Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/702 E. 2019/770 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/702 Esas
KARAR NO : 2019/770

DAVA : İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ : 19/07/2018
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 05/07/2019

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin uzun yıllar boyunca davalı şirketin yönetim kurulunda yer aldığını, davalı şirket nezninde Temmuz/2012 – Mayıs/2014 dönemlerinde yönetim kurulu üyeliği yaptığını, 31/05/2014 tarihinde başarılı şekilde yürüttüğü görevini sonlandırdığını, davalı şirket tarafından yönetim kurulu üyelerine yapmış oldukları görev ve üstlendikleri yükümlülükler nedeniyle belirli bir ücret verildiğini, müvekkilinin hak kazandığı huzur hakkı alacakları kendisine ödenmediğinden davalı şirket aleyhinde icra takibi başlatıldığını, buna ilişkin Genel Kurul Kararı ile belirlenmiş olan alacakların hangi aya ilişkin olduğu ve miktarlarının dava dilekçesinde açıkça yazılı olduğunu, davalı şirket aleyhinde bu alacakların tahsili için önce Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün ……. Esas sayılı dosyası üzerinden ilamsız takip başlatıldğını, takibin kesinleştiğini, haciz işlemlerini yapıldığını, ancak taşınmaz üzerinde taşınmazın değerini aşan başkaca hacizlerin olduğunun tespit edildiğini, davalının bunun dışında taşınır ve taşınmaz malının tespit edilemediğini, takip türü değiştirilerek iflas yoluyla adi takibe dönüştürüldüğünü, iflas yoluyla takipte ödeme emrinin ancak 23/05/2018 tarihinde tebliğe çıkartılabildiğini, davalı şirketin yetki itirazında bulunduğunu, adres değiştirdiğinden dolayı dosyanın Büyükçekmece …..İcra Müdürlüğünün …… Esas numarasını aldığını, bu dosya üzerinden davalıya iflas yoluyla takipte ödeme emri gönderildiğini, davalının bu ödeme emrine itiraz ederek takibin duruduğunu, itirazın haksız olduğunu, davalı şirketin borcunu kötü niyetle ödemediğini ileri sürerek icra dosyasına yapılan itirazın kaldırılmasına, davalı şirketin iflasına, kötüniyetli davalı şirket hakkında muhafaza tedbirlerinin uygulanmasına, davalı şirketin alacakları ve malvarlığı bakımından defter tutulmasına, davalının borçlularına bildirim yaparak ödeme yapılmasının yasaklanmasına, şirket adına kayıtlı taşınmazların devrinin engellenmesi hususunda tedbir kararı verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dayanak belge gönderilmediğini, zamanaşımı itirazında bulunduklarını, müvekkilinin takip alacaklısına herhangi bir borcu bulunmadığını, davacının bağımsız üye olarak atandığını yönetim kurulu toplantılarına bile katılmadığını, şirketin temsil yetkisinin bulunmadığını, huzur hakkı alacağı talep edemeyeceğini, kabul edilmeyen borca temerrüt olmadan faiz işletilemeyeceğini, müvekkili şirketin borca batık olmadığının şirketin fabrikası ve makinelerinin çok değerli olduğunu, davacının iflas avansını yatırması gerektiğini, tedbir taleplerinin koşulları oluşmadığı gibi dayanağının da bulunmadığını, takibin yetkili yer icra dairesinde açılmadığını ileri sürerek koşulları oluşmayan davanın öncelikle yetki ve zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi halde davanın esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; iflas yoluyla adi takipte itirazın kaldırılması suretiyle iflas istemine ilişkindir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye cevap verildiği, incelenmesinde; kayıtlı muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davacı tarafça 25.000,00 TL iflas avansı yatırılmıştır.
Büyükçekmce ……İcra Müdürlüğünün……. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; örnek … nolu iflas yoluyla adi takiple ödeme emrini davalı / borçlu şirkete 23/05/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun vekili vasıtasıyla 25/05/2018 tarihinde borcun tamamına, ödeme emrie, faize ve ferilerine itiraz ettiği, itiraz üzerine takibin durduğu, ayrıca mükerrer takip itirazında da bulunulduğu görülmüştür. Ayrıca itirazın yasal 7 günlük sürede yapıldığı, işbu iflas davasının ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yasal 1 yıllık sürede açıldığı görülmüştür.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; İİK.nun 155 ve devamı maddelerine dayalı iflas yoluyla adi takipte itirazın kaldırılması suretiyle iflas koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davanın itirazın kaldırılması suretiyle iflas davası olduğu, itirazın süresinde yapıldığı, davacı yanın dava dilekçesi ile birlikte muhafaza tedbiri uygulanmasına ve bir kısım başkaca tedbirlere hükmedilmesini talep ettiği, incelenen dosya kapsamında davalının savunmaları da gözetildiğinde davacı alacağının olup olmadığı var ise miktarının tespitinin yargılamayı gerektirdiği, bu aşamada muhafaza tedbiri ve diğer tedbirlere karar verilebilmes için HMK 390/3 maddesindeki yaklaşık ispat koşulunun oluşmadığı kanaatine varılmakla, davacı vekilinin tedbir taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Davaya konu Bakırköy ….. İcra Müdürlüğünün…… Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın 52.538,00 TL asıl alacak üzerinden kesin olarak kaldırılmasına karar verilmiş, karar icra müdürlüğüne bildirilmiştir.
01/02/2017 tarihli raporda; gelecek celse tarihi olan 02/02/2017 tarihi itibariyle depo kararı verilmesi halinde asıl alacak, işlemiş faiz, vekalet ücreti, tahsil harcı ve icra masrafları toplamının 368.016,97 TL, gelecek celse tarihi olan 02/02/2017 tarihi itibariyle depo emri kararı oluşturulmaması halinde 02/02/2017 tarihi ile depo kararının verileceği tarih arasında geçecek her gün için (26.862,16/317=)84,74 TL tutarında faiz hesaplanıp bu 1 günlük faiz tutarı, 02/02/2017 tarihinden bir sonrasi depo kararının oluşturulacağı tarihe kadar geçen gün sayısıyla çarpılmak suretiyle yukarıda hesaplanan tutara eklenebileceği bildirilmiştir.
19/06/2017 tarihli ek raporda; davacı şirket vekilinin talebi doğrultusunda takip tarihinden sonra %6 faiz işletilmesi talebinin kabulü halinde gelecek celse tarihi olan 22.06.2017 itibarıyla depo kararı verilmesi halinde asıl alacak, işlemiş faiz, faiz, vekalet ücreti, tahsil harcı ve icra masrafları toplamının 438.862,08TL olacağı, gelecek celse tarihi olan 22.06.2017 günü depo kararı oluşturulmaması halinde, 22.06.2017 tarihi ile depo kararının verileceği tarih arasında geçecek her gün için (7.686,31 / 457=) 16,82 USD tutarında faiz hesaplanıp, bu 1 günlük faiz tutarı, 22.06.2017 tarihinden bir sonra ki depo kararının oluşturulacağı tarihe kadar geçen gün sayısıyla çarpılmak suretiyle, yukarıda hesaplanan tutara eklenebileceği, kamu bankalarınca uygulanan faiz oranlarının ortalaması alınmak suretiyle takip öncesi kesinleşen %6 faiz oraiıı ile takip tarihi sonrasında, takip tarihinden dava tarihine kadar Kamu Bankalarınca uygulanan faiz oranlarının Sayın Mahkemece kabulü halinde gelecek celse tarihi olan 22.06.2017 itibarıyla depo kararı verilmesi halinde asıl alacak, işlemiş faiz, fatz, vekalet ücreti, tahsil harcı ve icra masrafları toplamının 421.300,96 TL olacağı, gelecek ce|se tarihi olan 22.06.2017 günü depo kararı oluşturulmaması halinde, 22.06.2017 tarihi ile depo kararının verileceği tarih arasında geçecek her gün için (2.703,02/457)= 5,91 USD tutarında faiz hesaplanıp, bu 1 günlük faiz tutarı, 22.06.2017 tarihinden bir sonraki depo kararının oluşturulacağı tarihe kadar geçen gün sayısıyla çarpılmak suretiyle yukarıda hesaplanan toplam tutara eklenebileceği bildirilmiştir.
09/05/2019 tarihli duruşmada depo emri kararı verilmiş, davalıya ve vekiline depo emri tebliğ edilmiş, verilen 7 günlük kesin süre içerisinde Uyap’tan incelenen kayıtlara göre de depo emrinin yerine getirildiği görülmüştür.
İİK’nun 166/2 maddesinde öngörülen usulde iflas ilanlarının yaptırıldığı, davacı alacaklı tarafından iflas avansının yatırıldığı, depo emrinin davalı vekiline duruşmada tefhim edildiği, gerekli ihtaratın yapıldığı, davalı şirkete de depo emrinin tebliğ edildiği, davalının depo emrine esas miktarı mahkememiz veznesine depo ettiği anlaşılmıştır.
Toplanan ve sunulan deliller, celp edilen icra dosyası, bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; depo emrine esas bedelin davalı tarafça ödendiği dikkate alınarak davacının iflas talebinin reddi ile HMK 331.madde ve devamı uyarınca takip tarihi itibariyle davacı dava açmakta haklı olduğundan davalının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasına karara vermek gerekmiş davanın reddine, depo edilen bedelin davacıya icra müdürlüğü aracılığıyla ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Depo edilen bedelin icra müdürlüğüne gönderilerek davacıya ödenmesine,
3-Harçlar Tarifesi Uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu ilam ve karar harcından davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.031,05 TL harcın mahsubu artan 986,65 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı kendini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 227,50 TL tebligat ve müzekkere gideri, 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 927,50 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan 15.000,00-TL iflas avansının karar kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
7-İİK.nun 164/1 maddesi uyarınca kararın re’sen taraflara/vekillerine tebliğine,
8-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
9-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.04/07/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸