Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/845 E. 2020/106 K. 29.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/845 Esas
KARAR NO : 2020/106

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 29/01/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 20/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; sigortalısı …. Sanayi A.ş’ye ait 9 bobin haddelenmiş paslanmaz çelik emtiasının dava dışı nihai taşıyıcı … aracılığı ile davalı şirket tarafından İtalya’ya taşınmış olduğunu, söz konusu gönderilerin hasarlı teslim edildiği ve bu sebeple sigortalısına 21.415,89-USD ödeme yapıldığından bahisle, TTK 1472 maddesi kapsamında sigortalısının halefi sıfatıyla ödenen tutarın rücusu gerektiği, İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyası ile başlatılan icra takibine yapılan hakszı itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar taminatına hükmedilmesini, Yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Geçerli bir takip bulunmadığından davanın, dava şartı yokluğundan ve davacının takibin ve icra dairesi yetkisinin kesinleşmiş olduğu iddiasının kabulü halinde de, dava şartı yokluğundan reddi gerektiği dava konusu zararın, sigorta teminatı kapsamında olup olmadığının bilirkişi aracılığı ile tespit edilmesi gerektiği davalının sorumluluğunun cmr. 17. maddesi uyarınca değerlendirilmesi ve müterafik kusur değerlendirilmesi yapılması gerektiğini öncelikle usuli itirazlarımızın kabulü ile davanın usulden reddine,usuli itirazlarımızın kabul edilmemesi halinde davanın esastan reddine,Yargılama masrafları ile vekâlet ücretlerinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Dava, esasen rücuen tazminat davası olup davacı … tarafından Nakliyat Abonman Sigorta Poliçesi kapsamında dava dışı …. şirketinin haklarına halef olduğu ve meydana gelen zarardan dolayı davalı şirket Aleyhine Anadolu … İcra Müdürlüğü …. E. Sayılı dosyası ile icra takibine girişilmesi ve takibe itiraz sonucunda açılan itirazın iptali talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak sunulan sigorta poliçesi taraf şirketlerin ve dava dışı sigortalı şirketin adres ve sicil bilgileri incelenmiş olup buna göre, davalı şirketin adresinin ….- …. olduğu, icra takibinin açıldığı tarih itibariyle halef olunan dava dışı sigortalı şirketin şirket merkez adresi …. organize sanayi bölgesi ….- … olduğu anlaşılmıştır.
Dava 6102 sayılı TTK’nın 1472. maddesi gereğince sigortalıya ödenmiş olan alacağın hasar sorumlusundan rücuen tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
Bilindiği üzere, itirazın iptali davasının görülebilmesinin öncelikli koşulu, başlatılan icra takibinde borçluya ödeme emrinin tebliği ve borçlunun süresinde ve usulüne uygun biçimde ödeme emrine itirazda bulunmasıdır. Bu husus bir dava şartı niteliğindedir. Diğer bir yandan da, borçlu tarafından icra dairesinin yetkisi ile birlikte açılan davada mahkemenin de yetkisine itiraz edilmesi halinde, mahkemece, HMK’nın 117/2. maddesi gereğince, dava şartı niteliğinde bulunan icra dairesinin yetkili olup olmadığı hususu öncelikle incelenmelidir.
Davacı ise takibe konu tazminat alacağını İstanbul Anadolu İcra Müdürlüğünün dosyası ile takibe koyduğu anlaşılmış olup dava cevap süresi içinde icra dairesinin yetkisine itiraz ettikleri anlaşılmakla özel dava şartı olan icra dairesinin yetkisine itiraz sebebiyle mahkememizce yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda;
Davacı sigortalısına uluslarası taşıma nedeniyle meydana gelen hasar sebebiyle yaptığı ödemeyi davalılardan talep etmiş olup iş bu talebini icra takibi yoluyla talep etmiş olmakla, icra takip talebini taraflar ya da dava dışı sigortalı adreslerinden hiçbirinde açmayarak İstanbul Anadolu icra müdürlüğünde açtığı anlaşılmıştır.
Davalı borçluların icra takibinde borca ve icra dairesinin yetkisine itiraz etmesi durumunda mahkemece İİK.nun 50. maddesi uyarınca öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik yapılan incelemede,
Davacını halef olduğu sigortalı ile davalı arasında hukuki ilişki olan taşıma sözleşmesi ilişkisinin inkar edilmemesi nedeniyle davalı hakkında yapılacak icra takibinde yetkili olan icra dairesi İİK 50. Maddesi yollamasıyla HMK’nın yetkiye ilişkin kurallarına göre belirlenir. Takip konusu bir miktar alacaktan ibaret olup, bu alacağın takibi için HMK 6. Maddesi gereğince davalının yerleşim yerinde Küçükçekmece icra müdürlüklerinde yapılabileceği gibi, HMK 10 ve BK 89. maddesi gereğince alacaklı halef olduğu merkezinin bulunduğu yerde de (İzmit) yapılabilir. Sözleşmenin niteliği de dikkate alındığında CMR Konvansiyonu’nun 31/1. maddesi uyarınca bu sözleşmeye göre yapılan taşımalardan ortaya çıkan davaların, taraflar arasında anlaşma ile belirlenmiş akit taraf mahkemelerinde, davalının ikametgahı mahkemesinde veya taşıma sözleşmesinin akdedildiği esas iş yerinin veya şubesinin veyahut acentesinin bulunduğu yerde veya taşımacının yükü aldığı yerde veya teslim yeri olarak gösterilen yerde açılabileceği, CMR belgesine göre, emtianın teslim alındığı yer mahkemeleri yetkili olduğu dikkate alındığında Ne var ki somut davada icra takibi yekli olan bu yerlerin hiç birinde yapılmamış olup yetkisi bulunmayan İstanbul Anadolu icra dairelerinde yapılmış bulunmaktadır. Davacının Mahkememizin Ticaret Mahkemesi olup söz konusu icra dairlerinin olduğu yer yönünden yetki itirazı ise mahkemeler nezdinde yetki ve yargı çevresinin ,icra dairesinde farklı oluşu HSYK’nın yargı sınırları kararı ile icra dairesinin yetkisini etkilemeyeceğinden davacının bu itirazı yerinde görülmemiş olup bu nedenle takibin yapıldığı icra dairesi yetkisiz olup, bu nedenle davalılar borçlunun yaptıklerı yetki itirazı yerindedir.
Hal böyle olunca davacının yetkili icra dairesinde yapılmış olmayan icra takibine dayanarak açtığı iş bu davanın özel dava şartı eksikliği ile usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın yetkisiz icra dairesinde takip yapılması sebebiyle özel dava şartı yokluğundan usulden REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL karar harcının peşin alınan 1971,08 TL harçtan mahsubu ile bakiyesinin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
6-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 3.400,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 29/01/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza