Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/631 E. 2018/487 K. 02.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/631
KARAR NO : 2018/487

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/06/2018
KARAR TARİHİ : 02/07/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/07/2018

Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/05/2018 tarih ve …. esas ve ….karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderilmiş ve mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Büyükçekmece …. İcra Müdürlüğünün …E. Sayılı dosyasıyla, borçlu,… Ltd. Şti. aleyhine yapılan icra takibine, borçlu şirket tarafından 18.07.2017 tarihinde itiraz edildiğini, bu itirazın hukuki mesnetten yoksun olup, bu itirazın amacının müvekkilinin alacağını elde etmesini engellemek ve yapılan takibi geciktirerek zaman kazanmak olduğunu, bu nedenle söz konusu davayı açma zorunluluğu hâsıl olduğunu, müvekkil … tarafından borçlu … Ltd. Şti. ne yönelik olarak, müvekkil tarafından yapılan işe karşılığında 21.03.2017 Tarih …. Sıra Nolu 35.776,00 TL Bedelli, 25.03.2017 Tarih …. Nolu 46.230,18 TL Bedelli ve 31.03.2017 Tarih …. Sıra Nolu 79,35 TL bedelli 3 adet fatura kesildiğini, bu faturaların büyük kısmı ödenmiş olmakla birlikte 13.635,38 TL bakiye kalan kısım ödenmediğini, ödenmeyen kısım için müvekkil tarafından Bakırköy 33. Noterliğinin 02.05.2017 tarih …. Yev. Nolu ihtarnamesi gönderildiğini ve buna rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu sebeple borçlu …. Ltd. Şti. ’ne karşı Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün… E. Sayılı dosyasıyla, mevcut faturalara, ekte sunmuş olduğumuz elektronik posta kayıtları, tahsilat makbuzları ve hesap ekstrelerine dayalı olarak icra takibi yapıldığını, borçlu tarafından yapılan itirazda, kendisinin böyle borcunun mevcut olmadığını, dolayısıyla borca ve tüm ferileri ile birlikte takibe itiraz edildiği beyan etmiş ve Büyükçekmece … İcra Müdürlüğünün … E. dosyasına yapılan Haksız ve kötüniyetli itirazın iptali ile takibin devamına, 13.635,38 TL Asıl Alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesini, dava harç ve masrafları ile avukatlık vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dosyanın Büyükçekmece …. Asliye Hukuk Mahkemesinin 23/05/2018 tarih ve … esas ve… karar sayılı görevsizlik kararı ile mahkememize gönderildiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, tarafların bu sözleşmeyi tacir sıfatları ile yapmış olup, tacirler arasında yapılan yetki sözleşmesinin bağlayıcı olacağı yönündeki kanun hükmü uyarınca dava konusu uyuşmazlığın çözümünde İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğunu, yine dava konusu uyuşmazlığın tivcari işten kaynaklanması ve tarafların da tacir olması neticesinde ilgili kanun maddesi gereğince dava konusu uyuşmazlığın çözümünde Asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunu ve esas yönünden ise davalı müvekkili şirketin yurtdışına üretim yapan bir tekstil firması olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasında fason dikim sözleşmesinin imzalandığını , müvekkil bu doğrultuda yurtdışından aldığı siparişleri davacınnı işyerinde dikimini yaptırdığını, davacının dikimini yaptığı ürünlerini belirtilen tarihten daha sonra müvekkili şirkete teslim ederek sözleşmeye aykırı hareket ettiğini ve müvekkilin zarara uğramasına yol açtığını, geç teslim edilen ürünlerin yurtdışına tesliminin daha fazla gecikmemesi adına ürünler kara yolu yerine havayolu ile kargolanmış olup ilgili faturanin geç teslime neden olan firmalara yansıtıldığını, davacının icra takibi hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ilgili faturalara ilişkin olarak davacının müvekkilden alacağı bulunmadığını, davanın görev ve yetki yönünden ve neticede esastan reddine haksız dava nedeni ile davacının % 20 icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ederek davaya cevap vermiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki sözleşme ilişkisinden kaynaklı olarak davacı tarafından verildiği söylenilen hizmet ilişkisinden ortaya çıkan faturaların süresinde ödenip ödenmediği, bu sebeple alacakların tahsili için girişilen ilâmsız icra takibine vâki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Mahkememizce öncelikle davalı yanın yetki ilk itirazının incelenmesi gerekmiştir. Davalı vekili yasal cevap süresi içerisinde yetki ilk itirazında bulunmuştur. Taraflar arasında ihtilafsız olan Fason Dikim Sözleşmesinin Dayanışma Yönlendirme Hizmet Alım Sözleşmesinin 10. Maddesinde taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde İstanbul Ticaret Mahkemelerinin yetkili olacağı düzenlenmiştir.
6100 sayılı HMK’nun yetki sözleşmesinin düzenlendiği 17’nci maddesinde; “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” denilmektedir. Bu maddeyle münhasır yetki sözleşmesi yapabilme imkânı getirilmiştir. Münhasır yetki sözleşmesinden; tarafların yetki sözleşmesi ile belirlenen mahkemenin dışında başka bir mahkemede dava açmama konusunda anlaşmış olmaları hâli anlaşılmalıdır. Başka bir deyişle, yetki sözleşmesinde taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça sözleşme ile belirlenen mahkeme veya mahkemelerin münhasır yetkili olduğu kabul edilmiştir. Taraflar şayet kanunla yetkili kılınan genel ve özel mahkemelerin yetkisinin de devam etmesini istiyorlarsa bu hususu ayrıca sözleşmede kararlaştırmaları gerekir. Burada vurgulanması gereken önemli hususlardan biri de HMK.nun 17’nci maddesinde öngörülen yetki sözleşmesinde belirlenen mahkeme ya da mahkemelerin münhasır hâle gelmesi kuralı ile kesin yetki kuralının birbirine karıştırılmaması gereğidir. Zira, yetkinin kesin olduğu hallerde yetki sözleşmesi yapılamaz (HMK’nın 18/1. Md.).
Somut olayda, davacı vekili dilekçesi ile taraflar arasındaki sözleşme kapsamında verilen hizmetlerin karşılığı olarak düzenlenen faturaların süresinde ödenip ödenmemesinden kaynaklı ortaya çıktığı iddia edilen alacağın tahsili için başlattıkları icra takibine yapılan itirazın iptalini istemiş ise de, tarafların tacir olduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olması karşısında yetki ilk itirazının süresinde yapıldığı da gözetilerek münhasır yetki anlaşması nedeniyle HMK’nun 17.maddesi uyarınca mahkememizin yetkisizliği karşısında davanın usulden reddine, yetkili mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada; yetkili ve görevli mahkemenin İstanbul Asliye ticaret Mahkemesi olması nedeni ile mahkememizin YETKİSİZLİĞİNE,
2-Yetkisizlik nedeni ile dava dilekçesinin REDDİNE,
3-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin yetkisizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının yetkili mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
4-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 02/07/2018

KATİP …

HAKİM …