Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/842 E. 2019/95 K. 25.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/842
KARAR NO : 2019/95

DAVA : TAZMİNAT (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2018
KARAR TARİHİ : 25/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 04/02/2019

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalılardan … Bankası … Şubesi’nde bulunan kredili mevduat hesabından 13/08/2014 tarihinde saat 14:10 sıralarında müvekkiline gönderilen e-postada söz konusu kredili mevduat hesabında 29.850.00-TL’nin … ‘nun … Bankası … Şubesinde bulunan hesabına EFT yapıldığının bildirildiğini, müvekkili şirketin hemen … Bankasını aradığını ve herhangi bir EFT talimatının bulunmadığını ve yapılan işlemin iptal edilmesini talep ettiğini, aradan bir süre geçtikten sonra davalı bankanın 50.000,00-TL gibi 2. bir EFT işleminin de davacının …. Şubesinde bulunan hesabına yapıldığının söylendiğini, bu işlemin de iptal edilmesinin talep edildiğini, müvekkili….Şubesine vardığında, bu şubedeki hesabına gönderilen 50.000,00-TL’nin 34.500,00-TL’sinin ….’ın …. Bank A.Ş nezdindeki hesaba havale edildiğini, kalan 15.700,00-TL’nin ise müvekkili….Şubesinde iken bloke konulan paranın çekilmesi yönünde teşebbüslerin devam ettiği ancak bloke nedeniyle belirtilen miktarın çıkışının önlendiğini, her iki para çekilme işleminin… İP numarasından gerçekleştirildiğini,müvekkilinin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına … soruşturma numarası ile şikâyette bulunduğunu, müvekkilinin bilgisi ve izni dışında internet yoluyla yapılan işlemlerde davalı bankalar nezdindeki hesaplarına tanımlanmış…. numaralı cep telefonuna … No.’lu şifre ile yapılan işleme onay sağlayan …. No.lu şifre (işlem şifresi)’nin gelmediğini, müvekkilin internet bankacılığı işlemlerinde kullandığı bilgisayarlarına anti virüs programının yüklü olduğunu, internet bankacılığında kullanılan müşteri numarası, kullanıcı kodu, şifre, parola gibi kişisel bilgilerinin de hiçbir kimseyle dolayısıyla internet dolandırıcıları ile paylaşılmasının söz konusu olmadığını, davaya konu olmuş usulsüz işlemleri yapan kişi veya üçüncü kişilerle el ve işbirliği yapmasının söz konusu olmadığını, davalıların, nezdlerinde bulunan paranın güvenliğini tam olarak sağlamadığını, kötü niyetli kişilerin işlemlerine karşı koruyamadığını, bu kişilerin işlem ve işlemlerine karşı koruyacak etkili mekanizmayı, güvenlik önlemini geliştirmediği için oluşan müvekkil zararından sorumlu olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16/01/2013 tarihli kararına göre de bankaların sorumlu olduğunu, müvekkilinin, banka kayıtlarındaki olumlu sicilini düşünerek 64.150,00-TL’yi 15/08/2014 tarihinde ihtirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığını, davalı … Bankası’nın, 29.850,00-TL’ yi dava açıldıktan sonra müvekkilin hesabına iade ettiğinden bu miktar üzerinde ayrıca yargılama gideri ve vekâlet ücreti gerektiğini, öne sürülmekte ve 64.150,00-TL’nin müştereken ve müteselsilen (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Bankası A.Ş oluşan zararın tamamından, davalı … Bankası A.Ş 34.300,00-TL miktar ile sorumlu olacak şekilde) 13/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine karar verilmesini,yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Bankası Aş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirketin hesabından, 34,300,00-TL’nın …. bank nezdindeki dava dışı …. hesabına gönderildiği ve davacı şirketin bu işleme vaki itirazı üzerine yapılan görüşmelerde, ilgili tutarın çekildiğinin tespit edildiğini, davacıya söz konusu işlem için sistemde kayıtlı telefonuna …. girişi için … gönderildiğini, ancak davacının hesabı 150.000,00-TL ve üzeri limit tanımlı olduğundan işlem için OTP gönderilemediğini, yine, IB giriş IP bilgilerinin müşterinin sürekli kullandığı IP ile aynı olduğunun tespit edildiğini, yani 34.300,00-TL’lik EFT işleminin, davacının cep telefonuna gönderilen parola ile sürekli kullandığı IP üzerinden gerçekleştirildiğini, davacının işlemlerin rızası hilafına bilgisi dışında gerçekleştiği yönündeki iddialarının inandırıcılıktan uzak göründüğünü, müvekkili bankanın internet bankacılığı sisteminin güvenliği bakımından hiçbir zafiyet bulunmadığını, bir an için davacının internet bankacılığında kullandığı verilerin kötü niyetli 3.kişilerin eline geçtiği düşünüldüğünde ise bu hususta bankaya atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığını, bankaların, kendi denetimi altında olmayan, internet ortamına açık müşteri bilgisayarlarının ya da cep telefonlarının güvenliğini sağlamalarının teknik bakımdan olasılık dahilinde olmadığını, davacının kusurlu eylemleriyle uğramış olduğu zararlardan bizzat kendisinin sorumlu olduğunu, müvekkili bankanın herhangi bir tazmin yükümlülüğünün bulunmadığını, davaya konu olayda davacıya ait kişisel bilgilerin, davacının cep telefonuna ve/veya bilgisayarına kötü niyetli kişilerce erişilerek davacının sorumluluk alanından elde edilmiş olduğunun açık olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Bankası Aş vekili cevap dilekçesini özetle; Husumet yöneltilmesi gereken tarafın, davacının haklarında Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturması başlatılmış olan internet yolu ile dolandırıcılık yaptıkları iddia edilen şüpheliler olduğunu, müvekkili bankanın husumet ehliyetinin mevcut olmadığını, EFT işleminin hızlı ve güvenli para transferi için IBAN uygulamasıyla gerçekleşen bir sistem olduğu, müvekkili bankanın işin mahiyetine uygun olarak hareket ettiğini, bankanın, internet üzerinden gerçekleşen işlemin ilgilisinin rızası dahilinde olup olmadığını kontrol yükümlülüğünün mevcut olmadığını, müvekkili bankanın eksik-özensiz veya kendisine kusur atfedilebilecek denetimsizliğinden kaynaklanan bir davranışının mevcut olmadığı, kaldı ki müvekkili bankanın üzerine düşen özeni yerine getirdiğini, şahsı işlemin yapıldığı dakikalarda posta ile bilgilendirdiğini, internet bankacılığı kullanımında, müvekkili banka tarafından verilen şifrenin güvenliğini sağlama yükümlülüğünün davacıya ait olduğunu, müvekkili bankanın iş sahasına girmeyen ve müdahale edemeyeceği bir zarar kaleminin talep edildiğini , daha sonra müvekkili banka haberdar olmakla birlikte kendi kusuru ile sebebiyet vermediğini, internet bankacılığı sebebiyle oluşmuş 29.850,00-TL tutarındaki maddi zararın “müşteri memnuniyeti” çerçevesinde iyi niyetli bir şekilde 13/11/2014 tarihinde müşteri hesabına yatırdığını, aynı tarihte gerçekleşen ikinci EFT işleminin 50.000,00-TL olduğunu, fakat bu işlemin davacının ….şubesinde bulunan kendi hesabına yapıldığını, bahsedilen tutarın hâlâ fiili olarak davacının mal varlığında göründüğünü, bu aşamadan sonra ….den …. bankasına gerçekleşen EFT işleminin sorumluluğunun ise müvekkili bankanın olmadığını, diğer bankaları alakadar ettiğini, müvekkili bankanın, ayrıca tüm müşterilerine elektronik imza ve …… akıllı anahtar kullanımını opsiyonel olarak sunduğunu, müşteri tarafından talep edilmesi halinde SMS’le tek kullanımlık şifre gönderimi yerine banka tarafından müşteriye teslim edilen akıllı anahtar ya da akıllı telefonlara yüklenecek uygulamalar aracılığıyla üretilecek tek kullanımlık şifre ile internet bankacılığına giriş yapılmasının mümkün olduğunu, kişisel bilgilerinin kötü niyetti 3. kişilerin eline geçmesinde davacının kusurlu olduğunu, dosya kapsamından, davacının kişisel bilgilerinin 3. kişilerce korsan yazılımlar aracılığıyla ele geçirildiğinin anlaşıldığını, davacının internet bankacılığı kullandığı bilgisayarlara ilişkin olarak gerekli güvenlik önlemlerini almamakla tamamen kusurlu davrandığını,bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
ÖNCEKİ HÜKÜM:
Mahkememizin 01/06/2016 tarih, …. Esas ve … Karar sayılı kararında davacının, davalı … Bankası A.Ş aleyhine açtığı davada 29.850,00-TL’nin davadan sonra davacıya iade edildiği anlaşıldığından bu kısım yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacının, davalılar aleyhine açtığı 34.300,00-TL’nin iadesi davasının kabulü ile 34.300,00-TL’nin 13/08/2014 tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine hükmedilmiştir.
BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA VE GEREKÇE;
Dava,davacının,bankacılık işlemlerine dayalı alacağının tahsili için davalılar aleyhine açtığı alacak istemine ilişkindir.
Davacı vekili 25/01/2019 tarihli celsede davalılardan … Bankası A.Ş’nin Yargıtay ilamı doğrultusunda dosya borcunun tamamını ödediğini, alacaklarının kalmadığını, bu davalı yönünden vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini beyan ettiği, yine aynı celsede davalı ….vekilinin Yargıtay kararı doğrultusunda müvekkili yönünden davanın reddine karar verilmesini, ayrıca davanın açılmasında müvekkilinin sebebiyet vermediğini, bu nedenle vekalet ücreti taleplerinin olduğunu beyan ettiği görülmüştür.
Tüm bu belirlemeler ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davacı vekili her ne kadar 64.150,00-TL’nin müştereken ve müteselsilen (tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla davalı … Bankası A.Ş oluşan zararın tamamından, davalı … Bankası A.Ş 34.300,00-TL miktar ile sorumlu olacak şekilde) 13/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep etmiş ise de; davacı vekilinin 25/01/2019 tarihli celsesinde … Bankası A.Ş’nin Yargıtay ilamı doğrultusunda dosya borcunun tamamını ödediğini, alacaklarının kalmadığını, bu davalı yönünden vekalet ücreti taleplerinin olmadığını, aleyhlerine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini beyan etmesi üzerine davanın konusuz kaldığı, yine aynı celsede davalı ….vekilinin davanın açılmasında müvekkilinin sebebiyet vermediğini bu nedenle vekalet ücreti taleplerinin olduğunu beyan ettiği anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve davalı … Bankası A.Ş’nin davanın açılmasına sebebiyet vermediği ve haklılık durumu da gözetilerek davalı ….lehine vekalet ücreti takdirine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu ilam ve karar harcının peşin alınan 1.095,55-TL harçtan mahsubuna, artan 1.051,15-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE,
3-Talep edilmediğinden davalı … Bankası A.Ş yönünden davacı yararına vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davalı …. Bankası A.Ş tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Davalı … Bankası A.Ş tarafından yapılan 50,00-TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı … Bankası A.Ş’ye VERİLMESİNE,
7-Davalı … Bankası A.Ş davanın açılmasına sebebiyet vermediğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 7.406,50-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Bankası A.Ş’ye VERİLMESİNE,
8-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı yapılan yargılama neticesinde kararın tebilği tarihinden itibaren 15 gün içinde mahkememize müracaatla YARGITAY yolu açık olmak üzere davacı vekili ile davalı ….vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 25/01/2019

KATİP ….
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza