Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/62 E. 2019/1278 K. 09.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/62 Esas
KARAR NO : 2019/1278

BİRLEŞEN BAKIRKÖY 5. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN 2018/340 ESAS,
2018/388 KARAR SAYILI DOSYASI

ASIL VE BİRLEŞEN DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan)
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 02/04/2018
DAVA TARİHİ : 16/01/2018
KARAR TARİHİ : 09/12/2019
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçelerinde özetle; müvekkilinin konut edinmek maksadıyla asıl dava davalısı kooperatife üye olduğunu, sözleşme gereğinin kooperatif tarafından yerine getirilmediğini, müvekkilinin tüm ödemelerini yaptığını, hatta fahiş faiz ödemesini de ihtirazi kayıtla yerine getirdiğini, müvekkiline tahsis edilen ve teslimi vaat edilen …. ili … ilçesi …. Mahallesi , … Ada, …. Parsel …. Blok, Kat:… … nolu bağımsız bölümün halen birleşen dosya davalısı birlik adına kayıtlı olduğunu ileri sürerek sözkonusu bağımsız bölümün müvekkili adına hükmen tesciline, taşınmazın tapu kaydına 3.şahıslara satış ve devirlerinin önlenmesi için ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkilinden fahiş tahsil edilen faizden şimdilik fazlaya dair hakları saklı tutularak 1.000 TL ‘nin yasal faizi ile birlikte istirdatına karar verilmesini istemiştir.
Asıl ve birleşen davada davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; görevli ve yetkili mahkemenin Büyükçekmece asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, esasa ilişkin olarak ise davacının edimlerini yerine getirmediğini, aylık %5 faizin kesinleşen genel kurul kararına dayalı olarak istenildiğini, davacıya 29 nolu dairenin 2015 yılında anahtarının teslim edildiğini, davacının dava konusu daireyi bir yılı aşkın süre önce kiraya verdiğini, açılan davanın MK 2.maddesindeki dürüstlük kuralına aykırı olduğunu, dava konusu bağımsız bölüme ait abonmanlık sözleşmelerinin ve faturalarının celbini talep ettiklerini, birlik yönünden ise, davacının birlik üyesi bulunmadığını, pasif husumet itirazında bulunduklarını belirterek davanın öncelikle usulden, aksi halde esastan reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin konut edinmek maksadıyla davalı kooperatife üye olduğunu, sözleşme gereğinin davalı tarafında yerine getirilmediğini, Tasfiye Halinde ….. Konut Yapı Kooperatifi aleyhine, müvekkili ….’a tahsis edilen bağımsız bölümün ferdileştirilmek suretiyle hükmen tesciline ve fazlaya dair haklarının saklı kalmak kaydıyla müvekkilinden haksız ve fazla tahsil edilen meblağın iadesi için Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla dava açılmış ise de dava konusu taşınmazın “…. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği” adına kayıtlı bulunması nedeniyle iş bu davanın Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bilirkişiler SMMM …., İnşaat Mühendisi ….., İşletme Uzmanı/ SMMM …. 30/05/2019 tarihli raporu ile, davacının Tasfiye Halinde … Konut Yapı Kooperaifi’nin üyesi bulunduğu ve davacıya bu üyeliği gereğince … Blok …. Kat …. nolu 75 M2’lik 1+1 dairenin tahsili edildiği, davacının davalı kooperatif tarafından ihtarname ile kendisine bildirilen , 30/09/2013 vadeli 1.035 TL, 30/10/2013 vadeli 1.035 TL ve 30/12/2013 vadeli 13.950 TL ana para borcuna karşılık %5’ten hesap edilen gecikme faiz tutarı olan 33.236,04 TL olmak üzere toplam 35.306,04 ödediği ve davalı kooperatife üyelik gereği borcunun bulunmadığının davalı kooperatif muhasebe defter ve kayıtları ile teşvik edildiği, davalı kooperatifin ticari defter ve muhasebe kayıtlarına göre davacı ….tan toplam 125.306,04 TL nin tahsil edildiği, davalı kooperatifin 30/09/2013 vadeli 1.035 TL anapara, 19/09/2017 tarihli itibariyle 61.67 TL , 30/10/2013 vadeli 1.035 TL anaparaya 19.09/2017 tarihi itibariyle 60,40 TL ve 30/12/2013 vadeli 13.950,00 TL anaparaya 19/09/2017 tarihi itibariyle 715,45 TL olmak üzere toplamda 837,53 TL gecikme faizinin tahsilini talep edebileceği, davacının itirazı kayıtla ihraç edilmemek için fazladan ödemiş olduğu, 32.398, 51 TL gecikme faiz tutarının geri iadesinin davalı kooperatiften tahsilini talep edebileceği, davaya konu tapuda … ili, …. İlçesi … Köyü, … ada, … parsel sayısında kayıtlı … blok … nolu bağımsız bölümün yaklaşık M2 rayiç değirinin 3.200,00 TL/ m2 olarak hesap ve tespit edilmiş buna göre 3.kat 29 nolu bağımsız bölümün rayiç değerinin dava tarihi 16/01/2018 tarihi itibariyle 240.000 TL x (330,75/402,81) = 197.065,614 TL olarak hesap edildiğini tespit etmiştir.
Davacı vekili 29/08/2019 tarihli dilekçesi ile, rapor doğrultusunda dava değerini toplam 197.065,614 TL’ye yükselterek ıslah harcını yatırmış ve buna ilişkin harç makbuzunu ibraz etmiştir.
Tüm dosya muhteviyâtı küllîyen tetkîk edildiğinde;
Asıl dava, davacının davalı kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğinden bahisle hak kazandığını iddia ettiği taşınmaza ilişkin tapu iptal tescil davası ile fazladan ödemek zorunda olduğunu iddia ettiği bedelin tahsili ve birleşen dava ise ana davadaki hukuki sebepler ile birlikte muvazaa hukuki sebebine dayalı tapu iptal tescil davasıdır.
Asıl dava yönünden davacı her ne kadar tapu iptal tescil ile alacağın tahsilini talep etmişse de yargılama sırasında uyuşmazlık konusu taşınmazın birleşen dosya davalısı …. Konut Yapı Kooperatifleri Birliği adına kayıt olduğu anlaşılmıştır.
Davacının ana dosyadaki taleplerinin incelenebilmesi için öncelikle birleşen davadaki taleplerinin sonuçlandırılması gerekmektedir. Dolayısıyla birleşen davada davalı Kooperatif Birliği ile ana dosya davalısı Tasfiye Halinde … Kent Konut Yapı Kooperatifi arasındaki ilişkiye bakmak ve muvazaa sebebiyle tapu iptal tescilin şartlarının oluşup oluşmadığını tartışmak gerekmektedir.
1163 sayılı Kooperatifler Kanununun “Kooperatif Birlikleri, Kooperatifler Merkez Birlikleri,Türkiye Milli Kooperatifler Birliği ve Danışma Kurulu Görev ve sorumluluk” başlıklı 70. maddesi “Kooperatiflerin müşterek menfaatlerini korumak, amaçlarını gerçekleştirmek için iktisadi faaliyette bulunmak, faaliyetlerini koordine etmek ve denetlemek, dış memleketlerle olan münasebetlerini düzenlemek, kooperatifçiliği geliştirmek ve eğitim yapmak, kooperatifçilik konularında tavsiyelerde bulunmak gibi hizmetlerin yerine getirilmesi için, Kooperatif birlikleri, kooperatifler merkez birlikleri ve Türkiye Milli Kooperatifler Birliği kurulur.” şeklindedir. Görüldüğü üzere yasaya uygun şekilde kurulan davalı birliğin yasa ve ana sözleşmesi uyarınca üye kooperatifler arasında sadece koordinasyon görevi bulunmakta bunun haricinde uyuşmazlık konusu taşınmazın davacıdan kaçırılmasını gerektirir başkaca delil emare bulunmamaktadır. Bu haliyle davacının Kooperatif Birliğine karşı birleşen davadaki taleplerinin reddine karar vermek gerekmiş ve buna bağlı olarak ayrıca ana dosya davalısı yönünden de uyuşmazlık konusu taşınmazın ana dosya davalısı adına kayıtlı olmaması nedeniyle tapu iptal tescil talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacının ana davada davalı kooperatife yönelik alacak taleplerinin incelenmesinde; davacı her ne kadar kooperatife karşı yükümlülüklerini yerine getirdiğini fakat davalı kooperatifin kendisinden haksız olarak ücret tahsil ettiğini, tahsil edilen bu ücretlerin kooperatif üyelik sözleşmesine aykırı olduğunu iddia etmişse de davalı kooperatif tarafından tahsil edilen ücretlerin Kooperatif tarafından 2005-2006 yılında yapılan Olağan Genel Kurul toplantısında alınan 16 ve 17 nolu kararlara dayanmaktadır. Söz konusu kararlar hala yürürlükte olup iptal edilmemiş olması sebebiyle geçerliliğini korumaktadır.
Ayrıca 1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu’nun 42. Maddesinde;
“Genel Kurul bütün ortakları temsil eden en yetkili organdır. Genel Kurul, aşağıdaki yetkilerini devir ve terk edemez.
1. Anasözleşmeyi değiştirmek,
2.Yönetim Kurulu ve Denetçiler Kurulu üyeleriyle gerektiğinde tasfiye kurulunu seçmek,
3.İşletme hesabiyle bilanço ve gerektiğinde gelir gider farkının bölüşülmesi hakkında karar almak,
4.Yönetim ve denetçiler kurullarını ibra etmek,
5.Kanun veya anasözleşme ile Genel Kurula tanınmış olan konular hakkında karar vermek…” hükmü mevcuttur. Dolayısıyla söz konusu yasal hüküm, tahsil edilen bedellerin genel kurul kararına dayanılarak tahsil edilmiş olması ve söz konusu dayanak genel kurul kararlarının hala geçerliliklerini koruyor olması hususları göz önüne alınarak davacıdan tahsil edilen ücretlerin bu aşamada haksızlığından söz edilemeyeceğinden davacının bu talebi ile birlikte tüm talepleri yönünden aşağıdaki şekilde hüküm vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle
1-ANA DAVANIN VE BİRLEŞEN DAVANIN REDDİNE,
2-Asıl davada alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcı ile birleşn davada alınması gereken 44,40 TL harç olmak üzere toplam 88,80 TL harcın; peşin yatırılan 102,47TL harç, 550,00TL ıslah harcı ve 3.287,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 3.389,47TL harçtan mahsubu ile kalan 3.300,67 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafından yatırılan gider avansından arta kalan kısım olur ise karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda karar verildi. 09/12/2019

Katip ….
E-imzalıdır ¸

Hakim …
E-imzalıdır ¸