Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/690 E. 2019/872 K. 09.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2018/690 Esas
KARAR NO : 2019/872

DAVA : Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 02/05/2014
KARAR TARİHİ : 09/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/10/2019
Mahkememizden verilen 13/06/2016 tarih ve … Esas …. sayılı kararı Yargıtay, … Hukuk Dairesi’nin 16/04/2018 Tarih … Esas, … Karar sayılı ilamı ile davalı…Tic Ltd. Şirketi yönünden BOZULMAKLA, mahkememize tevzi olan Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Müvekkilinin kendisine ait olan … plakalı tır ile davalılardan … aracılığı ile uluslararası taşımacılık yaptığını, müvekkilinin 24.05.2013 tarihinde davalı …Tic. Ltd. Şti.’ne ait malları Eskişehir Gümrük Müdürlüğünün onayı ile Kazakistan’a götürmek üzere yola çıktığını, 30.05.2013 tarihinde Rusya sınırında …gümrük noktasına geldiğinde yapılan gümrük muayenesinde tırın içerisindeki yük miktarı ile sevk belgelerinde belirtilen yük miktarının farklı olduğunun tespit edildiğini, yapılan gümrük muayenesinde yasaların ihlal edilmiş olduğu anlaşıldığından gümrük müfettişi tarafından 30.05.2013 tarihinde aracın Rusya sınırlarından geçmesine izin verilmemesine karar verildiğini, yargılama sürecinin sona erdiği 21.10.2013 tarihine kadar müvekkilinin aracının gümrük noktasında kaldığını, müvekkilinin yalaşık beş ay aracını kullanamadığını, kazanç elde edemediğini, Rostov Bölgesi Neklinovski Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda: uyumsuzluğun sevk kağıtlarının hazırlanması sırasında yapılan hatadan kaynaklandığı, malın yüklenmesi sırasında hazır bulunan ve sayımı yapan kamyon şoförünün değiştirildiği, belgelerin yüklemeden sonra şoförün değişmesinden sonra alındığı, nakliye belgelerinde belirlenen yükün net ağırlık bilgilerinin doğru olarak verildiği ancak evrakların düzenlemesinde firma çalışanı tarafından paket sayısında hata yapıldığının belirtildiğini, müvekkilinin tır ile kazanç sağlamakta olduğunu ayda en az iki kere sefere çıkmakta ve sefer başına ortalama araç için 3500 Dolar ve şoförlük ücreti almakta olduğunu, tırın Rusya Gümrük noktasında 30.05.2013 -21.10.2013 tarihleri arasında tutulmasından dolayı müvekkilinin kazanç kaybı olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6100 sayılı Yasanın 107.maddesine göre belirlenecek 5.000.-TL maddi tazminatın 30.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; davacının belirsiz alacak davası açamayacağını, davanın reddi gerektiğini, davacının müvekkili şirkette C2 yetki belgesine kayıtlı olarak çalışan araç sahibi olduğunu, davaya konu olayda davacıya ait araca Eskişehir’den yükleme yaptığını, …. ihracat yükü götürmek için yola çıktığını, taşıma için Eskişehirde yükleme yapılırken davacının bizzat kendisinin hazır bulunduğunu, yüklemelerin 11 palet yükleneceği konusunda bilgisinin mevcut olduğunu tüm yükleme işlemlerinin bilgisi dahilinde yapıldığını, tüm belgelerin yüklemeyi müteakip kendisine teslim edildiğini, aracın Rusya da sayıma girdiğinde araçta 33 palet malzeme çıktığını, bu nedenle aracın bekletildiğini, gümrükteki bekleme sırasında araçta bulunan tüm malzemenin tartıldığını ve taşınan malın araç şoförünün elindeki mevcut evraklara uygunluğunun kontrol edildiğini, yapılan tartımlar sonucunda malzemenin kilolarında kayıt ve izinlere aykırı bir duruma rastlanmadığını, davacının yükleme esnasında fiziki olarak tespit etmiş olduğu üzere yahut da evrakları teslim alındığında tespit ettiği kayıtlardaki değişikliği, palet sayısındaki farklılığı müvekkiline bildirmesinin gerektiğini, yükleme sırasında farklılığı bizzat görmesine rağmen bildirme yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacının sorumlu olduğunu, davacının ayda en az 2 kere sefere çıktığı ayrıca araç için ortalama 3.500.-Dolar ve şoförlük ücreti kazandığı yönündeki iddialarının bu bölgeye yapılan taşımalarda ayda 2 kez sefer yapmasının mümkün olmadığını, bu nedenle müvekkilinden kazanç sağlama amacında olduğunu, müvekkilinin herhangi bir ediminden yada ihmalinden kaynaklı davacıya vermiş olduğu bir zarar bulunmadığını, müvekkilinin davacıya ödemesi gereken herhangi bir tazminat olmadığı gibi davacının müvekkiline borçlu olduğunu beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …Tic. Ltd. Şti.’ne usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap dilekçesi ibraz etmediği ve duruşmaya katılmadığından davayı inkar etmiş sayılmıştır.
Dava; Davacıya ait aracın Rusya gümrük noktasında 30.05.2013 – 21.10.2013 tarihleri arasında bekletilmesinden dolayı uğradığını iddia ettiği zararın davalılar akdi taşıyıcı ile gönderen – ihracatçı firmalardan tazmini istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleri ile yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
İddia ve savunmaların değerlendirilmesi için davacıya ait ticari defterler ile dosya kapsamı üzerinde taşıma uzmanı, gümrük uzmanı ve mali müşavirden oluşturulan bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor ve itirazlar üzerine ek rapor alınmıştır. CMR taşıma uzmanı… , gümrük uzmanı… , mali müşavir … tarafından düzenlenen 16.10.2015 tarihli kök raporda özetle; yüklenen eşyanın yükleme nezaretinde bulunmayan davalılar ihracatçı … San. Ve Dış Tic. Ltd. Şti. ile nakliyeci …Ltd. Şti.’nin gümrük evrakları üzerinde herhangi bir uyumsuzluk olmaması nedeniyle sorumlu olmasının mümkün görülmediği, davacının dava konusu olay nedeniyle sorumlu olmayan davalılardan herhangi bir kazanç kaybı ile kar mahrumiyeti talep edemeyeceği, mahkeme aksi kanaatte ise 30.05.2013 – 21.10.2013 tarihleri arasındaki 144 günlük kazanç kaybının 61.566,45.-TL hesap edildiği belirtilmiştir. Davacı vekilinin kök rapora itirazlarının değerlendirilmesi için aynı bilirkişi kurulundan ek rapor alınması yoluna gidilmiştir. İbraz edilen 26.04.2016 tarihli ek raporda özetle; dava konusu zararda taşıma sözleşmesinin tarafı olan …Ltd. Şti.’nin %100 sorumlu olduğu, davacının … şirketinin CMR m.3 hükmünde ifa yardımcısı olduğu, akdi taşıyıcı olan davalı … şirketinin zarara kusuru ile sebep olan davacıya karşı CMR m.37 hükmünde rücu hakkının bulunduğu, ancak akdi taşıyıcı olan davalı … şirketinin davacı aleyhine rücu hakkı bu davanın konusu değil ise de; Roma Hukukundan gelen “bir kişi iade edeceği bir şeyi isteyemez ” ilkesi gereği, davacının davalı … şirketi tarafından kendisinin %100 kusuru sebebiyle kendisinden talep edeceği miktarı talep edemeyeceği, davalı … şirketi yönünden davada aktif husumet yokluğu nedeniyle dava açma hakkının bulunmadığı, diğer davalı gönderen – ihracatçı … şirketi açısından, davacının CMR m.8 hükmünde CMR senedi üzerine ihtirazı kayıt düşmeden malları teslim aldığından akde aykırılık nedeniyle ispat külfetinin yer değiştirmiş olduğu, davacının davalı … şirketinin kusurlu olduğunu ispatlayamadığı nedeniyle CMR m.10/2 hükmünde zararlı sonucu doğuran olay sebebiyle kusuru bulunmadığı mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce bilirkişi kurulunun 26.04.2016 tarihli ek raporu dosya kapsamına ve mevzuata uygun bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Yapılan yargılama, toplanan ve sunulan deliller, CMR senedi, sevk evrakları, tır karnesi, Rusya mahkemesinin kararı, bilirkişi ek raporu ile tüm dosya içeriği birlikte değerlendirildiğinde; dava konusu eşyalar tedarikçi …firmasının fabrikası Eskişehir ilinde olması nedeniyle tır aracı yükü almak üzere Eskişehir’e gitmiş, 23.05.2013 tarih saat 09:06 da boş olarak Eskişehir de … A.Ş kantarına giderek 15.640 kg olarak tartılmış daha sonra üretici …firmasına giderek yükünü almış ve dolu olarak yine aynı kantara saat 11:52 de gelerek 38.660 kg olarak tartılmıştır. Buna göre aldığı yükün 23.020 kg olduğu tespit edilmiştir. Görüleceği üzere eşyanın fazla yüklenmemiş olduğu hususunda hiçbir tereddüt yoktur. Her ne şeklide olursa olsun bir tır şoförü araca yüklenecek eşyanın yük detaylarını almadan, bilmeden yük almaya gitmesi mümkün değildir. Bu gibi durumlarda en önemli husus araca fazla eşya yüklenip yüklenmediğidir. Dava konusu olayda fazla eşya yüklenmesi söz konusu olmayıp eşyanın adet bazında fazlalığı söz konusudur. Taşımayı gerçekleştiren tır aracı…Dış Ticaret Ltd. Şti. tarafından kiralık olarak kullanılmaktadır. Davacı hem tır şoförü hemde kiralanan aracın sahibidir. Davalı …Ltd. Şti. akdi taşıyıcı, davacı ise fiili taşıyıcı ve ifa yardımcısıdır. Her koşulda taşıyıcı adına ve taşıcıyı hesabına hareket etmektedir.
CMR uluslararası kara taşımalarına uygulanacak hükümleri düzenleyen uluslararası bir sözleşmedir. Eşyaların kara yolu ile uluslararası taşınmasında yükleme ve teslim yerinin iki ayrı ülkede olması bunlardan en az bir ülkenin CMR (eşyaların karayolundan uluslar arası nakliyatı için mukavele sözleşmesi ) ye taraf olması ve taşımanın kara yolundan taşıt ile (motorlu taşıt, dizi halinde taşıt, römorklar ve yarı römorklar )bir ücret karşılığında yapılması halinde CMR Konvansiyonu uygulanacaktır. Karayolu ile yapılan uluslararası eşya taşımalarına ilişkin kuralların yeknesaklaştırılmasına yönelik olarak hazırlanmış olan CMR sözleşmesi 19 Mayıs 1956 yılında Birleşmiş Milletlere bağlı Avrupa Ekonomik Komisyonu tarafından hazırlanmış ve 02 Temmuz 1961 yılında da yürürlüğe girmiştir. Türkiye CMR’ye ve ek protokole 31 Ekim 1995 tarihinde taraf olmuştur.
Dava konusu taşıma Türkiye’den Kazakistan’a karayolu ile yapıldığından uyuşmazlığa CMR Konvansiyonu hükümlerinin uygulanması gerekmektedir. Davacı …, …. San. ve. Dış Tic. Ltd. Şti.’nin TÜRKİYE(Eskişehir)’ den KAZAKİSTAN’a ihraç ettiği emtianın taşımasını akdi taşıyıcı sıfatı ile üstlenmiş olan … Ltd.Sti.’nin ifa yardımcısıdır. Davalı …Ltd. Şti. ise diğer davalı … San. ve Dış Tic. Ltd. Şti.’nin Türkiye’den Kazakistan’a ihraç ettiği emtianın taşımasını taşıma sözleşmesi ile üstlenmiş akdi taşıyıcıdır. …. San.ve Dış Tic. Ltd. Şti., davacının fiili taşımasını yaptığı emtianın Türkiye’de yerleşik ihracatçısı ve taşıma sözleşmesi anlamında gönderendir.
Uluslararası ticarette yeknesaklığı sağlamak amacıyla ihracatçı(satıcı) ile ithalatçı (alıcı) arasındaki satış sözleşmesi uluslararası kurallara bağlanmıştır. İhracatçı ve ithalatçı bu kurallarla bağlıdır. Bu kurallar bütünü uluslararası ticarette “…” olarak isimlendirilir. Zaman içinde bu şartlar değişikliğe uğramış olup en son… 2010 tarihli olup, tarafların illa…. 2010’a uygun sözleşme yapma zorunluluğu bulunmayıp, Incoterm 2000 kurallarını dikkate alan bir satış sözleşmesi yapabilirler ancak, satış sözleşmesinde satış şekli… 2000 olarak yer almalıdır. Bu kurallarda belirlenen teslim şekline göre, riskin taraflar arasında geçişi, ihracat ve ithalat vergi ve resimlerinden sürecin aşamalarında hangi tarafın nereye kadar sorumlu olacağı kurallara bağlanmıştır.
Satış sözleşmesinin tarafları ihracatçı – satıcı ile ithalatçı- gönderilendir. Taşıma sözleşmesinin tarafları ise, gönderen -ihracatçı ile taşıyıcıdır. Akdi taşıyıcı taşımayı kendisi yapabileceği gibi alt taşıyıcılar vasıtasıyla da gerçekleştirebilir. Nitekim dava konusu taşımada, fiili taşımayı alt taşıyıcı davacı … gerçekleştirmiştir.
Dosyada mevcut taşıma belgeleri incelendiğinde, satış sözleşmesinin tarafları … San. ve Dış Tic. Ltd. Şti ile Kazakistan’da yerleşik “ …” şirketidir. Taşıma sözleşmesinin tarafları ise, akdi taşıyıcı…. ve Dış. Tic. Ltd.Şti ile gönderen – ihracatçı … San. ve. Dış Tic. Ltd.Şti.’dir. İncelenen taşıma belgelerinden dava dışı gönderilen ile davalı … San. ve Dış Tic. Ltd.Şti.’nin teslim şekli olarak… 2010 hükmünde “ …” teslim şeklinde anlaştıkları görülmektedir. Satış sözleşmesinin tarafları ile taşıma sözleşmesinin taraflarının ayrı olduğu, dolayısıyla satış sözleşmesinin tarafları arasında belirlenmiş kuralların, taşıma sözleşmesinin taraflarını bağlamayacağını ifade etmek mümkündür. Ancak, gümrük beyannamesinde… teslim şekline ilişkin bilgi kutusunda “ …” yazılı olması ve mal faturasında ödeme şeklinin “ mal mukabili ödeme” olarak belirtilmiş olması birlikte değerlendirildiğinde, yüklemenin … San ve Dış. Tic. Ltd.Şti.tarafından yapıldığını kabul etmek gerekir. Satıcının malları paketleme, kontrol etme ve işaretleme yükümlülüğü… A9 hükümlerinde düzenlenmiştir. …. terimi hariç tüm terimlerde (uyuşmazlık konusu dosyada …) ihraç için gerekli olanlar dışında her türlü paketleme yükümlülüğü satıcıya aittir.Bu yükümlülüğün kapsamının alıcının talepleri yönünde genişletileceği haller sözleşmede açıkça kararlaştırılmalıdır. CMR 10.maddesinde “Gönderici, kişilere, malzemeye ve diğer yüklere gelecek zarar ziyan ve hasardan, yükün kusurlu olarak ambalajlanmasından kaynaklanan masraflardan taşımacıya karşı sorumludur. Ancak, yükün kabulünde kusur açık seçik ise ve taşımacı tarafından biliniyor ise bu hususta bir çekince beyanında bulunmamış ise bu hüküm geçersizdir.” düzenlemesi mevcuttur. CMR sözleşmesinin 8.maddesine göre taşıyıcı yükü teslim aldığı anda parça sayısını, bunların üzerindeki marka ve numaraları, yükün ve ambalajlarının görünür durumunu kontrol etmekle yükümlü bulunmaktadır. Taşıyıcı teslim aldığı eşyanın teslim aldığı zamandaki durumu hakkında ihtirazı bir kayıt koymadan kabul edecek olursa dış görünüşü itibariyle de hiç bir kusurunun olmadığını kabul etmiş sayılır. Ancak eşyayı kayıtsız kabul etmiş olsa bile dışından anlaşılması mümkün olmayan noksanlıkların varlığını iddia ve ispat etmesi de mümkündür. Taşıyıcının bu hüküm gereğince öngörülen sorumluluğu başka bir deyişle yükü kontrol yükümlülüğünün önemi ispat hukuku açısından önemli olup kayıp ve hasar durumunda ispat yükünün yer değiştirmesi sonucunu doğurur. CMR sözleşmesinin 9.maddesine göre de; taşıma senedi taşıma sözleşmesi yapılmış bulunduğuna, yükün taşıyıcı tarafından kabul edildiğine dair karine teşkil etmektedir. Taşıma senedinde taşıyıcı tarafından beyan edilmiş çekince yok ise aksi kanıtlanmadıkça teslimde yükün ve ambalajlarının iyi durumda olduğu sayılarının marka ve numaralarının taşıma senedinde yazılı olduğu gibi bulunduğu varsayılmaktadır.
Dosyada mevcut CMR senedi incelendiğinde, taşıyıcının CMR m.8 hükmünde CMR üzerine bir şerh(ihtirazi kayıt) düşmeden emtiayı teslim aldığı görülmektedir. Taşıyıcının CMR üzerine hiçbir şerh (ihtirazi kayıt)düşmeden malı teslim alması ve Rusya sınırında …gümrük noktasına kadar gittiği gözetildiğinde, CMR m.8 hükmünde bir itirazının olmadığına, emtiayı CMR üzerinde yazılı bilgilere uygun (kap adedi, brüt kg+net kg) teslim aldığına karine teşkil etmektedir.
Taşıyıcının, CMR. m.8 hükmünde ortaya bir zarar çıkmış ise, CMR üzerine madde 8 hükmünde bir şerh koymadan emtiayı teslim alması nedeniyle, vaki zarardan dolayı artık müterafik kusurundan söz etmek gerekecektir.
CMR. m.8 hükmünde, taşımacının teslim aldığı eşyayı kontrol mükellefiyeti ve bunun sonuçları ele alınmaktadır. Taşıyıcı, taşıma sözleşmesine konu emtiayı tesellüm ettiği gibi teslimle de yükümlüdür. Bu sebeple hangi eşyayı teslim aldığını bilmek ve sevk mektubunda yazılı eşya ile karşılaştırmak zorundadır. Aksi takdirde CMR. m.9/2 hükmünde, ispat yükü bakımından durumu ağırlaşacağından, sorumlu olmadığı bir zararı tazmin etmek zorunda kalabilir. Kontrol zorunluluğu, bir borç değil mükellefiyettir. Mükellefiyetin ihlali halinde, taşımacının sorumluluğu söz konusu olmayıp, ispat yükü taşıyıcı aleyhine yer değiştirmektedir.
Kontrol mükellefiyetinin, tedbirli bir taşıyıcıdan beklenen dikkat ve özenle yapılmamış olması, taşıyıcının akde aykırı bir davranışıdır. O halde taşıyıcı CMR m. 17/5 hükmü gereği, akdi ihlal ettiği ölçüde m. 17/2 ve 17/4 de hüküm altına alınan sorumluluktan kurtuluş hallerine dayanamayacağı gibi, gönderici de CMR m.7 ve m.10 hükmünde düzenlenmiş sorumluluktan kurtulabilir. Nitekim Yüksek Yargıtay’ın emsal kararları da bu doğrultudadır.
CMR 3.maddesinde “Bu sözleşmenin uygulanması bakımından taşımacı, çalıştırdığı kişilerin ve taşımanın yapılması için hizmetlerinden yararlandığı diğer kimselerin görevleri sırasında hareket ve ihmallerinden sanki bu hareket ve ihmalleri kendisi yapmış gibi sorumlu olacaktır.” Dava konusu uyuşmazlığa uygulanması gereken CMR Konvansiyon hükümleri çerçevesinde kusurun kime ait olduğu önem taşımaktadır. Dava konusu taşımada taşınan emtianın CMR ve çeki listesindeki ağırlığı ile fiili taşınan yükün ağırlığı eşittir. Ancak taşıma belgelerinde 151 kap olarak yazılı kap adedi, fiili olarak 172 kap olduğundan Rusya mahkemesince akdi taşıyıcı davalı …Ltd. Şti.’ne taşınan mala el konulması cezası verildiği anlaşılmıştır. Akdi taşıyıcının ifa yardımcısı olan davacıya ait tır, kap adedi fazla olduğundan Rusya’daki bu işlemler nedeniyle Rusya gümrük noktasında 30.05.2013 – 21.10.2013 tarihleri arasında bekletilmiştir. Akdi taşıyıcının ifa yardımcısı olan tır sürücüsünün araçta taşıdığı yüke ilişkin özen ve taşıma güvenliğini sağlama yükümlülüğü bulunduğundan, araç römorkuna yüklenmiş paletleri sayması ve taşıma belgelerindeki 151 kap olarak görünen kap adedi sayısının niçin 172 kap olduğunu sefere çıkmadan sorgulaması ve her durumda kap adedinin taşıma belgelerindeki sayısı ile fiili durumun tutmaması halinde karşılaşacağı sorumluluk ve tazmin taleplerine karşı ya seferden vazgeçmesi durumu acilen akdi taşıyıcıya bildirmesi ya da CMR ilkeleri doğrultusunda CMR üzerine şerh (ihtirazi kayıt) düşmesi gerekirken bu yükümlülüğü yerine getirmemiştir. Davalı …Ltd. Şti.’nin ifa yardımcısı konumunda olan davacının, CMR üzerine şerh (ihtirazi kayıt) düşmemiş olması yukarıda açıklanan çerçevede kontrol mükellefiyetinin taşıyıcıdan beklenen dikkat ve özenle yapılmamış olması taşıyıcının akde aykırı bir eylemi olup, somut olayda ispat külfeti yer değiştirmiş olmaktadır. Akdi taşıyıcının ifa yardımcısı konumunda olan davacının (tır maliki+sürücüsü) CMR üzerine şerh(ihtirazı kayıt) düşmemiş olmasının ispat külfetinin taşıyıcı açısından yer değiştirmesi sonucunu doğurduğu, davalı … Ltd. Şti.’nin CMR de 151 kap olan kap adedini 172 olarak tıra yüklemiş olduğunu ispat etmesi gerektiği, dosya münderecatında bu yönde bir belge sunulmadığı görülmekle, davalı akdi taşıyıcı … Ltd. Şti.’nin. kusur ile zarar arasında illiyet bağının varlığı karşısında vaki zararı tazmin yükümlülüğü bulunduğu kanaatine varılmıştır. CMR senedinde 151 olan kap sayısının Rusya giriş gümrüğünde yapılan kontrolde 172 kap olarak tespit edilmesi dolayısıyla taşıma belgelerinde kayıtlı kap adedinden 21 adet daha fazla kap olmasından kaynaklanan mevzuata aykırılık suçunun gerçekleştiği kabul edilerek, emtiaların taşındığı davacıya ait tırın bekletilmesi ve taşınan emtiaya el konulması cezası verilmiştir. Davacı tıra yüklenen ihraç konusu emtianın kap sayısını saymamış, akdi taşıyıcıyı durumdan haberdar etmemiş ve CMR senedine bu hususu şerh düşmemiştir. Bu nedenle ispat külfetinin yer değiştirmesine sebep olmuştur. Davacı, …Tic. Ltd. Şti.nin 151 değil de 172 kap yüklediğini ispat edemediğinden …’nın CMR m. 10/2 hükmü gereğince davacının zararından sorumlu olmadığı sonucuna varılmıştır.
CMR m.37 “Bu sözleşme hükümleri gereğince tazminat ödemiş taşımacı, bu tazminat üzerinden ödediği faiz ve yaptığı sarflarla birlikte tazminatı, taşımaya katılmış olanlardan şu koşullara göre geri almak hakkına sahiptir. Ziyan ve hasardan sorumlu olan taşımacı ister kendisi ister başka bir taşımacı tarafından ödensin, tazminatı tek başına yüklenmek zorundadır. Ziyan veya hasar iki veya daha çok taşımacının fiilinden ileri geldiği zaman bunlardan her biri sorumluluktaki hissesi oranında bir meblağı ödeyecek, taşıma ücreti oranında sorumlu olacaktır. Ziyan ve hasar için sorumluluğun hangi taşımacıya yükleneceği belirlenemez ise, tazminat tutarı (b) fıkrasında öngörüldüğü üzere bütün taşımacılar arasında paylaştırılacaktır. ” düzenlemesinde taşıyıcının, alt taşıyıcılar yada ifa yardımcıları arasındaki iç ilişkisi belirtilmiştir.
Yukarıda yapılan tüm açıklama ve tespitler karşısında somut olay değerlendirildiğinde; dava konusu zarardan CMR hükümleri gereğince taşıma sözleşmesinin tarafı olan davalı …Ltd. Şti.’nin tamamen sorumlu olduğu, ancak davacının CMR 3.maddesi hükmünde davalı … şirketinin ifa yardımcısı olduğu, zarara davacının kendi kusuru ile sebebiyet verdiği, CMR 37. maddesi hükmüne göre akdi taşıyıcı … şirketinin fiili taşıyıcı olan davacıya rücu hakkının bulunduğu, “bir kişi iade edeceği bir şeyi isteyemez ” ilkesi gereği davacının davalı … şirketi tarafından kendisine rücu edeceği miktarı talep edemeyeceği, bu nedenle davalı … şirketi yönünden davacının huzurdaki davada dava açma hakkının bulunmadığı, diğer bir ifadeyle aktif husumetinin olmadığı, davalı …Tic. Ltd. Şti. açısından ise davacının CMR 8.maddesi hükmünde CMR senedine şerh düşmeden malları teslim aldığı, akde aykırılık nedeniyle ispat külfetinin yer değiştirmiş olduğu, davacı tarafça … Şirketinin kusurlu olduğunun ispatlanamadığı, CMR 10/2 maddesi uyarınca … Şirketi’nin zararla sonucu doğuran olay sebebiyle kusuru bulunmadığı kanaatine varılmakla, davalı …Ltd. Şti. ‘ne karşı açılan davada davacının aktif husumeti bulunmadığından aktif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davalı … San. ve Dış Ticaret Ltd. Şti.’ne karşı açılan davanın esastan reddine karar verilmiştir.
Kararın temyiz edilmesi üzerine ; “Yargıtay … Hukuk Dairesinin … Esas, ….. Karar sayılı, 16/04/2018 tarihli ilamı ile ” Dava, CMR sözleşmesi uyarınca yapılan yurt dışı kara taşıması nedeniyle davacı filli taşıyıcının davalılar akdi taşıyıcı ve gönderen firmadan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak, davacı fiili taşıyıcının dava konusu yüke ilişkin özen ve taşıma güvenliğini sağlamak yükümlülüğü bulunduğu, aracına yüklenmiş olan paletleri sayması ve CMR belgesi ile karşılaştırması, fiili durumun tutmaması halinde derhal akdi taşıyıcıya bildirmesi ya da CMR belgesine ihtirazı kayıt düşmesi gerekir. CMR’nin 8. maddesine göre de akdi taşıyıcı olan davalı … Şirketinin yükü teslim aldığı anda yükün ambalajının görünür durumu, parça sayısı, üzerindeki marka ve numaraları kontrol etmesi herhangi bir uyumsuzluk durumunda sevk mektubuna çekincesini yazması gereklidir. Mahkemece fiili taşıyıcı davacı ile akdi taşıyıcı davalı … Şirketinin üzerilerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmediği belirlenerek müterafik kusurlarının değerlendirilmesi amacıyla bilirkişi görüşü alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle davalı … Şirketi yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacı yararına bozulmasını gerektirmiştir. ” gerekçesiyle hükmün bozulmasına karar verilmiş ve dosya mahkememize tevzi edilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda 06/05/2019 havaletarihli rapor alınmış, raporda özetle; “Davacının davalı … firması için sürücülü araç tedarik eden uluslararası taşıma sürecinde adam ve yardımcısı olduğunu, davacının esasen CMR hükümlerinde taşıyıcı sıfatının bulunmadığını, davalı taşıyıcının CMR m.8 hükümlerine göre yükün parça sayısını denetleme ve taşıma senedine şerh bakımından yükümlülüğünü davacıya özel talimatla aktarması gerekirken bunun sabit olmadığını, davalının, davacıya CMR hükümlerine göre taşıma sürecinin yürütümü konusunda Özel eğitim, bilgilendirme ve talimatı sabit olmadıkça davacı ile ortak kusurlu olduğunun değerlendirilmesi gerektiğini, davacı ile davalının %50-%50 ortak kusurlu olduğunun söylenebileceğini, davacının 144 günlük bekleme kaynaklı kazanç yoksunluğu zararı için 30.783,23-TL tazminatı davalıdan talep edebilecek iken; davacnın belirsiz alacak olarak 5.000 TL tazminat talep ettiğini bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Davacı vekilince 08/05/2019 havale tarihli ıslah dilekçesi verildiği görülmüştür.
Tüm dosya kapsamı alınan bilirkişi raporları, taraf beyan dilekçeleri, Yargıtay bozma ilamı dikkate alınarak bozma sonrası mahkememizce alınan ve hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda; yerleşik Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere bozma sonrası ıslah yapılması mümkün olmadığından, ıslah dilekçesi dikkate alınmadan, dava dilekçesinde yer alan talepler doğrultusunda, davanın kabulü ile 5.000-TL’nin 30/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine dair karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-Davanın KABULÜ ile 5.000-TL’nin 30/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 341,55 TL harçtan peşin yatırılan 85,40TL harcın mahsubu ile bakiye 256,15 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça peşin yatırılan 85,40 TL harç ile 25,20 TL başvurma harcının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafça sarf edilen 3.256,40 TL bilirkişi ücreti ve posta masrafının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL maktu vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtayda temyiz kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi. 09/09/2019

Katip …
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸