Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/60 E. 2018/132 K. 05.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
BAKIRKÖY
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/60
KARAR NO : 2018/132

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/01/2014
MAHKEMEYE TEVZİ TARİHİ : 12/09/2014
KARAR TARİHİ : 05/03/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/03/2018

Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin …. esas sayılı dosyasının mahkemenin faaliyetinin durdurulması üzerine Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu 1.Dairesinin 08.09.2014 tarih 1945 Sayılı Kararı uyarınca yapılan devir işlemi nedeniyle, Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … esas numarasını aldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkememizin … tarih ve … Esas …. sayılı kararına karşı davacı vekilinin temyiz talebi üzerine, Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve …. Esas …. Karar sayılı ilamıyla kararın davacı yararına bozulduğu, dosyanın mahkememizin yukarıdaki esasına kaydının yapıldığı anlaşılmakla bozma sonrası yapılan yargılama sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde; davalının kiracı olduğu … Mahallesi … İş Merkezi … Blk No: … … /İstanbul adresindeki ofisi 27.05.2013 tarihinde ofiste yapılan çalışma nedeniyle su bastığını, su baskınında taşan suların müvekkili şirketin kiracısı bulunduğu … Mahallesi … İş Merkezi … Blok No: … … /İstanbul adresinde bulunan ofise akarak ofiste bulunan malzemelerin tahrip olmasına ve kullanılamaz hale gelmesine neden olduğunu, su basması nedeniyle ofiste bulunan 40’a yakın koli ve ofis malzemesinin kullanılamaz biçimde hasar gördüğünü, bu zararın site güvenlik birimi yetkilileri tarafından düzenlenen 27.05.2013 tarihli tutanakla tespit edildiğini, su baskını nedeniyle oluşan zararın davalıdan şifahi olarak ödenmesinin istenildiğini, davalıya 02.07.2013 tarihli ihtarname keşide edildiğini, zararın karşılanmasının bu şekilde yazılı olarak ta talep edildiğini, davalının aradan geçen süre içinde hasarı ve zararı karşılayacağını belirterek müvekkili şirketi oyaladığını, bunun üzerine İstanbul … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyası ile delil tespiti yaptırdıklarını belirterek, bilirkişi raporu ile tespit edilen 13.126,00-TL zararın olayın vuku bulduğu 27.05.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacının delil tespitine dayandığını, delil tespitinin ileride açılacak veya açılmış olan bir davayla ilgili delillerin bazı şartlar altında zamanından önce toplanıp güvence altına alınmasını sağlamak amacıyla kabul edildiğini, delil tespitinin hukuki niteliği itibariyle bir dava olmadığını, geçici hukuki himaye tedbiri olduğunu, zarara sebebiyet verildiği iddia edilen olayın Mayıs 2013 tarihinde olduğunu, tespitin ise Kasım 2013 tarihinde yapıldığını, tespit raporunda ne zarar gören malların ne de zarara sebep olduğu iddia edilen yerin o anki durumunun bulunmadığını, tespitte davacı tarafça verilen irsaliyeler üzerindeki bedeller yazılmak suretiyle rapor düzenlendiğini, bu nedenle tespit raporunun herhangi bir geçerliliğinin olmadığını, tarafların bulunduğu iş yerinin olayın olduğu iddia edilen tarih itibariyle katların tüm su vanalarının tek bir elden iş merkezi yönetimince idare edildiğini, hafta sonu ana vanaların kapatılarak hafta başı açıldığını, toplamda 1-2 saat içinde suyun üç kat aşağı inerek davacının iddia ettiği zararı vermesinin olanaksız olduğunu, salt suyun açık bırakılmasının tek başına sorumluluk sebebi teşkil etmeyeceğini, zira açık kalan suyun lavabo ve oradan da kanalizasyona gitmesinin esas olduğunu ileri sürerek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Dava; tacirler arasında haksız fiilden kaynaklanan ve adam çalıştıranın sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Taraf vekilleri delil listeleri ile yazılı delillerini ibraz etmişler, diğer deliller mahkememizce toplanmıştır.
… Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı tespit dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; davacı şirket tarafından davalı aleyhine 09.09.2013 tarihinde su baskını sonucu ortaya çıkan zararların tespitinin talep edildiği, mahkemece mahallinde inşaat mühendisi bilirkişi vasıtasıyla 22.11.2013 tarihinde keşfen inceleme yapılarak bilirkişiden 04.12.2013 tarihli rapor alındığı, bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği, karşı taraf davalının rapora itiraz ettiği, tespit dosyası içerisinde olay yeri fotoğrafları, cd, tapu kayıt sureti, kira sözleşmesinin bulunduğu görülmüştür.
Tarafların kiracısı olarak bulunduğu taşınmazların tapu kayıtları getirtilmiş incelenmesinde, davacının kiracısı olduğu … nolu depolu ve asma katlı büronun dava dışı … adına, davalının kiracısı olduğu … nolu dubleks büronun dava dışı … adına kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
İddia ve savunmaların değerlendirilmesi için dosya kapsamı üzerinde bilirkişi kuruluna inceleme yaptırılarak rapor alınmıştır. İbraz edilen raporda özetle; tarafların olay tarihinde dava konusu üstlü altlı iş yerlerinin kiracısı durumunda oldukları, 27.05.2013 tarihli … güvenliğinden sorumlu …. firması elemanları tarafından tutulan tutanak ve tespit bilirkişi raporuna göre davacının uğradığı zarara, davalının kiracısı olduğu iş yerinin tadilat işlerini yürüten ustaların muslukları kapatmamak suretiyle sebep oldukları, ustaların TBK 49 maddesi uyarınca bu zarardan kusura dayalı haksız fiil hükmü uyarınca sorumlu oldukları, muslukların açık bırakıldığı bağımsız bölümde kiracı durumunda olan davalının ise, davacının uğradığı zarardan ancak TBK 66. maddesinde düzenlenmiş olan kusursuz sorumluluğun şartları gerçekleştiği takdirde sorumlu tutulabileceği, ancak davalının bu hüküm uyarınca davacıya karşı kusursuz sorumluluğunun doğabilmesi için,ustaların söz konusu bağımsız bölümdeki tadilat işlerini davalının emir ve talimatı altında, davalıya bağımlı olarak yürütmüş olmalarının gerektiği, dava konusu olayda davalı-kiracının kiralamış olduğu iş yerinde tadilat işi yapan ustaların davalıya bağımlı olarak, onun emir ve talimatı altında çalıştıklarının anlaşılamadığı, iş yerini kiralamış olan davalı ile söz konusu yerin tadilat işini yürüten kişi veya kişiler arasında akdedilen eser sözleşmesine dayalı olarak tadilat işlerinin gerçekleştirildiği, bu işleri yürüten tadilat firması ya da ustaların iş verenden bağımsız olarak tadilat işlerini yürüttükleri, bu nedenle ustaların işi yürütürken 3. kişilere verdikleri zararlardan kiracı-işverenin TBK 66. maddesi uyarınca sorumlu tutulamayacağı, doğrudan doğruya tadilat işini yapan tadilat firması ya da ustaların sorumluluğunun söz konusu olduğu, davacının davalıdan tazminat isteminin bu gerekçelerle yerinde olmadığı, mahkeme aksi kanaatte ise davacının zararının 13.126,00-TL olabileceği mütalaa olunmuştur.
ÖNCEKİ HÜKÜM;
Mahkememizin … tarih … Esas , … karar sayılı kararıyla davanın pasif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, anılan karara karşı davacı tarafça temyiz yoluna başvurulmuştur.
BOZMA İLAMI;
Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih … esas … karar sayılı ilamı ile;
“Dava, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 66. maddesi kapsamında adam çalıştıranın sorumluluğundan kaynaklanmakta olup adam çalıştıran, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlüdür.
Davaya konu olayda zarar davalının kiracısı olduğu taşınmazda davalı adına yürütülen tadilat sırasında meydana gelmiştir. Davalı, adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumludur.
Şu halde; davalının işi istisna sözleşmesi ile devretmesi nedeni ile sorumluluktan kurtulamayacağı, aksine sorumlu olmaya devam edeceği dikkate alındığında belirtilen yasa maddesi gereği iş sahibi olan davalıya husumet düşeceğinden uyuşmazlığın esastan incelenip bir karar verilmesi gerekirken istemin pasif husumet ehliyeti bulunmadığı gerekçesiyle usulden reddine karar verilmesi doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.”gerekçesi ile hükmün davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.

BOZMADAN SONRA YAPILAN YARGILAMA;
Davacı vekili bozma ilamına uyulmasını , davalı vekili ise önceki kararda direnilmesini istemiştir.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozmadan sonra yapılan yargılamada; gerek davacının gerekse davalının olay tarihi olan 27/05/2013 tarihinde dava konusu altlı üstlü işyerlerinin kiracısı durumunda oldukları, davalı şirketin kiracısı olduğu … nolu işyerinin tadilat işlerini yürüten ustaların muslukları açık bırakması suretiyle davacı şirketin kiracı olduğu alt katta bulunan … nolu işyerine suların akması suretiyle işyerindeki kırka yakın kolinin ve içindeki emtiaların zarara uğramasına sebep oldukları, dava konusu olayda zararın davalının kiracısı olduğu taşınmazda davalı adına yürütülen tadilat sırasında meydana geldiği, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 66.maddesi kapsamında davalının adam çalıştıran sıfatıyla kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, bu nedenle adam çalıştıranın, çalışanın, kendisine verilen işin yapılması sırasında başkalarına verdiği zararı gidermekle yükümlü olduğu, hal böyle olunca davalının işi istisna sözleşmesi ile devretmesi nedeniyle sorumluluktan kurtulamayacağı, aksine sorumlu olmaya devam edeceği, davacının su basması nedeniyle uğradığı zarar miktarının gerek tespit raporu gerekse incelenen fotoğraflar, davacı kayıtları, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda inşaat yüksek mühendisi tarafından belirlendiği üzere 13.126,00-TL olduğu, davalının bu zarardan TBK 66.maddesi kapsamında adam çalıştıran sıfatıyla sorumlu bulunduğu, haksız fiil nedeniyle zarar miktarına olay tarihinden itibaren tarafların tacir olduğu da gözetilerek avans faizi yürütülmesi gerektiği kanaatine varılmakla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM;Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın kabulüne,
13.126,00-TL’nin olay tarihi olan 27/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 896,64 – TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 224,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 672,44-TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/1.maddesi uyarınca davacı yararına tayin ve takdir olunan 2.180,00 -TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen 25,20 TL başvurma harcı, 224,20 TL peşin harç, 124,10-TL tebligat gideri, 90,00-TL müzekkere ve temyiz posta gideri, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.663,50-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından yapılan yargılama giderinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
6-Avanslardan artan olur ise karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.05/03/2018

Katip …

Hakim …