Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/650 E. 2019/914 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/650
KARAR NO : 2019/914

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 06/01/2016
KARAR TARİHİ : 17/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 23/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde; …. Ltd. Şti. ünvanlı şirketin %95 hissesinin kendisine, %5 hissesinin ise kuzeni olan …’ya ait olduğunu, ancak yasal zorunluluk nedeniyle kağıt üzerinde bu şekilde hisse düzenlendiğini, aslında şirketin tamamının kendisine ait olduğunu, 30/03/2009 tarihinde davalı …’a emanetçi olarak hisse devri yapıldığını, 30/01/2011 tarihinde %45 hissenin … ve diğerleri ile konuşularak …’ya hisse verilmesi konusunda karar alındığını, 14/02/2011 tarihinde …’nın hisselerin tamamını üzerine aldığını, 11/12/2012 tarihinde tüm hisselerin el değiştirerek ….’a devredildiğini, 09/12/2009 tarihinde şirketteki %50 hissesini aralarındaki sözleşme ile …’ya sattığını, anlaşma tutanağına göre …’nın yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmediğini, bu devirden 6 ay kadar önce 2009 yılı Nisan ayında %50 hissesini …’a devrettiğini, ancak bu devir işleminin muvazalı olduğunu, emanetçi olarak devir yapıldığını ve herhangi bir bedel ödenmediğini, buna ilişkin anlaşma tutanağı düzenlendiğini, protokol gereğince şirketin toplam değeri 4.655.23,00 TL olup %50’sinin 2.327.619,00 TL olduğunu, bu durumda davalıların her birinin bu tutardan sorumlu olduklarını, davalıların devir bedelini bu güne kadar kendisine ödemediklerini belirterek şimdilik her bir davalıdan 10.000,00 TL olmak üzere toplam 20.000,00 TL alacağın devir tarihlerinden itibaren işleyecek ticari faizleriyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; alacak belirli olduğundan belirsiz alacak davası açılmasının mümkün olmadığını, zamanaşımı süresi TBK’nın 147.maddesi uyarınca 5 yıl olup davanın zamanaşımına uğramış olduğunu, davacının şirketteki 7200 hissesini 180.000,00 TL bedel ile Büyükçekmece … Noterliğinin 02/02/2012 tarihli hisse devir sözleşmesi ile müvekkiline devrettiğini, bu devrin şirketin pay defterine işlenerek tescil ve ilan edildiğini, devir sözleşmesinde bedelin eksiksiz olarak ödendiğinin yazılı olduğunu, aksinin yazılı delille kanıtlanması gerektiğini, davacının davaya dayanak yaptığı 30/01/2011 ve 09/12/2009 tarihli sözleşmelerde bedel ödenmesine ilişkin bir hüküm bulunmadığını, müvekkili tarafından bir borç taahhüdü altına girilmediğini, sözleşmelerin davacının müvekkiline olan borçlarının tasfiyesi amacıyla düzenlendiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde; belirsiz ve kısmi dava açılmasının mümkün olmadığını, davacının taleplerinin 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup davanın zamanaşımına uğradığını, davacının korkutulma iddiasının geçersiz olduğunu, buna ilişkin istem yönünden hak düşürücü sürenin dolmuş olduğunu, davacının dayanak olarak sunduğu sözleşmelerin aile içi mal paylaşımı ve tasfiyeye yönelik olduğunu, müvekkilinin borçlanma yükümlülüğünün bulunmadığını, davacının %50 hissesini Büyükçekmece …. Noterliğinin 23/03/2009 tarihli devir sözleşmesi ile müvekkiline devrettiğini, devir bedellerinin nakden ödendiğinin kayıtlı olduğunu, davacının resmi devir sözleşmesinin aksini ancak resmi belge ile kanıtlaması gerektiğini, davacının tehdit ve korkutulma iddiasının yerinde olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı tarafından dayanak olarak sunulan 09/12/2009 ve 30/01/2011 tarihli anlaşma tutanağı başlıklı belgeler incelenerek değerlendirilmiştir.
Büyükçekmece C.Başsavcılığının…. Soruşturma sayılı dosyasının incelenmesinde; müşteki şüpheliler … ve … hakkında silahla tehdit iddiasıyla soruşturma başlatıldığı, soruşturma sonucunda kamu davası açmaya yeterli delil elde edilemediğinden kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
… Ltd. Şti.ünvanlı şirketin ticaret sicil kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
Büyükçekmece … Noterliği’nin 02/02/2011 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesinin incelenmesinde; … tarafından …’ya …ünvanlı şirketin 180.000 payının bu tutarla devrinin kararlaştırıldığı, devir bedelinin nakden ve tamamen ödenmiş olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Büyükçekmece … Noterliği’nin 12/01/2016 tarihli limited şirket hisse devri sözleşmesinin incelenmesinde; … tarafından …’a…. ünvanlı şirketin 200.000,00 payının bu tutarla devrinin kararlaştırıldığı, devir bedelinin nakden ve tamamen ödenmiş olduğunun belirtildiği görülmüştür.
Taraflarca bildirilen tüm deliller toplandıktan sonra dosya üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 21/07/2017 tarihli raporda; ….ünvanlı şirketin 09/12/1997 tarihinde kurulmuş olduğu, …’nın 05/02/2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ile 380.000,00 TL’lik sermaye payını devralmak suretiyle şirkete ortak olduğu, …’nın ise 05/02/2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ile şirketin kalan 20.000,00 TL payını devralmak suretiyle şirkete ortak olduğu, …’ın 23/03/2009 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davacı …’ya ait 200.000,00 TL payı devralarak şirkete ortak olduğu, …’nın 02/02/2011 tarihli hisse devir sözleşmesi ile davacıya ait 180.000,00 TL payı devralmak suretiyle şirkete ortak olduğu, …’nın 27/09/2011 tarihinde hisselerini davalı …’ya devretmek suretiyle ortaklıktan ayrıldığını, 05/12/2012 tarihli ortaklar kurulu kararı ile davalıların tüm hisselerini dava dışı kişilere devretmek suretiyle ortaklıktan ayrıldıkları, hisse devir sözleşmelerinde devir bedellerinin tamamının nakden ödendiğinin belirtildiği, mali tablolara göre şirketin ödenmiş sermayesi 309.951,25 TL olup öz varlığının ise 699.350,00 TL olduğu, 09/12/2009 tarihli anlaşma tarihi itibariyle şirketin ödenmiş sermayesi 305.951,25 TL olup öz varlığının ise 881.692,79 TL olduğu, 30/01/2011 anlaşma tarihi itibariyle şirketin ödenmiş sermayesi 349.266,24 TL olup öz varlığının ise 1.029.339,87 TL olduğu, davacının hisse devir sözleşmelerinde belirtilen tutarların şirketin ticaret sicil kayıtları ile mali tabloları ile uyumlu olmadığı, hisse devir sözleşmelerinde devralanı hisse devir bedelinden ibra eden kayıtların ancak nominal değer üzerinden etki edecek şekilde yorumlanması gerektiği, daha yüksek bir miktar üzerinden veya gerçek değer üzerinden ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı tespit edildiğinde hisse devir bedelinin nominal bedeli aşan kısmının ödendiğini devralanın ispat etmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı 27/08/2017 tarihli ıslah dilekçesi ile her bir davalıdan 137.619,00 TL tutarında alacak talep etmek suretiyle dava değerini ıslah etmiş, ıslah harcının ise 11/03/2019 tarihinde yatırıldığı görülmüştür.
Mahkememizce yapılan yargılama sonucunda 26/09/2017 tarihli karar ile her iki davalı aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş, istinaf yoluna başvurulması üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi ,…Hukuk Dairesi’nin 17/05/2018 tarihli ilamıyla davalı … yönünden zamanaşımı süresinin 27/03/2009 tarihinde, davalı … yönünden ise 02/02/2011 tarihinden itibaren başladığı, dava 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup davalı … yönünden davanın zamanaşımına uğradığı, diğer davalı … yönünden zamanaşımı süresinin dolmamış olduğu belirtilerek davanın her iki davalı yönünden birlikte görülmesi gerektiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği görülmüştür.
Davacı 11/08/2018 tarihli dilekçesi ile davayı ikinci kez ıslah etmek suretiyle her iki davalı bakımından iflas talep etmiş, ancak ikinci kez ıslahın mümkün olmaması ve ayrıca yerleşik Yargıtay kararları gereğince Yargıtay bozma kararı veya BAM kaldırma kararı sonrasında davanın ıslahı mümkün olmadığından bu talep dikkate alınmamıştır.
Davacı tarafından iflas istemli olarak aynı davalılar hakkında Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. Esas sayılı dosyasında iflas istemiyle dava açılmış, dosya mahkemece dosyamızla birleştirilmiş, ancak davanın niteliği gereği mahkememiz heyeti tarafından bakılması gerektiğinden iflas istemli birleşen dosya iş bu dava dosyasından ayrılarak mahkememiz heyetine tevdi edilmiştir.
Dava, limited şirket hisse devrine dayalı alacak istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamına göre; davacının ….Ltd. Şti. ünvanlı şirketteki hisselerini Büyükçekmece … Noterliği’nin 02/02/2011 ve 12/01/2016 tarihli hisse devir sözleşmeleri ile sözleşmelerde belirtilen bedeller üzerinden davalılara devrettiği, her iki sözleşmede devir bedelinin peşin ve nakden ödendiğinin belirtildiği, daha sonra taraflar arasında 09/12/2009 ve 30/01/2011 tarihli anlaşma tutanağı başlıklı belgeler düzenlendiği, davacının daha yüksek bir devir bedeli kararlaştırıldığı iddiası ile devir bedelinin tahsili istemiyle iş bu davayı açmış olduğu anlaşılmaktadır.
Öncelikle davalı … aleyhine açılan dava bakımından yapılan değerlendirmede; hisse devir sözleşmesine dayalı alacağın 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olup dava tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolmuş olduğu, bu hususun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi …. Hukuk Dairesi’nin 17/05/2018 tarihli kararı ile de tespit edildiği, dolayısıyla bu davalı yönünden ıslah edilen tutar bakımından da zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla davalı … aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı … aleyhine açılan dava bakımından yapılan değerlendirmede ise; Büyükçekmece … Noterliğince düzenlenen hisse devir sözleşmesinden sonra taraflarca düzenlenmiş olan 09/12/2009 ve 30/01/2011 tarihli el yazılı anlaşma tutanağı başlıklı sözleşmeler ile hisse devir sözleşmesinde belirtilen tutardan daha yüksek bir bedel öngörüldüğü, hisse devir sözleşmesindeki ibranın ancak şirketin nominal değeri üzerinden hüküm ifa edebileceği, daha yüksek veya gerçek değer üzerinden ödeme kararlaştırılmış olması halinde nominal değeri aşan kısmını ödediğini davalının kanıtlaması gerektiği, somut olayda anlaşma tutanaklı belgelerde ve mahkememizce alınan bilirkişi raporunda tespit edildiği üzere şirketin hisse değerinin hisse devir sözleşmelerinde belirtilen tutarların çok üzerinde olduğu, bu nedenle sözleşmede belirtilen bedeli aşan kısmı ödediğini davalının kanıtlaması gerektiği, somut olayda davalı tarafından bu yönde bir delil ibraz edilmediği, bu nedenle davalı … aleyhine 10.000,00 TL bedel üzerinden açılan asıl davanın kabulünün gerektiği, davalı daha önce temerrüde düşürülmediğinden ancak dava tarihinden itibaren ticari avans faizi talep edilebileceği sonucuna varılarak davalı … aleyhine açılan asıl davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı … aleyhine açılan davada davacı 27/08/2017 tarihli dilekçesi ile dava değerini ıslah etmiş ise de, yukarıda belirtildiği üzere ıslah tarihi itibariyle 5 yıllık zamanaşımı süresinin fazlasıyla dolmuş olduğu anlaşılmakla, davalı … aleyhine ıslah ile talep edilen alacak isteminin reddine karar verilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklanan Nedenlerle;
1-Davalı … aleyhine açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
2-Davalı … aleyhine açılan davanın KISMEN KABULÜNE,
3-10.000,00 TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda ticari avans faiziyle birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
4-Fazlaya ilişkin istemin zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
5-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 683,10 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 341,55 TL ve ıslah ile yatırılan 4.700,38 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.358,83 TL harcın karar kesinleştiğinde isteği halinde davacıya iadesine,
6-Davacı tarafından sarf edilen 341,55 TL harç, 5.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 753,25 TL posta ve tebligat gideri olmak üzere toplam 6.094,80 TL yargılama giderinden davanın kabul oranı dikkate alınarak 201,12 TL yargılama giderinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davalı … tarafından yapılan 220,00 TL posta ve tebligat giderinin davacıdan alınarak davalı …’a verilmesine,
8-Kabul edilen kısım yönünden Avukatlık ücret tarifesi gereğince 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
9-Reddedilen kısım yönünden Avukatlık ücret tarifesi gereğince 23.064,28 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere tarafların yüzüne karşı karar verildi.17/09/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza