Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/628 E. 2019/958 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/628
KARAR NO : 2019/958

DAVA : İTİRAZIN İPTALİ (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 28/06/2018
KARAR TARİHİ : 25/09/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 30/09/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili firmanın ……. İçki gibi içecek firmalarından almış olduğu ürünleri bölgesi içerisindeki bakkal, market, tekel, restoran gibi işletmelere satıp dağıtım yaparak faaliyet gösterdiğini, bu faaliyet sırasında işletmelere sunmuş olduğu mal ve hizmet bedelini peşin veya çek, senet ve açık cari hesaplarla vadeli olarak tahsil ettiğini, mal ve hizmet sunmuş olduğu işletmelerden alınan ödemelerin fatura tutarına göre kısmi ödemeler olması ya da ödemelerin vadeli olması cari hesap ilişkisini doğurduğunu, yapılan ödemelerin bakiye tutardan düşürüldüğünü, davalı tarafından ara ara ödemeler yaptığını, yapılan ödemelerin bakiye tutardan düşürüldüğünü, davalı ile aralarında 2018 yılı başından itibaren süre bir ticari ilişki olduğunu, bu ticari ilişki içerisinde müvekkili firmanın borçluyu hiç bir zaman mağdur etmediğini, tüm iyi niyetiyle mal ve hizmet sunduğunu, ancak borçlunun bir süre sonra borçlarını ödemediğini, bunun üzerine icra takibi başlattıklarını, davalının bu takibe itiraz ettiğini, takibin durduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin her türlük hakları saklı kalmak kaydı ile borçlunun itirazının iptali ile, takibin faiziyle birlikte devamına ve %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ikame edilen davanın haksız ve mesnetsiz olduğunu, dava konusu cari hesap fişinin kesin delil olmadığını, tek taraflı olarak düzenlenebilir belgelerden olduğunu, faturaların taraflarına tebliğ edilmediğini, içeriğinin tam ve eksiksiz teslim edilmediğini, fatura ve içeriklerine itiraz ettiklerini, davacı firma ile çalışan sorumluluğu altındaki elemanlar arasındaki nihai problemin müvekkiline yansıtılmaya çalışıldığını ileri sürerek, fazlaya ilişkin tüm talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile haksız ve kötüniyetli davanın reddine, davacının %20 tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, cari hesap sözleşmesinden kaynaklanan fatura alacağının tahsili için girişilen icra takibine vaki itirazın İİK’nun 67.maddesi gereğince iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatı istemine ilişkindir.
Takibe konu icra dosyası, faturalar ve ticari defter kayıtları dosyamız içerisine alınmıştır.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmış ve konunun incelenmesinde uzmanlık gerektiren yönler olduğundan bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.
Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davacı şirketin davalı aleyhine 9.493,85-TL asıl alacak ile asıl alacak takip tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte tahsili için faturaya dayalı olarak ilamsız icra takibine geçildiği, borçluya ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin süresinde, borca itiraz ettiğini belirterek takibin durmasına sebebiyet verdiği, İcra Müdürlüğünce takibin durdurulmasına karar verildiği, bu kararın alacaklıya tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacının davalıya hizmet verip vermediği, takibe konu faturalardan dolayı alacağı olup olmadığına ve alacak miktarının belirlenmesi için davacı defterlerinde HMK 222.maddesi uyarınca bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişi …. tarafından düzenlenen bilirkişi raporunda; davacı tarafından ibraz edilen 2018 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun bir şekilde açılış kapanış tasdiklerinin yaptırıldığı, ticari defter kayıtlarının birbirini teyit eder şekilde tutulduğu, ticari defterlerinin davacı lehine delil niteliğinin mahkememiz takdirinde olduğu, davacı ticari defterlerinde, icra takip tarihi itibariyle 9.493,85-TL cari hesap alacağı olduğu kanaatinin oluştuğu anlaşılmıştır.
Davalının ticari defterleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olmasına karşın yapılan ihtarata rağmen davalının ticari defterlerini hazır etmediğinden bilirkişi incelemesi yapılamamıştır.
Ticari defter ve belgelerin sahibi lehine delil teşkil etmesi, tacirin tutmakla yükümlü olduğu ticari defterlerin kendisi lehine kanıt teşkil etmesi, her iki tarafın da defter tutma yükümlüsü olmasına, uyuşmazlığın her iki tarafından defterlerine kaydetmesi gereken ticari bir işle ilgili olmasına, tutulması gereken tüm defterlerin tutulmuş olmasına, defterlerin usulüne uygun tutulmasına ve onaya tabii defterlerin onaylatılmış olmasına, defterlerdeki kayıtların birbirini teyit etmesine, defterlere dayanarak ispat edilmek istenen iddianın da karşı taraf delillerince çürütülememiş olmasına, defterlerine dayanan tarafın yemin etmiş olmasına bağlıdır.
Davacı, dava konusu cari hesabı oluşturan faturalara ilişkin olarak TTK m.21/II hükümlerine göre, bir faturayı alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş olur. Bu durumda, faturalara içeriği-borç tutarı, mal ve hizmet miktarı, türü vb. kayıtların kabul edilmesi sonucunu doğurur. Bu durumda, somut olay bakımından, davalı tarafça tebliğ alındığı kabul edilen dava konusu faturalara süresi içerisinde itirazda bulunulmamıştır.
Tüm dosya kapsamında davalının aksine bir delilinin bulunmadığı, neticeten davacının cari hesaptan kaynaklı alacaktan dolayı takip tarihi itibariyle davalıdan olan asıl alacağının 9.493,85-TL olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile takibin 9.493,85-TL açısından iptaline, takibin 9.493,85-TL asıl alacağa takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişen oranlarda işleyecek avans faizi ile devamına, dava İİK’nun 67.maddesi uyarınca açılan itirazın iptali davası olup, icra takibi cari hesaptan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik olduğu, bu durumda açılan itirazın iptali davasında hüküm altına alınan alacak belirlenebilir, bir başka deyişle likit olduğundan hükmedilen toplam alacağın %20’si oranında İİK’nun 67.maddesi uyarınca davacı yararına tazminata hükmedilmesi gerektiği sonucuna varılarak aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜNE, Bakırköy …. İcra Dairesinin … Esas sayılı takip dosyasında yapmış olduğu itirazın 9.493,85-TL asıl alacak yönünden iptali ile takibin 9.493,85-TL asıl alacağı takip tarihinden itibaren alacaklının talebi aşılmamak koşuluyla değişik oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle TAKİBİN DEVAMINA,
2-Asıl alacağın %20’si üzerinden hesap edilen 1.898,77-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Davalının koşulları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 648,52-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 162,14-TL harcın mahsubu ile bakiye 486,38-TL harcın davalıdan alınarak hazineye İRAD KAYDINA,
5-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1 maddesi uyarınca tayin ve takdir olunan 2.725,00-TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından ödenen 35,90-TL başvurma harcı, 162,14TL peşin harç, 37,00-TL tebligat, 36,50-TL müzekkere, 650,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 921,54-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
7-Gider avansından artan olur ise karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup,usulen anlatıldı. 25/09/2019

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza