Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/811 E. 2020/905 K. 18.11.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/811 Esas
KARAR NO : 2020/905

DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 31/08/2018
KARAR TARİHİ : 17/11/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 01/09/2016 tarihinde … İlçesi … Mahallesi … Cad. No:… önü adresinde … santraline ait 24 F/O-Y kablonun müteahhitliği davalı İski tarafından yürütülen kanalizasyon altyapı kazı çalışmaları esnasında hasara uğratıldığını, söz konusu hasarlar nedeniyle davacı şirket çalışanı tekniker … tarafından hasar tespit tutanağı düzenlendiğini, olaya ilişkin hasar keşif tutarı formu , E – fatura, hasar tespit tutanağı, saha tutanağı, kroki, günlük şantiye defteri, şematik ile şirketimiz üst yazılarını dilekçeleri ekinde sunduklarını, hasar sebebiyle kuruluşlarının zarar uğradığını, zarar giderildiğini ancak davalılar tarafından rızaen ödenmeyen alacaklarının hüküm altına alınmasını teminen dava açmak zorunda kaldıklarını, davalarının kabulü ile 2.306,52 TL şirket zararlarının hasar tarihi olan 03/04/2017 tarihinden itibaren T.C.Merkez Bankasının kısavadeli anaslra uygulanaman değişebilir oranlarda avans faizi vekület ücreti, mahkeme masraflarıyla birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; aleyhlerine açılan davanın reddine karar verilmesini, açılan davanın tazminat davası olduğunu, davalının olayda kastı, kusuru ve ihmalinin bulunmadığını, davacını tespitlerini ve buna dair tutanakları gıyabında yapıp düzenlediğini, davalının idareye hiçbir savunma ve itiraz hakkı tanımadığını, kabul etmediklerini, kusur durumunun araştırılmasını, davada talep edilen hasar bedelinin fahiş olduğunu, bedelin tarafsız bilirkişiler tarafından tespit edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesi gerektiğini talep etmiştir.
Mahkememizin 24/09/2019 tarihli duruşmasında davacı tanığı … beyanında; kendisinin davacı şirkette tekniker olarak çalıştığını, olay tarihinde hasar bildirimi yapılması üzerine olay yerine gittiklerini, gittiklerinde olay yerinde kazı olduğunu, sürekli o bölgede çalıştıkları için için kazıyı …’nin yaptığından emin olduklarını, ….’nin bu işleri taşeron firmalara yaptırdığını, ancak kazıyı yapanın hangi taşeron firma olduğunu bilmediğini, olay yerine gittiklerinde kazı nedeniyle davacıya ait fiber kablosunun koptuğunu, hasar tespit tutanağı içeriğinin doğru olduğunu, altındaki imzanın kendisine ait olduğunu beyan etmiştir.
Dosyanın bilirkişiye tevdi edilmesi suretiyle davacının talep edebileceği tazminat tutarının tespiti bakımından rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 30/12/2019 tarihli raporda; hasar içeriğinin hasara uğrayan Fiber optik yer altı kablo ve boru güzergahının hasara en yakın 2 menhol arasında yenilenmesi içerikli olduğunu, hasarın onarımı için kullanılan emtiaların kullanılması gerekli ve hasar onarım bedelinin haddi layığında olduğunu, hesaplamalarda telekom birim fiyat tarifelerinin dikkate alındığının tespit edildiğnii, hasara ilişkin 971,58 TL tutarındaki işilik ve 363,91 TL naklye bedelinin toplam hasar tutarına dahil edilerek, 1.334,94 TKL ( nakliye dahil malzeme bedeli) + 971,58 TL (işçilik ) olmak üzere toplam 2.306,52 TL davacı şirket zararının tespit edildiğini, davalı İski yetkililerinin dava dışı yüklenici şirket çalışanları üzerinde gözetim ve denetim yükümlülüğünün bulundğu kanaatine varıldığını, hasara sebep olan yüklenici şirket ile davalı İski’nin müşterek ve müteselsil sorumlu tutulması kanaatine varıldığını belirtmiştir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 6098 sayılı TBK. nun m. 49 ve devamında düzenlenen haksız fiil nedeni ile maddi tazminat talebine ilişkindir.
Taraflar arasında tartışma konusu olan husus ise, davacıya ait kabloya zarar verilip verilmediği, bu zarara davalının yol açıp açmadığı, olay tarihi itibari ile zararın ne kadar olduğu noktasındadır.
Zararın değerinin tespiti açısından malzeme konusunda ehil bilirkişiden de rapor alınmasına karar verilmiştir. Bu amaçla bilirkişi tarafından yapılan inceleme sonucunda hazırlanan 30/12/2019 tarihli rapor içeriğine göre, dava dosyasında yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda davacının toplam zarar bedeli olarak 2.306,52.-TL yi davacının davalıdan talep edebileceği sonuçlarına varıldığı ifade edilmiştir.
Tüm dosya kapsamında yapılan yargılama neticesi davalının ticari işletme faaliyeti esnasında davacıya zarar verdiği, dosya kapsamındaki 01/09/2016 tarihli hasar tespit tutanağı ve 30.12.2019 tarihli bilirkişi kök raporuyla birlikte gözetildiğinde zarar miktarının kadri maruf olduğu, eylem ile zarar arasında nedensellik bağının bulunduğu, sorumluluktan kurtulmayı gerektiren nedenlerin ise mevcut olmadığı sonucuna varılmıştır.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetilerek 2.306,52.-TL hasar bedelinin 01/09/2016 tarihinden itibaren değişen oranlarda uygulanacak avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE;
-2.306,52 TL’nin hasar tarihi olan 01/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda uygulanacak ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 157,55 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 39,39 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 118,16 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Davacı tarafça sarf edilen 35,90 TL başvuru harcı, 5,20 TL vekalet harcı ve 39,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 80,49 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen 600,00 TL bilirkişi ücreti, 177,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 777,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde yatıran davacı taraflara İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.306,52 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/11/2020

Katip ….
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza