Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/900 E. 2019/454 K. 11.04.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/900 Esas
KARAR NO : 2019/454

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/04/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 15/04/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; hile karıştırılmak suretiyle oluşan kumar borcuna istinaden verilen çeklere ilişkin borçlu olmadığının tespiti gerektiğini, kaybettiği oyunlar nedeniyle davalı …’e, …bank ….Şubesinden verilme, 28/07/2018 keşide tarihli, 100.000,00-TL bedelli, …. seri numaralı, 25/08/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli …. seri nolu, 29/09/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli …, 27/10/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli, … seri nolu, 01/12/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli …. seri nolu çekleri yazarak verdiğini, aralarından ….bank …Şubesi 28/07/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli ve …. seri numaralı olanın ise ödendiğini, bedelin ödenmesine rağmen alacak davası ikame edildiğini, Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı, Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyaları ile davalıya karşı davalar açıldığını belirterek … adına düzenlenen ….bank ….Şubesinden verilme, 25/08/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli …. seri nolu, 29/09/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli …., 27/10/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli, …. seri nolu, 01/12/2018 tarih 100.000,00-TL bedelli …. seri nolu çekler hakkında ödemeden men yasağı kararı verilerek ilgili bankaya müzekkere yazılmasına, bu çekler hakkında borçlu olmadığının tespitine, henüz icra takibi başlatılmamış olduğundan icranın (takibin) durdurulması ihtiyati tedbirinin uygulanması için ara karar verilmesine, %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Huzurdaki davanın davacısı … tarafından müvekkil … aleyhine Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyası ile huzurdaki davaya konu çeklere ilişkin aynı talepli olarak menfi tespit davası açıldığını, Davanın derdetslik sebebiyle reddi gerektiğini, davacı tarafın tedbir talebinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesi içeriğinde yer verdiği müvekkilin “…Rezidans … Blok … Katta bulunan işyerini kumarhane olarak işlettiği iddiasının tamamen gerçek dışı olduğunu, tarafların yaklaşık 5 senedir birbirlerini tanıdıklarını, taraflar ticaretle uğraştıklarından zaman zaman aralarında alacak-borç ilişkisi ve ticari işlerinin de doğduğunu, davacının müvekkilinden aldığı bOrca istinaden dava konusu çekleri düzenleyerek müvekkiline teslim ettiğini, dava konusu çeklerin kumar borcuna istinaden verilmediğini, aleyhe herhangi bir kabul anlamına gelmemekle ve müvekkilinin kumarhane işletmediğini yinelemekle birlikte aksi bir durumda dahi huzurdaki davanın reddi gerektiğini, tanık dinletilmesine muvafakatının olmadığını belirterek öncelikle davanın derdestlik sebebiyle usulden reddine, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine, usule ilişkin derdestlik itirazı yerinde görülmez ise davanın esastan reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
HMK madde 138 uyarınca dava şartları ve ilk itirazlar mahkememizce öncelikle dava şartları bakımından incelenmiştir.
Dava; kambiyo senedinden kaynaklanan borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesine, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan müzekkerelere cevap verildiği. davacı vekilinin 27/09/2018 havale tarihli dilekçe ekinde Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının …. ve …. soruşturma nolu dosya örneğini sunduğu, Büyükçekmece … Asliye Ceza Mahkemesine yazılan müzekkereye de cevap verildiği görülmüştür.
Davacı vekilinin davaya konu bonolar nedeniyle tedbiren ödemeden men yasağı kararı verilmesi talebi değerlendirilmiş, 28/11/2018 tarihli tutanağın 4.maddesinde İİK 72/2 kapsamında çek davalarında tedbir verilecek hususlar sınırlı sayıda sayılmış olup davacının ödemeden men yasağı talep edemeyeceği dikkate alınarak ödemeden men yasağı talebinin reddine karar verilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın davaya konu çeklerden dolayı davacının borçlu olup olmadığı, menfi tespit talebinde haklı olup olmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas …. Karar sayılı dosyasında davacı tarafından huzurdaki davaya konu çeklere ilişkin aynı talepli olarak menfi tespit davası açıldığını, 03/09/2018 tarihli karara karşı yasal süresi içerisinde İstinaf yoluna başvurulduğunu, kararın henüz kesinleşmediğini belirtmiştir.
Büyükçekmece … Asliye Hukuk Mahkemesinin ….Esas … Karar sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının aynı çeklerden dolayı 17/08/2018 tarihi itibari ile dava açtığı, davanın esasına girilerek değerlendirme yapıldığı, mahkemenin görevsizlik kararı verdiği ve İstinaf incelemesinden görevsizlik kararının geçmesi üzerine davacının dosyanın ticaret mahkemelerine gönderilmesi talepli dilekçe sunduğu görülmüştür.
6100 sayılı HMK’nın 114/1-ı maddesinde; aynı davanın, daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması (derdestlik) dava şartları arasında sayılmıştır. Derdest bir davada kesin hüküm oluşturulacak şekilde uyuşmazlık çözümlenebilecek ise ayrı bir dava açılmasında hukuki yarar da yoktur. Derdestlik bu yönüyle hukuki yarar bulunmamasıyla da ilgili olup, özünde unsur olarak hukuki yarar eksikliğini de içerir. Hukuki yarar HMK 114/1-h maddede dava şartı olarak düzenlenmiştir. Hukuki yararın varlığı için öncelikle davacının bir hakkı veya hukuki durumunun, güncel (halihazır) ve ciddi bir tehditle karşı karşıya olması gerekir. (HGK 2013/22-56 Esas, 2013/734 Karar).
Dava şartı olan derdestliğe konu ve sonraki davanın görülmesine engel derdest bir davadan söz edilebilmesi için aynı konuda açılmış başka bir davanın bulunması yeterli olmayıp esastan inceleme yapılıp taraflar arasındaki uyuşmazlığı kesin hüküm oluşturacak biçimde karar verilebilmesi mümkün olan bir davanın bulunması gerekir. Önce açılan davada, esastan inceleme yapılmasına engel olacak, hukuki yarar gibi bir dava şartı yokluğu halinde, sonra açılan davada esastan inceleme yapılıp hüküm verilmesi mümkündür. Diğer bir deyişle mevcut bir davaya rağmen sonraki davanın açılmasında hukuki yarar var ise, derdestliğe ilişkin dava şartı eksikliği bulunduğundan da söz edilemez.
Mahkememizce işbu dosya ile derdestlik itirazına konu Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas …. Karar sayılı dosyası birlikte değerlendirildiğinde, davanın tarafları ve konusunun aynı olduğu, daha önceden açılmış ve görülmekte olan bir davanın bulunduğu anlaşılmakla davanın HMK madde 114. 1/ı maddesi gereğince derdestlik dava şartı nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;

1-Davanın HMK madde 114. 1/ı maddesi gereğince derdestlik dava şartı nedeniyle REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 6.831,00 TL harçtan mahsubuna, bakiye 6.786,60 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 7/2. maddesi gereğince tayin ve takdir olunan 2.725,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,

6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/04/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸