Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/558 E. 2022/943 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/558 Esas
KARAR NO: 2022/943 Karar

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/06/2018
KARAR TARİHİ : 26/10/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 09/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; alacaklı … Şti. tarafından müvekkili aleyhine başlatılan Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası nezdinde ödeme emrinin müvekkiline 18/05/2018 tarihinde tebliğ edildiğini, müvekkili şirketin takibe konu çeke ilişkin herhangi bir borcu bulunmadığının tespiti için işbu davayı açma zaruriyetlerinin doğduğunu, takibe konu çek üzerindeki kaşenin müvekkiline ait olmamakla birlikte kaşe üzerindeki imzanın da müvekkili şirket temsilcilerine ait olmadığını, müvekkili şirkete ait kaşe örneği ile imza sirküleri suretini dilekçe ekinde sunduklarını, müvekkiline ait şirket kaşesi ile takibe konu çek üzerindeki kaşe irdelendiğinde; çıplak gözle dahi görüleceği üzere müvekkili şirkete ait olmadığının açıkça ortada olduğunu, imza sirkülerinden de anlaşılacağı üzere; kaşe üzerindeki imzanın da müvekkili şirket temsilcilerine ait olmadığını, bu nedenle takibe konu çek üzerinde yer alan ve müvekkillerine ait olduğu iddia edilen kaşeye ve kaşe üzerindeki imzaya açıkça itiraz ettiklerini, kaldı ki; takibe konu çek üzerinde bulunan ve müvekkilkillerine ait olduğu iddia edilen kaşe üzerinde, ne müvekkilin adresinin, ne de vergi numarasının bulunduğunu, ayrıca tebliğ olunan ödeme emri ekinde yer alan çek suretinde borçlu şirketin adının “… ” olup olmadığının dahi muallak olduğunu, müvekkili şirketin tarafları tanımadığını, ne alacaklı firma ne de diğer borçlularla herhangi bir ticari ilişkide bulunmadığını, müvekkili şirketin alüminyum, bakır, çinko, demir, kurşun ve diğer asil metallerden her çeşit metalden mamul hammaddelerin yardımcı madde ve malzemelerin imalatı, imal ettirilmesi, ithalatı, ihracatı, dahili ticareti ve pazarlanması ile iştigal ettiğini, bu sektörde hem ulusal hem de uluslararası alanda iş ve müşteri portföyüyle tanınmış ve nam salmış bir şirket olduğunu, takibe konu çek nezdinde ise ne alacaklı firmayla ne de diğer ciranta ve borçlularla herhangi bir ticari ilişkisi bulunmadığını, dava konusu takibin tedbiren ve teminatsız olarak durdurulması gerektiğini iddia ederek; Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyasına konu çekin müvekkili yönünden iptaliyle, müvekkili şirketin işbu nedenle borçlu olmadığının tespitine, takibin ve ödeme emrinin müvekkili yönünden iptaline, müvekkili açısından telafisi güç zararlara mahal verilmemesi adına, nihai karar verilinceye kadar, takibin teminatsız olarak tedbiren durdurulmasına, Haksız ve kötü niyetli alacaklı aleyhine alacağın %20’sinden az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalı şirkete usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı şirket adına davaya karşı yazılı cevap dilekçesi ibraz edilmemiş, davalı vekili duruşmalardaki beyanı ile davanın reddi yönünde savunma yapmıştır.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, imza inkarı sebebi ile İİK’nın 72. maddesine göre açılmış menfi tespit davasıdır.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının onaylı bir sureti celp edilmiş incelenmesinde; alacaklısının… Şti, borçluların … , …. , …. , … ve …. Şti. olduğu, 26/02/2018 keşide tarihli, … seri numaralı ve 10.000,00 TL bedelli çeke istinaden toplam 11.241,03-TL alacak için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, ödeme emrinin 18/05/2018 tarihinde davacı borçlu şirkete tebliğ edildiği, aynı tarihte davacı borçlu tarafından Bakırköy …. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esasına kayıtla imza inkarına dayalı takibin iptali talepli dava açıldığı, Mahkemenin 01/03/2022 tarihli kararı ile davacının imzaya itirazının kabulü ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. E sayılı takibinin davacı borçlu açısından durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Bakırköy ….İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası UYAP Bilişim Sistemi üzerinden celp edilmiş, incelenmesinde; davacısının … Şti., davalısının …. Şti olduğu, imza inkarına dayalı takibin ve ödeme emrinin iptali talepli dava olduğu, dosyada yaptırılan bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen 19/10/2021 tarihli raporda; “…İnceleme konusu, … Bankası ……. Şubesine ait, keşidecisi … , keşide yeri İstanbul, keşide tarihi 26/02/2018 olan 10.000,00-TL tutarlı … seri nolu çekte, … Şti. adına atılmış 2. Ciro imzası ile ilgili şirkette, ilgili tarihte imza atmaya yetkili … ve …’ye mevcut mukayese imzalar arasında; tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından da farklılıklar saptandığından söz konusu 2. ciro imzasının mevcut mukayese imzalarına kıyasla … ve …’nin eli ürünü olmadığı” hususları tespit edilmiş, Mahkemenin 01/03/2022 tarihli kararı ile davacının imzaya itirazının kabulü ile Bakırköy … İcra Müdürlüğünün … E sayılı takibinin davacı borçlu açısından durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
Dava ve takibe konu çek aslı Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyasından celp edilerek … numarasına kayıtla Mahkememiz kasasına alınmıştır.
Davacı şirket yetkililerinin imzalarının bulunduğu belge asılları imza incelemesine esas olmak üzere celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Mahkememiz dosyası, Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin …. Esas Sayılı dosyası içerisinde mevcut bilirkişi raporu, mevcut belge asılları ve tüm dosya kapsamı incelenerek, dava ve takip konusu edilen 26/02/2018 keşide tarihli, …. seri numaralı ve 10.000,00 TL bedelli çek arka yüzünde davacı şirkete atfen atılan imzaların şirketi imzaya yetkili temsilcileri … ve … ‘nin eli ürünü olup olmadığı, kaşenin davacı şirkete ait olup olmadığı hususlarında rapor hazırlanması için imza incelemesi konusunda uzman üçlü grafolog bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen rapor mahkememiz dosyasına ibraz edilmiş, 07/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporunun incelenmesinde özetle;” …Tetkik konusu 10.000,00-TL bedelli çekin arka yüzünde bulunan ikinci ciranta … Şti. Ye atfen kaşe izi üzerine atılmış iki ayrı formdaki imzaların dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla şirket yetkilileri … ve …. ‘nin eli ürünü olmadığı ” değerlendirme ve tespitlerinin yapıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri sunulmuştur.

2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 72. maddesi gereğince borçlu icra takibinden önce veya takip sırasında borçlu olmadığını ispat için menfî tespit davası açabilir. Kural olarak, bir vakıadan kendi lehine haklar çıkaran/iddia eden taraf, o vakıayı ispat etmeye mecburdur (4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. Maddesi).
Senede karşı mutlak defiler, senet hamili olan herkese karşı ileri sürülebilir. Gerek doktrinde ve gerekse uygulamada “imzanın sahte olması”, “senet metninde sahtekarlık (tahrifat) yapılmış olması”, “borçlunun borçlanma ehliyetinin bulunmaması”, “senette zorunlu şekil koşullarının bulunmaması”, “imza sahibinin temsil yetkisinin bulunmaması”, “senedin zamanaşımına uğramış bulunması” vb. defiler senedin hükümsüzlüğüne yönelik olup, her hamile (iyiniyetli olsa dahi) karşı ileri sürülebilen mutlak def’i olarak kabul edilmektedir. Borçlunun hamil/alacaklıya karşı senet metninde imzaya ilişkin iddiası mutlak def’idir.
İddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün …. Sayılı takip dosyası, 07/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davacı tarafça, Bakırköy ….İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasında takibe konu 26/02/2018 keşide tarihli, … seri numaralı ve 10.000,00 TL bedelli çek üzerindeki 2. ciro imzanın davacı şirket yetkililerine ait olmadığından bahisle icra takibine konu çek nedeniyle borçlu olunmadığının tespiti talepli eldeki davanın açıldığı, davacı şirket yetkililerine ait imza incelemesine esas imzalarının bulunduğu belge asıllarının dosyaya getirtildiği, dosya kapsamında alınan davacı şirket yetkililerine ait imza örneklerinin bulunduğu belge asılları ile davaya konu çek üzerinden yapılan teknik inceleme sonucunda hüküm kurmaya elverişli 07/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporunda; tetkik konusu 10.000,00-TL bedelli çekin arka yüzünde bulunan ikinci ciranta …. Şti. ye atfen kaşe izi üzerine atılmış iki ayrı formdaki imzaların dosyada mevcut mukayese imzalara kıyasla şirket yetkilileri … ve … ‘nin eli ürünü olmadığının tespit edildiği, Bakırköy … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyasında alınan 19/10/2021 tarihli bilirkişi raporunun da aynı mahiyette olduğu anlaşılmakla; 07/07/2022 havale tarihli bilirkişi raporu dikkate alınarak davacı şirketin davalıya dava konusu çek nedeniyle borçlu kabul edilemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak; davanın kabulüne, davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu 26/02/2018 keşide tarihli 10.000,00-TL bedelli çek nedeni ile davalıya borçlu olmadığının tespitine, davalı ile davacı borçlu arasında temel ilişki bulunmadığından, davalının çekteki 2. ciranta imzasının davacı borçlunun eli ürünü olup olmadığını bilebilecek durumda olmadığı değerlendirilerek davalı her ne kadar takibinde haksız ise de, kötüniyetli kabul edilemeyeceğinden davacı vekilinin tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile;
Davacının Bakırköy … İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyası ve takibe konu 26/02/2018 keşide tarihli 10.000,00 TL bedelli çek nedeni ile davalıya borçlu olmadığının TESPİTİ ile icra takibinin borçlu-davacı yönünden İPTALİNE,
Koşulları oluşmadığından davacı vekilinin tazminat talebinin REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 768,00-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 192,01-TL harcın mahsubu ile bakiye 575,99-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 192,01-TL peşin harç, 179,50-TL posta gideri, 1.500,00-TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.907,41-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 26/10/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸