadığı, davacı şirketin kullanımında olan ve yaklaşık olarak 34 yıl daha kullanım hakkı olan arazının Milli Emlak’tan Türkiye Varlık Fonuna devir edilmiş olduğu, bu bağlamda Türkiye Varlık Fonunun İstanbul ofisinde davacı şirketin durumu ile ilgili bilgi alınmış ve Türkiye Varlık Fonu nezdinde de davacı şirketin haklarının aynen devam ettiğinin belirlendiği mütalaa olunmuştur.

Konkordato komiser heyeti hukukçu …., yeminli mali müşavir ….. ve mali müşavir …. tarafından tanzim edilen 25/12/2018 tarihli raporda özetle; 12.10.2018-25.10.2018 ve devamında yapılan toplantı ve görüşmelerde; şirketin faaliyet alanı, şirketin yönetim yapısı ve şirketi konkordato başvurusunda bulunmaya iten sebepler hakkında bilgiler alındığı, daha sonra tarafımızca, komiser heyetinin yetki, görev ve sorumlukları hakkında bilgilendirmede bulunulduğu ayrıca davacı şirketin ticari faaliyetinin aynı kalite düzeyinde devamı için çalışılması elzem olan firmalar hakkında gerekli çalışmalar yapılmış ve davacının bulunduğu yeme içme sektörü itibari ile hammadde tedarikçileri ile konkordato surecinde de çalışılmasının tarafımızca da uygun bulunduğu, rayiç değerlere göre şirketin borca batık olup olmadığını saptamak için heyet oluşturulduğu, Heyetin şirketin faaliyet alanının kapsamlı inceleme gerektirmesi dolayısıyla hali hazırda rayiç değerlere dayalı bilançoyu oluşturamadıkları, şirketin içinde bulunduğu icra ve haciz baskıları göz önüne alındığında finansal açıdan sıkıntılar yaşadığı ve Nakit dar boğazında olduğunun anlaşıldığı, mevcut hali ile vadesi gelen kredileri ödeyebilecek kapasitesi olmadığının gözüktüğü, Yine projedeki hedefler ile ilgili 2018 yılı kasım ayı sonu itibari ile öngörülerin gerçekleştirilemediği, davacı şirketin kullanımında olan ve yaklaşık olarak 34 yıl daha kullanım hakkı olan arazının Milli Emlak’tan Türkiye Varlık Fonuna devir edilmiş olduğu, Bu bağlamda Türkiye Varlık Fonunun İstanbul ofisinde davacı şirketin durumu ile ilgili bilgi alınmış ve Türkiye Varlık Fonu nezdinde de davacı şirketin haklarının aynen devam ettiğinin belirlendiği ancak Türkiye Varlık Fonu ile yapılan görüşmeye istinaden somut herhangi bir vesaikin tarafımıza ve davacı şirkete sunulmadığı, bu itibarla davacının ön gördüğü kullanım hakkı bedelinin devri ve/veya satışı ile ilgili davacı ve Türkiye Varlık Fonu yetkililerinin verdiği şifahi bilgi haricinde herhangi bir değerlendirme imkanı bulunmadığı, tüm bunların yanında davacı şirket yetkililerinin franchising verilmesine ilişkin beyanları ile ilgili da hali hazırda herhangi bir somut belge ve vesaikin tarafımıza sunulmadığı dikkate alındığında davacı şirketin yetkililerinin beyanlarının hali hazırda temenni olarak değerlendirilmesi gerektiği, davacının iş bu aşamada gerçekleşmeyen hedeflerinin revizesi ile ilgili projenin sunulması gerektiği, diğer taraftan alacaklılara ödeme planları ile ilgili nakit akımın hayatın olağan akışına uygun olarak daha kısa vadelerde planlamasının yapılmasının (davacının projesinde ödemelerin 2025 yılına kadar yapılacağı gibi varsayımla hareket edildiği dikkate alındığında) gerektiği, konkordato talep eden Şirketin öz kaynaklarının 31.10.2018 tarihi itibariyle bir önceki döneme göre 48.264,36 TL arttığı, davacı şirketin kayıtlarında maddi duran varlıklarının yoğun olduğu, Yine projeye göre duran varlıkların kayıtlı değerlerin üzerinde rayiç değerlerinin olduğuna dair tespitlerin yapılmış olduğu, davacı şirketin konkordato sonrası hedeflediği gelire (Taşınmazın hak devrinin henüz yapılmadığı dikkate alındığında) ulaşmasının imkan dahilinde olmadığı, davacı şirketin projesinde erken ödeme indirimi ile ilgili açıklamanın yer aldığı ancak davacı şirketin erken indirim talebinin rayiç değer bilançosuna göre belirlenmesi gerektiği, davacı şirketin rayiç bilançosunda borca batık çıkmaması halinde davacı şirketin alacaklılarından indirim talep edemeyecekleri, davacının aktifleri içinde dönen varlıkların oranının %17 civarında olmasına karşın davacının pasifinde ki kısa vadeli yabancı kaynakların %36 civarında olduğu, Bu durumda şirketin kısa vadeli yabancı kaynakları ile yine uzun vadeli yabancı kaynaklarında kayıtlı borçlarını ne şekilde ödeyeceğinin hali hazırda izaha muhtaç olduğu, Bu durumun rayiç değerler ile ilgili bilirkişi raporlarının gelmesi sonrasında konkordato projesinde yapılacak revizeler ile ortaya çıkartılabileceği, konkordato talep eden şirketlerin ve gerçek kişilerin ek süre talebine ilişkin olarak; konkordato talep eden Şirketlerin rayiç değer bilançosunun (borca batık olup olmadığının) tespiti için bilirkişi raporu henüz gelmediğinden dosyanın bu yönden de değerlendirilebilmesi açısından bilirkişi raporunun beklenilmesinin yanı sıra konkordato talep eden Şirketlerin bu iki aylık dönemdeki faaliyet sonuçlarının nitelikli olarak değerlendirilebilmesi açısından davacının 2 aylık ek süre talebinin uygun olduğu bildirilmiştir.
Konkordato komiser heyeti hukukçu …., yeminli mali müşavir …. ve mali müşavir …. tarafından tanzim edilen 30.01.2019 tarihli raporda özetle; borçlu şirketin konkordato geçici süresi içerisinde çalışma kabiliyetini kaybetmediği; personel, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetine devam ettiği, konkordato talep tarihinden itibaren işletme faaliyetlerinde iyileşme görülmediği, faaliyetlerin zararla sonuçlanmaya devam ettiği, kaydi değerlere göre borca batıklığın arttığı, ön projede bahsedilen gelir getirici kaynakların henüz gerçekleşmediği ve gerçekleşmesi yönünde dikkate değer bir gelişme olmadığı, işbu raporun düzenlendiği tarih itibariyle şirketin malvarlığının rayiç değerlerinin tespitine yönelik görevlendirilmiş bilirkişilerin stok, taşıt ve demirbaşların rayiç değerlerini tespit ettikleri, bununla birlikte şirket aktifine kayıtlı gayrimenkullerin rayiç değerlerinin henüz tespit edilmediği, bu doğrultuda bilirkişiler tarafından şirketin rayiç değerlere göre hazırlanmış bilançosunun oluşturulamadığı ve dolayısıyla şirketin rayiç değerlere göre borca batık olup olmadığının tespit edilemediği, bu durumun kesin mühlet verilip verilmeyeceği ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı yönündeki nihai değerlendirme yapılmasına engel olduğu, şirkete ait “…..” markasının bilançoda 20 milyon TL bedelle “260-Haklar” hesabında izlendiği, bunun yanında uluslararası bir değerleme şirkete yaptırılan marka değer tespitine göre “….”ın marka değerinin 196.124.000 TL olarak hesaplandığı, kesin mühlet verilip verilmeyeceğinin ve konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığı yönündeki nihai görüşün, 28.02.2019 tarihli duruşma gününden en az bir hafta önce hazırlanıp mahkemeye sunulacak nihai raporda belirtileceği, bu süre içerisinde şirket faaliyetlerine nezaret edilip gözlemlenmesinin nihai görüşümüzün oluşması bakımında önem arz edeceği, görüş ve kanaati bildirilmiştir.

Konkordato komiser heyeti hukukçu …., yeminli mali müşavir …. ve mali müşavir … tarafından tanzim edilen 22.02.2019 tarihli raporda özetle; davacıların faaliyetine nezaret edilmesi, Şirketin 31.12.2018 tarihli mali verilerinin incelenip 31.08.2018 tarihli mali verileriyle mukayese edilmesi ve 31.12.2018 tarihli kaydî ve rayiç değerlere göre hazırlanmış bilançoların değerlendirilmesi neticesinde, takdiri mahkemeye ait olmak üzere; raporun “2.1” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, borçlu Şirketin konkordato geçici süresi içerisinde çalışma kabiliyetini kaybetmediği; personel, demirbaş, tesis makine cihazları ile mevcut çalışma düzenini koruduğu, faaliyetine devam ettiği, raporun “2.3” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, Şirketin konkordato talep tarihinden sonraki faaliyetlerinin zararla sonuçlandığı, Şirketin 31.08.2018 ve 31.12.2018 tarihli bilançolarına göre hesaplanan likidite ve finansal yapı oranları incelendiğinde Şirketin mâli durumunda bir düzelme bulunmadığı, raporun “2.4” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, 6102 sayılı TTK 376/3 maddesi kapsamında rayiç değerlere göre hazırlanan 31.12.2018 tarihli bilançolara göre Şirketin borca batık olmadığı ve özkaynaklar toplamının 17.067.520,99 TL olduğu, kaydi değerler esas alınarak hazırlanan bilançoya göre ise 16.625.818,07 TL borca batık olduğu, raporun “2.5” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, geçici mühlet döneminde Şirket faaliyetlerinin öncesinde olduğu gibi yine zararla sonuçlandığı, buna mukabil Aralık/2018 dönem faaliyetinin kârlı olarak sonuçlandığı, raporun “3.1” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, şirket ön projesinin gerçekleşmesi ve mâli yapısının güçlenmesine ilişkin en önemli unsur olan Türkiye Varlık Fonu ile müştereken yapılması düşünülen projelerin hayata geçirilemediği, somut adım atılamadığı, raporun “3.2” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, Şirketin mali durumunun iyileşmesi ve konkordato projesinin kabul ve tasdik ihtimalinin oldukça düşük olduğu, raporun “3.3” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, borçlunun mali durumunu iyileştirmek için projede öngördüğü tedbirlerin hemen hemen hiçbirini uygulayamadığı, raporun “3.4” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, Şirketin faaliyetine devam etmesi halinde alacaklıların, alacaklarını konkordato mühleti sonunda ön projede öngörülen şekilde tahsil edilmesinin gerçekçi bir ihtimal olmadığı, raporun “3.5” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, kesin mühlet dönemi boyunca komiserin onayıyla doğacak bütün borçların ve imtiyazlı alacaklıların alacaklarının ödenebilecek durumda olduğu, raporun “3.6” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, konkordato ön projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesi öngörülen miktarın borçlunun iflâsı halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olduğu, raporun “3.7” bölümünde detaylı olarak açıklandığı üzere, Şirketin 31.12.2018 tarihli mali tablolarından, imtiyazlı alacaklar dâhil toplam borç tutarının 98.556.551,31 TL olduğu ve alacaklı sayısının 250’yi aştığı, bu itibarla alacaklılar kurulunun oluşturulma zorunluluğu bulunduğu, raporun “3.8” bölümünde açıklandığı üzere konkordatonun tasdiki ihtimalinin bulunmadığı, borçlu Şirketin konkordato kapsamında borçlarını ödemesinin gerçekçi bir ihtimal olarak gözükmediği; borçlu Şirkete ve diğer gerçek kişilere (….., ….., ….) kesin mühlet verilemeyeceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
Konkordato komiser heyeti hukukçu …., finans uzmanı Dr. …, yeminli mali müşavir Bağımsız Denetçi …. tarafından tanzim edilen 29/05/2019 tarihli raporda özetle; davacılar …. Turizm İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi, ….., …., ….’ın dava dosyasında yer alan, konkordato ön projelerinde, konu ile ilgili Geçici Mühlet Heyet Raporunda ve fiili olarak davacılarla şirketlerinde Geçici Konkordato Komiser Heyeti olarak yapılan incelemelerde ve şirketin 3 aylık faaliyetlerine refakat edilmesi sonucunda; borçlu … Turizm İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin; 31.03.2019 tarihi itibariyle kaydi değerler üzerinden özkaynaklarının (-) 16.052.801,23 TL olduğu, ancak şirketin rayiç değerine ilişkin heyetce talep edilen bilirkişi inceleme ve raporlarına Şirketin itiraz etmesi ve itiraz neticesinde yeniden bilirkişi raporunun alınacak olması sebebiyle teknik heyet eşliğinde düzenlenen rayiç değerli 31.03.2019 tarihli bilanço oluşturulamadığı ve şirketin rayiç değerlere göre borca batık durumda olup olmadığı hususunun tespit edilemediği, davacı şirketin konkordato talebinden sonra ticari faaliyetine devam ettiği, alacaklı şirketlerin birçoğunun mal tedarikini sürdürmekte olduğu, konkordato sürecinde şirketin devamlılığına engel bir hal oluşturan durumun mevcut olmadığı, buna mukabil şirketin mevcut ve beklenen cirosu ile borç ödeme kapasitesinin mümkün olamayacağı, üst hakkı satışı veya kirası, şirkete harici kaynak temini ve bu maksatla şirketin ortaklık yapısının değişmesi gibi birtakım yöntemlerin işletilmesinin proje için gereklilik taşıdığı, şirketin ön proje ile belirlediği karlılık rakamlarının aksine 2018 dönem faaliyetini zarar kalemi ile kapattığı, 2019 karlılık beklentisinin ancak onda biri seviyesini ilk dönemde yakayabildiği, dolayısı ile ön proje öngörülerinin gerçekleşmediği, Şirketin bu durumla ilgili açıklamasının konkordato sürecinin duyulması ile ciro beklentilerinin gerçekleşmemesi ve 2019 yılı ilk üç ay ekonomik kriz ve mevsimsel etkilerin yaşanması şeklinde olduğu, tüm bu hususları birlikte değerlendirildiğinde geçici konkordato komiser heyetimiz; takdiri Sayın Mahkeme’ye ait olmak üzere şirketin faaliyetinin izlenmesi gerektiği ve şirketin rayiç değer tespitinin sağlanması sonrasında heyetimizin yeni bir değerlendirme yapması gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir.
Konkordato komiser heyeti hukukçu ….., finans uzmanı Dr. …., yeminli mali müşavir Bağımsız Denetçi …. tarafından tanzim edilen 01/10/2019 tarihli raporda özetle; davacı ….. Turizm İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin dava dosyasında yer alan, konkordato ön projelerinde, konu ile ilgili Geçici Mühlet Heyet Raporunda ve fiili olarak davacılarla şirketlerinde Geçici Konkordato Komiser Heyeti olarak yapılan incelemelerde ve şirketin 6 aylık faaliyetlerine refakat edilmesi sonucunda; borçlu …. Turizm İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketinin; 30.06.2019 tarihi itibariyle kaydi değerler üzerinden özkaynaklarının (-) 15.327.863,98TL olduğu, heyetce talep edilen bilirkişi inceleme ve raporları sonucuna göre oluşturulan rayiç değerle göre oluşturulan bilançoya göre Şirketin (-) 23.651.842,53 TL borca batık durumda olduğu, ihtilaflı alacaklara ilişkin alacaklıların mahkemeye müracaatı ile yapılacak değerlendirmeler ve rehinli alacaklılarla yapılacak anlaşmalar neticesinde Alacaklılar Toplantısına katılacakların listesinin sunulacağı, davacı şirketin konkordato talebinden sonra ticari faaliyetine devam ettiği, alacaklı şirketlerin birçoğunun mal tedarikini sürdürmekte olduğu, konkordato sürecinde şirketin devamlılığına engel bir hal oluşturan durumun mevcut olmadığı, şirketin ön proje ile belirlediği karlılık rakamlarının aksine 2018 dönem faaliyetini zarar kalemi ile kapattığı, aynı şekilde 2019 yılında da toplamda 5,9 milyon TL satış karı ve 5,7 milyon TL arsa satış kazancı öngörmüş olmasına rağmen bu öngörülerin gerçekleşmediği, 2019 yılı ilk altı aylık satış kazancının 1.297.964,10 TL olduğu yönünde görüş bildirilmiştir.
Konkordato komiser heyeti hukukçu …., finans uzmanı Dr. …., yeminli mali müşavir Bağımsız Denetçi …. tarafından tanzim edilen 14/02/2020 tarihli raporda özetle; şirketin revize projesinin alacaklılarının yarısını aşan miktar ve tutarda kabul edildiği, borçlunun alacaklılara sunduğu projede yer alan ödeme tutarları ve Şirket cirosu ve beklenen gelirleri ile karşılaştırıldığında gerçekçi olmadığı, borçlunun kaynaklarının mevcut kısa ve uzun vadeli borçlarını karşılamaya yeterli gelmediği, borçlunun adi ve rehinli aylık ortalama tutarlarının Şirket kaynakları İle ödenemeyeceği (rehinli alacaklılarla yapılmış olan sözleşme gereği ödenecek tutarlar yıldan yıla değişkenlik gösterdiğinden rakam belirtilmemiş olup ödeme tablosunun raporun ekinde sunulduğu, şirketin yapılandırma neticesinde rehinli borçları 104.809,984,71 TL’ye ulaştığı, rayiç değerli aktif varlığın Şirket rehinli ve imtiyazlı borçlarından az olduğu, dolayısıyla adi alacaklılara Şirket varlığından kaynak aktarıl masının mümkün olmadığı, şirketin aktifine kayıtlı üst hakkı bedelinin toplam 56.049.535,16 TL olduğu ve alacaklı …. A.Ş’ye rehinli olduğu, bu tutarın anılan bankaya olan Şirket yapılandırma borcundan daha az olduğu, şirket revize projesinin esas itibariyle üst hakkı satışından sağlanacak gelir ile ödemelerin planlanmasına dayandığı fakat rapor tarihi itibariyle üst hakkı satışının gerçekleşmediği, sunulan Nakit Akış Tablosunun Şirketin revize projesinde olmayan ortaklardan nakit girişine yer verdiği, ancak bu girişin kaynaklarının gösterilmediği, konkordato projesinin gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı mütalaa olunmuştur.
KONKORDATO PROJESİNİN BAŞARIYA ULAŞMA ŞARTLARI DEĞERLENDİRİLMESİ BAKIMINDAN
İİK. madde 287 ‘Konkordato talebi üzerine mahkeme, 286 ncı maddede belirtilen belgelerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhâl geçici mühlet kararı verir ve 297 nci maddenin ikinci fıkrasındaki hâller de dahil olmak üzere, borçlunun malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü bütün tedbirleri alır.
Konkordato işlemlerinin başlatılması alacaklılardan biri tarafından talep edilmişse, borçlunun 286 ncı maddede belirtilen belgeleri ve kayıtları mahkemenin vereceği makul süre içinde ve eksiksiz olarak sunması hâlinde geçici mühlet kararı verilir. Bu durumda anılan belge ve kayıtların hazırlanması için gerekli masraf alacaklı tarafından karşılanır. Belge ve kayıtların süresinde ve eksiksiz olarak sunulmaması hâlinde geçici mühlet kararı verilmez ve alacaklının yaptığı konkordato talebinin de reddine karar verilir.
Mahkeme, geçici mühlet kararıyla birlikte konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olup olmadığının yakından incelenmesi amacıyla bir geçici konkordato komiseri görevlendirir. Alacaklı sayısı ve alacak miktarı dikkate alınarak gerektiğinde üç komiser de görevlendirilebilir. 290 ıncı madde bu konuda kıyasen uygulanır.
Geçici mühlet üç aydır. Mahkeme bu üç aylık süre dolmadan borçlunun veya geçici komiserin yapacağı talep üzerine geçici mühleti en fazla iki ay daha uzatabilir, uzatmayı borçlu talep etmişse geçici komiserin de görüşü alınır. Geçici mühletin toplam süresi beş ayı geçemez.
291 inci ve 292 nci maddeler, geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanır. Geçici mühlet talebinin kabulü, geçici komiser görevlendirilmesi, geçici mühletin uzatılması ve tedbirlere ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz. ‘ hükmü ile 291 inci ve 292 nci maddelerin geçici mühlet hakkında kıyasen uygulanacağı düzenlenmiştir.
İİK. MADDE 292 ‘İflâsa tabi borçlu bakımından, kesin mühletin verilmesinden sonra aşağıdaki durumların gerçekleşmesi hâlinde komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflâsına resen karar verir:
a) Borçlunun malvarlığının korunması için iflâsın açılması gerekiyorsa.
b) Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa.
c) Borçlu, 297 nci maddeye aykırı davranır veya komiserin talimatlarına uymazsa.
d) Borca batık olduğu anlaşılan bir sermaye şirketi veya kooperatif, konkordato talebinden feragat ederse.
İflâsa tabi olmayan borçlu bakımından ise birinci fıkranın (b) ve (c) bentlerindeki hâllerin kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşmesi durumunda, komiserin yazılı raporu üzerine mahkeme kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine re’sen karar verir.
Mahkeme, bu madde uyarınca karar vermeden önce borçlu ve varsa konkordato talep eden alacaklı ve alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder; diğer alacaklıları ise gerekli görürse davet eder. ‘ hükmüyle konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılıyorsa iflasa tabi borçluların resen iflasına karar verilmesi gerektiğini düzenlenmiştir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup, İİK’nun 285.maddesine göre borçlarını vadesi geldiği halde ödeyemeyen veya vadesinde ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, vade verilmek suretiyle veya tenzilat yapılmak suretiyle borçlarını ödeyebilmek veya muhtemel bir iflastan kurtulmak için konkordato talep edebilir.
Dava, adi konkordato istemli olarak açılmış olup İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiştir.
Mahkemenin kesin mühlet kararını verebilmesi için konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olması gerekmektedir.
İİK’nun 289/1 maddesinde mahkemenin kesin mühlet hakkındaki kararını geçici mühlet içinde vereceği düzenlenmiştir.
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, İİK’nun 292.maddesinde ise iflasa tabi borçlu bakımından kesin mühletin verilmesinden sonra gerçekleşecek durumlarda mahkemenin kesin mühleti kaldırarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına resen karar vereceği düzenlenmiştir. Konkordatonun başarıya ulaşamayacağının anlaşılması hali aynı maddenin b bendinde hüküm altına alınmıştır. Yani, konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması kesin mühletin kaldırılmasını gerektiren hallerdendir. “Mühlet içinde, iyileşmenin ya da alacaklıların konkordatoyu kabulünün mümkün olmayacağının anlaşılması ya da konkordatoyu tasdik etmeyeceğinin açık olması, tasdik şartlarının mevcut olmadığının önceden anlaşılması halinde de konkordato mühleti kaldırılarak talep reddedilecek ve şartlar yerine gelmişse borçlunun iflasına karar verilebilecektir.
İİK’nun 287.maddesinde borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” olarak nitelendirilmiş olup,Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;
İİK 289. maddesinde, konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya 1 yıllık kesin mühlet verileceği düzenlenmiştir. Borçlunun iyileşmesi ve konkordatonun tasdiki ihtimali “konkordatonun başarı şansı” kavramı altında ifade edilmiştir. Başarı olasılığı kavramından anlaşılan husus, konkordato projesinin gerçekleşme şansına sahip görülmesidir. Bu sonuca, borçlunun durumu, malvarlığı gelirleri ve taahhütlerini yerine getirmesine engel olan nedenler gözetilerek, objektif verilere göre konkordato başarı olasılığı yargıç tarafından belirlenecektir. (Konkordato ve Yeniden Yapılanma Hukuku -Av.Sümer Altay, sayfa 112, 1. Cilt).
Davacının sunduğu ön projede, şirketin borçlarını ödeyebilmek için satışın ve karlılığın yeterli düzeyde olmadığı anlaşılmıştır. Davacı şirket ön proje de sermaye artışı ya da şirket ortaklarının kişisel mallarını paraya çevirerek şirkete getirmeleri gibi şirkete nakit para girişini sağlayacak imkanlara başvurulmamıştır.
Konkordato talebi, sadece zaman kazanmaya yönelik bir talep olmayıp, sürekli ve kalıcı bir iyileşme olasılığını konkordato projesi yardımıyla inanılır kılmalıdır. Bu sebeple ön proje sadece dilek ve temenniler içeren soyut bir belge olarak anlaşılmamalı, mahkeme tarafından kesin mühlet verilebilmesi için ön projenin nasıl başarılı olacağı açıklanmalıdır. (İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi Dosya No: 2019/2251 Esas Karar No: 2019/2002)
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde somut olay değerlendirildiğinde;
Borçlu şirketin kesin mühlet alabilmesi, mali durumlarını iyileştirebileceğinin veya konkordatonun tasdik edileceğinin inandırıcı şekilde ispat edilmesine bağlıdır. Dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve geçici komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde ve şirketin geçici mühlet süresi içinde konkordato projesini başarıya ulaştırmaya yönelik bir çabalarının olmadığı ve tasarruf tedbirlerine dair komiser heyetini bilgilendirici belgeleri de komiser heyetine sunulmadığı da dikkate alındığında, borçlu bakımından da konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun inandırıcı şekilde ispatlanamadığı sürecin devam ettirilmesinin davacı ya da alacaklıların menfaatine olmayacağı anlaşılmıştır. Davacının öngörülen dönem karlarını elde edemeyeceği de tespit edilmiş olup, konkordatonun başarıya ulaşmasını beklemek gerçekçi değildir.
Açıklanan tüm bu nedenlerle ,
İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile borca batıklığı nedeniyle borca batıklığı nedeniyle de iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup, davacı şirket bakımından gelen raporlar dikkate alınarak İİK’nun 288/1 maddesinde geçici mühletin kesin mühletin sonuçlarını doğuracağı, 292.maddede ise konkordatonun başarıya ulaşmayacağının anlaşılması halinde konkordato talebinin reddi ile borca batıklığı nedeniyle borca batıklığı nedeniyle de iflasına karar verileceği düzenlenmiş olup dosya kapsamı, sunulan mali tablolar ve geçici komiser raporları birlikte somut olarak değerlendirildiğinde ve davacı şirketin kesin mühlet süresi içinde konkordato projesini başarıya ulaştırmaya yönelik bir çabalarının olmadığı da dikkate alındığında, davacı şirketin de konkordatonun başarıya ulaşması ihtimalinin bulunduğunun inandırıcı şekilde ispatlanamadığı, sürecin devam ettirilmesinin davacı ya da alacaklıların menfaatine olmayacağı anlaşılmıştır.
İİK 308. maddesinde “Konkordato tasdik edilmezse mahkeme konkordato talebinin reddine karar verir ve bu karar 288 inci madde uyarınca ilan edilerek ilgili yerlere bildirilir. Borçlunun iflasa tabi şahıslardan olması ve doğrudan doğruya iflas sebeblerinden birinin mevcut olması halinde mahkeme borçlunun iflasına resen karar verir.” hükmü dikkate alınarak ;
Davacı şirket sunmuş olduğu revize projedeki hedefleri ile gerçekleşen tutarlar karşılaştırıldığında, şirketin revize projesinin alacaklılarının yarısını aşan miktar ve tutarda kabul edildiği, borçlunun alacaklılara sunduğu projede yer alan ödeme tutarları ve Şirket cirosu ve beklenen gelirleri ile karşılaştırıldığında gerçekçi olmadığı, borçlunun kaynaklarının mevcut kısa ve uzun vadeli borçlarını karşılamaya yeterli gelmediği, borçlunun adi ve rehinli aylık ortalama tutarlarının Şirket kaynakları İle ödenemeyeceği (rehinli alacaklılarla yapılmış olan sözleşme gereği ödenecek tutarlar yıldan yıla değişkenlik gösterdiğinden rakam belirtilmemiş olup ödeme tablosunun raporun ekinde sunulduğu, şirketin yapılandırma neticesinde rehinli borçları 104.809,984,71 TL’ye ulaştığı, rayiç değerli aktif varlığın Şirket rehinli ve imtiyazlı borçlarından az olduğu, dolayısıyla adi alacaklılara Şirket varlığından kaynak aktarılmasının mümkün olmadığı, şirketin aktifine kayıtlı üst hakkı bedelinin toplam 56.049.535,16 TL olduğu ve alacaklı ….. A.Ş’ye rehinli olduğu, bu tutarın anılan bankaya olan Şirket yapılandırma borcundan daha az olduğu, şirket revize projesinin esas itibariyle üst hakkı satışından sağlanacak gelir ile ödemelerin planlanmasına dayandığı fakat rapor tarihi itibariyle üst hakkı satışının gerçekleşmediği, sunulan Nakit Akış Tablosunun Şirketin revize projesinde olmayan ortaklardan nakit girişine yer verdiği, ancak bu girişin kaynaklarının gösterilmediği, konkordato projesinin gerçekleşme ihtimalinin bulunmadığı dikkate alınarak davacının rayiç değer bilançocuna göre borca batık durumda olmadığı dikkate alınarak davacının konkordato tasdik talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve İcra ve İflas Kanunu’nun 292/1-b maddesi gereğince konkordato talep eden konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün … sicil sicil nolu … Turizm İşletmeleri Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nin konkordato talebinin reddine, hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin kaldırılmasına, bu hususta ilgili kurumlara müzekkere yazılmasına, konkordato talebinin reddi kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-ilân Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunmasına, komiser heyetinin görevine son verilmesine, konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na bildirilmesine karar verilerek aşağıda yazılı olduğu biçimde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konkordato talep eden İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün …. sicil sicil nolu …. TURİZM İŞLETMELERİ SANAYİ VE TİCARET ANONİM ŞİRKETİ’nin KONKORDATO TALEBİNİN REDDİNE,
2-Hüküm ile birlikte mahkememiz tarafından verilen tüm tedbirlerin KALDIRILMASINA, bu hususta ilgili kurumlara müzekkere YAZILMASINA,
3-Konkordato talebinin reddi kararının Ticaret Sicili Gazetesinde ve Basın-ilân Kurumunun resmî ilân portalında ilân OLUNMASINA,
4-Komiser heyetinin görevine SON VERİLMESİNE, konkordato komiseri olarak görevlendirilen komiserlerin bugün itibariyle görevlerinin sona erdiğinin İstanbul Bilirkişilik Bölge Kurulu’na BİLDİRİLMESİNE,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 54,40 TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
6-Davacının yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-İİK.nun 293/son ve 164/1. maddeleri uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere hazır tarafların/vekillerin yüzlerine karşı oybirliğiyle karar verildi.27/02/2020

Başkan …
¸
Üye ….
¸
Üye ….
¸
Katip …..
¸