Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/828 E. 2022/1105 K. 02.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/828 Esas
KARAR NO : 2022/1105

DAVA : İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/09/2018
KARAR TARİHİ : 02/12/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 03/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında uzun süredir ticari ilişki bulunduğunu, davalı şirketin tek ortağı ve şirketin sahibi olan …’ın aynı zamanda şahıs şirketi olan …. Şirketi üzerinden de müvekkili şirket ile ticari ilişki kurduğunu, her iki şirketin cari hesap borcuna ilişkin ayrı icra takipleri başlatıldığını ve ayrı davalar ikame edildiğini, taraflar arasındaki ticari ilişkide davalının almış olduğu ürünlere karşılık davacıya çalışmaları boyunca sıra gelen ödemeler yaptığını ve fakat en sonunda da vermiş olduğu 3 adet çeki zamanında ödeyemediğini, karşı tarafın da kabulünde olan bu durum üzerine, 21.08.2014 tarihinde taraflarca bir protokol imzalandığını, protokol gereğince davalı borçlunun ödeyemediği çeklere karşılık müvekkiline belirli vadeleri olan 12 adet senet verdiğini, yine taraflarca imzalanan protokolden görüleceği üzere; Türk Lirası olarak verilen senetlerin ödeme günündeki kur değerine göre USD karşılığının cari hesaba işleneceğinin taraflarca kabul ve beyan edildiğini, müvekkili şirketin söz konusu senetlerin ödendiği tarihlerdeki döviz kuru üzerinden USD olarak cari hesap kayıtlarını tuttuğunu ve bu hesaplamalar neticesinde davalının davacı şirkete bakiye borcu kaldığını, bakiye kalan bu borç için Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile davalı aleyhine cari hesap ekstresi alacağına ilişkin icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin cari hesap ekstre borcunu ödememesi ve cari hesap borcunu ödemediği halde icra takibine haksız yere itiraz etmesi nedeniyle işbu davayı açma zaruretlerinin doğduğunu iddia ederek; davalının, Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın takip talebinde borcun sebebi olarak göstermediği protokolü huzurdaki davanın konusu yapamayacağını, davaya konu icra takibinde borcun konusunun belirtilmediğini, müvekkiline gönderilen ödeme emrinde borcun sebebi olarak “22.02.2018 tarihli ASIL ALACAK 27.500,00 USD” yazılı olduğunu, icra takibinin bu şekilde yapıldığını, davacı tarafın huzurdaki davada itirazın iptalini istediği takip ile bağlı olduğunu, takipte, borcun sebebini göstermemiş ise, takibin devamı niteliğindeki itirazın iptali davasında yeni sebepler ileri süremeyeceğini, müvekkili ile davacı arasında döviz kuru üzerinden cari ilişki kurulmasına dair bir mutabakat olmadığını, taraflar arasında ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki doğrultusunda müvekkilinin ödemelerini muntazam olarak yaptığını, davacı tarafa borcu olmadığını, buna karşılık, davacı tarafın, karşılıklı mutabakat olmamasına, müvekkilinin bilgisi ve kabulünün olmamasına rağmen, kendi cari hesap kaydını geçmişten bugüne (USD) döviz kuru üzerinden tuttuğunu, taraflar arasındaki ticari ilişkinin Türk Lirası (TL) para birimi üzerinden yürütüldüğünü, davacı tarafın haksız kazanç sağlama niyetiyle böyle bir hesaplama yaptığını, usul ve yasaya aykırı bu durumu kabul etmediklerini, protokole konu çek ve senetlerin bedellerinin ödendiğini, davacı tarafın dosyaya sunduğu protokolün, müvekkilinin 05.06.2014 tarihli 40.000-TL, 05.06.2014 tarihli 60.000,00-TL, 05.07.2014 tarihli 50.000,00-TL toplam 150.000,00-TL bedelli çeklere karşılık, 12 adet farklı tarihlerdeki toplamda 155.000,00-TL bedelli senedi davacıya teslim ettiğini gösterdiğini, müvekkilinin, çeklere karşılık verilen senetlerin bedelini davacı tarafa ödediğini, hem çekleri hem de senetlerini teslim aldığını, protokolün “borcu söndüren nitelikte” bir evrak olduğunu, davacının senetlerin ödenmediğine dair bir iddiasının olmadığını, senetleri vaktinde ödeyen müvekkilinin bir de “kur farkı” adı altında cezalandırılmasının haksız olduğunu, müvekkili şirketin protokolün gereğini yerine getirdiğini savunarak; davacının haksız ve mesnetsiz olarak açılan davasının reddine, kötü niyetli olarak girişilen icra takibine karşılık, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.

Uyuşmazlığın, Bakırköy …İcra Dairesinin …. Esas takip sayılı dosyasındaki takibe konu cari hesap ve protokolden dolayı alacak miktarının ne olduğu, protokole bağlı olarak kur farkı ile döviz cinsinden ödeme yapılıp yapılmayacağı, alacağa ilişkin temerrüdün gerçekleşip gerçekleşmediği,tarihinin ne olduğu, faiz oranı ve türünün ne olduğu itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 27.500,00-USD alacağın tahsili için icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı şirkete 08/03/2018 tarihinde tebliğ edildiği, davalı borçlu şirket yetkilisinin 14/03/2018 tarihli dilekçesi ile borca, faiz ve ferilerine itirazı üzerine aynı tarihte icranın durdurulması kararı verildiği, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, işbu itirazın iptali davasının yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı görülmüştür.

Davacı vekili tarafından 05/02/2020 tarihli dilekçe ekinde taraflar arasında düzenlenen protokol aslı dosyaya ibraz edilmiş, protokol aslı … numarasına kayıtla Mahkememiz kasasına alınmıştır.
21/08/2014 tarihli Protokol başlıklı belgenin incelenmesinde; Protokolün taraflarının davacı …. Şit. Ve davalı … Şti. olduğu, “…Borçlu firma aşağıda ödenmeyen çeklerine istinaden; alacaklı firmaya takibi mukabili senetleri vermiştir. Senetler gününde ve vaktinde ödendiği takdirde çekler borçlu firmaya iade edilecektir… Senetler tahsil olunduğunda tahsil edildikleri günkü …. Bankası döviz satış kuru üzerinden ABD dolarına (USD) çevrilerek cari hesaba işlenecektir. Ve herhangi bir hukuki sorun doğması halinde alacak cari hesap alacağı dikkate alınarak USD üzerinden talep edilecektir. Protokole konu senetler sıralı senetler olarak verilmiş olup, bu senetlerden birinin vadesinde ödenmemesi durumunda diğer senetlerde muacceliyet kesbeder. Senet borçlusu bu durumu peşinen kabul ve taahhüt eder. İş bu anlaşma kısmen ya da tamamen ödenmediği takdirde alacaklının icra hakkı doğmaktadır.” hükümlerini içerdiği görülmüştür.
Mahkememiz dosyası, tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyası ve tüm dosya kapsamına göre; her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek sureti ile; takip tarihi itibari ile taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğu hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
07/08/2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…İncelenen davacı şirkete ait 2016 yılı ticari defterlerinin açılış tasdikleri ile yıl sonunda yaptırılması gereken kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığı, davacı şirketin 2016 yılı ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun tasdik edildiği, davacı tarafın 2017 ve 2018 yılı Ticari defter ve belgelerinin Elektronik Defter Genel Tebliği usul ve esaslarına göre tutulduğu, 2017 ve 2018 yıllarına ait Elektronik Defterler ile Envanter Defterlerinin yasal süresinde onaylandığı, davacı şirketin ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davalı …. Şti.’nin inceleme esnasında ticari defterlerini ibraz etmediği, davacı tarafın dava ve icra takibine konu ettiği cari hesaptan kaynaklanan alacağının 07.03.2018 tarihinde 29.907,51 USD olduğu, davacının icra takip tarihi olan 07.03.2018 tarihinde 27.500,00 USD talep etmesinden dolayı talebe bağlılık ilkesi gereğince davalı taraftan 27.500,00 USD talep edebileceğiı” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe dosyaya sunulmuştur.
29/01/2020 tarihli celse ara kararı gereğince, davalı vekilinin bilirkişi kök raporuna itirazları değerlendirilmek suretiyle davacı tarafın iddiası, davalı tarafın savunması ve tüm dosya kapsamına göre; davacının davalıdan takibe konu alacağının bulunup bulunmadığı, alacak var ise miktarının tespiti husularında ek rapor hazırlanmak üzere dosyanın SMMM bilirkişiye tevdine karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
12/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporunun incelenmesinde özetle;”… alacak yönünden kök raporda yer alan görüşün aynen muhafaza edildiği ve kanaatin değişmediği” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe dosyaya sunulmuştur.
Davalı şirket yetkilisi davacı tarafça sunulan protokol doğrultusunda isticvap edilmiştir.
Davalı şirket yetkilisi … isticvap beyanında; ” İmza bana aittir, söylemiş olduğunuz maddeye dayanarak cari hesaptan kaynaklı alacakları TL olarak ödedik ve defterlerimize ödemelerimizi kaydettik, ayrıca … şirketini kapatıp … şirketi olarak ticari hayatımıza devam ediyoruz, biz her ne kadar protokol zamanında …. olarak imza atmış isek te malı alırken …. adına aldık, alımlara …. üzerinden devam ettik, bana göstermiş olduğunuz protokolde … şirketi için yapılmış alacak verecek tüm işlemleri için yapılan protokoldür” şeklinde beyanda bulunmuştur.
İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; davacısının … Şti., davalısının …. olduğu, itirazın iptali istemli dava olduğu, yapılan yargılama sonucunda Mahkemenin 06/12/2019 tarih … Esas …. Karar Sayılı ilamı ile “…Toplanan tüm deliller, davacının incelenen ticari defter ve kayıtları kapsamında yapılan hukuki değerlendirme sonunda, davacının davalıya düzenlediği faturalarda fatura bedelinin USD karşılığının, döviz kurunun ve bedelin döviz cinsinden tahsil edileceğinin açıkça yazılı olması, davalı tarafından da bu faturalara yapılmış bir itiraz bulunmadığı ve ödemelere yıllardır parça parça devam edildiği, böylelikle fatura bedelleri yönünden davacının yabancı para cinsinden alacağını talep hakkı yönünden taraflar arasında ticari teamül oluşturan uygulama bulunduğu, bu nedenle davacının takip talebinde USD cinsinden alacak ve buna uygun 3095 s.K.4/a faizi talep edebileceği, ancak davacının bu uygulama sırasında hiçbir zaman davalıya kur farkı faturası düzenlemediği yani lehine oluşan kur farklarını faturayla davalıdan talep etmediği ve davalıya bildirmediği, bu yönden döviz cinsinden tuttuğu kayıtlarının vergi ve muhasebe mevzuatına açıkça aykırı durumda olmakla sahibi lehine değil aksine sahibi aleyhine delil oluşturur durumda olduğu, bu nedenle davalı aleyhine hukuki sonuç doğuramayacağı, ancak TL cinsinden tuttuğu kayıtlarında yer alan bakiye alacağını (11.062,64-TL) takip tarihi itibariyle kur üzerinden USD cinsinden (3,794-USD) talep edebileceği, takip talebinde takip tarihi sonrası TTK.md.1530/7’ye göre ticari temerrüt faizi talebinin de doğru olmadığı, alacağını yabancı para cinsinden talep etme yönünde seçimlik hakkını kullanmışsa 3095 s.Kanun 4/a’da yabancı para temerrüdü için düzenlenen faizi talep edebileceği” gerekçeleriyle açılan davanın kısmen kabulü ile davalının İstanbul Gaziosmanpaşa … İcra Müdürlüğü …. esas takip dosyasına vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 2.915,75-USD alacak yönünden 3095 Sayılı Kanunun 4-a maddesine göre devlet bankalarının USD cinsi bir yıl vadeli mevduata uyguladığı faiz işletilmek suretiyle devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verildiği, kararın davacı vekili tarafından İstinaf edildiği, İstanbul B.A.M. … Hukuk Dairesinin … Esas …. tarih ve … Sayılı Kararı ile; hükmün gerekçesinde değişiklik yapılarak davacı vekilinin istinaf başvurusunun usulen kabulü ile hükmün kaldırılmasına ve aynı yönde yeniden hüküm kurulmasına kesin olarak karar verildiği görülmüştür.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, 21/08/2014 tarihli Protokol, 07/08/2019 tarihli bilirkişi kök ve 12/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporları, İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası kapsamında; tüm dosya birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen alım satımdan kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından cari hesap bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, her ne kadar tensip zabtı …. nolu ara kararı gereği yazılı yargılama usulünün uygulanacağı belirtilmiş ise de HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nin altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 07/08/2019 tarihli bilirkişi kök ve 12/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporlarına göre; davacı şirketin ticari defterlerinin TTK hükümlerine göre usulüne uygun yaptırılmış olmasından dolayı davacı şirketin 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, davacı tarafın dava ve icra takibine konu ettiği cari hesaptan kaynaklanan alacağının 07.03.2018 tarihinde 29.907,51 USD olduğu hususlarının tespit edildiği; taraflar arasında düzenlenen 21/08/2014 tarihli Protokol başlıklı belgede “Senetler tahsil olunduğunda tahsil edildikleri günkü …. Bankası döviz satış kuru üzerinden ABD dolarına (USD) çevrilerek cari hesaba işlenecektir. Ve herhangi bir hukuki sorun doğması halinde alacak cari hesap alacağı dikkate alınarak USD üzerinden talep edilecektir.” hükümlerinin düzenlenerek taraflarca imza altına alındığı, davalı şirket yetkilisinin 18/11/2020 tarihli duruşmadaki beyanında protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan ettiği, davacının kur farkı talebinin protokolde belirtilen ve vadesinde ödenmediği ileri sürülen senetlere ilişkin olduğu, davalının ticari defterlerini sunmayarak davacının ticari defter kayıtlarının HMK’nın 222/3. maddeye göre lehine delil oluşturup oluşturmadığının tam olarak incelenebilmesine 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu 2. maddesi ile 6100 sayılı HMK’ nın 29. maddesi kapsamında dürüstlük-hakkaniyet ilkesine aykırı bir şekilde engel olduğu anlaşılmakla; aksi yöndeki davalı savunmalarına itibar edilmeyerek davacı ticari defter kayıtları ve taraflar arasında akdedilen protokol hükümleri doğrultusunda alacağın varlığının ispatlandığı sonuç ve vicdani kanaatine varılarak denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli 07/08/2019 tarihli bilirkişi kök ve 12/08/2020 tarihli bilirkişi ek raporları da dikkate alınarak davanın kabulü ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin asıl alacak miktarı olan 27.500,00 USD üzerinden devamına, asıl alacak 27.500,00 USD’ye takip tarihinden itibaren davacının takip dosyasındaki talebini geçmemek kaydı ile 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca (Devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı) faiz uygulanmasına, İİK’nun 67 maddesi gereğince hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden (asıl alacak miktarı olan 27.500,00 USD’nin icra takip tarihi itibari ile geçerli TL karşılığının ) %20’si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın İPTALİ ile,
Takibin asıl alacak miktarı olan 27.500,00 USD üzerinden DEVAMINA,
Asıl alacak 27.500,00 USD’ye takip tarihinden itibaren davacının takip dosyasındaki talebini geçmemek kaydı ile 3095 sayılı yasanın 4/A maddesi uyarınca (Devlet bankalarının USD ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek faiz oranı) faiz uygulanmasına,
İİK’nun 67 maddesi gereğince hüküm altına alınan asıl alacak üzerinden (asıl alacak miktarı olan 27.500,00 USD’nin icra takip tarihi itibari ile geçerli TL karşılığını) %20’si oranında hesap edilecek icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 7.119,60-TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.258,78-TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.860,82-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
Davacı tarafından sarf edilen 35,90-TL başvurma harcı, 1.258,78-TL peşin harç olmak üzere toplam 1.294,68-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı tarafından sarf edilen 650,00-TL bilirkişi ücreti, 286,60-TL posta gideri olmak üzere toplam 886,60-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden A.A.Ü.T gereğince hesaplanıp takdir olunan 16.633,75-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa İADESİNE,
HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin e-duruşma yolu ile yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/12/2022

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza