Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/707 E. 2021/185 K. 19.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/707 Esas
KARAR NO : 2021/185

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/12/2017
KARAR TARİHİ : 19/02/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 01/03/2021

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;davalı tarafından … Bankası’nın 28/02/2016 keşide tarihli ve 40.000,00 TL meblağlı çekine istinaden müvekkilinin ve diğer borçlular aleyhine Bakırköy …. İcra Müd.nün … E. sayılı dosyasına kayden icra takibi yapıldığını, ancak takip dayanağı çekin incelenmesinde; müvekkilinin yazı ve imzasının taklit edilerek ve bu suretle evrakta sahtecilik yapılarak “…” şeklinde ciro edildiğinin görüldüğünü, bu hususta daha evvel Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. sayılı dosyasına kayden suç duyurusunda bulunulduğunu ve tahkikatın halen devam ettiğini, şifahi talep ve ihtarlarının semeresiz kaldığını, Bakırköy …. İcra Müd.nün … E. sayılı icra takibi ve dayanak çek bakımından müvekilinin davalıya hiçbir borcu bulunmadığının tespiti ile Bakırköy …. İcra Müd.nün .. E. sayılı icra takibinin müvekkili yönünden iptaline, maddi ve hukuki dayanaktan yoksun tamamen haksız ve kötüniyetli icra takibi sebebiyle haczin tatbik edilmiş olması da dikkate alınarak davalının %20’dan aşağı olmamak üzere haksız icra tazminatına mahkumiyetine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı davanın reddini savunmuştur.
Dosya Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas ve … Karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize tevzi olmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Davacı tarafından açılan dava, icra takibine konu çekteki imzanın davacıya ait olmaması nedenine dayanan ve İİK. 72. maddesinde düzenlenen menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce 02/08/2016 tarihinde tensip ara kararı ile icra dosyasına yatmış paranın ödenmemesi kararı verilmiştir.
Taraflar arasında tartışmalı olan husus ise davaya ve takibe esas çekteki imzanın davacıya ait olup olmadığı, keşide tarihi öncesi itibari ile davacıya atfedilebilecek herhangi bir mukayese imzanın bulunup bulunmadığı, davacının çekten dolayı borçlu bulunup bulunmadığı, taraflar lehine tazminata hükmedilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Dava dilekçesinde belirtilen Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı dosyası kapsamına göre alacaklısının dosyamız davacısı borçlunun dosyamız davalısı ile … Aksesuar Ltd Şti. , … , … ithalat Ltd. Şti. Ve … Ambalaj Ltd Şti olduğu 40.000,00-TL asıl alacak, 2.000,00-TL çek tazminatı, 190,00-TL reeskont faizi olduğu, takibe esas olan çekin bedelinin 40.000,00-TL muhatap bankasının … Bankası … Şubesi olduğu tartışmasızdır.
Mahkememiz 01/08/2018 tarihli Ara kararı ile ihtiyati tedbir kararı verilmiş ise de Bakırköy CSB ‘nin … Soruşturma sayılı dosyasıyla sahtecilik yönünden ceza davası açıldığı, Bakırköy … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasıyla davanın devam ettiği anlaşılmakla tedbir kararının uygulanmadığı görüldü.
Mahkememizce sahtelik iddiasına ilişkin Bakırköy …. Asliye ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası Uyap sisteminden celbedilip incelendiğinde dayanak çek aslı, dayanak icra dosyasında ve tüm belgelerde davacıya atfedilen imzalı belgeler var ise bunların asılları ve tüm dosya kapsamı gözetildiğinde, dava konusu çekteki imzanın diğer mukayese konusu belgelerdeki imzalar ile kıyaslandığında, aynı el ürünü olduğuna dair teknik bir veri olup olmadığı, çekteki imzanın davalı şirket temsilcisinin yokluğunda atıldığının, davalı tarafından savunulması da gözetildiğinde, çekteki imzanın davacının eli ürünü olup olmadığı, bu konuda davacıyı bağlayan teknik veri olup olmadığı hususlarında bilirkişi incelemesi yapılmış olduğu anlaşıldı.
Mahkemesince adli belge inceleme uzmanı Doç. DR. … tarafından verilen rapora göre dava konusu çek üzerindeki atılı 1. İmzanın … İhtalat Ltd .ŞTİ.’ne ikinci atılı imzanın …’a … Aksesuar adına atılan imzanın tahrip olması nedeniyle anlaşılamadığı, … adına atılı 4. … adına atılı 5.Ciranta imzalarının çek aslı ile tahrifat öncesi çekin çekilmiş fotokopisi karşılaştırıldığında 4.ciranta imzası üzerindeki … yazısının … el ürünü olduğu, imzanın ise elverişsiz olduğundan karşılaştırma yapılamadığını bildirmiştir.
Yine aynı mahkemece de adli tıptan rapor alınması yoluna gidilmiş; 05/11/2020 tarihli Adli Tıp Kurumu raporunda; … adına atılı borçlu imzaları ile …’ün mukayese imzaları arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından farklılıklar saptandığından söz konusu imzaların mevcut mukayese imzalarına kıyasla …’ün eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığının bildirildiği görülmüştür.
Esasen bilirkişi ve Adli Tıp raporları gerekçeli, ayrıntılı hükme elverişli olup teknik olarak yeterli niteliktedir. Zaten çıplak gözle yapılan incelemede dahi imzalar arasındaki farklılık hayatın olağan akışı içinde normal bir kişi tarafından dahi tespit edilebilecek niteliktedir.
T.T.K. ‘nun 818/1-c maddesi yollamasıyla ve TTK’ nun 677. maddesi uyarınca bir çek üzerinde bulunan imzanın sahte olması halinde imza sahibinin bu çekle bağlı olamayacağı sonucuna varmak gerekir. Elbette bu durum diğer imzaların sıhhatini etkilemediği halde kendisine imza atfedilen şahsen sorumlu olmasını ise engeller.
Hal böyle olunca tarafların iddia ve savunmalarına, sunulan ve sağlanan bilgi ve belgelere tüm dosya kapsamına göre davanın kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
Açıklanan durum karşında davalı şahsın iyi niyetli olması dahi herhangi bir önem arzetmeyecek olup bu def’inin adı geçen davalıya karşı ileri sürülmesi de yasal olarak mümkün olacaktır.
“Çek, davalının huzurunda düzenlenip imzalanmamış olmakla imzası sahte çekin icra takibine konulmasında davalıyı kötü niyetli kabul etmek olanaksızdır (Yargıtay 19. H.D. 19/11/1993 T. ve 1768/7698 sayılı kararı)” O halde davalının kötü niyetli olduğu anlaşılamadığından davacı lehine tazminata hükmedilmesi mümkün değildir. Öte yandan davanın kabulü nedeniyle davalı lehine tazminata da hükmedilmemiştir.
Toplanan deliller ve yapılan açıklamalar gözetilerek, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra dosyasına konu çek sebebi ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine davacının tazminat taleplerinin şartlarının oluşmaması nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
Davacının davalı tarafından Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından doğan çek bakımından davalıya borçlu olmadığının TESPİTİNE,
Koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı taleplerinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 2.793,87 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 661,08-TL ve 37,38 TL tamamlama harcının mahsubu ile bakiye 2.095,41 -TL harcın davalıdan alınarak hazineye GELİR KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 6.117,00 -TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL başvurma harcı, 661,08 TL peşin harç, 37,38 TL tamamlama harcı, 162,85 TL posta gideri olmak üzere toplam 892,71 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-Tedbirin karar kesinleşinceye kadar devamına, kalan gider avansının ve teminatın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı asilin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.19/02/2012

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza