Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/530 E. 2021/521 K. 27.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/530 Esas
KARAR NO : 2021/521

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 29/05/2018
KARAR TARİHİ : 27/04/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ticari ilişki nedeni ile 01/01/2018 – 17/04/2018 arasındaki döneme ilişkin toplam 849.902,42 TL tutarında işlem yaptıklarını ve 101.959,33 TL bakiye cari hesap alacakları bulunduğunu, davalı şirkete Bakırköy …. Noterliğinin 03/04/208 tarih … yevmiye no.lu ihtarnamesinin düzenlediğini ve o günkü borç bakiyesi olan 142.019,00 TL’nin talep ettiğini, ihtarnamenin 05/04/2018 de davalı şirkete tebliği edildiğini, davalının bakiye borcunu ödememesi üzerine Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasında icra takibi yapıldığını, davalının haksız olarak takibe itiraz ettiğini, itirazın iptaline, borçlunun %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde; davacı şirkete borçlarının bulunmadığını, davaya konu alacağın temelini, davacı tarafın kusurlu davranışı nedeniyle davalı şirketin müşterisinin davalı şirketten reklemasyon kesintisi yapması ve davalı şirketin de bu reklamasyonu davacı şirkete fatura etmesi nedeniyle oluştuğunu, davacı şirketin davalı şirkete siparişte belirtilen kalitenin altına ayıplı kumaş sattığını, bunun üzerine yeni kumaşların termin süresinden çok sonra teslim edildiğini, bu nedenle üretim ve sevkiyatın geciktiğini ve davalı şirkete müşterisi tarafından 20.000 Euro reklamasyon kesintisi yapıldığını, bu durumun davacı şirkete bildirildiğini, açıklanan nedenlerle davalı şirket aleyhinde başlatılan haksız icra takibine itiraz etmeleri gerektiğini, davacı şirkete borçları olmadığını, davacı tarafın %20’den az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesi ve davanın reddi gerektiğini beyan etmiştir.
Mahkememizin 02/07/2019 tarihli duruşmasında davalı tanıkları dinletilmiş olup;
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA: Ben 9 yıldan beri davalı şirkette çalışıyorum, kumaş planlama ve satın alma bölümünde görev yapmaktayım, 2017 yılı Aralık ayında davacı şirkete 6 ton ve 8 ton olmak üzere toplam 14 ton kumaş siparişi geçtik, 6 tonluk kısmı ayıpsız olarak teslim edildi, 8 ton olarak sipariş geçtiğimiz kısmın ise toplamda 6820 kilogramı teslim edildi, kalan kısım hiç teslim edilmedi, teslim edilen bu miktarın 3326 kilogramı ayıplı olduğu için partiler halinde gelip gitti, hatta davacı şirket personeli ile birlikte kumaşları kontrol ederek ayıplı olanların tamiri mümkün olanların tamir edilmesini, olmayanların ise başka kumaşla değiştirilmesini bu şekilde sağladık, 2 ton civarında kumaşı başka bir firmadan aldık, ayrıca bu olay nedeniyle 20 gün civarında bir gecikme yaşadık, kumaşlarda boyuna iz ve kırıklar vardı, partiler arası renk ve kalite farkı bulunuyordu, …daki firma bize gecikme nedeniyle reklemasyon faturası kestiği için biz de davacı tarafa fatura kestik, ayıplar tespit edildiği anda hemen davacı şirkete bilgi veriliyordu, davacı taraf yazışmalarında kumaştaki ayıpları kabul etti, hatta firmamız zararın yarı yarıya paylaşılmasını teklif etti, ancak davacı taraf bunu kabul etmeyerek 4.000,00 USD ödemeyi teklif etti, 19/01/2018 ve 23/02/2018 tarihleri arasındaki sevkiyatların hemen hemen tamamında ayıp vardı, ayıp ihbarlarını kumaşı teslim alıp kontrol ettikten sonra bazen aynı gün, bazen 1 gün sonra yapıyorduk, dedi.
DAVALI TANIĞI … BEYANINDA: Ben 2010 yılından beri davalı şirkette çalışmaktayım, satın alma planlama görevi yapmaktayım, davacı şirkete 2 parti halinde kumaş sipariş edilmişti, ilk parti sorunsuz olarak teslim edildi, ancak ikinci partide teslim edilen kumaşlarda ayıp vardı, bu kumaşların yaklaşık 6-6.5 tonu ayıplıydı, ayıplı her parti mal geldiğinde biz davacı firmaya haber veriyorduk, bize personel gönderiyorlardı, birlikte kontrol ediyorduk ve davacı firma ayıplı ürünleri tamir etmek için geri alıp tamir ettikten sonra bize teslim ediyordu, ancak tamir edilmiş olmasına rağmen kumaşlardaki ayıplar devam ediyordu, siparişin tamamı teslim edilmediği için yaklaşık 2 ton kumaşı başka firmadan aldık, gelen kumaşların ayıbı, iz oluşu, renk farklılıkları ve ısırma diye tabir ettiğimiz ayıplar niteliğindeydi, mallar geldiğinde hemen kalite kontrol tarafından incelenerek ayıp tespit edildiğinde davacı firmaya haber veriliyordu, ilk parti mal ise hatırladığım kadarıyla 7-8 ton arası civarındaydı, ikinci parti bu ayıplı mallar yine yaklaşık aynı miktardaydı, dedi.
Mahkememizin 02/07/2019 tarihli duruşmasında ; Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar ile ayıplı kumaşlar mevcut ise yerinde incelenmek sureti ile davacı tarafından davalıya satışı yapılan kumaşların ayıplı olup olmadığ, ayıp mevcutsa niteliğinin tespiti, giderim bedelinin tespiti, ayıplı ürün nedeniyle davalının yüklendiği siparişleri süresinde yerine getirip getirmediği, süresinde yerine getirilmemiş ise bundan doğan zararının tespiti, sonuç olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığ ve mevcut ise bakiye alacak miktarının tespiti hususunda bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 07/10/2019 havale tarihli raporda; tarafların 2017 – 2018 yasal defterlerini usulüne uygun olarak tuttuklarını ve sahibi lehine delil niteliği taşıdığı, 2017- 2018 yılı defterlerinin incelendiğini, 31/12/2018 tarihi itibariyle cari hesap hareketlerinin alacak ve borç kısımları ile ilgili herhangi bir uyuşmazlığa rastlanılmadığı, davacının davalıdan 101.959,25 TL alacağı, davalının da davacıya 101.959,25 TL borcu olduğunun tespit edildiği, davacının kumaşları davalıya sipariş formunda yazan termin tarihine göre geç teslim ettiği, davalının müşterisinin kendisine yansıttığını, iddia ettiği 20.000 Euro reklamasyon faturası ve ödeme dekontları dosyaya sunulmadığından davalının zarara uğrayıp uğramadığı, davalının zararı varsa davacının kumaş teslimatını geç yapması nedeniyle mi yoksa davalının kendi kusuru nedeni ile mi oluştuğunun anlaşılamadığı, davacının kumaşı geç teslim etmesi nedeniyle davalının zarara uğradığı iddiasının ispata muhtaç olduğu, takip tarafların tazminat, muhakeme masrafları ve benzeri taleplerinin mahkememizin takdirine ait olduğu sonuç ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.

Mahkememizin 03/12/2019 tarihli duruşmasında İlgili kayıtlar sunulduğunda dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi suretiyle davalı vekilinin itirazlarının değerlendirlimesi bakımından ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 10/09/2020 tarihli ek raporda; kök rapordaki değerlendirmelerde bir değişiklik olmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 25/02/2020 tarihli duruşmasında Davalı vekilince sunulan fatura ve ödeme belgeleri ile mahkememize daha önce sunulmuş olan reklamasyon faturaları ve davalı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi bakımından dosyanın bilirkişi kuruluna tevdi edilmesi sureti ile ek rapor alınmasına karar verilmiş olup, bilirkişi tarafından düzenlenen 14/10/2020 tarihli 2. Ek raporda; kök rapordaki tespit ve değerlendirmelerde herhangi bir değişiklik bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 24/11/2020 tarihli duruşmasında Tarafların iddia ve savunmaları, sundukları deliller, dosya kapsamı belgeler ve her iki tarafa ait ticari defter ve kayıtlar ile ayıplı kumaşlar mevcut ise yerinde incelenmek sureti ile davacı tarafından davalıya satışı yapılan kumaşların ayıplı olup olmadığ, ayıp mevcutsa niteliğinin tespiti, giderim bedelinin tespiti, ayıplı ürün nedeniyle davalının yüklendiği siparişleri süresinde yerine getirip getirmediği, süresinde yerine getirilmemiş ise bundan doğan zararının tespiti, sonuç olarak davacının davalıdan alacaklı olup olmadığ ve mevcut ise bakiye alacak miktarının tespiti hususunda ve dosya içerisindeki daha önceki bilirkişi heyet raporu ve taraf itirazları irdelenerek bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiştir.
Bilirkişi tarafından düzenlenen 21/01/2021 havale tarihli raporda; 13/04/2018 takip tarihine dayanak yapılan 12/04/2018 tarihli cari hesap bakiyesine göre davacı şirketin davalı şirketten 0.08 TL alacaklı olduğu, davalı şirketin ise davacı şirkete ilişkin cari hesap bakiyesinin 0,00 TL olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 31/03/2018 tarihinde davaclı tarafından düzenlenen 19.361,11 Euro karşılığı 101.925,25 TL tutarlı reklamasyon açıklamalı faturadan kaynaklandığı, söz konusu faturanın 31/03/2018 tarihinden itibaren karşılıklı olarak düzenlemeye devam edildiği, kesilen reklamasyon faturasının sebebinin davacı tarafın yapmış olduğu üretimden kaynaklı olduğu hususu diğer bilirkişi heyeti raporunda olduğu gibi belirsiz bulunup ıspata muhtaç olduğu kanatine varıldığı, ancak davacı tarafın eksik ve geç teslimat yaptığı bu sebeple ödemeyi kabul ettiği 4.202,00 USD bedel ile ilgili hukuki değerlendirmenin takdrinin mahkemeye ait olduğu, 13/04/2018 icra takip tarihi itibari ile davacı şirketin alacak tutarının TCMB efektif satış kuru esas alındığı takdirde 17.194,58 Tl olarak hesaplandığı, 29/05/2018 dava tarihi itibarı ile davacı şirketin alacak tutarının TCMB efektif satış kuru esas alındığı takdirde 19.377,10 TL olarak hesaplandığı görüş ve kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Mahkememizin 16/02/2021 tarihli duruşmasında Taraf vekillerinin beyan ve itirazları irdelenerek bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş olup, bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 05/04/2021 havale tarihli ek raporda; kök raporda belirtilen hususların aynen tekrar edildiği görülmüştür.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde;
Dava, 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’ nun 67. maddesine dayalı itirazın iptali isteminden ibarettir.
Dava konusu, taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle alacağın tahsili için davacı tarafça davalı hakkında başlatılan icra takibine vaki davalının itirazının iptali ile icra inkar tazminatının davalıdan tahsili istemine ilişkin olduğu görülmüştür.
Yargılamaya konu Bakırköy … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklı … tekstil San. Ve Tic Ltd. Şti. tarafından borçlu … Tekstil İth. İhr. San. Dış Tic. Ltd. Şti.’den 101.959,33 TL’nin tahsili amacıyla ilamsız takip başlatılmıştır. Davalıya ödeme emri tebliğ edilmiş, davalı borçlu vekili süresinde itirazında borca itiraz ettiğini belirtmiştir. İtiraz üzerine takibin durduğu ve süresinde iş bu davanın açıldığı görülmüştür.
Taraflar tacir olup delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK’nun 83 ile 85 ve HMK’nun 222’nci maddeleri uyarınca tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiştir.
Davacının ve davalının incelemeye konu ticari defterlerinin yasal şartları taşıdığı ve taraflar lehine delil niteliğinin olduğu dosya kapsamı içeriği ve bilirkişi raporundan anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki ticari ilişkinin varlığı fatura ve ticari defter ve ticari kayıtlar içeriğinden anlaşılmaktadır.
Tarafların ticari defterler kayıtlarının incelenmesinde;
-İcra takibine konu alacağın her iki tarafın defter ve belgelerinde gözüktüğü, davalının davacıya borçlu olduğu,
– Davalı tarafça bu borcun iade faturasına konu edildiği ve borçlu olunmadığının iddia edildiği,
– Davalının iddiasının, ticari ilişkiye konu malların davacı tarafça geç ve eksik teslim edilmesinden kaynaklı reklamasyon faturası kesmeleri sebebiyle icra takibine konu miktar kadar sorumlu olmadıkları şeklinde olduğu,
– Her ne kadar mail yazışmaları içerisinde davacı çalışanı tarafından 4.202,00 USD yönünden reklamasyon faturasını kabul ettikleri şeklinde beyan bulunsa da, bu çalışanın davacı şirketi temsile olmaması sebebiyle bu mail içeriğinin dikkate alınmadığı,
– Yine davalı tarafın geç ve eksik teslime ilişkin iddiasını ve yine buna dayalı olarak zarar miktarını herhangi bir yazılı delil ile ispat edemediği görülmüştür.
Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının icra takibindeki miktar kadar alacaklı olduğu görülerek, davacının iddiasını ispat ettiği ve davalının bu ispatı ortadan kaldıracak herhangi bir yazıl delil sunmadığı görülerek, açılan davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Yaptırılan bilirkişi incelemesine göre alacağın ticari defterlerde belli olduğu, yani likit olduğu anlaşıldığından, davalının ayrıca icra inkar tazminatına da mahkum edilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm fıkrası oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ İLE,
-Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden aynen devamına,
-Alacağın %20’si olan 20.391,86 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
-Yasal şartları oluşmayan kötü niyet tazminatı talebinin reddine,
2- Harçlar tarifesi uyarınca alınması gereken 6.964,84 TL harçtan davacı tarafça peşin yatırılan 1.231,42 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 5.733,42 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
– Davacı tarafça sarf edilen toplam 1.272,52 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3- Davacı tarafından sarf edilen toplam 1.486,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
– Davacı tarafça yatırılan gider avansından arta kalan miktarın karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE, (Gerekçeli kararın tebliğe çıkarılma masraflarının kalan gider avansından karşılanmasına),
– Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
4- Davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 13.636,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 27/04/2021

Katip …
¸e-imza

Hakim …
¸e-imza