Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/50 E. 2022/772 K. 09.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/50 Esas
KARAR NO : 2022/772

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/01/2018
KARAR TARİHİ : 09/09/2022
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 07/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul …. İcra Müdürlüğünün … sayılı icra dosyası ile oğlu …’ın yetkilisi bulunduğu … San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine icra takibi başlatıldığını ve mahkemeden alınan ihtiyati haciz kararı ile adreslerine haciz işlemi için gelindiğini, oğlunun çekin gerçek bir borcu yansıtmadığını, çek üzerindeki imzanın kendisine ait olmadığını ve çekin çalıntı bir çek olduğunu beyan etmesine rağmen davalı şirket avukatının oğlunun ve kendisinin çaresizliğinden faydalanarak haciz ve muhafaza yapacağı tehdidi ile 02/02/2018 ödeme tarihli 17.700,00-TL bedelli bir adet senedi zorla imzalattığını ve teslim aldığını, oğlunun ağır hasta olduğunu ve bu hususun haciz tutanağında da belirtildiğini, icra dosyasına konu olan çekin çalıntı bir çek olduğunu, 27/10/2016 tarihinde kimliği belirsiz kişilerce ailesi ile birlikte yaşamakta olduğu “… Mah. … Sok. … Sitesi 2 Blok No:1 k İç kapı No:14 Bakırköy/İstanbul ” adresinde hırsızlık olayı yaşandığını ve yaşanan hırsızlık olayı sonucu şahsına ve ailesine ait ziynet eşyaları dışında yine oğlunun yetkilisi bulunduğu … San. ve Tic. Ltd. Şti. isimli firma adına düzenlenmiş … Bankası, … Bankası, …bank ve …Bankasına ait çek karnelerinin çalındığını, yaşanan hırsızlık olayı sonucu şüpheliler hakkında Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … Sor. sayılı dosyası ile şikayette bulunulduğunu ve savcılık soruşturmasının devam ettiğini, ele geçirilen ve sahte şekilde doldurulup piyasaya sürülen takibe konu çek nedeniyle kendisinin ve ailesinin haksız yere icra takibi ile karşı karşıya kaldıklarını, hiçbir ticari ilişki olmamasına rağmen davalı tarafa senet teslim etmek zorunda kaldığını, davalı tarafın çalıntı çek nedeniyle icra takibinden hukuki bir sonuç elde edemeyeceğini anlayınca kendisine zorla senet imzalattığını, takibe konu çekin arka yüzüne banka yetkililerince ”Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Hazırlık Bürosu … sayılı karar gereği, çekin hamile iade edilmediği ve çek üzerinde işlem yapılmadığı” şerhinin düşüldüğünü, davaya konu senedin gerçek bir borç ilişkisini yansıtmadığını, davalının elinde bulunan senedin tehdit ile imzalatılmış olduğundan yok hükmünde olduğunu bildirerek, senet hakkında ödeme ve protesto işlemlerinin durdurulması konusunda dosya üzerinden ihtiyati tedbir kararı verilmesine, davanın kabulüne, 02/02/2018 ödeme tarihli senetten dolayı davalıya borçlu olmadığının tespitine ve dava konusu senedin iptaline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun tebliğ edilmiş, davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
YARGILAMANIN ÖZETİ, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava, haciz ve muhafaza tehdidi altında verildiğinden bahisle senetten dolayı borçlu olunmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce taraflara usulüne uygun davetiye tebliğleri yapılarak taraf teşkili sağlanmış ve davanın esasına başlanmıştır.
İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; davalı vekilinin, 23/05/2018 tarihinde İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesine ihtiyati haciz talebi ile başvurduğu, Mahkemenin … D.İş … sayılı kararı müteakip davacı aleyhine İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … Esas Sayılı dosyasına mahsuben alınan 05/12/2017 tanzim ve 02/02/2018 vade tarihli 17.700,00-TL bedelli senet borca dayanak yapılarak 17.700,00-TL asıl alacak+529,55-TL işlemiş faiz+53,10-TL %0,30 Komisyon+100,20-TL ihtiyati haciz masrafı+485,00-TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 18.867,85-TL için kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip yapıldığı, takibin kesinleştiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş incelenmesinde; alacaklısının … Yönetim Hizm. San. Tic. Ltd. Şti., borçluların dava dışı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti., … San. Ve Tic. Ltd. Şti. Ve … San. Ve Tic. Ltd. Şti olduğu, İstanbul Anadolu …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 30/11/2017 tarih ve … Sayılı ihtiyati haciz kararı müteakip 15/09/2017 keşide tarihli ve 12.400-TL bedelli çeke istinaden dava dışı borçlular aleyhine toplam 14.469,89-TL için icra takibi başlatıldığı, Bakırköy …. İcra Müdürlüğünün …sayılı talimat dosyası ile 05/12/2017 tarihinde borçlu … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. adresinde haciz tatbik edildiği, haczedilen menkullerin davacıya yedi emin olarak bırakıldığı, aynı tarihte alacaklı vekilinin borçlular yönünden ihtiyati haciz tatbik edilmeksizin feragat ettiği, 18/01/2018 tarihinde İstanbul Anadolu …. İcra Hukuk Mahkemesinin …esas sayılı ve 11/12/2017 tarihli kararı ile borçlu … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmüştür.
İstanbul Anadolu .. İcra Hukuk Mahkemesinin UYAP sistemi üzerinden celp edilen …Esas Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacısının … San. Ve Tic. Ltd. Şti. davalının …. San. Tic. Ltd. Şti. olduğu, icra takibine ve imzaya itiraz talepli dava olduğu, Mahkemenin 06/10/2020 tarih …Esas … Karar Sayılı ilamı ile “…Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, takip dosyası incelendiğinde, davalı-alacaklı tarafından, davacı-borçlu ve dava dışı borçlular aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takip başlatıldığı, davacı-alacaklı tarafça da çek üzerindeki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığından bahisle imza itirazında bulunulduğu görülmüştür. Davacı şirket yetkilisinin imza asıllarını içeren belgeler resmi kurumlardan celp edilerek, mahkemece imza örnekleri de alınarak takibe konu çek aslındaki imzanın davacıya ait olup olmadığı hususunda inceleme yapılmak üzere dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir. Bilirkişi 06/02/2020 tarihli raporunda, grafolojik ve grafometrik yöntemlerle yapılan inceleme sonucunda takip konusu çek üzerindeki keşideci imzasının davacı şirket yetkilisi …’ ın eli ürünü olmadığını bildirdiği görülmüştür. Tüm dosya kapsamından; takibe konu çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı hükme esas almaya yeterli usul ve yasaya uygun 06/02/2020 tarihli bilirkişi raporu ile tespit edildiğinden ” gerekçesiyle İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yürütülen takibin davacı-borçlu yönünden durdurulmasına karar verildiği, kararın İSTİNAF edilmeksizin 19/10/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
05/12/2017 tarihli Protokol Başlıklı belgenin incelenmesinde; “İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyasına istinaden 3. Şahıs …’tan 02/02/2018 vade tarihli 17.700-TL bedelli bir adet senet alınmıştır. Bu bono ile 3. Şahıs bono bedeli kadar dosya borcunu üstlenmiştir. Bono vadesinde ödendiği takdirde dosya borcuna mahsup edilecektir. Ödenmediği takdirde icraya konu edilecektir.” şeklinde düzenlendiği, belgenin altının alacaklı vekili Av. … ve 3. Şahıs … tarafından imza altına alındığı görülmüştür.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası UYAP sistemi üzerinden celp edilmiş olmakla incelenmesinde; müştekilerin … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. Ve … olduğu, Nitelikli Hırsızlık suçundan yürütülen soruşturmanın devam ettiği görülmüştür.
İstanbul Ticaret Sicili Müdürlüğünden; dava dışı … Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.nin sicil kayıtları celp edilerek dosya kapsamına kazandırılmıştır.
Davacı vekili tarafından bildirilen tanıklar mahkememizce bizzat dinlenilmiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında, “Ben, annem ve engelli kardeşim … ile birlikte yaşarım. …. 25/02/2018 tarihinde vefat etmiştir. Bir çekten dolayı evimize haciz geldi. O çekin de çalıntı olduğunu biliyoruz. Bunu hacze gelen görevli ve alacaklı vekiline söylememize karşın işlem yapılmış olup annemden zorla senet alınmıştır. Ben olay mahalinde değildim. Alışveriş yapmak için dışarı çıkmıştım. Fakat olay mahalinde kuzenimiz olan … vardı. Annem ve kuzenim … ile sürekli telefonla irtibat halindeydim. Olaylardan bu şekilde haberdar oldum. İcra takibine konu çek bizim evimizden 27/10/2016 yada 2017 yıllarından birisinde çalındığını hatırlıyorum. Sadece bu değil evimizden bir çok çek çalınmıştır. Bununla ilgili de ceza davasında hırsız bulundu. Şuan da tutukludur ” demiştir.
Mahkememizce dinlenen davacı tanığı … beyanında, ” … benim arkadaşımdır, birbirimize kuzen diye hitap ederiz, 2007 yılıydı, ben ara sıra onlarda kalırım, onlarda kaldığım dönemde bir icra müdürü ile bir avukat …’ı sordular, şirketin alacağı ile ilgili geldiklerini söylemeleri üzerine içeriye buyur ettik, dava konusu çeki görebilir miyim diye sordum, çünkü bir sene önce evden çalınan çekler vardı, bana çeki göstermediler, bir an önce haciz yapmak istediler, biz de panikledik ve mağduriyet yaşanmasını istemedik, zaman kazanmak için ne yapabiliriz, bu çek çalıntı çek olabilir dedik, karşı taraf vekilli kendi müvekkilini aradı, ya nakit ödeyeceksiniz ya da senet imzalayacaksınız dediler, biz de zor durumda kaldığımızdan ötürü seneti kabul ettik, senede … Hanım imza attı” demiştir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 196. maddesinde borcun dış üstlenilmesi (nakli) düzenlenmiştir. Buna göre;
“Borçlunun yerine yenisinin geçmesi ve borcundan kurtarılması, borcu üstlenen ile alacaklı arasında yapılacak sözleşmeyle olur.
İç üstlenme sözleşmesinin, üstlenen veya onun izni ile borçlu tarafından alacaklıya bildirilmesi, dış üstlenme sözleşmesinin yapılmasına ilişkin öneri anlamına gelir.
Alacaklının kabulü açık veya örtülü olabilir. Alacaklı, çekince ileri sürmeksizin üstlenenin ifasını kabul eder veya onun borçlu sıfatı ile yaptığı diğer herhangi bir işleme rıza gösterirse, borcun üstlenilmesini kabul etmiş sayılır.”
TBK 198. maddeye göre borçlu değişmiş olsa bile alacaklının kişiliğine özgü olanlar dışındaki ” bağlı haklar” saklı kalacaktır.
TBK 199. maddeye göre üstlenilen borca ilişkin savunmaları ileri sürme hakkı yeni borçluya aittir.
Borcun dış üstlenilmesi, alacaklı ile borcu üstlenen 3. kişi arasında yapılan bir sözleşmedir. Böyle bir sözleşme ile eski borçlu borçtan kurtulur ve borcu üstlenen 3. kişi borç altına girerek borcun tarafı değişir.
TBK 37.maddesinde taraflardan biri, diğerinin veya 3. bir kişinin korkutması sonucu bir sözleşme yapmışsa sözleşmeyle bağlı olmayacağı düzenlendikten sonra, TBK 38. maddesinde; korkutulan içinde bulunduğu durum bakımından kendisinin veya yakınlarından birinin kişilik haklarına yada malvarlığına yönelik ağır ve yakın bir zarar tehlikesinin doğduğuna inanmakta haklı ise, korkutma gerçekleşmiş sayılır. Bir hakkın veya kanundan doğan bir yetkinin kullanılacağı korkutmasıyla sözleşme yapıldığında, bu hakkı veya yetkiyi kullanacağını açıklayanın, diğer tarafın zor durumda kalmasından aşırı bir menfaat sağlamış olması halinde, korkutmanın varlığı kabul edilir.
İddia, savunma, sunulan ve toplanan deliller, yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğünün … Sayılı takip dosyası, İstanbul Anadolu … İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas Sayılı dosyası, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyası, 05/12/2017 tarihli Protokol Başlıklı belge, tanık beyanları ve tüm dosya kapsamının bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davanın, 05/12/2017 tanzim; 02/02/2018 vade tarihli 17.700,00-TL bedelli senedin haciz ve muhafaza tehdidi altında verildiğinden bahisle açılmış menfi tespit davası olduğu, davaya konu senedin davalı şirkete, dava dışı borçlu … San. Ve Tic. Ltd. Şti.nden olan alacağının tahsili amacıyla başlatılan İstanbul Anadolu ….İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası üzerinden yapılan haciz işlemleri sırasında ve bu dosya borcunun ödenmesi amacıyla davacı tarafından imzalanarak teslim edildiği, bu hususun 05/12/2017 tarihli protokol içeriği ile de teyit edilmiş ve taraflarca imza altına alınmış olduğu, davacının dava dışı borçlunun borcunu ödeme amacıyla vermiş olduğu senedin borç üstlenme niteliğinde olduğu, İstanbul Anadolu …. İcra Hukuk Mahkemesinin …Esas Sayılı dosyasında Mahkemenin 06/10/2020 tarih …Esas … Karar Sayılı ilamı ile İstanbul Anadolu … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına konu 5/09/2017 keşide tarihli ve 12.400-TL bedelli çek üzerindeki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığı gerekçesiyle İstanbul Anadolu …. İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasında yürütülen takibin davacı-borçlu yönünden durdurulmasına karar verdiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmakla; asıl borçlu hakkında sahtecilik nedeni ile sona eren borç üstlenen 3. kişi hakkında da sona ereceğinden, davacının haciz baskısı altında davalı şirkete vermiş olduğu dava konusu senet nedeniyle borçlu kabul edilemeyeceği sonuç ve vicdani kanaatine varılarak; davanın kabulüne, davacının 05/12/2017 tanzim tarihli, 02/02/2018 vade tarihli, 17.700,00 TL bedelli senet nedeni ile davalıya borçlu bulunmadığının tespitine, dava konusu senedin iptaline karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde tüm hususları içerir hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
Davanın KABULÜ ile;
1-Davacının 05/12/2017 tanzim tarihli, 02/02/2018 vade tarihli, 17.700,00 TL bedelli senet nedeni ile davalıya BORÇLU BULUNMADIĞININ TESPİTİNE, dava konusu senedin İPTALİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gerekli 1.209,08-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 302,28-TL harcın mahsubu ile bakiye 906,80-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAT KAYDINA,
3-Davacının kendisini bir vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından ve davanın kabul miktarı dikkate alınarak karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca tayin ve takdir olunan 9.200,00-TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan 35,90-TL başvurma harcı, 302,28-TL peşin harç 160,30-TL posta gideri olmak üzere toplam 498,48-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra davacıya iadesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
Dair; 6100 sayılı HMK.’nun 341. ve devamı maddeleri gereğince gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İSTİNAF kanun yolu açık olmak üzere taraf vekillerinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/09/2022

Katip …
¸

Hakim …
¸