Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/709 E. 2019/330 K. 14.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/709
KARAR NO : 2019/330

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 23/07/2018
KARAR TARİHİ : 14/03/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 19/03/2019

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde; davalının 11.06.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısı neticesinde başkan seçilmişse de kooperatifte başkan yardımcılığı yaptığı dönemde görevi kötüye kullanma ve zimmet suçu iddiası ile Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin ….. E sayılı dosyası ile yargılandığı, davanın derdest olduğu, yargılaması sürerken başkan seçilmesinin ve bu görevi yapmasının mevzuata aykırı olduğunu savunarak olağan genel kurul toplantı sonucu alınan kararın iptalini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı tarafından Kooperatif başkanı sıfatı ile açılmış olup, davacının Kooperatifi temsil yetkisi ve davacı sıfatı bulunmadığından davanın husumet yönünden reddine, dava şayet şahıs üye tarafından açılmış ise davanın Kooperatif tüzel kişiliğine yöneltilmesi gerekeceğinden şahıs müvekkilim aleyhine açılan davanın davalı sıfatı olmayan kişiye karşı açıldığından yine husumet yönünden reddine, dava davacı tarafından Kooperatif başkanı sıfatıyla açılmış ise genel kurul iptal davalarının Kooperatif aleyhine açılması gerektiğinden davacı ve davalı sıfatı aynı olamayacağından reddine karar verilmesini talep ettiklerini, kooperatif genel kurulunun ve alınan kararlarının iptali için davanın Kooperatife yöneltilmesi ve davanın Kooperatif üyesi olan ve ayına zamanda Toplantıya katılarak aleyhte oy kullanan yada toplantıya çağrılmayan üye tarafından açılmasının yasal zorunluluk olduğunu, davanın davacı ve davalı sıfatı bulunmadığından ve Kooperatifler yasasına uygun açılmadığından reddine karar verilmesini savunmuştur.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava; 11/06/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulunda alınan kararın iptali istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, istenen bilgi ve belgelerin CD olarak gönderildiği, İstanbul Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği istenen bilgi ve belgelerin gönderildiği görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı kooperatifin 11.06.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında alınan kararın olmadığı, kararın iptali koşullarının Yöneticinin azli koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklanmaktadır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda davacı taraf davalının Kooperatife başkan seçilmesine dair Genel Kurul kararının iptalini talep etmiş olmakla 1163 sayılı Kooperatifler Kanunu’nun (KK) ‘Anonim Şirket Hükümlerine Atıf’ başlıklı 98. maddesine göre, “Bu kanunda aksine açıklama olmayan hususlarda Türk Ticaret Kanunundaki Anonim Şirketlere ait hükümler uygulanır”. TTK m. 446, iptal davası açabilecek kişileri belirlemiştir. Buna göre; pay sahipleri, yönetim kurulu ve genel kurul kararının uygulanmasının kişisel sorumluluğunu gerektirecek olan yönetim kurulu üyelerinden her biri genel kurul kararlarına karşı şirketi davalı göstererek iptal davası açabilir. Bu davalarda hasım olarak şirket organı karar aldığından şirketin kendisi davalı olarak gösterilerek şirkete davalı açılacağından davacı söz konusu başkan seçimine dair kararın iptali talebini kooperatife yöneltmediğinden pasif husumet yokluğu nedeniyle red kararı vermeden önce talep içerek olarak aynı zamanda yöneticinin azli talebini içerdiğinden hukuki nitelendirme hakime ait olduğu dikkate alınarak bu defa yöneticinin azli koşulları bakımından yapılan incelemede davacı talebini sadece ”11.06.2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısı neticesinde başkan seçilmişse de kooperatifte başkan yardımcılığı yaptığı dönemde görevi kötüye kullanma ve zimmet suçu iddiası ile Silivri Ağır Ceza Mahkemesinin ……. E sayılı dosyası ile yargılandığı, davanın derdest olduğu, yargılaması sürerken başkan seçilmesinin ve bu görevi yapmasının mevzuata aykırı olduğunu savunarak olağan genel kurul toplantı sonucu alınan kararın iptalini talep etmiş’ olup söz konusu 1163 sayılı kanunun 56. maddesi uyarınca, “Yönetim kurulu üyelerinde aşağıdaki şartlar aranır.
I. Türk vatandaşı olmak.
2. Aynı türde başka bir kooperatifin yönetim kurulu üyesi olmamak.
3.Devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından ya da bu Kanun hükümlerine göre mahkum olmamak.
Üyelik şartları denetçiler tarafından araştırılır. Bu şartları taşımadıkları halde seçilenler ile sonradan kaybedenlerin görevlerine yönetim kurulunca son verilir.” denmiştir.
Davacının ileri sürdüğü yargılama hususu henüz derdest olup davalının kesinleşmiş bir mahkumiyetinin olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca TTK md 630/2’ye istinaden her ortak, haklı sebeplerin varlığında, yöneticilerin yönetim hakkının ve temsil yetkilerinin kaldırılmasını veya sınırlandırılmasını mahkemeden isteyebilir. denmiştir. Burada davacı haklı bir sebep ileri sürmediği gibi davasını sadece derdest ceza yargılamasına dayandırdığı dikkate alındığında davacının davalı yönünden Silivri AĞır Ceza mahkemesindeki derdest ceza yargılaması tek başına yöneticinin azli sebebi olmamakla birlikte davalının Yönetici seçilme engeline dair ortada kesinlemiş bir mahkumiyet kararı da bulunmadığından , tüm bu nedenlerle; davanın tümden reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,90 TL peşin harcın mahsubuna, bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı yararına tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.14/03/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸