Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/715 E. 2022/899 K. 12.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/715 Esas
KARAR NO : 2022/899 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/07/2018
KARAR TARİHİ : 12/10/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin kumaş boya ve apre işi ile iştigal etmekte olduğunu, şirket merkezinin …. Mah. … …. Sk. No:…. …./İSTANBUL adresinde, fabrikanın Çorlu Organize Sanayi Bölgesinde olduğunu, müvekkili şirketin davalının teslim etmiş olduğu kumaşları boyayarak davalı şirkete teslim ettiğini ancak boyadığı kumaşların bedelini alamadığını, davalı tarafla yapılan harici görüşmelerin neticesiz kalması nedeniyle, müvekkili şirket tarafından paranın ödenmesi için Çorlu …Noterliği’nin 01/02/2018 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile ihtarname gönderildiğini ancak ödeme yapılmadığını, taraflarınca ödenmeyen hizmet bedeli için Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile cari hesap alacağından dolayı ilamsız icra takibi yapıldığını fakat davalı şirket tarafından itiraz edilmesi üzerine takibin durdurulduğunu iddia ederek; haksız ve hukuki mesnetten yoksun olan itirazın iptali ile takibin devamına, %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafından açılan davanın tamamen haksız ve kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın müvekkili şirketten alacaklı olmadığını, bilakis müvekkili şirketin davacı şirketten alacaklı olduğunu, davalı müvekkili şirket hakkında davacı tarafından icra dosyası ile her ne kadar haksız ve kötü niyetli olarak icra takibine girişilmiş ise de cari hesap dökümleri incelendiğinde asıl alacaklının müvekkili şirket olduğunun ortaya çıkacağını iddia ederek; davacının haksız davasının tüm talepleriyle reddine, haksız ve kötü niyetli icra takibinden dolayı alacağın %20 sinden az olmamak üzre kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına, ayrıca davacı davayı açmakta kötü niyetli olduğundan HMK 329. Maddesi gereği müvekkili ile aralarında kararlaştırılan vekalet ücretinin de davacı tarafından ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesaba dayalı alacağın tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Taraf vekilleri karşılıklı olarak delillerini bildirmişler, bildirdikleri deliller toplanılmıştır.
Uyuşmazlığın, Bakırköy … İcra Dairesinin … esas takip sayılı dosyasındaki takibe konu faturalardan dolayı alacak miktarının ne olduğu, itirazın haklı olup olmadığı, inkar ve kötü niyet tazminatı şartlarının oluşup oluşmadığı, oluşmuşsa miktarının ne olacağı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası celp edilmiş olmakla incelenmesinde; alacaklı davacı şirket tarafından borçlu davalı hakkında cari hesap alacağından kaynaklı 17.330,71-TL asıl alacak, 571,91-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 17.902,62-TL alacağın tahsili istemiyle takip başlatıldığı, ödeme emrinin davalı borçlu şirkete 05/04/2018 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı borçlu şirket vekili tarafından 05/04/2018 tarihli dilekçe ile icra takibine, borca, faize ve borcun tüm ferilerine itiraz edilmesi üzerine aynı tarihte takibin durdurulmasına karar verildiği, itirazın alacaklı vekiline tebliğ olunmadığı, iş bu itirazın iptali davasının yasal süre içerisinde açıldığı görülmüştür.
Mahkememiz dosyası tarafların iddia ve savunmaları, sunulan ve toplanan deliller, dosya kapsamı belgeler, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar incelenmek suretiyle; tarafların ticari defterlerinin usulüne uygun tutulup tutulmadığının, lehlerine delil niteliğinde olup olmadığı, takip tarihi itibari ile davacının alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise alacağın miktarı, davacının talep edebileceği faiz var ise, türü oran ve miktarı hususlarında rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
24/06/2019 tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Davalının, 6102 Sayılı TTK m.64/3, VUK m. 182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2015 yılına ait Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğu, 2015 yılına ait yevmiye defterlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, bu itibarla HMK 222. Md. Ve 6102 Sayılı TTK 64/3. Madde gereği mevcut haliyle davalının 2015 yılı ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davalının 2016, 2017 ve 2018 yıllarında e-defter sistemine tabi olduğu, e-defter sisteminde sadece envanter defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davalının 2016, 2017 ve 2018 yılları envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222. Md. Ve 6102 Sayılı TTK 64/3. Madde gereği mevcut haliyle davalının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, taraflar arasında faturanın ödeme gün ve vadesinin açıkça belirtildiği cari hesap sözleşmesinin bulunmadığı, davalı yasal defterleri incelendiğinde davalının davacıdan 6.502,71-TL asıl alacağının olduğu” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili tarafından bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
19/02/2020 tarihli celse ara kararı gereğince, Mahkememiz dosyası, davacının iddiası, davalının savunması, icra dosyası ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalıdan alacaklı olup olmadığı, alacaklı ise ne miktarda alacaklı olduğunun tespiti, işlemiş faizin faiz miktarının da tespiti husunda davacı tarafa ait ticari defter ve belgeler yerinde incelenmek suretiyle ek rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
31/01/2021 tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Davacının, 6102 Sayılı TTK m.64/3, VUK m. 182 uyarınca tutulması zorunlu olan 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait Yevmiye, Defter-i Kebir ve Envanter defterlerinin açılış tasdiklerinin yasal süresi içinde yapılmış olduğu, 2013, 2014 ve 2015 yıllarına ait yevmiye defterlerlerinin kapanış tasdikinin yasal süresi içerisinde yapılmış olduğu, bu itibarla HMK 222. Md. Ve 6102 Sayılı TTK 64/3. Madde gereği mevcut haliyle davalının 2013, 2014 ve 2015 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının 2016, 2017 ve 2018 yıllarında e-defter sistemine tabi olduğu, e-defter sisteminde sadece envanter defterinin noter tasdikine tabi olduğu, davalının 2016, 2017 ve 2018 yılları envanter defteri açılış tasdikinin yasal süresi içerisinde yaptırılmış olduğu, bu itibarla HMK 222. Md. Ve 6102 Sayılı TTK 64/3. Madde gereği mevcut haliyle davalının 2016, 2017 ve 2018 yılları ticari defterlerinin lehine delil niteliğinin bulunduğu, davacının ticari defterlerine göre takip tarihi itibariyle, davacının davalıdan 17.330,71-TL alacaklı olduğu yönünde bakiyesinin bulunduğu, davacı yasal defterlerinde yer alan 28/11/2014 tarih ve 1.043,59-TL tutarındaki faturanın davalı taraf yasal defterlerinde yer almadığı, buna karşı davalı tarafın yasal defterlerinde yer alan 25/02/2015 tarih ve 139,50-TL, 04/12/2015 tarih ve 9.720,00-TL, 01/08/2017 tarih ve 791,94-TL ile 25/01/2018 tarih 12.138,39-TL olmak üzere toplam 22.789,83-TL tutarındaki fatura, borç ve ödeme kaydının davacı yasal defterlerinde yer almadığı, taraflarca kaydedilen söz konusu faturalar arasındaki farkın davacı lehine (17.330,71-TL – 139,50-TL – 791,94-TL – 12.138,39-TL)=6.567,12-TL olduğu ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından ek bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden; taraf şirketlerin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Esenler Sosyal Güvenlik Merkezine müzekkere yazılarak; davacı şirketin 2015 yılı sigortalı bildirimi yapılan çalışanlarının isimlerini gösterir kayıtların gönderilmesi istenilmiş; müzekkere cevabı ve ekleri incelenerek dosya kapsamına kazandırılmış, davacı şirketin …. isimli bir çalışanının olmadığı tespit edilmiştir.
06/04/2022 tarihli celse ara kararı gereğince, Mahkememiz dosyası, Bağcılar Sosyal Güvenlik Merkezinden gelen cevabi yazı doğrultusunda ek rapor düzenlenmek üzere SMMM bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen ek rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş;
19/09/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle; “…Mahkemece …… nolu fatura kabul edildiği takdirde; davacının (17.330,71-TL – 1.043,59-TL – 12.138,39-TL )=4.148,73-TL alacaklı olduğu, davalı yönünden (+6.502,71-TL -139,50-TL – 791,94-TL -9.720,00-TL )=4.148,73-TL borçlu olduğu, davacının davalıya düzenlemiş olduğu icra takibine dayanak faturada ödeme gün ve vadesinin açıkça belirtildiği, dosya kapsamında davacının davalıya ihtarname göndermediği, borcun muaccel hale getirilmediği, davalı temerrüde düşmediğinden işlemiş faiz talep edilemeyeceği, ….. nolu fatura kabul edilmediği takdirde; davacının (17.330,71-TL – 1.043,59-TL)=16.287,12-TL alacaklı olduğu, borçlu yönünden (+6.502,71-TL -139,50-TL – 791,94-TL -9.720,00-TL – 12.138,39-TL)=16.287,12-TL borçlu olduğu ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davalı vekili tarafından ek bilirkişi raporuna karşı itirazlarını içerir dilekçe sunulmuştur.
İİK’nun 67. maddesinde “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” hükmüne yer verilmiştir.
İcra ve İflas Kanunu’un 67/2.maddesinde “Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki bir ticari ilişki ve bu ilişkiden kaynaklı alacağının olduğunu iddia eden taraf bunu usulü dairesinde ispat etmesi gerekir. İspatın konusu, ispat yükünün kimde olduğu ve ispat vasıtalarının neler olduğu 6100 sayılı HMK.nun 187, 190 ve 200’ncü maddelerinde açıkça belirtilmiştir.
İspatın konusu HMK.nun 187’nci maddesinde “İspatın konusunu tarafların üzerinde anlaşamadıkları ve uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek çekişmeli vakıalar oluşturur ve bu vakıaların ispatı için delil gösterilir. Herkesçe bilinen vakıalarla, ikrar edilmiş vakıalar çekişmeli sayılmaz.” Şeklinde belirtilirken, ispat yükünün kimde olduğu ise HMK.nun 190’ncı maddesinde “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Kanuni bir karineye dayanan taraf, sadece karinenin temelini oluşturan vakıaya ilişkin ispat yükü altındadır. Kanunda öngörülen istisnalar dışında, karşı taraf, kanuni karinenin aksini ispat edebilir.”düzenlemesi ortaya konmuştur.
Yemin delili, HMK’nın 225. ve devamındaki maddelerde düzenlenmiş olup, yemin kesin delil niteliğindedir. Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Bununla birlikte, iddia veya savunmasını ispat edemeyen tarafa yemin teklif etme hakkının hatırlatılabilmesi için, yemin deliline açıkça dayanılmış olması da zorunludur.
Bu kapsamda; davacı vekiline, dava dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla; 28/11/2014 tarih 1.043,59-TL bedelli fatura yönünden; davalı vekiline, cevap dilekçesinin deliller kısmında yemin deliline açıkça dayanmış olduğu anlaşılmakla; 25/02/2015 tarih 139,50-TL, 04/12/2015 tarih 9.720,00-TL, 01/08/2017 tarih 791,94-TL ve 25/01/2018 tarih 12.138,39-TL bedelli faturalar yönünden yemin teklif etme hakları hatırlatılmış, davacı tarafça yemin teklifinde bulunulması üzerine 29/09/2021 tarihli duruşmada davalı şirket yetkilisi tarafından; davalı tarafça yemin teklifinde bulunulması üzerine 09/02/2022 tarihli duruşmada davacı şirket yetkilisi tarafından yemin eda edilmiştir.
Yapılan yargılama, iddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. esas sayılı takip dosyası, 24/06/2019 tarihli kök, 31/01/2021 tarihli ek ve 19/09/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasında cari hesap şeklinde işleyen tekstil işinden kaynaklanan ticari bir ilişki bulunduğu, bu ilişki kapsamında davacı tarafından cari hesap bakiye alacaklı olduğu iddia edilerek davalı hakkında icra takibine girişildiği, davalı tarafça borca ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine işbu itirazın iptali istemli davanın açıldığı, taraflar tacir sıfatına haiz olup uyuşmazlığın ticari nitelik arz ettiği, HMK’da yapılan değişiklik gereğince uyuşmazlık değeri 500.000,00 TL’nın altında olduğundan davada basit yargılama usulünün uygulandığı, delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca taraf şirketlerin ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verildiği, 24/06/2019 tarihli kök, 31/01/2021 tarihli ek ve 19/09/2022 havale tarihli ek bilirkişi raporlarına göre; taraf şirketlerin 2013, 2014, 2015, 2016, 2017 ve 2018 yıllarına ait ticari defterlerinin lehlerine delil niteliğinin bulunduğu, davacı yasal defterlerinde yer alan 28/11/2014 tarih ve 1.043,59-TL tutarındaki faturanın davalı taraf yasal defterlerinde yer almadığı, buna karşı davalı tarafın yasal defterlerinde yer alan 25/02/2015 tarih ve 139,50-TL, 04/12/2015 tarih ve 9.720,00-TL, 01/08/2017 tarih ve 791,94-TL ile 25/01/2018 tarih 12.138,39-TL olmak üzere toplam 22.789,83-TL tutarındaki fatura, borç ve ödeme kaydının davacı yasal defterlerinde yer almadığı hususlarının tespit edildiği anlaşılmakla; kesin delil niteliğinde bulunan yemin deliline dayanan taraf, bu delile sıra gelmiş olduğunu başka türlü bilemeyeceğinden; davalı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 28/11/2014 tarih 1.043,59-TL bedelli fatura yönünden ancak açıkça dava dilekçesinde veya delil listesinde dayanılmış olması şartı ile yemin delili ile ispatlaması lazım geldiği kabul edilerek, davacı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, davalı şirket yetkilisine gerekli uyarıyı da içerecek şekilde yemin metni tebliğ edilerek, yeminin ifası istenilmiş, davalı şirket yetkilisinin yeminli beyanı ile, 28/11/2014 tarih 1.043,59-TL bedelli faturayı ve içeriğini kabul etmediği görülmüş; davacı ticari defterlerinde kayıtlı olmayan 25/02/2015 tarih 139,50-TL, 04/12/2015 tarih 9.720,00-TL, 01/08/2017 tarih 791,94-TL ve 25/01/2018 tarih 12.138,39-TL bedelli faturalar yönünden ancak açıkça cevap dilekçesinde veya delil listesinde dayanılmış olması şartı ile yemin delili ile ispatlaması lazım geldiği kabul edilerek, davalı vekiline yemin hakkı hatırlatılmış, davacı şirket yetkilisine gerekli uyarıyı da içerecek şekilde yemin metni tebliğ edilerek, yeminin ifası istenilmiş, davacı şirket yetkilisinin yeminli beyanı ile, 25/02/2015 tarih 139,50-TL, 04/12/2015 tarih 9.720,00-TL, 01/08/2017 tarih 791,94-TL ve 25/01/2018 tarih 12.138,39-TL bedelli faturaları ve içeriğini kabul etmediği görülerek, davalının icra takibinden önce temerrüde düşürülmediği dikkate alınarak, dosya kapsamında yapılan inceleme, dosyaya ibraz edilmiş olan faturalar, taraf şirketlerin ticari defterlerindeki kayıtlarla hep birlikte göz önünde bulundurulduğunda denetime uygun ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporları da dikkate alınarak; davacının davalıdan 16.287,12-TL alacaklı olduğu sonuç ve vicdani kanaatine varılmakla; davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 16.287,12-TL asıl alacak yönünden kısmen iptali ile; takibin bu miktar üzerinden devamına, alacağın likit ve muayyen olduğu anlaşılmakla hüküm altına alınan 16.287,12-TL asıl alacağın %20’sine tekabül eden 3.257,42-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, koşulları oluşmadığından reddedilen kısım yönünden davalı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasına yaptığı itirazın 16.287,12-TL asıl alacak yönünden KISMEN İPTALİ ile; takibin bu miktar üzerinden takip tarihinden itibaren takipteki koşullar üzerinden faiz uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
Hüküm altına alınan 16.287,12-TL asıl alacağın %20 sine tekabül eden 3.257,42-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
Reddedilen kısım yönünden davalının tazminat talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.112,57-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 216,22-TL harç ile icra dosyasına yatırılan 89,51-TL harcın mahsubu ile bakiye 806,84-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın ret miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 1.614,88-TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 216,22-TL peşin harç ile icra dosyasına yatırılan 89,51-TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yapılan 414,10-TL posta gideri ve 1.000,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.414,10-TL yargılama giderinden davanın red ve kabul oranına göre hesaplanıp takdir olunan 1.286,53-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra yatıran tarafa iadesine,
8-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/10/2022
Katip …
¸

Hakim …
¸