Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/837 E. 2021/39 K. 19.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/837 Esas
KARAR NO : 2021/39

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/09/2018
KARAR TARİHİ : 19/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirketin uluslararası nakliyat ve taşımacılık işi ile uğraştığını, müvekkili tarafından davalı şirkete taşıma hizmeti verildiğini, müvekkil şirketle borçlu arasında taşıma sözleşmesi mevcut olduğunu, davalı şirketin müvekkilinin fatura ve cari hesaba konu alacaklarını ödemediğini, bunun üzerine müvekkili tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, davacının alacağının fatura, ticari defter ve her türlü delille sabit olduğunu, davanın kabulü ile itirazın iptaline, 6.018,74 TL asıl alacak takibin ticari avans faiziyle birlikte devamına, haksız ve kötü niyetli davalının alacağın %20’den az olmayacak şekilde icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı cari hesap ekstresine dayanarak alacaklı olduğu iddiasında bulunduğunu, zira davacı, cari hesap ekstresinin bakiye alacak verdiğini iddia ve bakiyenin tahsilini talep ettiğini, ancak iş bu talebine dayanak davalının hizmet alımının ne olduğu veya alacağın muhtevası hakkında herhangi bir açıklama yapmadığını, davacının kendi düzenlediği cari hesap ekstresine dayanarak alacaklı olduğu iddiasında olduğunu, kişinin kendi düzenlediği belgelerin kural olarak sadece aleyhine delil teşkil edeceği kuralı karşısında davacının sadece cari hesap ekstresinde dayanarak ve bakiye alacağın sözleşme kapsamındaki hangi hizmet alımına veya hükme dayandığını belirtmeden talepte bulunmasına hukuki bir değer atfedilemeyeceğini, davalı ile davacı firma arasında cari hesap sözleşmesi bulunmadığını, davacının da geçerli bir cari hesap sözleşmesinin varlığını ispat edemediğini, davanın yetkisizlikten reddine, davanın esastan reddine, icra takibinin haksız ve kötü niyetli olması nedeniyle İİK m.67/2 uyarınca takip miktarının %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 01/04/2019 tarihli raporda; davacı tarafın ticari defter kayıtlarında 18/08/2018 icra takip ve 11/09/2018 dava tarihi itibari ile davacı tarafın davalı taraftan 6.018,74 TL alacaklı olduğu, takdiri mahkememize ait olmak üzere davacı tarafan icra takibindeki %9,75 ticari temerrüt faizi talebinin uygun görülmesi halinde 57,88 TL işlemiş faiz miktarının yerinde olduğu, davacı taraf ticari defter kayıtlarında takip ve dava tarihinden sonra 28/09/2018 tarihinde 267,67 TL davalı tarafından yapılan ödemenin davacı taraf kayıtlarında yer aldığı görülmekle yine takdiri mahkememize ait olmak üzere TBK.madde 100’e göre yapılan hesaplama 28/09/20148 tarihi itibari ile kalan aslı alacak ve işlemiş faiz toplam miktarının 5.808,95 TL olduğu, davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defter ve kayıtlarını incelemeye sunmadığı, bilirkişi tarafından davalı defterlerinin incelenemediği hususları belirtilmiştir.
Davalının ticari defterleri bakımından bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş olup bilirkişi tarafından düzenlenen 21/10/2020 tarihli ek raporda; davalı taraf ticari defter ve kayıtlarının bulunduğu inceleme adresinin dava dosyası kapsamında yer almadığı, davalı vekili ile sözlü ve mail yolu ile yapılan görüşmeler neticesinde rapor tanzim tarihine kadar davalı tarafa ait ticari defter kayıtların bulunduğu adres ve muhatap kişi bilgileri temin edilememesi neticesinde mahkemece ek görevlendirme kapsamında davalı taraf ticari defterleri üzerinde inceleme yapılamadığı, ek rapora konu inceleme yapılamadığından kök rapordaki tespit ve değerlendirmeler hususunda değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki cari hesap ilişkisi nedeniyle alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; 6.076,62 TL’nin tahsili talep edilmiştir. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve davacı lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriğinden anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı cari hesap hareketleri içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bilirkişi …’ in hazırlamış olduğu 22/07/2020 tarihli rapor içeriğinde de, davacının alacak miktarının icra takibindeki miktar kadar hesap edildiği görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı ve yine ticari defter ve belgelerini sunmadığı da görülerek, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1- Davacının davasının KABULÜ İLE;
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-İcra Takibine davacının talebi aşılmamak sureti ile yıllara göre değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmasına,
-%20 icra inkar tazminatı olan 1.215,32 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Takip tarihi sonrasında yapılan ödemelerin infaz aşamasında dikkate alınmasına,
-Yasal şartları oluşmayan davalının kötü niyet tazminat talebinin reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 415,09 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 72,41 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 342,68 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 113,51 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Sehven bilirkişi ücreti olarak fazladan ödenen 600,00 TL’ nin, fiilen bilirkişiye ödenen miktarı 433,45 TL’ nin dosyaya geri yatırıldığı; 166,55 TL’ nin hazineye vergi olarak aktarıldığı görülmekle hazineye aktarılan 166,55 TL’ nin de hazineden alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından toplam 671,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/01/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza