Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/804 E. 2022/599 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/804 Esas
KARAR NO : 2022/599 Karar

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 29/08/2018
KARAR TARİHİ : 14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Sürücü …..’un sevk ve idaresindeki ….. plaka sayılı aracı ile birlikte Arnavutköy istikametine doğru seyir halindeyken aracın hakimiyetini kaybetmesi neticesinde aracının ön ve alt kısımları ile orta refüj başlangıç noktasına çarptıktan sonra yaya olarak kaldırımda beklemekte olan müvekkili …..’a çarparak müvekkilinin ağır yaralanmasına sebep olduğunu, alkolmetre cihazıyla alkol kontrolü yapıldığında sürücü …..’un kanındaki alkol miktarı yüzde birvirgülseksenbir (%1,81) promil olduğu tespit edildiğini, Kaza sonucu …. Üniversite …. Hastanesi’nde tedaviye alınan müvekkilinin hastanede yapılan tetkik ve araştırmalar neticesinde vücudunun çeşitli yerlerinde kırıklar ve ağır zedelenmelerin tespit edildiğini, Müvekkilinin kaza sonucu vücudunda ciddi kırıklar ve hasarlar oluşmuş , tedavi edilmesine rağmen eski sağlığına kavuşamamış hatta ayakta duramayacak duruma gelmiştir. Sağlığının ciddi şekilde bozulması ve bir çok temel ihtiyacını kendi giderememesi sebebiyle müvekkilinin aşırı derecede elem ve ızdırap duyduğunu, Müvekkilinin bu kazada kusurlu olmayışı ve kaza nedeniyle duyduğu elem ve ızdırabı bir nebze de olsa hafifletmek için 100.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihi olan 26.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı şirket ve sürücüden alınarak müvekkiline verilmesini, Müvekkilinin, depo şefi olarak çalışmakta olduğunu ve aylık net kazancının 2.600,00 TL olduğunu, bilirkişi raporuna göre talebimi arttırma haklarının saklı kalmak kaydıyla, geçici ve süreli iş göremezlik, tedavi ve bakım masrafları ile ilgili şimdilik 1.000,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 26.04.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte hüküm altına alınmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından müvekkili şirketçe istenilen usulüne uygun ve “Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkında Yönetmeliği ”ne göre düzenlenmiş heyet raporu ve gerekli diğer belgeler usul ve yasalara aykırılık teşkil edecek şekilde sigorta şirketine iletilmediğinden müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını ve temerrüde de düşmediğini, HMK121. maddesine göre, davacı tarafın dava dilekçesi ile birlikte delillerini taraflarına tebliğ etmesinin zorunlu olduğunu, Bu nedenle davacının tüm delillerinin taraflarına tebliğini talep ettiklerini, davanın hiçbir şekilde kabulü anlamına gelmemekle birlikte; davacı taraf maluliyet sebebiyle uğradığı zararını ispat etmesi gerektiğini, Ayrıca müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılı limitle sınırlı olduğunu, neticede davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Kurulunun 26/05/2021 tarihli raporda; ” Bu duruma göre;
1…. oğlu … doğumlu …..’ın 26.04.2018 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanması sebebiyle 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul olunarak:
Gr1 VII (2Aa………….30)A%34 x1/2=%17
Gr1 VII ( 11B…………35)A%39
Gr1 XII (6a…………….25)A%29 X1/2=%14.5
Gr1 XII (22İa………….10)A%14
Baltazard Formülüne göre …..%62.77
E cetveline göre: %62.0 (yüzdealtmışikinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı,
2.İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği
3.Aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu ” belirtilmiştir.
Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin …. tarih, …. sayılı raporu ile; Tüm dosya kapsamı, dava dilekçeleri, kaza tespit tutanağı, kaza yeri krokileri, bilirkişi raporu, tüm beyanlar incelendiğinde kazanın yukarıda “OLAY” kısmında açıklandığı biçimde gerçekleştiğinin anlaşıldığını,
Sürücü ….. sevk ve idaresindeki minibüs ile olay mahalli kesime geldiğinde dikkatini yola vermesi gerekirken bu hususa riayet etmediği, sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüj başlangıç noktasına çarpması ve orta refüjde bulunan yaya …..’a önlemsizce çarptığı anlaşılmakla kusurlu olduğunu,
Davacı yaya ….. olay mahallinde orta refüjde beklediği sırada sevk ve idare hatası ile direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refüj başlangıç noktasına ve orta refüjde bulunurken kendisine çarpan sürücü ….. idaresindeki minibüse karşı alabileceği bir önlem bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmadığını,
Neticede;
Sürücü …..’ un % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu,
Davacı yaya …..’ ın kusursuz olduğu kanaatini bildirir müşterek raporu sundukları görülmüştür.
sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Davacı vekili, yargılama sırasında maddi tazminat davasından feragat ettiklerini beyan etmiştir. Davalı sigorta şirketi de, bu feragati kabul ettiklerini herhangi bir taleplerinin olmadığını beyan etmişlerdir.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacının 26/04/2018 tarihli trafik kazasındaki yaralanmasından dolayı maddi ve manevi tazminat istemi amacıyla kazaya karışan ….. plaka plakalı aracın şoförü, işleteni ve sigorta şirketi aleyhine bu davayı açmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan kusur ve maluliyet yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Kusur bilirkişi tarafından düzenlenen Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen …. tarihli raporda; davalı Sürücü …..’ un % 100 ( yüzde yüz ) oranında kusurlu olduğu, davacı yaya …..’ ın kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Oluşa göre belirlenen bu kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu …. İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen …. tarihli raporda; davacının E cetveline göre: %62.0 (yüzdealtmışikinoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 (dokuz) aya kadar uzayabileceği, aynı yönetmeliğin 15. Maddesi çerçevesinde başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 (üç) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği oy birliği ile mütalaa olunduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir. Teknik incelemeye göre belirlenen bu iş göremezlik raporuna mahkememizce de dosya kapsamına uygun olması sebebiyle itibar edilmiştir.
Davacı vekili yargılama sırasında maddi tazminat talepleri yönünden tüm davalılar açısından feragat ettiğini beyan etmiştir. Bu sebeple maddi tazminat davasının feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir.
** Hakimin manevi zarar adı ile kazaya uğrayana verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 26.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Manevi tazminatın tutarını belirleme görevi hakimin takdirine bırakılmış ise de hükmedilen tutarın uğranılan manevi zararla orantılı, duyulan üzüntüyü hafifletici olması gerekir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları tarafların sosyal ve ekonomik durumları paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu olayın ağırlığı olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması da gözetilerek, gelişen hukuktaki yaklaşıma da uygun olarak tatmin duygusu yanında caydırıcılık uyandıran oranda manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. ( HGK 23.6.2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda, tarafların sosyal ve ekonomik durumları olaydaki kusur durumu ve olayın oluş şekli, olay tarihi ve kaza olayı göz önüne alınmak sureti ile manevi zarar aşağıdaki şekilde belirlenmiş ve hüküm kurulmuştur.
Yukarıda açıklanan tüm sebepler dolayısıyla aşağıdaki şekilde karar verilmiş ve hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının maddi tazminat talebinin FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Davacının manevi tazminat talebinin KABULÜ İLE,
-100.000,00-TL Manevi Tazminatın kaza tarihi olan 26/04/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ve …. Taşımacılık şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca toplam alınması gereken 6.831,00 TL karar harcından, dava açılırken alınan 344,97 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 6.486,03 TL harcın davalılar ….. ve …. Taşımacılık şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
– Davacı tarafından dava açılırken yatırılan 386,07 TL harcın davalılar ….. ve …. Taşımacılık şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderleri (ATK fatura ücreti, bilirkişi ücreti ve posta masrafları) olmak üzere toplam 2.358,40 TL’sinin kısmen kabul – red oranı dikkate alınarak takdiren %99′ u olan 2.334,81 TL’sinin davalılar ….. ve …. Taşımacılık şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, Bakiye masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
-Davacı taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,(gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına)
5-Reddedilen Maddi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekil ile temsil eden davalılar ….. ve …. Taşımacılık şirketine VERİLMESİNE,
6-Kabul edilen Manevi tazminat yönünden; karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesince tayin ve takdir olunan 13.450,00 TL vekalet ücretinin davalılar ….. ve …. Taşımacılık şirketinden müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,

Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekili ve davalı ….. vekillerinin yüzüne karşı, diğer davalıların yokluğunda verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/06/2022

Katip ….
E-İmzalıdır

Hakim …
E-İmzalıdır