Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/831 E. 2018/559 K. 11.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/831 Esas
KARAR NO : 2018/559

DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız))
DAVA TARİHİ : 10/09/2018
KARAR TARİHİ : 11/09/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 11/09/2018

Mahkememizde görülmekte olan Kıymetli Evrak İptali (Çek İptali (Hasımsız)) davasının dosya üzerinde yapılan incelemesi sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; müşterisi bulunduğu …Bankası …Mahallesi …Şubesinden almış olduğu, … seri numaralı, 25.000,00 TL bedelli, hamiline yazılmış olan çek koçanını kaybettiğini, akabinde buna ilişkin karakolda tutanak tutulduğunu, ayrıca bu çeki ticari bir işin karşılığı olarak kimseye vermediğini, çekin tanmadığı kişiler tarafından piyasaya sürülmesi ihtimali bulunduğunu ve çekin tarihinin 20/10/2018 olduğunu belirterek bu sebeplerle çeke öncelikle ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve çekin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
İstem; 6102 sayılı TTK.nun 818/s maddesi delaletiyle 757 ve devamı maddeleri kapsamında düzenlenen zayi nedeniyle çek iptaline ilişkin çekişmesiz yargı işidir.
Bu nitelikteki davanın mutlak olarak çek hamili tarafından açılması gerektiği gerek yasadaki düzenlemeler ve gerekse de Yargıtay kararları ile belirgindir. Davanın istemde bulunan sıfatı nedeniyle dinlenebilir (mesmu) olmaması halinde çekişmesiz yargı koluna dahil olan ve mutlak olarak reddi mucip bir istemin ele alınarak karar verilmesi Anayasa’nın 141/4 maddesindeki dava ve usul ekonomisi kurallarına uygun olduğu gibi 6100 sayılı HMK’nun 320.maddesinde mahkemenin mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar vereceği düzenlemesi de nazara alındığında somut olayın belirginliğine bağlı olarak hakim duruşma açmama yönündeki takdir hakkını kullanabilecektir.

Her ne kadar davacı mahkememize açmış olduğu dava ile dava dilekçesinde belirttiği ve suretini sunduğu çekin iptalini talep etmiş ise de; dava dilekçesinden çek suretinden açıkça anlaşıldığı üzere davacının iptali talep edilen çekin keşidecisi diğer bir ifadeyle hesap sahibi olduğu, davacının meşru hamil ( alacaklı ) sıfatının bulunmadığı, oysa kıymetli evrak kaybından kaynaklanan hasımsız iptal davası açma hakkının alacaklı sıfatını taşıyan meşru hamile ait bulunduğu, keşideci-hesap sahibinin böyle bir dava açamayacağı anlaşılmakla davacının meşru hamil (alacaklı) sıfatı olmadığından dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın hasımsız olduğu da gözetilerek usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1)Davacı hesap sahibi-keşideci konumunda olduğundan dinlenebilirlik koşulu oluşmadığı nedeniyle davanın usulden REDDİNE,
2)Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harcın karar ve ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3) Artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmi Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tensiben karar verildi 11/09/2018

Katip …

Hakim …