Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/832 E. 2022/279 K. 17.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/832 Esas
KARAR NO : 2022/279

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 17/03/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 11/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı ….. şirketi arasında 10/05/2018 tarihli alım- satım sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmeye göre kararlaştırılan hazır betonun 30/07/2018 tarihine kadar teslimi hususunda anlaşıldığını, satış bedeli olarak belirlenen 505.000,00TL nin müvekkili tarafından keşide edilen …banka ….. Şubesi’ne ait 15/09/2018 vadeli 95.000,00 TL bedelli … çek numaralı, ….banka ….. Şubesi’ne ait 30/09/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 30/09/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 13/10/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli …. çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 13/10/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 20/10/2018 vadeli 85.000,00 TL bedelli …. çek numaralı 6 adet avans çekinin davalıya teslim edildiğini, iş bu çeklerin avans çeki olduğu ve mallar teslim edilene kadar başka kişi veya kuruma ciro edilemeyeceğinin açıkca kararlaştırıldığını, buna rağmen davalı ….. şirketinin sözleşmeye göre teslim tarihi olarak kararlaştırılan 30/07/2018 tarihine kadar sipariş edilen malları teslim etmediğini, çeklerin ticari kredi ilişkilerine istinaden diğer davalı bankaya ciro ve teslim ettiklerini bildirdiklerini, davalı bankanın da çeklerin iktisabında kötü niyetli olduğunu, çeklerin bedelsiz kaldığını ileri sürerek dava konusu çeklerden dolayı davalılara borçlu olmadıklarının tespitine telafi edilemez zararlara engel olmak için öncelikle çeklerin ibrazı halinde ödenmemeleri, karşılıksızdır işlemine tabi tutulmamaları, icra takibine ve ihtiyati hacze konu edilmemeleri yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini istemiştir.
Davalı ….bank A.Ş.vekili itiraz dilekçesinde özetle; mahkemece verilen 12/09/2018 tarihli ihtiyati tedbir kararının HMK’da düzenlenen koşulları taşımadığını, tedbir kararının hangi sebep ve delillere dayandığının kararda belirtilmediğini, dava konusu çeklerin müvekkili bankaya temlik cirosu ile devredilmiş olup, müvekkili bankanın çekleri iyi niyetle iktisap ettiğini, davacı ile dier davalı arasında akdedilen sözleşmelere taraf olmadığından davaya konu sözleşmeler nedeniyle herhangi bir hukuki sorumluluğu bulunmadığını, davacı tarafından dava konusu yapılan hususların davalı ….. ile aralarında akdedilen sözleşmeden kaynaklanan def’iler olduğunu, bu def’ilerin iyiniyetli müvekkili bankaya karşı ileri sürülebilmesinin hukuken mümkün olmadığını, elde etmesi gerekeni peşinen hükme bağlayacak nitelikte tedbir kararına hükmedilemeyeceğini ileri sürerek sadece davacının iddiaları dikkate alınarak şartları oluşmadan ve gerekçesi dahi gösterilmeden ihtiyati tedbir kararı verilmesinin hukuka, usul kurallarına aykırı olduğunu, iyi niyetli müvekkili bankanın mağduriyetine sebebiyet veren ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; İİK 72.madde ve devamınca avans olarak verildiği iddia olunan çeklerden dolayı menfi tespit istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; dava konusu dört adet çekin sözleşme kapsamında davalı ….. İnş. San. Ve Tic. A.Ş. şirketine avans olarak verilip verilmediği, çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı, menfi tespit ve istirdat koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı ….bank’ın husumet itirazının yerinde olup olmadığından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraf vekilleri delil listeleriyle yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Tensip tutanağının (14) nolu ara kararının davacı vekilince yerine getirilmediği görüldü.
Mahkememizin 12/09/2018 tarihli tensip zaptının (15) nolu ara kararı ile davacının davalılara yönelik ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulüne;İİK.nun 72/2 maddesi uyarınca TARAFLARLA SINIRLI OLMAK ÜZERE dava konusu olan;-…banka ….. Şubesi’ne ait 15/09/2018 vadeli 95.000,00 TL bedelli …. çek numaralı-….banka ….. Şubesi’ne ait 30/09/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı
-….banka ….. Şubesi’ne ait 30/09/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı-…banka ….. Şubesi’ne ait 13/10/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli …. çek numaralı-…banka ….. Şubesi’ne ait 13/10/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı,-…banka ….. Şubesi’ne ait 20/10/2018 vadeli 85.000,00 TL bedelli … çek numaralı toplam 6 adet çekin davalılarca bankaya ibrazı halinde ödenmemesi ve davalılarca davacı aleyhine yapılacak icra takiplerinin durdurulması konusunda ihtiyati tedbir kararı verilmesine, Çeklerin toplam bedeli olan 505.000,00 TL nin %20’si tutarı 101.000,00 TL nakit veya kesin ve süresiz teminat mektubu alınmasına, Yasal süresinde teminat yatırılıp talepte bulunulduğunda muhatap banka şubesine ve ilgili icra müdürlüğüne tedbir kararının bir suretinin gönderilerek infazının istenilmesine, davacının çeklerin karşılıksız işleme tabi tutulmaması ve ihtiyati hacze konu edilmemesine ilişkin taleplerinin İİK’nun 72.maddesine uygun olmadığından reddine karar verilmiş, yasal süresi içerisinde teminat yatırılıp tedbir kararı infaz olunmuştur.
Davacı ile davalıların ticari defter , kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi inceleme yaptırılarak dava konusu çeklerin menfi tespit istemine ilişkin olduğu gözetilerek iddia ve savunmaların değerlendirilmesi , dava konusu çeklerden dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olup olmadığı ayrıntılı rapor alınmasına karar verilmiş, 20/01/2019 tarihli raporda; satıcı davalı ….. İnş. San ve Tic. A.Ş., alıcı davacı …. Şirketine, 10.05.2018 tarihli Alım Satım Sözleşmesi ve Ödeme Protokolünde söz edilen, … Marka Hazır Beton özelliklerine sahip, 2.877,50 m3 miktarda hazır betonu 175,50 TL/m3 KDV dahil Birim liyatından olmak üzere, toplam 505.000.00 TL KDV dahil bedelli mal/hizmeti ve alıcının … Mahallesi … Bulvarı No: … Körfez/Kocaeli adresindeki araziye teslim ettiğini, satıcı davalı defter ve kayıtları ile bu kayıtların dayanağı olan faturalara ispat edemediğini, ancak, davacı şirketin ise süresinde ve usulüne uygun açılışını/kapanışını/beraatini yaptırdığı ticari defterlerinde, söz konusu mal ve hizmel tesliminin davalı satıcı şirketten alınmadığının tespiti, 17.05.2019 tarihli bilirkişi raponunda görüldüğü görüş, teşpit ve kanaatinc varıldığı bildirilmiştir.
Davacı şirketin ticari defter , kayıt ve belgeleri ile dosya kapsamı üzerinde bilirkişi inceleme yaptırılarakdava konusu çeklerin menfi tespit istemine ilişkin olduğu gözetilerek iddia ve savunmaların değerlendirilmesi , dava konusu çeklerden dolayı davacı şirketin davalıya borçlu olup olmadığı ayrıntılı rapor alınması için Gebze Asliye Ticaret Mahkemesine talimat yazılmasına karar verilmiş, Gebze Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Talimat sayılı dosyasında alınan 17/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin 2018 yılı ticari defterleri delil kudretine haiz olup, takdirin mahkemeye ait olduğu, davacı şirketin defter kayıtlarına göre; dava konusu 6 adet toplam 505.000,00 TL tutarlı çeklerin davacının defter kayıtlarında olduğu, taraflar arasında 10/05/2018 tarihinde imzalanan Alım Satım Sözlemesi ve Ödeme Protokolü karşılığı yapılacak olan iş için dosya içerisinde düzenlenmiş ve defter kayıtlarında herhangi bir faturanın olmadığı, dava konusu çeklerden dolayı davacı şirketin davalı şirkete borçlu olmadığının tespit edildiği bildirilmiştir.
Toplanan ve sunulan deliller, yapılan yargılama, sicil kaydı, cevabi yazılar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; dava konusu dört adet çekin sözleşme kapsamında davalı ….. İnş. San. Ve Tic. A.Ş. şirketine avans olarak verilip verilmediği, çeklerin bedelsiz kalıp kalmadığı, menfi tespit ve istirdat koşullarının oluşup oluşmadığı, davalı …bank’ın husumet itirazının yerinde olup olmadığından kaynaklanmaktadır,
İİK’nun 72.maddesinde düzenlenmiş olup borçlunun, alacaklıya borçlu olmadığını genel hükümlere göre kanıtlamasına imkan sağlamak amacıyla getirilmiş bir düzenlemedir. İİK’nın 72.maddesi uyarınca açılan menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükü takip alacaklısına aittir. Bu konuda istisnai nitelikte iddiada bulunan davalının bu iddiasını ispatlayacak yazılı belgeleri öncelikle HMK 288 ve devamı maddeleri gereği ortaya koyması gerekir.
Dava, alınacak mal karşılığı avans olarak verilen çeklerin, mal teslimi yapılmaması nedeniyle bedelsiz kaldığı iddiasından kaynaklanan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı çeklerin avans olarak verildiği ancak sözleşmedeki yükümlülüklerin yerine getirilmediğini çeklerin bedelsiz kaldığını iddia etmiştir. Nitekim Yargıtay’ın yerleşik kararlarında da belirtildiği üzere “Çek bir ödeme vasıtası olup kural olarak mevcut bir borcun tediyesine yönelik düzenlendiğinin kabulü gerekir. BK’nun 207.maddesi uyarınca asıl olan peşin satıştır ve peşin satışta mal ve bedelin aynı anda verildiği yönünde yasal karine mevcuttur.” O halde uyuşmazlık konusu olan çeklerin mal tesliminden önce avans olarak verileceğine dair taraflar arasında ve tarafları bağlayan bir yazılı sözleşme bulunması gerekir.
Somut olay bakımından Alıcının Davacı … Şirketi İle Satıcı Davalı ….. Grup İnş. San ve Tic. A.Ş. araşında akit edilerek, imza altına alınan 10,05.2018 Tarih Alım Satım Sözleşmesi ve Ödeme Protokollüne göre
”……Toplamda 6 adat çek akcı tarafından satıcıya imza adilerek verilmiştir. Malın zamanında ve eksiksiz olarak teslim edilmesi halinde çekler gününde ödenerek bedel tahsil edilacektir.
4-Yukarıda dökümü yapılan çeklerin tamamının avanş çeki olduğu konusunda taraflar mutabıktırlar.
Sözleşmeye konu mal teslim terihi olan 30.07.2018 tarihine kadar, mallar alıcıya tam ve eksiksiz olarak teslim edilmediği sürece hiçbir şekilde bu çekler başka bir kişi veya kuruma veyahut finans şirketine ciro ve teslim edilmeyecektir ve kullanılmayacaktır.” denilerek davaya konu çeklerin sözleşmede ödeme aracı olarak kararlaştırıldığı ve teslim öncesi satıcıya çeklerin verildiği ve çeklerin avans olarak verildiği iki tarafın da iması ile sözleşmede düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı şirket defter ve kayıtlarında yapılan bilirkişi incelemesi sonucunda 2-Davacı ;irke!ı’n defter kayıtlarına defter kayıtlarında olduğu, taraflar arasını Protokolü karşılığı yapılacak olan iş olmadığı dava konusu 6 adet toplam 505.000 TL tularlı çeklerin davacının’da 10.05.2018 tarihinde imzalanan Alım Satım Sözleşmesi ve ödeme için dosya içerisinde düzenlenmiş ve defter kayıtlarında herhangi bir faturanın olmadığı tespit edilmiştir. Toplanan deliller ulaşılan sonuca göre yazılı sözleşme kapsamında Davalı defter ve kayıtları ile bu kayıtların dayanağı olan faturalarla ispat edemediği Ancak, Davacı Şirket ise süresinde ve usulüne Uygün açılışını/kapanışını/beraatini yaptırdığı ticari defterlerinde, söz konusu mal ve hizmel tesliminin Davalı Satıcı şirketten alamadığının dikkate alınarak sözleşme kapsamında verilen çeklerin avans niteliğinde olduğu davalının edimlerini yerine getirmediği ve çeklerin temel ilişkiden dolayı bedelsiz kaldığı anlaşıldığından taraflar arasındaki temel ilişki kasamında davacının Davalı ….. şirketine karşı dava konu çeklerden dolayı borçlu olmadığı anlaşılmışttır.
Öte yandan Davalı defterlerini yapılan ihtaratlara rağmen sunmamıştır.6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesinin 22/07/2020 tarih ve 7251 sayılı yasa ile değiştirildikten sonraki hali ” İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.” şeklindedir.
7251 sayılı yasanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemesi Kanunu’ nun 222/3. maddesindeki değişikliği düzenleyen 23. maddesine ait Türkiye Büyük Millet Meclisi gerekçesi ” Maddeyle, Kanunun ticari defterlerin ibrazı ve delil olmasına ilişkin 222 nci maddesinde değişiklik yapılmaktadır. Mevcut metne göre diğer tarafın defter kayıtlarında ilgili hususta hiçbir kayıt bulunmaması halinde, ibraz eden tarafın ticari defterindeki kayıtlar, sahibi lehine delil olarak kabul edilebilmektedir. Ticari defteri ibraz edenin tek taraflı işlemiyle oluşturduğu kayıtların, bu kayıtlardan hiçbir şekilde haberi olmayan karşı taraf aleyhine delil teşkil ediyor olması hakkaniyete aykırı sonuçlar doğurabileceği gibi hukuk güvenliği ilkesine de aykırılık teşkil edebilmektedir. Bu sebeple maddede yapılan değişiklikle, ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için öngörülen unsurlardan biri olan, diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtların “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” hali, madde metninden çıkarılmaktadır. Kural tersine çevrilmekte ve karşı tarafın maddede belirtilen usule uygun olarak tuttuğu ticari defterini ibraz ettiği halde ileri sürülen hususta hiçbir kayıt içermemesi halinde ticari defterin, sahibi lehine delil olarak kullanılamayacağı açıkça hükme bağlanmaktadır. Madde metni dışına çıkarılan “ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi” durumunun yerine, “diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi” durumu maddeye ilave edilmektedir. Buna göre ticari defterde yer alan herhangi bir kaydın, sahibi lehine delil teşkil edebilmesi için diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi gerekecektir. Bu düzenlemenin hakkaniyete ve hukuk güvenliği ilkesine uygun olduğu düşünülmektedir. Zira ticari defteri ibraz edenin defterinde yer alan ve diğer tarafı muhatap alan kayıt, diğer tarafa sunulmakta ve diğer tarafın kendi defterindeki kayıtlara dayanarak karşı delilini ileri sürmesi beklenmektedir. Diğer tarafın ticari defterini ibraz etmemesi hali, ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığı anlamına gelecektir. Belirtilmelidir ki defter ibraz etmeyen tarafın, diğer tarafın ticari defterindeki kayıtların aksini senet veya diğer kesin delillerle ispatlama hakkı saklıdır.” şeklindedir.
Kanun değişikliği sonrasında madde gerekçesi içeriğinden anlaşıldığı üzere, davalı defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğundan, sunulmayan ticari defterlerinde de davacının borçlu olmadığına dair kayıtların mevcut olduğu halde sunulmadığının, davacı tarafça ileri sürülen delili hükümden düşürecek başka herhangi bir kayda sahip olmadığının ve bunun sonucunda da davacı incelenen defter kayıtlarının davacı lehine delil oluşturduğunun kabulü gerekir.

Davalı banka yönünden ise TTK’nın 687. maddesinde “Poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişi düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defi’leri başvuran hamile karşı ileri süremez; meğer ki, hamil, poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükmüne yer verilmiştir. Bu hükme göre şahsî def’îlerin kural olarak hamile karşı ileri sürülmesi söz konusu değildir. Ancak hamil poliçeyi devralırken bile bile borçlunun zararına hareket ederse, bu durumda şahsî def’îler hamile karşı da ileri sürülebilecektir. Anılan bu düzenleme TTK’nın 818. maddesi göndermesi nedeniyle çekler hakkında da uygulanmaktadır.
Somut olaya göre de Banka, davacı ile davalı ….. şirketi arasında akdedilen sözleşmeye taraf olmadığı gibi, tarafların sözleşme kapsamında üzerine düşen yükümlülüklerinin neler olduğu ve bunları ifa edip etmedikleri husussunu bildiği ispat edilemediği gibi ayrıca bilgi sahibi olmasının beklenemeyeceği de açıktır. Buna göre davacının davalı Bankanın kötü niyetli olduğuna yönelik iddiaları ispat edilememiş olup davalı bankanın davacı zararına kötü niyetli olarak hareket ettiğinin davacı tarafça kanıtlanması gerektiğinden kötü niyeti ispat edilemeyen davalı banka yönünden davanın reddine karar vermek geremiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın davalı ….. A.Ş.yönünden kabulü ile; davaya konu …banka ….. Şubesi’ne ait 15/09/2018 vadeli 95.000,00 TL bedelli … çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 30/09/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 30/09/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 13/10/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 13/10/2018 vadeli 85.000,00 TL bedelli … çek numaralı, …banka ….. Şubesi’ne ait 20/10/2018 vadeli 85.000,00 TL bedelli …. çek numaralı toplam 6 adet çek yönünden davacının davalı ….. A.Ş.’ne borçlu olmadığının tespitine, davalı …bank A.Ş.yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN DAVALI ….. A.Ş.YÖNÜNDEN KABULÜ İLE;
Davaya konu;
-…banka ….. Şubesi’ne ait 15/09/2018 vadeli 95.000,00 TL bedelli .. çek numaralı
-…banka ….. Şubesi’ne ait 30/09/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı

-…banka ….. Şubesi’ne ait 30/09/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı
-…banka ….. Şubesi’ne ait 13/10/2018 vadeli 80.000,00 TL bedelli … çek numaralı
-…banka ….. Şubesi’ne ait 13/10/2018 vadeli 85.000,00 TL bedelli … çek numaralı,
-….banka ….. Şubesi’ne ait 20/10/2018 vadeli 85.000,00 TL bedelli …. çek numaralı toplam 6 adet çek yönünden davacının davalı ….. A.Ş.’ne borçlu olmadığının tespitine,
-Davalı ….bank A.Ş.yönünden davanın REDDİNE,
2-HMK 392/2. maddesi uyarınca kararın kesinleşmesinden itibaren bir ay içinde tazminat davası açılmadığı takdirde ve talep halinde teminatın davacıya İADESİNE,
3-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken ‭34.496,55‬ TL karar ve ilam harcından davacı tarafından peşin yatırılan 8.624,14 TL harcın mahsubuna, bakiye ‭25.872,41‬ TL karar ve ilam harcının davalı ….. İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nden tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 8.624,14 TL peşin harcın davalı ….. İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacı yararına tayin ve takdir olunan 42.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davalı ….. İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı …bank A.Ş. yararına tayin ve takdir olunan 42.300,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …bank A.Ş.’ne verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 944,40 TL bilirkişi ücreti, 1.294,9‬0 TL tebligat, talimat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam ‭2.239,3‬0 TL yargılama giderinin davalı ….. İnşaat Sanayi Ve Ticaret Anonim Şirketi’nden alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı ….bank A.Ş.tarafından sarf edilen 250,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı …bank A.Ş.’ne verilmesine,
9-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/03/2022

Başkan ….
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸