Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/679 E. 2020/239 K. 03.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/679 Esas
KARAR NO : 2020/239

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 16/07/2018
KARAR TARİHİ : 03/03/2020
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında müvekkilinin davalıya tekstil ürünleri sattığını, düzenlenmiş olan faturaların ödenmemesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile takip başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasında komisyonculuk ilişkisi bulunduğunu, müvekkilinin yurt dışında tekstil ürünlerine ihtiyaç duyan firmalar ile Türkiye’de bulunan üretici firmalar arasında aracılık yaptığını, bu kapsamda taraflar arasında ürünün kararlaştırılması sonrasında müvekkilinin bu işlem üzerinden üretici firmadan komisyon ücreti almakta olduğunu, ancak yurtdışında bulunan yabancı firmaların bu tür işlemler nedeniyle uğrayabilecekleri zararlar konusunda müvekkilinin yurt dışı firmanın muhatabı konumunda olduğunu, davacı firma tarafından müvekkilinin yurt dışı müşterisine tekstil ürünleri imalatının üstlenildiğini, varılan mutabakat sonrasında imalat ve sevk işlemlerinin yapıldığını, ancak davacı tarafından eksik, hatalı ve geç teslim niteliğinde bulunan ürünler bulunduğunu, bu nedenle yurtdışı firmanın zararına yol açıldığını, yurtdışı firma tarafından zarar müvekkiline rücu edilerek iskonto veya ceza uygulandığını, yabancı firmanın müvekkilinin alacağından yapmış olduğu kesintilerin davacıya fatura olarak yansıtıldığını, her durumda bu bedelden üreticinin sorumlu olduğunu, müvekkilinin bu işlemler nedeniyle elde ettiği kazancın komisyon ücreti olduğunu, komisyon ücretinin ise davacı ile yabancı müşteri arasında uzlaşılan ve teslimi kararlaştırılan sipariş üzerinden hesaplandığını, davacının eksik, hatalı üretim veya geç teslim yapması nedeniyle yabancı firmanın zararlarının müvekkili tarafından karşılandığını belirterek davanın reddi ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …. Tekstil tarafından borçlu …. Tekstil hakkında 12.001,32 TL asıl alacak ile işlemiş faizin tahsili istemiyle ilamsız takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya ve tarafların ticari defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi tarafından düzenlenen 30/05/2019 tarihli raporda; davaya konu faturaların davalı ve davacının yasal defter kayıtlarına işlenmiş olduğu, davacının ticari defter kayıtlarına göre davalıdan 12.001,32 TL alacaklı bulunduğu, davalının ticari defter kayıtlarına göre ise davacıya 12.040,56 TL borçlu bulunduğu, davalı şirket tarafından düzenlenmiş olan komisyon bedeli açıklamalı 3 adet faturanın davacıya teslimine ilişkin kayıt bulunmadığı gibi davacının yasal defterlerinde kaydının da bulunmadığı, davalı tarafından düzenlenmiş olan 20/12/2017 tarihli fiyat farkı ve ceza açıklamalı faturanın ise davacıya teslim edildiği, davacı tarafından faturanın davalı şirkete iade edilmiş olduğu, yine davalı tarafından düzenlenmiş olan banka kesintisine ilişkin 2 adet faturanın davacının yasal defter kayıtlarında kayıtlı olmadığı gibi faturanın teslimine ilişkin herhangi bir kayıt ve belge de bulunmadığı belirtilmiştir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna yönelik itirazlarının değerlendirilmesi bakımından heyete ihracat alanında uzman bilirkişi eklenmek suretiyle bilirkişi kurulundan yeniden rapor alınmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 14/10/2019 tarihli raporda; kök raporda belirtilen tespitlerin aynen geçerli olduğu, davacının bakiye alacak talebinde haklı olduğu, komisyon faturalarının oluşmasına dayanak işlere ilişkin ve davalının yurt dışında bulunan müşterilere aracılık yaptığına ilişkin herhangi bir belge ve taraflar arasında düzenlenmiş bir komisyon sözleşmesi bulunmadığı, davalı tarafından kesilmiş olan faturalara ilişkin komisyon oranını bildiren sözleşme veya başkaca belge bulunmadığı belirtilmiştir.
Dava, itirazın iptali istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davacı tarafından davalıya tekstil ürünleri satışının yapıldığı, bu kapsamda dava ve takibe dayanak faturalar düzenlenmiş olduğu, davalı tarafından müvekkilinin davacı ile yabancı firmalar arasında tekstil ürünleri imalat ve satışına ilişkin aracılık – komisyonculuk yapılarak geç teslim, ayıplı veya eksik teslim nedeniyle yabancı firmalara ödeme yapmak zorunda kaldığı iddia edilerek bu tutarların davacıya rücu edildiği savunulmuş ise de, bu konuda taraflar arasında imzalanmış herhangi bir komisyon sözleşmesi bulunmadığı, yine bu konuda taraflar arasında fiili bir uygulama veya teamüle ilişkin herhangi bir delil bulunmadığı, dolayısıyla davalının komisyonculuk yönündeki iddiasının dayanağının bulunmadığı anlaşılmaktadır. Tarafların ticari defter kayıtları ve bilirkişi raporları ile de tespit edildiği üzere davacı tarafından düzenlenmiş olan dayanak faturalar her iki tarafın ticari defterlerinde kayıtlı olup, davacı alacağı her iki tarafın ticari defterleri ile de kanıtlanmıştır. Davalı tarafından düzenlenmiş olan komisyon bedeli, fiyat farkı, banka kesintisi açıklamalı faturalar birisi dışında davacının ticari defter kayıtlarında kayıtlı olmayıp, davacının kaydetmiş olduğu bu bir adet fatura ise yasal süresinde davalıya iade edilmiştir. Öte yandan davalı tarafından düzenlenmiş olan söz konusu faturaların dayanağına ilişkin hiçbir kayıt ve belge bulunmamaktadır. Bu nedenle davacının taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında davalıdan alacaklı olduğu kanıtlanmış olup davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir. Ancak davacı tarafından icra takibinde işlemiş faiz talep edilmiş olup, davalının takip öncesinde temerrüde düşürülmemiş olması nedeniyle davacının işlemiş faiz talep etmesinin mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Ayrıca alacak likit olup davalının itirazında haksız olması nedeniyle davacı yararına tazminata hükmedilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-DAVANIN KABULÜNE,
2-Davalının Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibine yönelik itirazının iptaline,
3-Takibin 12.001,32 TL asıl alacak üzerinden ve bu tutara davacının takipteki talebi aşılmamak üzere takip tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari avans faizi uygulanmak suretiyle devamına,
4-Takip konusu asıl alacak tutarı olan 12.001,32 TL üzerinden hesaplanacak %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 819,81 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 143,98 TL peşin harç ile icrada yatırılıp mahsup edilen 60,98 TL harcın mahsubu ile bakiye 614,85 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça sarf edilen 143,98 TL peşin harç, 60,98 TL icrada yatırılıp mahsup edilen harç, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 62,00 TL tebligat ve posta masrafı olmak üzere toplam 866,66 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafça sarf edilen yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Ücret tarifesi gereğince 3.400,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı karar verildi.03/03/2020

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza