Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/658 E. 2019/1270 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/658
KARAR NO : 2019/1270

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/07/2018
KARAR TARİHİ : 06/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 18/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine fatura ve dekonta dayalı alacak için Büyükçekmece …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı icra takibinin başlatıldığını, davalı vekilinin icra dairesinin yetkisine ve borca itiraz ettiğini, davalının yetki itirazının yerinde olmadığını, müvekkilinin davalı şirkete gümrük hizmeti verdiğini, davalı adına yapılan ödemeler için dekont düzenlendiğini, müvekkilinin davalıdan 5.374,92-TL alacaklı olmasına karşı davalının borcunu ödemediğini ileri sürerek, davalının itirazının iptaline, takibin devamına, davalı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi ve eklerinin davalıya tebliğ edildiği, davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, faturalardan kaynaklanan bakiye alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Usulüne uygun duruşma açılmış, taraf teşkili sağlanmış, uyuşmazlık konuları belirlenerek, deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Büyükçekmece ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 5.374,92-TL asıl alacak ile asıl alacak takip tarihinden itibaren yıllık %9,75 yasal faizi ile birlikte tahsili için bakiye alacağa dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca ve yetkiye itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, davacı tarafça ticari satım ilişkisinden kaynaklanan fatura ve cari hesap alacağının tahsili için girişilen ilamsız icra takibine vaki itirazın iptalinin istenildiği, talebin para alacağına dayandığı, davalı tarafça ticari ilişkinin açıkça inkar edilmediği gibi taraflar arasında ticari satım ilişkisinin bulunduğunun kabul edildiği, ancak borcun olmadığının ileri sürüldüğü, genel yetki kuralı yanında HMK 10, TBK 89 maddeleri uyarınca para borcunun götürülecek borçlardan olması karşısında alacaklı ikametgahının bulunduğu icra dairesinin de yetkili olduğu, davacı şirketin sicil adresinin Büyükçekmece olması karşısında Büyükçekmece İcra Dairesinin de somut olayda yetkili bulunduğu, ayrıca Büyükçekmece ticari davalar açısından Bakırköy Asliye Ticaret Mahkemeleri yetki alanında kaldığından mahkememizin de yetkili olduğu anlaşılmakla davalı yanın icra dairesinin ve mahkememizin yetkisine yönelik itirazının reddine karar verildiği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının davalıya hizmet verip vermediği, takibe konu bakiye alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için davacı defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2017 ve 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkememiz takdirinde olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle 5.374,92-TL cari hesap alacağı olduğu kanaatinin oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olmasına karşın yapılan ihtarata rağmen davalının ticari defterlerini hazır etmediğinden bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Davacının alacağına dayanak faturaların e-fatura olarak TEMEL fatura senaryosunda düzenlendiği ve dolayısıyla davalının sistemine Online olarak düştüğü, e-faturaya sadece kayıtlı posta sistemi veya Noter vasıtası ile itiraz edildiği, ancak davacının alacağına dayanak faturalara itiraz edildiğine dair herhangi bir ispat vasıtası sunulmadığı, ayrıca davalı yanın kısmi ödeme yapması nedeniyle mahkememizde kesin kanaat oluşmuştur.
Tüm dosya kapsamında faturaların e-fatura olduğu, söz konusu faturalara itiraz edildiğine ilişkin bir delil bulunmadığı ve davalının ihtaratlı davetiyeye rağmen defterlerini sunmadığı ve aksine bir delilinin de bulunmadığı, neticeten davacının cari hesaptan kaynaklı alacaktan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 5.374,92-TL olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile takibin 5.374,92-TL açısından iptaline, takibin 5.374,92-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla işleyecek yıllık %9 yasal faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi faturadan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Büyakçekmece …İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 5.374,92-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 5.374,92-TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.074,80-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 367,16-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 64,93-TL harcın mahsubu ile bakiye 302,23-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
4-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 64,93-TL peşin harç, 62,70-TL tebligat, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 813,53-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve … sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı,davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. . 06/12/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza