Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/525 E. 2018/396 K. 29.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/525
KARAR NO : 2018/396

DAVA : TAZMİNAT (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 28/05/2018
KARAR TARİHİ : 29/05/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/06/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Uluslar Arası Hava Taşımacılğı Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; fazlaya ilişkin talep ve dava haklası saklı kalmak kaydıyla 2.848,64 Euro+288,00-TL maddi ve her bir davacı için 5.000 Euro olmak üzere 10.000 Euro manevi tazminat bedeli olmak üzere toplamda 12.848,64 Euro+288,00-TL’nin sözleşmeye aykırılığın oluştuğu tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, sözleşmeye aykırı eylemler ile müvekkili davacılara zarar veren davalıdan tahsiline, yargılama masraflarının ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava; davalı …’den aldıkları bilet ile ailece İtalya’nın Genova kentine seyahat eden davacıların valizlerinin kendilerine geç teslim edilmesi nedeniyle uğranılan maddi manevi zararların tazmini istemine ilişkindir.
Öncelikle mahkememizin görevli olup olmadığının incelenmesi gerekmiştir.
6100 Sayılı HMK.nun 1.maddesinde mahkemelerin görevinin ancak kanunla düzenlendiği, göreve ilişkin kuralların kamu düzeninden olduğu belirtilmiştir. 28.05.2014 tarihinde 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun yürürlüğe girmiştir. Anılan kanun her türlü tüketici işlemiyle tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Kanunun 3/1-d maddesinde hizmetin tanımı yapılmış olup, bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan ya da yapılması taahhüt edilen mal sağlama dışındaki her türlü tüketici işleminin konusunu oluşturduğu açıklanmıştır. 3/1-k maddesinde tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, 3/1-l maddesinde ise tüketici işleminin, mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekalet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dahil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade ettiği tanımlanmıştır. Aynı kanunun 73.maddesinde Tüketici Mahkemelerinin görev alanı belirlenmiş, buna göre tüketici işlemleriyle tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. 6502 Sayılı Kanunun 83/2 maddesinde “Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemez. ” düzenlemesiyle Tüketici Mahkemelerinin görev alanı genişletilmiştir.
Somut olayda; davacılar ailece İtalya’ya seyahat etmek için davalı …’den 2 adet bilet ile İtalya’ya uçuşlarının gerçekleştiği, ancak havaalanına iniş yaptıklarında valizlerinin kendilerine teslim edilmediğini, bu nedenle uğradıkları maddi ve manevi zararların tazminini talep etmişlerdir. Davacılar seyahat etmek amacıyla uçuş bileti aldıklarından 6502 Sayılı Kanunun 3/1-k maddesine göre tüketici konumundadırlar. Davalı … ise aynı kanunun 3/1-ı maddesinde tanımlanan sağlayıcı konumundadır. Taraflar arasındaki ilişki taşıma sözleşmesine dayanmaktadır. Tüketiciler ile mal veya hizmet sağlayan gerçek ve tüzel kişiler arasında kurulan taşıma sözleşmeleri de kanunun 3/1-l maddesinde tüketici işlemi kapsamına alınmıştır. Tüketici işlemleriyle tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda Tüketici Mahkemeleri görevlidir. (6502 Sayılı Kanunun 73.maddesi) Her ne kadar taşıma sözleşmelerinden doğan davalar 6102 Sayılı TTK.nun 4.maddesinde mutlak ticari davalardan sayılmış ise de, sonradan yürürlüğe giren ve özel kanun niteliğindeki 6502 Sayılı Kanunun 83/2.maddesindeki düzenlemeye göre, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemlerle ilgili diğer kanunlarda düzenleme olması, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyecektir. Nitekim Yargıtay …Hukuk Dairesi emsal bir dosyada yerel mahkemenin vermiş olduğu görevsizlik kararını 20.10.2014 tarih, … esas, … karar sayılı ilamı ile onamıştır. Huzurdaki dava yeni Tüketici Kanunu yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup, davacılar tüketici olduğu gibi hukuki ilişki tüketici işlemi niteliğinde olduğundan görevli mahkeme Tüketici Mahkemesidir. HMK.nun 114/1-c maddesinde görev dava şartı olduğundan 138.madde gereğince öncelikle dava şartları ve ilk itirazlar hakkında dosya üzerinden karar verilmesi mümkün olduğundan göreve ilişkin dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine, görevli mahkemenin Bakırköy Tüketici Mahkemesi olduğuna ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada,mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla;açılan davanın, HMK’nun 115/2.maddasi uyarınca aynı kanunun 114/1-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-6100 Sayılı HMK’nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi kararının tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar verileceğinin İHTARATINA,
3-HMK’nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli Bakırköy Tüketici Mahkemesi’ne tevzi edilmek üzere Bakırköy Hukuk Mahkemeleri Tevzi Müdürlüğü’ne GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili ve görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
5235 sayılı Kanunun geçici 2’nci maddesine göre ,Bölge Adliye Mahkemeleri’nin kurulmasına ve 20 Temmuz 2016 tarihinde göreve başlamalarına dair kararların 07/11/2015 tarih ve 29525 sayılı Resmî Gazete’de ilan edildiği anlaşılmakla;6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341 ilâ 360’ncı madde hükümleri uyarınca,mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf,başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile, mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile iki hafta içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda karar verildi. 29/05/2018

KATİP …

HAKİM …