Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/691 E. 2021/896 K. 27.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/691 Esas
KARAR NO : 2021/896

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 12/09/2014

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN
2011/723 ESAS 2012/241 KARAR SAYILI DOSYASI

BİRLEŞEN DAVA ALACAK (Bayilik sözleşmesinden kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 04/11/2011

KARAR TARİHİ : 27/09/2021
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 27/10/2021

Bakırköy .. ATM nin …. Esas sayılı dosyası mahkemenin 1/2 müstemir yetkili hakimi …’in uhdesindeki işler yönünden Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nde yetkilendirilmesi ve mahkemenin faaliyete geçmesi üzerine Bakırköy …. Asliye Ticaret Mahkemesinin …Esas numarasını aldığı, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu .. Dairesinin 08.09.2014 tarih … Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas numarasını aldığı, Mahkememizden verilen 23/01/2015 tarih ve … Esas … sayılı kararı Yargıtay, …. Hukuk Dairesi’nin 16/02/2016 tarih … Esas, … Karar sayılı ilamı ile bozulduğu, davalı-birleşen dosya davacısı vekilinin karar düzeltme yoluna başvurusu üzerine aynı dairenin 26/06/2018 Tarih … Esas, … Karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği anlaşılmakla dava dosyasının mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında …/…, …/…, …/… ve … (…) olmak üzere 4 adet akaryakıt istasyonu için bayilik sözleşmesi imzalandığını, 23/09/2010 tarihinde yapılan protokol gereği, …/….’da bulunan istasyonun bulunduğu gayrimenkuldeki intifa, …/…’da bulunan istasyonun bulunduğu gayrimenkuldeki ipoteğin kaldırılması gerekirken halen kaldırılmadığını, ayrıca EPDK’nın şart koştuğu otomasyon sistemlerinin halen kurulmadığını, sözleşme gereği sipariş edilen akaryakıtın ödemeleri peşin yapıldığı halde, sevkiyatta sürekli sıkıntılar yaşandığını, şoförlerin ve araçların günlerce dolum tesislerinde bekletildiğini, davalıdan kaynaklanan sözleşmeye aykırılıklara son verilmesi için davalıya defalarca ihtarname keşide edildiğini, ancak davalının sözleşme ile belirlenen sorumluluklarını yerine getirmemekte ve bedelini peşin aldığı akaryakıtların sevkiyatını düzenli yapmadığını bunun neticesinde müvekkiline ait istasyonlarda uzun süre satışların yapılamadığını, müvekkilinin müşteri nezdinde itibar kaybına uğradığını ve imajının zedelendiğini, bunun üzerine ekte örneği ibraz edilen ihitarnamelerle bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, ihtarnamenin davalıya tebliğ edilmesi üzerine davalıya teminat olarak bırakılan ve üzerinde “BTM (Banka Teminat Mektubu) gelene kadar teminat olarak verilmiştir” yazılı …/… … Bankası Şubesine ait … seri nolu 100.000,- TL bedelli çekin davalı tarafından haksız olarak tahsil edildiğini, ayrıca siparişlerin ödemeleri peşin yapıldığından, peşin ödenen ve karşılığında akaryakıt gönderilmediği için davacı müvekkilinin … istasyonundan 1.551,40, TL … istasyonundan 6.079, TL, … istasyonundan 3.750,57 TL … istasyonundan ise 278,55 TL bakiye alacağının bulunduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davalıya teminat olarak verilen çekin haksız olarak tahsil edilmesinden dolayı 100.000,- TL ve cari hesap bakiyesinden dolayı toplam 11.659,- TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketle davacı firma arasında …/…, …, …/… ve …/….’daki istasyonlar için ön sözleşmeler ile bayilik sözleşmeleri akdedildiğini ve davacı bayi tarafından cezai şarta bağlı olarak asgari mal alım taahhütnameleri ile re’sen taahhütnameler verildiğini, bir süre sonra taahhüt ve yükümlülüklerini yerine getiremeyeceğini anlayan davacı tarafından müvekkili şirkete değişik tarihlerde ihtarnameler keşide edilerek bayilik sözleşmelerinin tek taraflı olarak süresinden önce feshedildiğini müvekkili şirkete bildirdiğini, 08/09/2011 tarihinde tebellüğ edilen fesih ihbarlarından sonra davacı tarafından gönderilen iki ayrı ihtarnamenin de müvekkili şirkete 22/09/2011 tarihinde ulaştığını, akdedilen yeni ön sözleşmeler ve bayilik sözleşmeleri ile sözleşmelerin 5 yıl süre ile devam edeceğine inanan ve bu konuda tamamen iyi niyetli davranarak müvekkili şirket tarafından geçmiş döneme yönelik borçlarından dolayı ibra edilen davacı şirketin yeni döneme ilişkin taahhüt ve yükümlülüklerinden kurtulmak amacıyla tamamen gerçek dışı iddialar ileri sürerek 4 ayrı bayilik sözleşmesini başka dağıtım şirketleri ile anlaşarak süresinden önce feshetmesi nedeniyle davacı aleyhine Bakırköy .. Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile açtıkları davanın derdest olduğunu, müvekkilinin davacıdan cezai şart ve sözleşmesinin süresinden önce feshi nedeniyle yoksun kaldığı kar payı alacağını talep hakkının bulunduğunu, davacının sözleşmelerin yürürlükte olduğu dönemdeki satış taahhütlerinden doğmuş cezai şart alacağına mahsuben müvekkili şirket nezdindeki 100.000,- TL bedelli çekin tahsil edildiğini, davacının çekin teminat olarak verildiği iddiasını yazılı belge ile ispatı gerektiğini, bu yönde bir belge ibraz edilmediğinden teminat iddiasının hukuken kabulünün mümkün olmadığını, davacıya 4 adet bayilik sözleşmesi ve satış taahhütlerine istinaden doğmuş borçlarının kısmen tahsiline yönelik toplamda 111.664,76 TL lik fatura düzenlendiğini, müvekkilinin bayilik sözleşmelerine konu taşınmazlar üzerindeki ipoteğin fekki ve infika hakkının terkini işlemleri için üzerine düşen edimleri yerine getirdiğini, davacı bayinin gerek bayilik sözleşmeleri devam ederken, gerekse haksız fesih nedeniyle sözleşmenin sona ermesinden sonra müvekkili şirket nezdinde talep ettikleri miktarın çok daha üzerinde doğmuş borçlarının bulunduğunu, davacının satış taahhüdünden kaynaklanan cezai şart borcuna mahsup edilen çek bedelinin iadesinin de mümkün olmadığını belirterek haksız, hukuki dayanaktan yoksun ve kötü niyetli davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı arasında bayilik sözleşmesi yapıldığını, bir süre sonra taahhüt ve yükümlülüklerine yerine getiremeyeceğini anlayan davalı şirket tarafından müvekkiline gönderilen ihtarnamelerle bayilik sözleşmelerinin tek taraflı olarak feshedildiğini, bayilik sözleşmeleri, re’sen taahhütnameler ve asgari mal alım taahhütnameleri gereğince müvekkili şirketin sözleşmelerin süresinde önce feshi nedeniyle davalıdan cezai şart alacağı ile yoksun kalınan karı talep etme hakkının doğduğunu, sözleşme süresince kullanılmak üzere ariyet olarak verilen malzemelerin iade edilmemesi ve istasyonlara uygulanan kurumsal kimlik bedelleri nedeniyle davalı bayinin müvekkili şirkete borcunun bulunduğunu belirterek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla bayilik sözleşmelerinin sürelerinden önce haksız surette feshedilmeleri nedeniyle davalı şirketten bayilik sözleşmeleri, satış taahüdü ve re’sen taahhütnamelerine aykırı davranışları nedeniyle doğmuş cezai şart alacağından şimdilik 2.500,- USD sinin, yoksun kalınan kar miktarının şimdilik 2.500,- USD sinin, ariyet olarak verilen ve iade edilmeyen malzeme bedelleri ile kurumsal kimlik uygulamasından doğan alacaklarından şimdilik 2.500,- USD olmak üzere toplam 7.500,- USD’nin ödeme tarihindeki Merkez Bankası döviz efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk Lirası karşılıklarının sözleşmelerin haksız fesih tarihinden itibaren dövize uygulanan en yüksek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosya davalısı cevap dilekçesinde; taraflar arasında 4 adet akaryakıt istasyonu için bayilik sözleşmesi imzalandığını, akaryakıt istasyonlarının tesis edildiği 23/09/2010 tarihinde yapılan protokol gereği gayrimenkullerdeki ipotek ve intifa haklarının süresinde kaldırılmadığını, ayrıca EPDK’nin şart koştuğu otomasyon sisteminin de 23/09/2010 tarihinden çok sonraları müvekkilinin defalarca ihtarname çekmesi üzerine kurulduğunu, sipariş edilen akaryakıtın ödemeleri peşin olmasına rağmen sevkiyatta sürekli sıkıntılar yaşandığını, davalı müvekkilinin şoförleri ile araçlarının günlerce dolum tesislerinde bekletildiğini, özellikle akaryakıta zam yapılacağı önceden öğrenilen günlerde mal teslimi yapılmayıp, zam yapıldıktan sonra mal teslimi yapıldığını, EPDK’dan fiyat artışlarını gösterir çizelge celp edildiğinde peşin ödemeye rağmen mal teslimatı yapılmadığının açıkça görüleceğini, davacının sözleşmeye uymaması nedeniyle istasyonlarda uzun süre akaryakıt satışı yapılamadığını ve müvekkilinin müşteri nezdinde itibar kaybına uğradığını ve imajının zedelendiğini, bunun üzerine bayilik sözleşmesinin feshedildiğini, müvekkilinin Türkiye genelinde otuzun üzerinde akaryakıt istasyonu mevcut olup, sadece … A.Ş’nin bayisi olduğu istasyonlarda sıkıntı yaşandığını, taahhüt edilen satın alma miktarına ulaşılamamasının tek sebebinin peşin ödemeye rağmen davacının süresinde mal teslimatı yapmamasından kaynaklandığını, davacının her ne kadar ana dağıtıcılık lisansına sahip ise de rafineriden mal temininde sıkıntı yaşamakta ve buna bağlı olarak bayilerine düzenli mal teslimi yapamamakta olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir.
Asıl dava; bayilik sözleşmelerinin feshi nedeniyle haksız şekilde paraya çevrildiği iddia olunan teminat çek bedeli ile teslim edilmediği ileri sürülen akaryakıt için ödenen bedellerin tahsili, birleşen dava ise; bayilik sözleşmelerinin sürelerinden önce bayi tarafından haksız surette feshedildiği iddiasıyla cezai şart, kar mahrumiyeti, ariyet olarak verilen malzeme bedelleri ve kurumsal kimlik uygulamalarından doğan alacakların tahsili istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleri ile yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
Taraflar arasındaki bayilik sözleşmeleri, protokol, re’sen taahhütnameler, asgari mal alım taahhütnameleri, ihtarnameler, fesih ihbarnameleri, ipotek ve intifanın terkini için düzenlenen vekaletname örnekleri dosyaya ibraz edilmiş, Mersin … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı tespit dosya örneği celp edilmiştir.
Asıl dava davacısı tanıkları …, …, birleşen dava davacısı tanığı … talimat yoluyla dinlenmişler, birleşen dava davacısının diğer tanığı … mahkememizde dinlenmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dava dosyası celp edilmiş incelenmesinde; davacının … Ürün. Paz. A.Ş, davalının … Gaz San. ve Tic. A.Ş olduğu, davanın bayilik sözleşmesinin haksız feshi nedeniyle kar payı alacağı istemine ilişkin olduğu, davanın takipsizlik nedeniyle açılmamış sayılmasına karar verildiği görülmüştür.
Asıl davaya konu 100.000,- TL lik çekin 19/09/2011 tarihinde … tarafından ibraz edildiği, çek bedelinin tamamının ödendiği, çekin ibraz anındaki onaylı fotokopisinin …bank A.Ş tarafından gönderildiği anlaşılmıştır.
İlgili Tapu Müdürlüklerinden tapu kayıtları celp edilmiştir.
Asıl dava davacısı şirketin ticari defter ve kayıtları talimat yoluyla incelenmiş, ibraz edilen 27/01/2014 tarihli raporda özetle; davacı … şirketinin ticari defterlerinin açılış tasdiklerinin süresinde yaptırıldığı, kapanış tasdiklerinin yapılmadığı, davacının kendi ticari kayıtlarına göre davalı … Petrol’den … istasyonu için 5.786,- TL, … istasyonu için 1.551,40 TL, … istasyonu için 277,55 TL, … istasyonu için 103.256,81 TL olmak üzere toplam 110.871,76 TL alacağının bulunduğu belirlenmiştir.
Birleşen dosya davacısı …. şirketinin ticari defter kayıt ve belgeleri incelenmek suretiyle talimat yoluyla alınan bilirkişi raporu mukayese edilerek asıl ve birleşen davadaki taleplerin değerlendirilmesi yönünden üçlü bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınma yoluna gidilmiştir.
Prof.Dr. …., mali müşavir …, akaryakıt sektör uzmanı …. tarafından düzenlenen raporda özetle; davacı-karşı davalı tarafça bayilik sözleşmelerinin haklı nedenle feshedildiğinin kanıtlanamadığı, davacı bayinin alacaklarının davalı … Petrol firmasının cezai şart alacağından mahsup edilmesi nedeniyle davacının herhangi bir alacağının bulunmadığı, teminat olarak verilen çekin cezai şart alacağına mahsup edildiği, bu nedenle asıl davanın reddinin gerektiği, davalı birleşen dosya davacısı … Petrol firmasının 4 adet istasyon için 5 yıllık cezai şart bedeli toplamının 386.624,- USD olduğu, cezai şartın tenkisi hususunda mahkemenin takdir yetkisine sahip bulunduğu, 4 istasyon için eksik alımlar nedeniyle toplam 5 yıl için 121.142,- USD kar mahrumiyeti hesaplandığı, kar mahrumiyetinin ise ancak hükmedilmesi söz konusu olan cezai şartı aşan kısmı itibariyle talep edilebileceği, kar mahrumiyetinin hesaplanan cezai şart miktarının altında kaldığı, bu sebeple kar mahrumiyetinin talep edilemeyeceği, davalı-birleşen dosya davacısı … Petrolün istasyonlara yaptığı yatırım bedelinin amortisman düşüldükten sonra kalan kısmının 23.163,11 USD olarak belirlendiği mütalaa olunmuştur.
Mahkememizden verilen 23/01/2015 tarih, … Esas, … karar sayılı kararımız Yargıtay …. Hukuk Dairesinin 16/02/2016 tarih … Esas, … karar sayılı ilamı ile; mahkememiz kararı bozulmuş ve dosya … esasına kaydı yapılarak tekrar ele alınmıştır.
Mahkememizce 04/02/2019 tarihli duruşmada bozma ilamı doğrultusunda davalı vekilinin itirazlarının da değerlendirilerek rapor düzenlenmesi için dosyanın sektör bilirkişisine tevdi edildiği, bilirkişi Kim. Müh. ….’ün 16/07/2019 tarihli raporunda özetle;Davalı vekilince davacı karşı davalı tarafınca bayilik sözleşmesini haksız bir şekilde feshettiğini ve asıl davanın bu nedenle reddi gerektiğini ileri sürmekte ise de; … firması dosyada mevcut 07.09.2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesinde 10/02/2011 12/04/2011 23/06/2011 18/07/2011 24/08/2011 tarihlerinde olmak üzere ihtar da bulunulmasına rağmen dosya da bu ihtarlara verilmiş herhangi bir cevaba rastlanmadığı, dosyada mevcut 27.01.2014 tarihli Adıyaman .. Asliye Hukuk Mahkemesi … E. Ve … T. Dosyasında Bilirkişi mali müşavir ..” ın hazırlamış olduğu raporda, davacı … firmasının, davalı … ve Pazarlama A .Ş’ den dava tarihinde Toplamda 110.871,76 TL ticari alacağının olduğu, Ayrıca 100.000.00TL.’lik teminat çekinin de ticari kayda alındığı kanaatine varılmıştır demektedir.“Davalı vekili sözleşme süresince kullanılmak üzere ariyet olarak verilen malzemelerin iade edilmemesinden bahsetmesine rağmen, … firması dosyada mevcut 07.09.2011 tarih ve … yevmiye nolu ihtarname ile ariyet olan teçhizatların alınmasını ihtar ettiğini göz ardı etmiştir. heriki bilirkişi raporunda da Davacı …’ ın 120.871,76 TL. alacaği olduğu tespitedilmiş. … Hukuk Dairesi Esas no: … karar no: … olan Yargıtay ilamında, Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı-birleşen dosya davalısı yararına bozulmasına, bozma nedenine göre davalı — birleşen dosya davacı vekilinin temiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, oy birliği ile karar verilmiştir. Tüm dosya incele sonunda … ve Pazarlama A.ş nin sözleşme maddelerine uymadığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Mahkememizce 07/09/2020 tarihli duruşmada tarafların itirazlarının değerlendirilmesi adına Yargıtay bozma ilamından önce sunulan 21/10/2014 tarihli raporu sunan bilirkişi heyetinden bozmadan sonra dosyaya sunulan raporlar da değerlendirilmek suretiyle Yargıtay Bozma İlamı da dikkate alınarak ek rapor alınmasına karar verilmiş olmakla, Prof Dr. …, KGK Bağımsız Denetçi … ve Sektör Uzmanı …’in 20/04/2021 tarihli raporunda özetle; Davacı-k.davalının feshinin haklı bir sebebe dayandığı ve haklı fesih olarak kabul edilmesi gerektiği; bu sebeple kendisinden ne cezai şart ne de kâr mahrumiyeti zararı talep edilmesinin mümkün olabileceği; feshin haklı olduğunun mahkemece de kabul edilmesi ihtimalinde karşı davanın bu yönü itibariyle reddi, ancak ariyet olarak verilen ve fesih ile iadesi gereken Pompa ,hava saati, Kompresörlerin 07.09.2011 tarihli fesih ihtarında “emanet malzemelerin 15 gün içerisinde iade edileceğini” davalıya bildirmiş olup, birleşen davaya konu bu malzemelerin tutarı istenmiş olup, davalı tarafından iade alınmama sebebi dosyada bulunmamakla birlikte kullanıma ilişkin amortisman değerlerinin düşümü neticesinde dava tarihi itibariyle değeri toplam 23.163,11 USD olarak hesaplandığı, davacı-k.davalı tarafından gerçekleştirilen feshin haksız olduğu sonucuna ulaşılacak olur ise kendisinden bakiye sürede tahakkuk ettirilmesi mümkün olabilecek cezai şartın tamamunın ödenmesinin talep edilemeyeceği; bu ihtimalde davalı-k. davacının ancak“söz konusu bölgede yeni bir bayi bulmak için ihtiyaç duyulacak süre” dikkate alınarak kâr mahrumiyeti zararı talep edebileceği; bu süre esas alınmak kaydı ile kâr mahrumiyeti zararının cezai şart üzerinden hesaplanması veya geçmiş yıllar uygulamasında fiilen elde edilen kâr miktarı dikkate alınarak bir hesap yapılmasının da mümkün olabileceği: sektörel değerlendirme kapsamında mali bilirkişimizin bu yönde yaptığı hesaplamaların takdirinin mahkemeye ait olacağı, Asıl Dava Yönünden, Davacı-k.davalının verdiği teminat çekinin haksız olarak paraya çevrildiğinin tespiti durumunda, sözleşmenin feshinin haklı veya haksız olmasından bağımsız olarak, 100.000.-TL tutarındaki çek bedelirin kendisine sebepsiz zenginleşme kurallarma göre ve paraya çevrilme tarihinden itibaren işletilecek ticari temerrüt faizi ile birlikte iadesi gerektiği, asıl Dava yönünden, ticari ilişki nedeniyle (çek bedeli – birleşen davadaki cezai şart bedeli kayıtları hariç) davacı-k.davalı … firmasının 4 adet istasyon hesaplarında belirlenen toplam 11.659,00TL alacağını talep edebileceği, birleşen Dava yönünden, feshin haksız olduğu kabul edilmesi halimde talep edilebilecek kâr mahrumiyeti zararının 14,100 USD olarak hesaplandığı sonuç ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, bayilik sözleşmeleri, taahhütnameler, bilirkişi raporları, bilirkişi ek raporu, Yargıtay Bozma İlamı ve tüm dosya içeriğine göre;
ANA DAVA YÖNÜNDEN;
Yargıtay bozma ilamına uyulması üzerine mahkememizce uyuşmazlığı açıklığa kavuşturmak adına dosyamıza rapor sunan bilirkişilerden tekrar rapor alınmış, alınan rapor ve bozma ilamında belirtilen ihtarnameler bir arada değerlendirildiğinde davacı birleşen dosya davalısının sözleşmeyi feshi haklı sebebe dayandığı kanaatine varılmıştır. Şöyle ki, yapılan inceleme neticesinde, taraflar arasındaki bayilik ilişkisindeki güven hususunun zedelendiği, davacının peşin ödemeler yapmasına rağmen davalının aynı anda edimini ifa edemediği, yine dava dışı başka bayilerce de bu hususun davalıya ihtarla bildirildiği, davalının mal temini konusunda davacının taleplerini karşılayamadığı, bu haliyle iki tarafa borç yükleyen sözleşmelerde aynı anda ifa kuralı gereği davacının üzerine düşen ödeme yükümlülüğünü yerine getirirken ayrıca TMK madde 2’de düzenlenen dürüstlük kuralı gereği davalının da mal temini ve teslimine dair edimini aynı anda ifa etmesi gerektiği, buna ilişkin teminlerde problem yaşadığı davacının sözleşmeyi feshinin haklı olduğu, ayrıca ticari ilişki neticesinde cari ilişkiden kaynaklı olarak alacaklı olduğu ve verilen çekin teminat amaçlı olarak verildiği sözleşmenin haklı olarak feshedilmesi ve son bulması nedeniyle davaya konu çek bedelinin de davacıya iade edilmesi gerektiği kanaatine varılarak ana dava hakkında aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN;
Davacı birleşen dosya davalısının bayilik sözleşmesini haklı olarak feshettiği az yukarıda gerekçeleriyle açıklanmış olup, davalı birleşen dosya davacısının sözleşmenin haksız olarak feshedildiği iddiasına itibar edilmemiş ve buna bağlı olarak cezai şart ve kar mahrumiyeti talebinin yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır.
Ariyet olarak bırakılan eşyalar yönünden ise; söz konusu eşyaların davalı birleşen dosya davacısına ait olduğu yönünde ihtilaf bulunmamaktadır. Davacı birleşen dosya davalısı tarafından her ne kadar davalı birleşen dosya davacısına teslim alınması yönünde ihtaratta bulunulmuşsa da davalı birleşen dosya davacısının uyuşmazlık konusu malları teslim almaması sadece temerrüde ve eşyanın yıpranmasına dair zararın tahsilinin önüne geçecek bir husus olup, ariyete konu eşyaların davacı birleşen dosya davalısı tarafından davalı birleşen dosya davacısına teslim edildiği hususu ispatlanmadığından sebepsiz zenginleşme hükümleri gereği söz konusu eşyaların bedelinin davacı birleşen dosya davalısından tahsili gerekecektir.
Alınan rapor neticesinde ariyete konu malların değerinin 2.500,00-USD olduğu tespit edilmiş, tespit edilen bedel uygun görülmüş, bu konuda yapılan itirazlara itibar edilmeyerek birleşen dava yönünden de aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-MAHKEMEMİZ ANA DAVASI YÖNÜNDEN
-DAVANIN KABULÜ İLE;
-111.659,00-TL’nin davalıdan tahsili ile DAVACIYA ÖDENMESİNE,
-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 7.627,43-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.658,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 5.969,29-TL harcın davalı -karşı davacıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 14.557,61-TL ücreti vekaletin davalı – karşı davacıdan tahsili ile davacı-karşı davalıya VERİLMESİNE,
-Davacı tarafından ödenen 18,40-TL başvurma harcı, 1.658,14-TL peşin harç, 2.047,65-TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.729,14-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE
2-MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN BAKIRKÖY 4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2011/723 ESAS SAYILI DAVA DOSYASI YÖNÜNDEN,
-DAVANIN KISMEN KABULÜ İLE;
– 2.500,00-USD birleşen dava tarihi olan 04/11/2011 tarihinden itibaren işleyecek devlet bankalarının 1 yıllık USD mevduat hesabına uyguladığı en yüksek faizi ile birlikte fiili ödeme günündeki Merkez Bankası Efektif satış kuru üzerinden hesaplanacak TL karşılığının birleşen dosya davalısından tahsili ile BİRLEŞEN DOSYA DAVACISINA ÖDENMESİNE,
-Fazlaya ilişkin taleplerin REDDİNE,
-Birleşen dava yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 303,86-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 198,20-TL harcın mahsubu ile bakiye 105,66-TL harcın birleşen dosya davalısından tahsili ile hazineye İRAD KAYDINA,
-Birleşen dava yönünden davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin birleşen dosya davalısından tahsili ile birleşen dosya davacısına VERİLMESİNE,
-Birleşen dava yönünden davalının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davanın red miktarına göre tayin ve takdir olunan 4.080,00-TL ücreti vekaletin birleşen dosya davacısından tahsili ile birleşen dosya davalısına VERİLMESİNE,
-Birleşen dosya yönünden davacı tarafından ödenen 18,40-TL başvurma harcı, 198,20-TL peşin harç, 2.239,30 -TL tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.455,90-TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 818,55-TL’sinin birleşen dosya davalısından alınarak birleşen dosya davacısına VERİLMESİNE, geri kalan miktarın birleşen dosya davacısı üzerinde bırakılmasına,
-Birleşen dosya davalısı … Nakliyat Tüp İmalat San. ve Tic. A.Ş tarafından yapılan 30,- TL tebligat, 30,- TL müzekkere gideri olmak üzere 60,- TL yargılama giderinin kabul ve ret oranları dikkate alınarak 40,00- TL sinin birleşen dosya davacısı … Petrol Ürün. Paz. A.Ş’den alınarak birleşen dosya davalısı … Nakliyat Tüp İmalat San. ve Tic. A.Ş’ne verilmesine,
3-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 GÜNLÜK süre içerisinde YARGITAY nezdinde TEMYİZ yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza