Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/84 E. 2019/1088 K. 22.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/84
KARAR NO : 2019/1088

DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ : 22/01/2018
KARAR TARİHİ : 22/10/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 25/10/2019

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalı tarafından müvekkili hakkında Bakırköy …..İcra Müdürlüğünün…..Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıldığını, müvekilinin davalının kebapçı iş yerinde usta olarak görev yapmakta iken, davalının iş yerini devretmek istediğini, müvekkilinin iş yerine talip olduğunu, tarafların 36.000,00 TL üzerinden anlaştıklarını, müvekkilinin davaya konu bonoları kendisine verdiğini, müvekkilinin ertesi gün iş yerine devir için geldğinde davalının iş yerini başkasına satıp devrettiğini öğrendiğini, bunun üzerine müvekkilinin davaya konu bonoları istediğini, ancak davalının bonolarını iade etmediğini, daha sonra bonoların davalı tarafından takibe konulduğunu belirterek davacının borçu olmadığının tespiti ile % 20 oranında tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesirde;davacının müvekkiline ait iş yerinde çalışmadığını, işletmeyi devralmak için müvekkili ile görüştüğünün doğru olduğunu, fakat davacının maddi durumunun yeterli olmadığını belirterek dekorasyon ve yeni çalışanlar için gerekli 36.000,00 TL’ye ihtiyacının bulunduğunu, sonrasında işletmeyi devralacağını, söz konusu borcu ve işletmenin bedelini taksitler halinde müvekkiline ödeyeceğini söylediğini, müvekkilinin arkadaşlık hukukuna güvenerek davacıya söz konusu parayı sıralı senetler karşılığında verdiğini, daha sonra müvekkilinin davacıyı aradığını, ancak davacının işletmeyi almayacağını bildirdiğini, müvekkilinin para iadesi talep ettiğini, ancak davacı tarafından paranın iade edilmediğini, lokantanın devredilmeyip kapatıldığını,davacı tarafın müvekkilinin kötü niyetli olduğu yönündeki iddiasının yersiz olduğunu, müvekkilinin bonolarının vadelerini beklediğini, son ana kadar icraya konulmadığını, bononun borç ikrarı niteliğinde bulunduğunu, bononun bedelsiz olduğunu ileri süren tarafın senedin belli bir sebebi olduğunu ve bu sebebin gerçekleşmediğini yazılı delil ile ispat etmek zorunda olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün…..Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tarafından borçlu … hakkında her biri 3.000 TL bedelli borçlusu …, alacaklısı … olan toplam 12 adet bonoya dayalı olarak 36.000,00 TL asıl alacağın işlemiş faizi ile birlikte tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, takibin kesinleşmiş olduğu görülmüştür.
Taraflarca bildirilen deliller toplanmış, bildirilen tanıkların beyanları alınarak değerlendirilmiştir.
Yargılama sırasında davacının yemin deliline dayanmış olması nedeniyle davalıya yemin teklif hakkı hatırlatılmış, davacı vekilinin yemin teklifi üzerine davalı kendisine teklif edilen yemini eda etmiştir.
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; tarafların davalının lokanta iş yerini davacının devralması konusuda anlaştıkları, davacı tarafından davalıya verilmiş olan ve takibe dayanak 12 adet bononun iş yeri devir bedeli karşılığında davalıya verildiğinin iddia edildiği, davalının ise bonoları davacıya vermiş olduğu tadilat parası karşılığında aldığını savunduğu, bonolarda teminat olarak verildiklerine dair herhangi bir kayıt ve şerh bulunmadığı, ayrıca bonoların teminat seneti olduğuna dair bonolara atıf yapan herhangi bir yazılı sözleşme bulunmadığı, bono illetten mücerret olup, söz konusu bonoların teminat senedi niteliğinde olduğunu ispat yükünün davacı tarafta olduğu, bu hususun yazılı delil ile kanıtlanması gerektiği, ancak davacı tarafından bu hususta yazılı bir delil iddia ve ibraz edilmediği, mahkememizce ispat yükü kendisinde olan davacı tarafa yemin teklif hakkının hatırlatıldığı, davacı tarafça teklif edilen yemini davalının eda ettiği, bu suretle davanın kanıtlanamadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Ayrıca takibin tedbiren durdurulmamış olduğu anlaşılmakla davalı lehine tazminat koşullarının oluşmadığı anlaşılmış ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-DAVANIN REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40 TL harcın davacı tarafça peşin yatırılan 614,79 TL harçtan mahsubu ile bakiye 570,39 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık ücret tarifesi gereğince 4.310,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı karar verildi. 22/10/2019

KATİP …
¸e-imza

HAKİM …
¸e-imza