Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/620 E. 2019/618 K. 23.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/620 Esas
KARAR NO : 2019/618

DAVA : Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
DAVA TARİHİ : 27/06/2018
KARAR TARİHİ : 23/05/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 31/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; 03/06/2018 tarihinde yapılan Kooperatif Genel Kuruluna, Bakanlık temsilcisinin katılmadığını, çağırı mektubuna yazılmayan genel kurul gündeminde olmayan hususların daha sonra 7 maddeden sonra genel kurul gündemine yazılıp görüşülerek karara bağlandığını, yapılan bu işlemlerin de usul ve yasaya aykırı olduğunu, gündemin 5.maddesinde görüşülmek üzere divana verilen önergenin gündeme alınmadığını, oylamaya sunulmadığını, kooperatif arsaları ile ilgili olarak daha önce seçilen ve kurulmuş komisyon tarafından ve de Kooperatif Yönetimi tarafından anlaşma sağlanan müteahhidin usulsüz teklifini gündemde olmadığı halde gündeme alındığını ve 3 kişilik bir komisyon kurulduğunu, 2017 bilançosunun denetime elverişli olmayacak şekilde basit, alelade bir liste halinde sunulduğunu, hiçbir şekilde görüşülmeden oylandığını ve yönetimin ibra edildiğini, kooperatif denetim kurulu ile ilgili herhangi bir görüşme, oylama ve seçim yapılmadığını, kooperatif üye aidatları ve emlak vergileriyle ilgili madde ile dilek ve temenniler maddesinin gündeme alınmadığını, kooperatif genel kurulunun bir oldubittiye getirildiğini, bu nedenle kooperatif üyelerinden toplanması gerekli 340.000,00-TL kooperatif alacağının neden tahsil edilmediği ve de ödeme yapmayan üyeler hakkında neden işlem yapılmadığı; 252.000,00-TL tutarındaki emlak vergisinin neden ödenmediği hususlarının tüm ısrarlı taleplerine rağmen gündeme alınmadığını, görüşülüp karara bağlanmadığını, önergelerin divan başkanı tarafından işleme konulmadığını ileri sürerek Kooperatifler Kanununa ve Kooperatif Ana Sözleşmesine aykırı yapılan 03/06/2018 tarihli Genel Kurulunun butlan nedeniyle tümüyle yok sayılmasına, aksi halde usule yasaya aykırı olması nazara alınarak iptaline, Kooperatif Yönetim Kurulunun 2008 yılından bugüne değin yaklaşık on yıldan beri yasal görevinin gereklerini yerine getirmedikleri , görevlerini kötüye kullandıkları ve bu şekilde kooperatifi zarara uğrattıkları nazara alınarak Kooperatif Yönetim Kurulunun görevden alınarak Kooperatife yönetim kayyumu atanmasına, Kooperatif Genel Kurulunun usule ve yasaya uygun yapılması için atanacak olan yönetim kayyumunun genel kurul çağrısı yapması için yetkili kılınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen cevap dilekçesi ibraz etmemiştir.
Davalı kooperatif yönetim kurulu adına …. 07/12/2018 tarihli beyan dilekçesinde; davacının kooperatifi yönetim kurulu hakkındaki asılsız, mesnetsiz, belge ve bilgisiz şikayet konularına itiraz ettiklerini, genel kurul günü genel kurul toplantı saatine yarım saat kala bakanlık temsilcisinin çağrıldığını, genel kurulda genel kurulca onaylanan maddeler dışında herhangi bir maddenin görüşmesi yapılmayıp herhangi bir karar alınmadığını, teklif mektubunun usulsüz olduğu gerekçesiyle dava edildiğini, davacının asılsız suçlamalarda bulunduğunu, diğer şikayet maddelerinin ise tamamen ispata, usule, belge ve bilgiye muhtaç olduğundan mahkemeyi boş yere meşgul edilmemesi gerektiğini, ayrıca davacının bugün itibariyle 81 yaşında olup dava etme ehliyetinin bulunmadığını, davacının bu kooperatife yaklaşık yirmi yıl başkanlık yaptığını, bu davanın açılan üçüncü dava olduğunu, açılan her davanın lehine sonuçlandığını beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava; davalı kooperatifin 03/06/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Tensip tutanağın (13) maddesinde huzurdaki davada genel kurul karar iptali yanın da kooperatif yönetim kurulunun görevden alınması yani azli de talep edildiğinden objektif dava yığılması söz konusu olmakla yönetici azli davası yönünden de 35,90-TL peşin harç yatırması için davacıya tensip tutanağının tebliğinden itibaren 2 haftalık kesin süre verilmiş, 13/02/2019 tarihinde eksik harç ikmal edilmiştir.
Dava, cevap, sunulanlar ve celp olunanlar kapsamında davacı yanın kayyum atanmasına ilişkin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmiştir.
İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne yazılan müzekkereye de cevap verildiği, istenen bilgi ve belgelerin gönderildiği, İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün …. sicil numarasında kayıtlı …. Kooperatifi’nin 20/03/1989 tarihinde kurulduğu, yönetim kurulu üyelerinin ….. /İstanbul sicil adresinde kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.

İstanbul Valiliği Ticaret İl Müdürlüğüne yazılan müzekkereye de cevap verildiği, 03/06/2018 tarihli genel kurula ilişkin tüm bilgi ve belgelerin onaylı bir sureti ile Bakanlık temsilci görevlendirme yazısının onaylı suretinin gönderildiği görülmüştür.
Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları re’sen belirlenerek taraflarca gösterilen deliller toplanmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı şirketin 03/06/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurul toplantısında gündemin davalı …’nin 2018 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan kararların yasa, ana sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı, anılan kararların iptali koşullarının ve yönetici azli koşullarının oluşup oluşmadığından kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Davalı şirket ana sözleşmesi, defter ve kayıtları ile dosya kapsamı üzerinde şirketler konusunda uzmanbir bilirkişi heyetine inceleme yaptırılarak dava konusu 03/06/2018 tarihli genel kurul toplantısında alınan kararların yasa , ana sözleşme ve objektif iyi niyet kurallarına aykırı olup olmadığı hususlarında rapor alınmasına karar verilmiş, 09/05/2019 tarihli raporda; usulüne uygun olarak çağrıldığı anlaşılan Bakanlık temsilcisinin genel kurul toplantısına katılmaması yönünden, mahalli idare amirine durum bildirilmesi ve buna rağmen gelmemesi durumunda bir saat sonunda toplantıya başlanabilmesi gereği ile birlikte; genel kurul tutanağında mülki amirliğe bilgi verilerek bir saat beklendikten sonra temsilcisiz toplantıya seçildiğini tutanak altına alındığı halde, davalı tarafından sunulan beyan dilekçesinde toplantı gününün Pazar günü olması sebebiyle mülki idare amirine ulaşılamadığının ifade edilmesi karşısında takdirin mahkemeye ait olduğu, Mahkeme tarafından bu hususta takip edilmesi gereken usule uyulmadığı kanaatine varıldığı taktirde , davacı ortak tarafından olumsuz oy kullanılması ve bunu şerh ettirmesi şartı aranmaksızın ve dosyadaki diğer iddia ve savunmaların incelenmesine de gerek bulunmaksızın, dava konusu genel kurul kararının yokluğunun tespitinin gerekeceği, çağrı mektubunda yer almaan “Arsalarımızın kat karşılığı değerlendirilmesi ve gelen tekliflerin görüşülmesi” maddesinin genel kurulda görüşülmesi yönünden, gündemde yer almadığı halde genel kurulda görüşülerek karar alındığı itibariyle iplal edilebilir olsa da söz konusu genel kurul kararı bakımından, genel kurul tutanağından anlaşıldığı üzere, takdiri mahkemeye ait olmak üzere, anılan karara olumlu oy kullanan ve muhalefet şerhi bulunmayan davacının dava şartını yerine getirmediği, bu iddia bakımından davanın reddinin uygun olacağı; divana verilen önergelerin gündeme alınmadığı ve kooperatif üyelerinin oylarına sunulmadığı iddiası yönünden, 165 ortaklı ….Kooperatifinde her iki önerge bakımından da gündeme madde ekletebilmek için gerekli onda birlik yeterli sayıya ulaşılamadığı anlaşıldığından, önergenin kooperatif genel kurulunda oylamaya sunulmamasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bazı gündem maddelerinin genel kurulda görüşülmediği yönündeki iddialar bakımından ise genel kurul tutanağından bu maddelerin görüşüldüğü anlaşıldığından dosyada iddiayı ispata yarayan herhangi bilgi veya belgeye de yer verilmediğinden, takdiri mahkemeye ait olmak üzere bu iddialar bakımından da davanın reddinin uygun olacağı mütalaa olunmuştur.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan deliller sonucunda;
Kural olarak TTK. m. 445 uyarınca yasaya, esas sözleşmeye veya iyiniyet kuralına aykın kararlara karşı iptal davası açılabilir. Dolayısıyla anılan kararlann iptalinin sağlanabilmesi için bu kararların kanun, anasözlesme veya afaki iyiniyete aykırı olması da gerekir. Bir başkı deyişle sadece bir takım usuli eksiklikler bulunduğu gerekçesiyle alınan kararlann iptali sağlanamaz.
Davaya konu 03.06.2018 tarihli kooperatif genel kuruluyla ilgili ilk iddia söz konusu genel kuruluna bakanlık temsilcilik katılmamasının sonuçları bakımından incelendiğinden 1163 Sayılı Kanunun 87.maddesine göre genel kurul toplantılarında temsilci bulundurulacağı düzenlenmiş olup ancak usulune uygun müracaat yapılmadığı halde toplantıya gelmez ise toplantının yapılmasını sağlamak üzere durumun mülki amire bildirileceği buna rağmen gelmediği taktirde bir saat sonunda toplantıya başlanacağı belirtilmiştir. Konuyla ilgili 700 sayılı KHK’nın 57.maddesi ve ilgili tüzüğün temsilci istemi başlıklı 4.maddesinde de konu ayrıntılı şekilde düzenlenmiş olup, kanunla paralel bir düzenleme yapıldığı görülmüştür. Toplantıya bakanlık temsilcisi katılmaması sonucu olarakta Kooperatifler Kanunu 98.maddesi uyarınca 6102 sayılı TTK’nın Anonim şirketlerle ilgili genel kurul toplantı usul ve esasları ile ilgili yönetmeliğin buradada kıyasen uygulanacağı dikkate alındığında bakanlık temsilcisinin yokluğunda alınan kararların geçerli olmadığı belirtilmiştir. Somut olayda ise kooperatif tarafından bakanlık temsilcisi usulüne uygun olarak çağrılmış ancak genel kurula gelmediği sabit olup, genel kurul tutanağında ki bilgilere görede ilgili temsilcinin telefonla arandığı, hastalandığından dolayı gelemediğini mülki amirliğe bilgi verildikten sonra bir saat beklenerek toplantıya geçildiği görülmüştür. Mevzuat incelendiğinde temsilcinin mazeret durumunda bu durumun mülki amirliğe bildirikten bir saat sonra toplantıya başlanılması gerekmekte olup genel kurul tutanağının bu şekilde kurulduğu görülmüştür ancak toplantı tarihi pazar günü olması nedeniyle cevap alınamaması üzerine bu husus genel kurula açıklanarak toplantıya başlandığı görülmüştür. Mevzuat dikkate alındığında bu durumda genel kurulun çağrı kağıdında belirtilen tarihe ertelenmesine veya genel kurul toplantısının temsilcisiz şekilde yapılması hususunun onaya sunulma imkanı yoktur, toplantı gününün pazar günü olduğu dikkate alındığında mülki amire ulaşma imkanı bulunmadığı ve yerine başka bir temsilci görevlendirilmesinin resmi tatil sebebiyle mümkün olmadığı dikkate alındığında ilgili kooperatif yöneticilerine usulüne uygun şekilde bakanlık temsilcisinin toplantıya davet edildiği dikkate alındığında ve toplantı tarihi itibariyle resmi tatil oluşu ve eksikliğin giderilmesi imkanı bulunmayışı dikkate alındığında bir saat sonunda toplantıya başlanılması yasa gereği olduğundan bu konuyla ilgili iddiaları yerinde görülmemiş olup alınan kararların yoklukla malul olma durumu söz konusu sayılmamıştır.
Davaya konu genel kurul gündeminde olmayan hususların 7.maddeyi müteakiben genel kurul gündemine yazıldığı ve görüşüldüğü iddiaları bakımından ise kooperatiflerde de gündeme bağlılık ilkesi geçerli olup 46/3 maddesinde gerektirdiği gibi gündemde yer almayan hususların genel kurulda görüşülemeyeceği hüküm altına alınmıştır. Somut olay bakımından toplantıya başlamadan önce 25/04/2018 tarihli taahhütlü çağrı mektuplarına değinildiği bu aşamada gündeme herhangi bir madde eklenmediği görülmüştür ancak tutanakta ihtilafı teşkil eden arsaların kat karşılığı değerlendirilmesi ve gelen tekliflerin görüşülmesi maddesinin seçimler maddesinden önce alınmasının teklif edildiği ve oybirliği ile kabul edildiği belirtilmiştir ancak alınan kararın oybirliği ile olduğu dikkate alındığında davacının Yargıtay uygulamalarında da belirtildiği üzere iptali istenen karar bakımından pay sahibinin açtığı davada karara olumsuz oy vermek gerektiği ve bu muhafeletini şerh ettirmek dava şartı olarak aranmaktadır somut olayda ki gibi davacının karara olumlu oy kullandığı ve incelenen tutanaklardan da davacının muhalefet şerhine rastlanmadığı veya muhalefetine engel olunduğuna dair herhangi bir iddianında olmadığıda dikkate alındığında söz konusu gündeme bağlılık ilkesinin ihlal edildiği tespit edilse dahi iptal edilebilir bu karar yönünden davacının muhalefet şerhinin bulunmaması sebebiyle bu talebide yerinde görülmemiştir.
Davacının kendisi ve bir kısım üyeler tarafından gündemin 5.maddesinden sonra görüşülmek üzere divana verilen önergenin gündeme alınmadığı ve kooperatif üyelerinin oylarına sunulmadığı iddiası yönünden ise dava dilekçesinde de anlaşıldığı üzere davacıda dahil 8 üye tarafından imzalı bir önergenin olduğu görülmüş ancak Kooperatif Kanunu 46/2 uyarınca 4 ten az olmamak üzere ortakların en az 1/10 u tarafından…. bu hususun gündeme getirileceği düzenlenmiş olup kaldıki önergelerin toplantıdan 20 gün önce genel kurula bildirilmesi gerekmektedir. Somut olayda ise 165 ortaklı kooperatifte 1/10 şeklinde ki yeterli sayıya ulaşılmadığı gibi toplantıdan 20 gün öncede kooperatife bildirim yapılmadığından oylamaya sunulmama kararı usul ve yasaya uygun olduğundan davacının bu iddiasıda yerinde görülmemiştir. Davacının son iddiası olan bazı gündem maddelerinin genel kurulda görüşülmediği yönündeki iddiaları ise genel kurul tutanağında bu maddelerin görüşüldüğü anlaşıp olup bunun aksini ispata yarar herhangi bir belge yada kayıt bulunmadığından davacının buna yönelik resmi belgenin aksini ispat eder delil sunmadığından genel kurulun kararlarının iptaline yönelik taleplerin reddine karar vermek gerekmiştir. Davacının son olarak kooperatif yönetim kurulunun görevden alınması yerine kayyum atanması talepleri bakımından ise bu konuda geçen süreye, deliller sunması için verilen sürelere rağmen herhangi bir delil sunmadığı gibi konuyla ilgilide herhangi bir ceza soruşturmasının veya bir incelemenin olmadığı dikkate alınmış ayrıca bu talep yöneticinin azli talebinide barındırdığından İstanbul ….BAM Dairesi’nin …… esas …. karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere şirket müdürünün azli davalarında husumet azli istenen müdüre yönetilmesi gerekli ve yeterli olup davalı şirket hakkında ki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek karar verilmesinin doğru olmadığı yönünde ki emsal kararda gözetilerek kooperatifin doğrudan yöneticilerin azli davasında husumetide bulunmadığından bu yönüylede davacının diğer talebininde reddine karar vermek gerekmiştir.
Tüm bu nedenlerle; davanın reddine ilişkin aşağıdaki şekilde karar verilerek hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 44,40-TL maktu karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 35,90-TL harçtan mahsubuna, bakiye 8,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
5-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ila 360’ncı madde hükümleri uyarınca, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere hazır olan tarafların / vekillerin yüzlerine karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.23/05/2019

Başkan …
¸
Üye …
¸
Üye …
¸
Katip …
¸