Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/802 E. 2018/859 K. 20.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/802
KARAR NO : 2018/859

DAVA : Şirketin İhyası
DAVA TARİHİ : 28/08/2018
KARAR TARİHİ : 20/12/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : ………

Mahkememizde görülmekte olan şirketin ihyası davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin … tic. Sicil sayısında kayıtlı …. ANONİM ŞİRKETİ’nin ortağı ve tasfiye memuru olduğunu, şirketin sicil kaydının, tasfiye süreci sonunda kapatıldığını, ancak, tasfiye sürecinde açılmış olan Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası devam ettiğini, dava dosyası temyiz aşamasında iken Yargıtay …. HD.’nin…. E. … K. Sayılı kararı ile dosyanın mahkemesine iade edildiğini, Yargıtay’ın iade gerekçesinde davalı ve karşı davacı . … A.Ş. nin, tasfiyesi sona erdiğinden, vekalet ilişkisi de sona ermiş olduğu, bu nedenle temyiz incelemesinin yapılabilmesi için şirketin ihya edilerek yeniden temyiz hakkının kullanılması gerektiğinin belirlendiğini, sonuçlanmamış dava ve/veya icra takiplerinin bulunmasına rağmen, sehven tasfiyenin sonuçlandırılmış olması nedeni ile TTK.nun 547. maddesi gereğince şirketin yeniden sicile kaydının sağlanması için işbu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, Bakırköy 6.ATM dosyası ile görülmekte olan davanın sonuçlandırılması ve infazı işlemleriyle sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Müdürlüğü vekili cevap dilekçesinde; müvekkili kurumun TTK.m.32 ve Ticaret Sicili Yönetmeliği m.34 hükmü çerçevesinde işlem yaptığını, tasfiye sürecinde yetki ve sorumluluğun şirket tasfiye memurunda olduğunu, tasfiye memurları tarafından tasfiye prosedürünün eksik bırakılmış olmasının memurların sorumluluğunu gerektirdiğini, tasfiye memurlarının iddia edilen eksik işlemlerini müvekkili sicil müdürlüğünün tespit etmesinin mümkün olmadığını, müvekkilinin davanın açılmasına sebep olacak herhangi bir işlem yapmadığını, yasal hasım konumunda bulunan müvekkili aleyhine yargılama giderlerine ve vekalet ücretine hükmedilemeyeceğini belirterek müvekkili yönünden açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalılara usulüne uygun tebligat yapılmış ise de cevap dilekçesi ibraz etmemişlerdir.
Dava; TTK ‘nun 547.maddesine dayalı tasfiyesi sona erdirilerek ticaret sicilinden terkin olunan anonim şirketin tüzel kişiliğinin ihyası istemine ilişkindir.
Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyası (1 adet pembe dosya ve 1 adet klasör halinde), Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas sayılı, Bakırköy ….Asliye Ticaret Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasında davacının sicilden terkin edilmiş olması sebebiyle Yargıtay tarafından ihya edilmek üzere mahkemesine iade ettiği ilgili mahkemenin mahkememiz dosyasını beklediği anlaşılmıştır.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, gönderilen belgelere göre; 30/10/2015 tarihinde tescil edilerek ticaret sicil kaydının terkin edildiği, tasfiye memurunun … olduğu görülmüştür.
Yapılan yargılama sonucunda; anonim şirketlerin tasfiyesi 6102 sayılı TTK.nun 536-548. maddelerinde düzenlenmiştir. Anonim şirketin tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmesiyle sona erer. Ancak tüzel kişiliğin sona ermesi için tasfiye işlemlerinin eksiksiz olarak yapılmış olması gerekmektedir. Tasfiye işlemleri gerektiği gibi tamamlanmamış ve tasfiyesi gereken hususlar eksik bırakılmış ise, tüzel kişilik ticaret sicilden silinmiş olsa bile anonim şirket tüzel kişiliğinin sona erdiği kabul edilemez. Bir tüzel kişiliğin son bulmasını ifade eden fesih ve tasfiye işlemi aynı zamanda bir hukuki işlemdir. Bu karar ve işlemin hataya dayanması halinde gerçek anlamda bir tasfiye işleminden söz edilemez. Hata veya kasta dayalı şeklen gerçekleşmiş bir tasfiyenin kaldırılmasını, gerek o işlemi gerçekleştirenler, gerekse bundan zarar görenler isteyebilirler, ayrıca tasfiye halinde bulunan bir şirketten alacaklı olan kişinin yapılan ilanlara rağmen alacağını yazdırmaması alacağın düşmesini gerektirmez.
Somut davada, davacının Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinde .. Esas sayılı dosyası ile açtığı davanın temyiz işlemlerinin sonuçlandırılması ve infazı işlemlerinin yapılması için tasfiye sonu itibariyle sicilden terkin olan …. Anonim Şirketi’nin ihyasının gerektiği, davacının şirketin ihyasını istemekte hukuki yararının ve haklılığının bulunduğu sonucuna varılmakla ihya davasının kabulüne, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde … tic. sicil sayısında kayıtlı …Anonim Şirketi’nin Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesinin…. ve birleşen …. Esas sayılı dosyalarının sonuçlandırılması ve infazı işlemlerine münhasır olmak üzere ttk 547 maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin ihyasına, tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’nun atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına, karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına, davalı … Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından ayrıca davacı taraf her iki davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, diğer davalılar şirket ortakları yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE,
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünde …tic. Sicil sayısında kayıtlı …ANONİM ŞİRKETİ’nin Bakırköy …ATM’nin Mahkemesinin …. ve birleşen … Esas sayılı dosyalarının sonuçlandırılması ve infazı işlemlerine münhasır olmak üzere TTK 547 maddesi uyarınca tüzel kişiliğinin İHYASINA,
2-Tasfiye memuru olarak eski tasfiye memuru davacı …’nun atanmasına, tasfiye memuruna takdiren ücret tayinine mahal olmadığına,
3-Karar kesinleştiğinde keyfiyetin ticaret sicilde tescil ve ilanına, ilan ve müzekkere masraflarının davacı tarafça karşılanmasına,
4-Davalı … Müdürlüğü yasal hasım olup davanın açılmasına sebep olmadığından ayrıca davacı taraf her iki davalıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti talep etmediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL peşin harcın ilam harcına mahsubuna, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
6-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
7-Diğer davalılar şirket ortakları yönünden pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine,
5235 Sayılı Kanunun geçici 2.maddesine göre Bölge Adliye Mahkemelerinin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 ve 29525 sayılı Resmi Gazetede ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/12/2018

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸